16 Nisan 2024 Salı

2 AK 1 KARA, 1 AK 2 KARA

2 kara 1 ak

1 kara 2 ak

Eder mi toplasak 

3 kara 3 ak

Eşitlenir mi denklem

Sonuçtan çıkar mı 1 tek?


Ahh o bildiklerimiz

Matematiği şaşmaz zanneden yüreklerimiz

Ahh kendimize yük ettiklerimiz

Ahh anladık zannedip vazgeçtiklerimiz...


Bizi biz eden "değer"lerimiz

Kaynağına dönüp 

Göremediklerimiz...


Sorunu Öz'de

Öz'ü Göz'de

Göz'ü Beyin'de

Beyni imbikte

Bildiklerimiz.


İnce ince süzüp 

Sık sık diktiklerimiz

Biri bin edip 

Binden 1'e gidemediklerimiz...


Demeli mi dememeli mi?

Yolu bilmeli mi bilmemeli mi?

Derken derken yitirdiklerimiz...


Tereddütü matah

Korkuyu yandaş

Kurtuluşu saklanmak

Sanmak... ahh sanmak...


Gizleri örtülü

Sırları gömülü

Çöpleri semiz 

Sanmak... ahh sanmak...


İnsanı yavru

Yavruyu illet

İlleti millet

Sandıra sandıra kaçmak!


Kaçıp kaçıp 

Saklanmak

Karanlığın dehlizlerinde kaybolmak

...ve kendini buldum sanmak.


Oyuncağı kurup

Oyunu yazmak,

Oynatılanla oynayan olmak

Sonra da tuzağa düştüm sanmak...


Neler gördü bu insan

İNSAN'ı olmayan...

İNSAN nerede? 

Sorsan baksan

Denir ki sağlam

Sağlam kazığa bağlanan İNSAN

İnzivada sanılan

Yenir yutulur an be an

Omurgası sağlam 

Omurları permiperişan

Kurtçuklar girmiş inine

Kendi gider kafasının dikine.

Koca bedene

Ne eder 3-5 larva dedirtirler sana 

Ama

Beyni ele geçiren de 

Beyincikten sızan bir kara ya...

Kanma.


Kanıp da uyuma. 

Uyanıp da boşlama.

Çıktık mı ayyuka?

Çıkmadık ya daha

Öyleyse rehavete hiç kapılma.


Dön sağından soluna

Solundan aşağıya

Bak tüm varoluşa

Katman katman 

Obsidyenler kaplıyor alanı

Sen cam sansan da

Işıkla parlıyor ama deyip

Elinde tutsan da

Bilezik yapıp taksan da

Ruhuna bastırsan da...

Anlamadın hâlâ 

Nereden çıktı bu taş ... kaya...

Kara kara!?


Kömüre de taptı insan para uğruna

Petrolü de yaptı taç başına

Kara kara kapkara

Yetmezmiş gibi cansız

Anlasana! 


Bir CAN uğruna

Canım feda diyen yatıyor kara toprakta.

Canın lazım bana diyen 

Cirit atıyor hâlâ arenada.

Arena ne ola?

Ne ola?

Atılan her cirit saplanıyor ardı ardına

Kan revan içinde

Diz çöktürtülen 

Yalvarıyor hâlâ;

Aç gözünü evlat!

Babana bakma

Kazdı kuyusunu 

Gömdü taşını toprağa

Dön sen yüzünü ayyuka

Işık var can damarlarında

Nur var o kara sandığın toprakta hâlâ 

Şüheda fışkıracak şüheda denirken 

Şehit oldu bin can bu yolda

Canlılığı kalmadıysa canın

NURU VAR ÖZ OLANIN. 


Sende duranı anla;

2 ak 1 kara?

1 ak 2 kara?

1 can? Cansız mı ama?

Canlı ama kara mı yoksa?

Özün nuru içinde parlayanlar

Canı candan olanlar

Canlanmak için yas tutanlar!?

Hangi kombinasyon sende acaba?


Sözüm sana ey insan

Canını sakınma

Canlılığını yakma

Özünü karartma

1'i bile sağlamsa yeter sana

Artık durma 

Durma.


Kal sağlıcakla

Firdes dedi... Ebru dedi...

Kim kimdi?

Kim kime ne dedi...

Takılma

Yüreğindeki billur ışığı

Kat koşulsuzca nuruna

Nurun olsun kılavuz sana

İşte öyle öyle çıkarız biz anca ayyuka.

İstanbul, 16 Nisan 2024 sanılan...

14 Nisan 2024 Pazar

UYAN, İNSAN OLAN UYAN! ŞİMDİ UYAN!

Bir CAN

Nurlu olan...

NURLU bir can

İNSAN OLAN...

Gerçeğini unutan

Kendini sakınan

Sakındıkça batan

Battıkça kararan 

UYAN!


İnsan

Yuvası kalp

Kalpleri yuva olan

Nurludan doğan

Canı olan

Can'dan olan

NURLU BİR CAN

İnsan olan

UYAN!


Uyan İNSAN, 

UYAN insan olan!

İnsanı insana vurduran

İnsanı insana kırdıran

İnsansıları olduran

İnsanı insandan soğutan

O da sen olan

İnsan olan!

Nurlu bir can

İNSAN OLAN

Yuvası kalp olan

Sevgiyi bilmez mi aslolan İNSAN? 


İNSAN 

Sevgiyi bilen İNSAN

Sevmeyi bilen İNSAN 

Sevilmeyi bilen İNSAN

Bildiğini demez mi?

Dediğini görmez mi?

Gördüğünü sevmez mi?

İNSAN insana 

Sevgisini geçirmez mi?


Sevmeyi bilen seveni ezer geçer mi?

Sevgiyi bilen kendini bilmez mi?

Sevgi olan sevgiyi yok eder mi?

İNSAN insana sevgisini geçirmez mi?


İNSAN OLAN

İçine sokulan karayı ak sanan

Özündeki akı kara yapan 

Oyunlara kanan

Oyunlarla kandıran 

Senden olan insanı uyutan,

Hâlâ uyuyan...

Hâlâ duran...

Hâlâ sakınan...

Hâlâ saklanan...

Aslolan İNSAN

Artık UYAN.


Ne sıfatlar verdik biz ona

Ne muradlar bekledik 

Ne medetler umduk

Ne diyarlar aştık

Ne yollardan şaştık

Ne akıllar aldık

Neler neler yaptık

Onun adına.


İnsanı tabuta

Tabutu mezara

Taştan oya oya 

Mezarları baştan sona 

Dünyaya

Dizdik dizdik durduk

Mahşeri zihinlere

Korkuyu kalplere

Tövbeyi dillere

Soktuk

En nihayetinde gerçeği unuttuk

Gerçekliği unutturduk

Gerçekliğimizi unuttuk.


Vardık

VAR'ı unuttuk.

Çoktuk

Çokluğu unuttuk.

Birdik

BİR'liği unuttuk.

Sevgi idik

SEVGİ'yi unuttuk.


Biz kimdik?

Kendimizi unuttuk!


Hastalandık

Şifayı unuttuk.


Öldük

Yaşamayı unuttuk.


Kirlendik

Saflığı unuttuk.


Oysa biz

Ak ve pak 

İyi ve güzel

Saf ve sonsuz

Işıkla ve aşkla

Sevgiyi bilen 

Sevgiyim diyen

Sevgiyi seven 

Sevgiyle var edilen

Sevgiyi var eden

İnsan denen

Nurlu can idik

Geldik ne hale

Biçare..

2 nefes arasında, 

Bir hayat kavgasında

Ölüm sırtında

Hastalık kapısında

Kör gözü aklında

2 gözün kimi karada

Kimi korkuyla...

Kalakaldık bu diyarda.


Ama dönmedik daha 

Tam başaşağıya

Hâlâ var bir ışık 

Az da olsa

Çıkarız istersek ayyuka

...ve çıkacağız da.

Bu sefer dönmek yok sağa...

Dimdik yukarıya.

Biliriz yeteriz biz BİR olana

Yine de deriz ki 

TEK YÜREK

AYNI ANDA;

Bir CAN

Nurlu olan...

NURLU bir can

İNSAN OLAN...

Gerçeğini unutan

Kendini sakınan

Sakındıkça batan

Battıkça kararan 

UYAN!


İnsan

Yuvası kalp

Kalpleri yuva olan

Nurludan doğan

Canı olan

Can'dan olan

NURLU BİR CAN

İnsan olan

UYAN!


Uyan İNSAN, 

UYAN insan olan!

Şimdi uyan

İnsan olan 

ARTIK UYAN.

Sen de uyan

Kervan kaçmadan.

İstanbul, 14.4.2024

Firdes Ebru yazdı

O da bir nurlu candı.





6 Nisan 2024 Cumartesi

YAŞAM SEVMEK OLMALI

Özümden öz ışığım 

Sevgimle birleşti,

Nurum içimden geçti.

Aşk bezendi,

Aşk nuru içti.

Bir dünya yeşerdi.

Sular şerbet misali 

Bebekleri besledi.

Bebeler sevinç idi neşe idi gül idi ...

Bebeler cem idi cihan idi can idi ...

İnsan kalpte 

İnsan-ı Kamil idi.


Gel gör şimdi

İnsan insani deldi geçti. 

Aşk zehri içti.

Zehir göle döndü.

Göl taştı eritti.

Ekinler soldu yitti.

Kalan 7 verenler

Gülü dikenli etti.

Dikenler nuru deldi geçti.

Sevgi bitti... sevgi bitti.


Yeniden sevmeli

Yeniden yeşertmeli

Yeniden geçirtmeli

Yeniden vermeli;

Tohumlar göz...

Gözler filiz...

Filizler öz...

Özler söz...

Sözler yemiş...

Yemişler tohum...

Tohumlar can...

Canlar oğul...

Oğullar meyve...

Meyveler tad olmalı,

Renkler cümbüş...

Cümbüş ses,

Ses 7 veren...

7 verenler ana,

Analar aşk

Aşk renk olmalı.

Tadıyla adıyla

Rengiyle uyumuyla

Oğluyla kızıyla

Evlatlar evinde olmalı.

Evler uzak diyarlarda

Ses olmalı.

Ses sevgi olmalı

Sevgi bulutlarda

Sevgi sularda

Sevgi ışıkta

Sevgi yıldızlarda

Sevgi havada

Sevgi nefeslerde

Sevgi yüreklerde

Sevgi neferlerde

Sevgi her yerde yaşam olmalı

Yaşam sevmek olmalı.


Sevgimle, kalın sevginizle

Firdes Ebru denende

İstanbul bilinende 

6.4.2024 görülende...

5 Nisan 2024 Cuma

NEFS

Kader kısmet diye diye

Kadir olduğunu bile bile 

Teslim ede ede

Gücünü kudretinle

Küçüldün ey insan,

Seni küçültenleri baş tacı ede ede.


Nereden geldi bu hezimet bilinci? 

Nereden geldi bu yenilgi?

İlk yenilen kimdi?

Nefs idi.


Nefs kimde idi hiç bilinmedi!

Kendini bilen nefsini yendi...

Kendini veren kulluğa köleliği yedirdi.

Kul bilindi, kul edildi.

Köleliği meşru kılmak için bir boyun bağı, 

Bir çift alyans yetti...

Şimdilerde ötekileştirdiğin

Senin içinden geçti.

İğne ipliğe değdi.

İplik iğneyi deldi.

Ahengin içinden 

Cümbüş geçti.

Hepsi 1 idi 

Binbire erdi

Binbir bir idi 

Biri kendiden geçti

İflah olmaz dendi

Üstünden geçildi.


Üstü örtülen

Kendini gömen idi

Kendini gömen nefs idi

Nefsini gömen kim idi?

Yenilgiyi bilen

Yenmeyi öğretti.

Yenmeyi isteyen ötekini düşman bildi.

Düşman görülen kendindendi.

Kendi kendini yenemedi 

Yenişilemedi

Ne de olsa 2'si de güç idi kudret idi!

Böylesi hiç görülmedi!

Ne zaman ki denge değişti 

Kudretini haşmetine veren; İNSAN, yenildi.

İşte o vakit "Biri" gerçekten yenildi (yenmek, iç edilip sindirilmek)


Derim derim ben ne derim?

Gösterileni doğru bilenim,

Artık uyuma derim.

Yaşadığın dünyayı büyük

Kendini küçük görme derim

Geldik gidiyoruz deme derim.

İnayeti kendinde

Kudreti içinde

Saflığı bilincinde

Sevgiyi yüreğinde

Güzelliği özünde

Varlığı bedeninde

Huşuyu benliğinde

Nuru gözbebeğinde

Aşkı varedilişinde

Devamlılığını iliğinde

Aşkı ikide

Devamını tekte

Birliği kalpte 

Beraberliği birlikte

Görmedikçe nafile.

Sen seni bilmedikçe 

Benim seslenişlerim 

Serzeniş sence.

Olsun.. olsun... 

Yine de severim seni.


Artık OL'sun

Severim beni

Severim bizi

Severim sevmeyi.

Sonsuz sevgim iyi gelsin cümle aleme.

Firdes denen Ebru bilinen

İstanbul denen henüz bilinmeyen

4.ayın 5'i denen 8'e gömülen.

Saatler 13.12 derken...

1 Nisan 2024 Pazartesi

HER CANIN CANI YÜREĞİN CANI

Değerli ve canlı

Nadide bir elmas saklı,

Her canın canı

Yüreğin canı.


Bilir misin ey dost

Sende de bir can saklı!



Yürek canlı

Atar kanlı,

Kan saklı.


Bilir misin ey dost

Sende de bir damla kan saklı!



Bir damlası 

Bin kayıt içinde

O kayıtlar kendi içinde

Aklı tutar kendinde.


Bilir misin ey dost

Sende de o kayıtlar saklı!



Akıl, ışıldar

Fener misali 

Işığı tutar, yollar...

En ucra dediğin köşeler 

Işıkla kendi hikayesini yenide yazar.


Bilir misin ey dost

Sende de kendi hikayen saklı!



Her canın canı

Yüreğin canı.

Can kanlı

Can canlı

Can akıllı

Can canda saklı.

Bir can çıkar yola

Yüreğin canından ayrı

Buluşur yarıda candan olanla

Capcanlı atar, yürek heyecanlı.

Doğar bir can daha capcanlı.


Bilir misin ey dost

Sende de öz saklı... can saklı... canlılık saklı...!



Göz görmez ondan başka

Gözü görmez, tezcanlı.

Herşey çıkar aynı özden 

Gizi saklı.

Bir tek kod 

O'nda saklı.

Kodun kendisi tekdir

Can'da saklı.

Can birdir 

Bir'de saklı

Bir tekdir

Herşey O'nda saklı.

Kodu alan çıkar yola

Işık tutar onlara

Canlılık doğar canıyla

Özden aklıyla.

Gel de ayır ayrıştır

Ne can cansız

Ne öz cansız

Yaşanmaz cansız.


Ama bilir misin ey dost

Sende ne kaldı?

Ne öz dedin ne can

Ben varım dedin dünyada

Capcanlı! !!

Ben ben isem varoluşta 

Dünya olur bana yuva 

Yanıldın ama!

Kanlı canlı geldin de dünyaya 

Oldun adeta bir posa 

Kendinden kendini çıkarta çıkarta...

Zehir oldun hayata

Ciğerin karardı

Kararttı canı da.


Yuvayı yapan dişi kuş

Kaldı azimutların alanında.

O kalınca aportta

Senin yönün şaştı

Zira 

Azimutlar kapkara

Baktı gözün alana

Göremedi ışığını ama

Göz göremeyince ışığı sandı kendi kara.

Hoş kararan vardı alanda

Ama onun da özü aynı ya!

Örtünmeseydi karayla 

Baksaydı alnına

Görseydi ak bir parça

Saklı onda da

Döner miydi başaşağıya

Bilinmez... ama

Sen ne yaparsın hâlâ tepetaklak orada

Baş aşağıda

Göğüs sıkıştı dolan çamurla

Kan hücum etti adeta

Başa.


Hadi artık durma 

Çık içinden 

Döndür ters ettiğini düze.

Düzü çevir gerektiğince

Dümende olsun nurun sevgiyle

Çıkart kendini,

Şaşmayan pusulan iç cebinde.

Sonsuz sevgimle 

Ebru denende bir yara, saklı bekler seni de.

29 Mart 2024 Cuma

BİR DİRHEM İÇİN

Diz çöktürülen deve misali... 

Ensesinden götürülen, 

Dili, eli bağlanıp 

Gözlerinden okunamasın gerçekliği diye

Yerlerinden sökülen

Ben, 

Sürüklenirken 

Kanı revan* edilen 

Ben. 


İnsanı bilen,

İnsanlığı göremeyen.

Sevmeyi bilen,

Sevilmeyi beklemeyen.

Bir nefesi çok

Yaşamı yok

Edilen 

Ben,

Hâlâ elimden gelen 

Dilimden dökülen sevmek iken,

Gömülen kalbimden fışkıran 

Kan ile sonsuzluğu ele geçiren 

Sen

Tutarsın yavrucaklarını.


Bir dirhem için 

Bin kelle kesen sen**

Babayım diyen oğul iken,

BABA uyurgezerken,

Kendini yerin 40 kat dibine gömen 

Kulaklarını tıkar iken,

Oğul anasına söver iken,

Analar oğullarına gelin bakar iken,

Tersi düze gelmez denen 

Matriks biter iken...

Masallarla uyutulan 

Sen.**


Gözünü gömen

Karasını matah bildiren 

Hükmünü veren

Fermanı dinlenen kim dersen?

Dönüp içini bir görsen?


Göz görmez ise karadan başka 

Nasıl çıkar insanlık ayyuka?


Sorularla sorunlar birlikte anlaşılsa...

İnsan artık gerçekliğine kavuşsa.

Kalın sağlıcakla.

Firdes denen Ebru bilinen yazar söyler ... kulak dinler... gönül neyler?



*Farsça kökenli revan kelimesinin manası “doğru yolu tutan, iyi hareket eden, akıllı ve ergin” demek olsa da,

doğru yol kurban etmektir manasında kullanılmıştır burada!


** bu 2 "sen" aynı ise de kimdir acaba gerçekte, bize?

27 Mart 2024 Çarşamba

TEPETAKLAK OLAN NE?

Bir anda;

Tepetaklak olduğunda,

Göz kendi duygularıyla 

Battı kendi karasıyla 

Nurun ortasına.


O andan sonra ne kaldı?

Pür-i pak nur?

Aklı selim insan?

Kalp?

Beyin?

Darmadağın olmadıysa da

Gonca karardı

Gönül sarardı

Kaş karardı

Kan kızardı

Yürek parçalandı

Dalak dağlandı

Ciğer yaralandı

Zehir aktı

Alev coştu

Harman boştu

Yük oldu

Yalan çoktu

Gerçekler gömü oldu.

Gömüler kül oldu.


Geldik işte bu güne 

İttire ittire...

Şimdide kalktık ayağa 

Aksak da olsak.

Yaraşır mı bize tek ayağa basmak?

Var edelim gücümüzü 

Anlaya anlaya.

Devam edelim yolculuğumuza 

Parlaya parlaya.

Yakışır mı bize ayırmak?

Var olsun ana-baba

Bacı-kardaş

Karındaş.


Öyleyse bir derin nefesle başla

De, duyur kendinden ortaya

Bir kalp yetmez bize,

2 sevgili gönül gerek.

Bir göz yetmez bize, 

2 nurlu göz gerek.

Bir akıl yetmez bize,

2 aklı selim gerek.

Bir beyin yetmez bize,

2 canlı gerek.

Ey cem-i cümle 

Bize gerçek eşler gerek.

Sevdayı sonlandıracak

Sevgiyi canlandıracak.

Alev alev aşkı

Gerçek aşk kılacak.

Engelli yavrucakları

Nurla doğurtacak

Gizli kalmışları

Aşikar kılacak.

...ve de dahası 

GÖZ'ü parlatacak

Nurla donatacak

Eskiyi yıkacak

Yeniyi ışıkla ve aşkla olduracak

Sevgiyi daim kılacak.


Sözümüz özümüzdür

Özümüz sevgidir.

Sevgimiz saftır

Safımız yoktur.

Birliğimiz çoktur

Birimiz yoktur.

Anlayana mana

Anlamayana kara...

Dünya dediğin alanda her türü çok da

Sen ne istersin acep varlığınla? 

Kalın sağlıcakla

Firdes Ebru sorun ister ruhunuza; ilelebet payidar olmak ne demektir acaba gerçek manada?