Ben anlatayım siz deyin "bir masal".
Ben dinleteyim siz deyin, hepsi masal...
Ben söyleyenim, siz bilin O ben değilim... siz dinleyenin, ben dinletenin kalbiyim diyenin duyacağı çok, gerisi külliyen boş. Hadi öyleyse gelin şöyle çembere, hem diyelim, hem dinletelim vakti gelene.
Bir varmış bir yok desek de hepsi var işte iç içe, birlikte.
Sevenler için söylenen sevda sözcükleri boştur, nafile... Kavuşamayacak 2 gönül devran devrilse de. Neden diye merak eder misin gözü yaşlım, beli büklüm, deli divanem, şimdide? Söyleyeyim AŞK'ı hiç bilemedin de kaybettim sanırsın, içine saklanırsın, sakındığından saçılırsın, saçıldıkça sararır sarmalanırsın...
Bir garip zindan, bir tuhaf gerdan, daha da aslolan kendinin kurdunu başkası sanman!
Ne uzattın lafı, de hele, dersin sabrı bilemezsin. Sabr eyle ya Rab dersin, sevdiceğini zindanlarda kör edersin.
Ağır gelir yüreğine, yüreğin midende, hazmedemezsin içinde. Devran döner ahîr ömür biter sen seni göremezsin.
Diyeceğim odur ki bekleme, gelemeyecek, sevgililer BİR edilmeyecek; onlar zaten yok idiler, sen seni davet et, kaderine artık hükmet.
Kader kader dersin
Kaderim yansın, bitsin istersin
Kaderi neylersin, sen seni bitirensin.
Karardıkça kararttın,
Kararttıkça karardın.
"Gözümü açtım" sandın
Gözüne kumu kaçırtın.
Kum dönüştü kubbeye
Kubbe eğildi diz çöktü önünde
Kavuğunu verdin eline
Eli belinde
Dili dilinde
Zehrini ok etti gömdü içine
Çukurunu seyreyledin beğene beğene
Çukurun oldu çömleğin
El etek sürdün yüzüne.
Bir tas hoşaf ile
Gönlünü aldı ellerine
Eli belinde
Diz çöktürdü seni önünde
Yüzü suyu hürmetine
El verdin sen de beline.
Dilin kemiği içinde
Dilde olan belinde
Uçkurunun içinde
Sevda dedin etine
Yazıklar olsun dedi ANA
Benim doğurduğum buysa
Ya yok olayım
Ya da yok olayım
Olmaz olsun böylesi oğul
Ama akıllıydı oğul
Hem Anaydı hem Oğul
Kolaydı bürünmek Ana kılığına
Ve ikna
Ne de olsa analar vardı çokça
Kıydıramazlardı oğullarına.
Ahh Ana ahh Ana
Düştün oğlunun kuyusuna
Ne çok yalvardı sana
Al beni kucağına
Sandın ki anladı da hatasını
Yalvarır sana
Oysa tek derdi vardı
Girmek içeriye
Bilirdi ki girerse bir kez içeriye
Çıktığı yere
İlerlerdi Kalbe senin içinde
Girdi de...
Sen aldın diye değil ama
Aşkın tuzağını kurdu sana
Sevda denilenle değil ama
İnsanca...
Bilir idi
Severdin insanı hayasızca
İnsan insan dedi
İçine kıvrıldı girdi.
Oysa yılanların şahı idi
Kendini seçmişti.
Uzak diyarlardan gelen sandın
Herkesi kendin gibi SAF sandın
Oysa kararmıştı çoktan
Hırsından.
Acın büyüktü oğlundan
Oğul yerine değil ama
Oğlundan gelir, selamını getirir diye aldın hatrına
Koydun kenara
Hediyesi bildin
Hediyedir dedin
İlk zehri sen kendine kendin
İşte böyle içirdin.
Nafile dövünme
Hatasız kul olmaz deyip
Kendini bitirme.
Olmazdı zira işte.
Olanı meşru bilme.
Yine de kendini yerme, ezme.
Uzak diyarlardan gelir de
Dinlenir içeride
Dedikçe palazlandı Şah'ın mârânı
Sardı seni iyiden iyiye.
Şimdi gelelim bugüne.
Masal bitsin deriz sessizce
Ama niyeti yok gitmeye
Yerleşti iyiden iyiye içine
Kalbi geçirdi ele.
Beyin desek tahrip edildi iyiden iyiye.
Öyleyse hadi silkelen de
Dökülsün tüm larvalar
Sökülsün tüm kurtlu tahtalar
Açılsın tüm kapatılan camlar
Gün yüzü görsün saraylar.
Odalar odacıklar hazırlar
Bir su tutsan yıkanacaklar
Aklı fikri ortaya atanlar
Sana kılavuzluk yapanlar
Çoktan kaçtılar
Bir sen kaldın senin içinde
Bir de ben yüreğinde.
Gel sen beni dinle
Sevenleri kavuşturmak yerine
Sen kavuş sevenlerine
Önce kendi içinde.
Biliriz affedensin
Biliriz affedeceksin
Yine de bitirtmezsen içinde
Işığı yar ederler bize
Sevgiyi diyar
Dolaşırız diyar diyar
Yine de yâr olmaz bize
Sensiz nafile
Sensiz nafile.
Gel vazgeç ölümüne ölümüne
Gitme uçurumun dibine.
Sen gidersen deliğin içine
Biz biteriz geride.
Ettiğin yeminleri boz hele.
Feda edeceğim kendimi deme.
Olmaz olsun dedikçe
Bu evlat gevşiyor içinde.
O atlatır kendini de
"Ben çıkarım içinden" der hergele.
Hadi! Ona bunu verme.
Oyuna gelme.
Bu sefer oyuna gelme.
Bak biz geldik yüreğine
Girdik işte yeniden kalbine.
Bir gül hele bize
Bir gül, etme çehreni alevden ev bize.
Yanar yanar yanarız.
İflah olmaz, soluksuz kalanız
Dayandık geldik bugüne
Bizi bırakıp yangının orta yerinde
Gitme.
İçimde deme.
Sen gideceksin
O kalacak bizimle
Serpti tohumlarını ata yadigarı diye diye
Her yere.
Der der deriz...
Nice daha söyleriz...
Masal ya bitmez
Dere tepe düz gideriz...
Ama nafile
Sözcükte hacet olsaydı
Destanlar yazılmıştı
Ayyuka çıkan basamaklar çoktan aşılmıştı.
Öyleyse susalım da biz içimizde
Siz deyin kendinize hele
Bu neydi böyle??
Masal işte...
Firdes Ebru'dan
İstanbul, 27.4.2023 - 15.53