7 Kasım 2021 Pazar

SANA RAĞMEN OLUR AMA SENİNLE OLURSA MUHTEŞEM OLUR

Kibir, tamah, nefs ile insan oldular.

Hırs ve hasetle güneşi çamur balçık yaptılar.

Öfke ile ışığı ateşe soktular.

Kurnazlığı, kaypaklığı, sinsiliği içten içe çoğalttılar.

Daha fazla, daha fazla diyerek devleri yuttular, dev oldular. 

Temizlik sanıp ışığı ay yaptılar.

Vicdanlarını rahatlatmak için yıldızları kırptılar, karanlığa saçtılar.

Kendi kendilerine gönül koyup sırtlarında karanlığı çoğaltıp taşıdılar.

...

Say say bitmez...

Oyun içinde oyun kurdular, kurdurttular!

Kim sanırsın bunlar?

"Onlar" der durursun.

Kim sanırsın bunlar?

7. göbekten deden desem, anan baban desem inanmak istemezsin bilirim.

O zaman duy daha fazlasını diyeyim:

Sen, ben, biz, siz, onlar... 

Bak söyledim.

Hepsi ve hiçbiri farklı değildi ki.

Azı çoğu yok ki.

Hepsi sadece deneyimdi sanma!

Seçimlerle oluştu KARMA.

... ve yaşatıyoruz hâlâ ayrıştırdıklarımızla.

Zor geliyorsa duymak ve duyurmak

Anlarım seni bir parça.

Zira kolay olmamalı, bu kadar da kolay olmamalı diyor bir parça...

Ama kolay aslında!

Kabulle başla ve

Hatırla!

Özün ışıktı.

Işıktan geldin.

Işıkla geldin.

Çünkü sen zaten ışıkla, ışığın içinde var edildin.

Öyleyse sadece hatırla;

Işık olan özünü hatırla.

Ben ışığım diyemiyorsan da, "ışıktan bir parça var benim de içimde" de en başta

... ve öyle başla.

Yeter ki başla!

Hayata... akışa... varoluşa... 

Bir başka gözle; yüreğinin gözüyle bakmaya başla.

Gerisi kolay.

Bir inci tanesi nasıl oluşuyorsa, istiridyenin sabrıyla kum zerresi nasıl da dönüşüyorsa parlayan bir taşa...

Güneş nasıl da patlarken kendi içinde, alevler saçarken, ısıtıyorsa yüreğini burada..

Kutup yıldızı bir başına asılıyken gökte nasıl yolunu bulduruyorsa sana...

Ay med-cezir ile sarsarken nasıl fener tutuyorsa sana geceleri...

Sen de öyle başla;

Karanlık sandığından

Kötü, kir, iz, zarar, ziyan, yıkım dediğinden başla, sonra

Aşkla devam et yolculuğuna.

Sonunda göreceksin bitireceğiz, bitecek ışıkla ve aşkla.

Ama "sen olmadan asla" diyemem!

"Sen olmadan da olur" da diyemem!

Sadece anla; "sana rağmen olur" ama seninle olursa MUHTEŞEM olur.

Hadi gel uzat elini bana, durma.

Ebru'dan tüm yolda olanlara 7.11.2021-14.00, İstanbul

13 Ekim 2021 Çarşamba

AY GECEYE TUTSAK, GECE GÜNEŞE!

 Inerken katbekat aşağıya 

Temizlemek için döngüler boyunca 

Şimdi olduk kat ve kat çıkan yukarıya. 


Geçtik ruh katını çıkmak için ayyuka 

Yol verdi bazılarımızın benliği 

Bazılarımızınkiyse dikildi karşımıza! 

Var bir dertleri,

Anlamak lazım tez zamanda. 

Zira zorluyorlar 

Aynı seçimleri yapmaya!!! 


Oysa vakit çoktan geldi 

Temiz giysi giyilmeli 

Çamura bulanmış,  kanla sulanmış

Arbedede yıpranmış,  yırtılmış 

Bedenlere (giysilere) ihtiyaç olur mu hiç

Kutlamaya giderken biz kainatta?


Geçin karşılarına ve deyin ki onlara; bitiriyoruz artık. 

Bitmeli! Bu kainat ışıkla bezenmeli. 

"NasıI"ı artık bilinmeli!

Büyümek seçilmeli. 

Büyümenin tek yolu aşktan geçmeli.


Öyleyse el ele vermeli bu kısır döngü sona erdirilmeli. Ama önce bilinmeli: 

Ay geceye tutsak, gece güneşe! 


Hadi öyleyse bir derin nefesle, yüreklerde Güneş olalım tek bedende, Işık olalım, ışığı aşkla çoğaltalım; geceyi aydınlatalım ve gecenin tutsak ettiği Ay'ı kurtaralım.


Ay kurtulunca, bedeninde dolaşan kan temiz kan olunca, sevdiceği çıkınca, kör kuyular kapanınca, bu masalda son bulacak aşkla.


Işık saracak tüm bedenleri.

Ruhlar coşacak.

Alkışlar kopacak.

Sadece biz değil, kainatlar şahlanacak. 

Işık evren biraz daha aydınlanacak, bir alan daha açılacak.


Yüreğinin sesini değil sadece, tüm kainatı dinle!


Şarkılarla türkülerle çağırıyor seni, benliğin değilse de bak benim özüm sevgiyle.

F. Ebru Tolan Karahasanoğlu

12 Ekim 2021 Salı

CÜMBÜR CEMAAT BİZ BU YOLDA

CÜMBÜR CEMAAT BİZ BU YOLDA

Dün yoğun bir gündü; kahvaltı yaptık zihnimle. 

Yüreğim katıldı bize hazırlanmak için geçince aynanın önüne.

Akşam yemeğinde ruhum da geldi, katıldı bize, sohbet ettik bir lokma aş, biraz da şarap eşliğinde. Dertlerini dinledik, itiraflar peşinde... onu avutalım derken müzikle, yukarılardan bir yerden adeta uzun bir geceden çıktı benlik açtı kapıyı girdi içimize, usulca baktı halimize. 

Ah be çocuklar dedi siz bir de beni bilseniz! Bir el atabilseniz benim yüklerime, yorgun düştüm, sırtımda heybem, çiğnemeden yuttuklarım taş oldu oturdu yüreğime. 

Şaşırdık ilk önce. Biz halletmiştik oysa kendimizce az önce. 

Zihnim, yüreğim, ruhum ve ben kendisiyle sabahı sabah ettik birlikte; kah ağladık kah güldük iyiden iyiye. 

Gün ağardığında bir derin nefesle toplaştık yeniden, el el üstünde. Söz verdik kendimize and içercesine: Bu sefer dedik dönmek yok geriye, en tepeye, en en tepeye gelinceye dek durmak  yok!


Kolay olur sandık el ele verince, hiç hesaba katmadık mevcudiyetimizde katman katman karanlık, katman katman tutsaklık, katman katman bastırılmış,  katman katman ezilmişlik, katman katman zincirlenmişlik, katman katman etiketlenmişlik, ... bulacağımızı bilemedik. Ne yalan söyleyeyim biraz sarsıldık ama her defasında akıl çıktı, buldu bir çözüm sundu ortaya. 

Yürek kimi zaman gülümsedi "başka?" dedi. Ama çoğunda "tamam, bu olur... bu da olur ne de olsa altı, üstü, içi, dışı sadece sevgi"

... ve o hiç bitmezmiş gibi gelen yolda, bitmeyecekmiş gibi gelen yolda ne bir toz ne bir çapak bırakmamacasına arkamızda, temizleye temizleye ışıkla, parlata parlata aşkla ilerledik; cümbür cemaat biz bu yolda. 


Gün döndü ahî devran yolda büyüdü, geldik yolun sonuna; yazılacak yeni hikayeler olacak mutlaka ama bu sefer yıldızlar parlayacak hiç batmamacasına. Kutup Yıldızı her daim ışığını saçacak yolunu bulmak için kendi masalını okumaya başlayanlara.


Kalın sağlıcakla,

Bu mesel F. Ebru Tolan tarafından yazılmıştır.

İstanbul, 1.10.2021


Not: Benden başka meseller de okumak isterseniz Işıldayan Hayatlar ismi ile hâlâ satışta olan kitabımı yayınevim Yeni İnsan'ın internet sayfasından ve/veya online kitap satış noktalarından sipariş edebilirsiniz.

https://yeniinsanyayinevi.com/kitaplarimiz/isildayan-hayatlar/   


29 Ağustos 2021 Pazar

30 AĞUSTOS

 Bir gemi güvertesinden

Yıldızlara bakarken

Yüreğinde hissettiğin hüzünken

Nasıl bırakıp da gidersin sen?

İn!

Bas ayağını toprağa,

Hisset kalp atışlarını sonra...

Kendini kurtarmak mı sanısın mevzuyu.

Yoksa çok başka mı?

Gemi, ne gemisi?

Yıldızlar, nerede?

Sen, nerdesin?

Toprak ne?

Kalp atışı kimin?

Ne kadar geriye gidebilirsin binsen bir zaman makinasına?

Açılır mı sanırsın tüm kapılar sana?

Ya yakıp yıkıp da çıktıysan kalır mı kapı senden sonra?

 

Dönecek bir evin yoksa

Yuvanı kurmaya başlarsın  elinde olanlarla

Sev ve sevil ki

Kalma o yolda ortada

Zira görev büyük

Zaman dar

Alan sınırlı

Öfke çok

Yara ağır

Hasar büyük elinde dahi olanda!


Hele de

O eski yok olan ,edilen var ya...

Midende taşları

Boğazında kaşları*

Elinde ağırlığı

Yüreğinde acısı

Gözünde son manzarası...

Bir yandan hüzün kaplıyor olsa da 

Kalk ayağa diyor her an başucunda.

Kalk ayağa

Koyul yola

Kalk ayağa

Koyul yola

Kalk ayağa 

Koyul yola...

Ritm sanma 

Emir aslında!

Kalk ayağa 

Koyul yola.

Şimdi değil ama

Dün dendi sana

Sen uyurken sıcak yatağında

Bir avuç dolusu canla başla 

Yenisini, yeniyi

İnşa etmek için çalışıyordu "orada"

Ne uğruna

Bir derin nefes...

Işık...

Aşk...?

Sanma!

Kurtuluş Savaşı'nda

Mücadele yolunda.

İstanbul, 29.8.2021 11.57

F. Ebru Tolan


* kaş / kâş / كاش

Çok istek, arzu, özleme. (Farsça)

Keşke. (Farsça)

16 Ağustos 2021 Pazartesi

2 DERTLİ 1 DELİ

Ah ahh dedi Oduncu 
Balta girmemiş ormanda yuvarladığı kütük dereye uçunca
Ne zorlukla getirmişti oysa.
Katır toynaklarını sürttü toprağa, sen mi ben mi dedi homurdanırcasına 
2 dertli 1 deliyi gördü o anda 
Deli baktı bir onlara bir yuvarlanan ağaca; 
Yazık dedi başı dönmüştür karıncaların, bitlerin şimdi yuvarlanırken ağaç aşağıya. 
Bizimkiler bakıştılar ama deli ya ses etmediler ona.
2 dertli 1 deli birlikte devam ettiler yolculuğa.
Çıktı karşılarına mor pelerinli
Uçtu indi adeta aşağıya daldan dala
Yanında getirdiği kristal küreyi koydu ortalarına.
Hadi dedi alın da sevinsinler gönderenler.
Hiç anlamadılar ya aldılar ama.
Devam ettiler yollarına.
Az ötede bir Kızılkaya başladı konuşmaya
Kürenizi getirin koyun yanıma parlasın daha fazla.
Neden parlasın ki dedi deli?
Neden parlamasının ki dedi dertli?
Katır sinirlendi hepsini tepti.
Kristal küre yuvarlandı uçuruma, düştü dağdan aşağıya.
Bir kartal belirdi o anda.
Pençelerinin arasında bir çocuk, atladı yanlarına.
Güle oynaya karıştı ormana.
Dur bekle diyemeden tozu dumana katarcasına
Filler çıktı ortaya.
Deli deliliğine yordu, aklı iyiden iyiye yoruldu. 
Dertli derdini unuttu.
Filler aldılar hortumlarına uzattılar ağaç dallarına 
Çınar sallandı, köknar selamladı 
Tüm orman alkışladı.
Meğer bizim odun parçası haber salmış ormana;
"2 dertli 1 deli beni çok sevdi 
Ama Dere beni aldı geri vermedi yardım edelim onlara sevinsinler kolaylıkla 
Zira akıttıkları gözyaşı besledi pınarları, 
Kestikleri ağaç budandı da gürbüzlendi sonra
Kunduzlar suda kütüğü buldular da evleri kolaylandı hızla 
Onların evi bariyer oldu su yolunu buldu
Kurak köy vaha oldu söyleyin onlara"
Yaşasın dedi deli, şarkılar dillendirdi.
Dertliler dinlendi huzura erdi.
Herkes mutlu mesut derken gök gürledi;
Acı haber tez geldi.
"İnsan" denen 
Vaha olan köyde 
Tarlasını genişletti ,
Ormanları yok etti, 
Hayvanların yemi bitti,
Açlık sefaleti getirdi,
Herkes birbirine girdi.
İşte o anda Gaia çıktı ortaya
"Yeter" dedi, yeter!
Herkes haddini bilmeli 
Esti gürledi, inletti.
Dünyanın sonunu getirdi:
İnsan evsiz 
Ev sessiz 
Ses renksiz 
Renk nefessiz 
Nefes cansız 
Can ışıksız kaldı.

Tam bitti derken,
Kara perde inerken...
İndi bir melek 
Dedi pes etmek 
Olmaz bu kainatta 
Her şey yaratılmışken aşkla.
Hadi kalk ayağa
Koyul yola.
Son damla kurumadıysa
Son yumurta kırılmadıysa
Son can çıkmadıysa
Durmak yok anlasana 
Hadi kalın sağlıcakla
Işıkla ve aşkla devam edecek bu mesel 
Ama sanma ki burada!
Devam edecek seninle ruhunda.
F. Ebru Tolan Karahasanoğlu
İstanbul, 14.8.2021-23.33

11 Ağustos 2021 Çarşamba

KURTULUŞ PLANI – ÖZEL BİR YAZI

Bugünden sonra (11.8.21) başlayacak "yeni" aslında sizin alıştığınız gibi olmayacak olsa da, dersleri alınmış, uzun yıllara dağılmış, 3-5 batıkla (iflasla) anılmış bir ticaret hayatı sonrasında üst akıl takımının çıkarımlarını yapıp, derslerini alıp, öz eleştiriyi tamamlayıp, birbirleriyle helalleşip sıfırdan kuracakları bir müessese gibi olacak.

Tarihi olan ama o tarihten güç alan,

Bilgisi (know-how) olan ama artık altyapıyı ondan da ileri taşımaları gerektiğinin bilincinde olan.

Yetkin ve yeterli insan gücü olan.


“Akıl takımı parlak

Beden kondisyonu güçlü

Donanım, teçhizatı çağın ötesinde” sloganıyla hatta yola koyulan…

 

Öyleyse sizde eksik olan ne?

İç görü?

Öngörü?

Dolu bir bellek?

Temizlenmemiş bir arşiv?

Yakılıp, imha edilmemiş bir geçmiş?

Açılmamış bir düzlük (çalışma alanı)?

Aydınlatılmamış bir Plaza?

Ne eksik onu bulun ve tamamlayın hızla. Yol yakınken çıkışa, yol varken hala, köprüden önce son çıkış tabelasını geçerseniz 500 kilometre hızla dönüşü olmaz, anlasanıza.

Yavaşlamak çözüm olmaz, ama...

İleride bir daha kapanmamacasına açılıp kaldırılacak bir köprü var (mesela saat 10'da).

Sonra?

Sonra karşı kıyı duracak ama köprü olmayacak arada.

Biz inşa ederiz diyenleri duyuyoruz. Peki ama donanım yok ortada? Zira siz oyalanırken arka yollarda çaldırdınız onları da dersek ne olacak acaba?

 

Kısacası kaçış planı kurtuluş değildir!

Oysa şu an topyekün Kurtuluş Planı’nı işlevselleştirme ve işletme günüdür.

Hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır.

Hadi öyleyse iş başına.

 

Bu yazı 11.8.2021, Çarşamba günü F. Ebru Tolan tarafından kaleme alınmıştır. Konsey

İstanbul – 13.38

6 Ağustos 2021 Cuma

HADİ KALK AYAĞA

 

Mavi sandığın gökyüzü bir gün kararırsa

Sert sandığın toprak bir gün yarılırsa

Gani gani ciğerlerine çektiğin hava bir gün daralırsa

Kana kana içtiğin su bir gün azalırsa…

Anlarsın Toprak Ana’yı, Gaia’da

Neler yaşamış aslında.

 

Ama gerek var mı buna?

Sen daha Toprak Ana'nın can

Gaia'nın çocuk olduğunu anlamadın ya!

Gerek var mı fazlasına?

 

Derin derin soluyorken,

Yudum yudum içiyorken,

Başını çevirdiğinde kuşları görebiliyorken

Bastığında adım atabiliyorken…

Duy dedi sesimi!

Duymadın ya

Gerek var mı fazlasına?

 

Amacım yormak değil seni ama

Anladım sandıklarında oyalanıyorsun ya hala

Hikayenin aslı çok başka, çok başka…

 

Bak anlatayım sana bir parça;

İznim olduğunca…

Dilim döndüğünce…

 

“Bir varmış bir yokmuş” da

Var olan ne sanırsın?

Oradan başlayayım anlatmaya:

Var olan sonsuzluk,

Akış, varoluş, … kainatta.

İç içe sanırsın oysa hem iç içe

Hem üst üste.

Biri biter biri başlar sanırsın

Biterken başlar

Başlarken biter aslında.

Yok yokken varlıkta

Varlık HİÇLİKtir aslında.

 

Çık dışarıya;

İninden…

Kabuğundan…

Yüreğinden...

Aklından…

Her nereye sakladıysan kendini

Çık dışarıya.

Zira senin saklandığın yerde

“Sakındıkların” yok oluyor adeta,

Senin haberin yok yalnızca…

Varla yok arasında

Kaldın korkularınla.

Korkmayanlar çıktılar çoktan dışarıya.

Yol aldılar çokça.

Onların inşa ettiğinde

Sana yer olmayacak ama anlasana!

Yapma!

Madem varsın hala ışıkla ve aşkla

Parla!

Öyle mum alevi gibi değil ama

Güneşten daha parlak OL mesela

Aydan daha kusursuz…

Yıldızlardan daha çok…

 

Sen sen ol ve anla;

Gücün, kudretin geliyor özünden.

Özün; içinden.

Çık yukarıya

Daha da yukarıya.

 

Tüm orduların dağıtılmış,

Tüm kalelerin zaptedilmiş …

Olsa da

Sen varsın

Hala

Bu dünyada

Bir başına kalsan da

Yetersin kainata.

 

HADİ KALK AYAĞA

F. Ebru Tolan Karahasanoğlu

İstanbul, 6.8.2021


Not: Henüz izlemediyseniz Ağustos ayı seminerini izlemenizi dilerim.

AYIN SEMİNERİ ALANI KORUMAK KOLLAMAK AĞUSTOS 2021


Ayrıca bu ay sosyal medya hesaplarımı son derece aktif tutmaya çalışıyorum, farkındalık oluşturmak adına, takibiniz... paylaşmanız... yorumlarınız... çok değerli, kıymetli, benim şahsım adına için değil ama bütünün hayrına çok önemli. Desteğiniz için teşekkür ederim hepinize şimdiden ayrıca.

4 Haziran 2021 Cuma

BİRLİK VE TEKLİK

Neyi alkışlıyorsun

Dön bir baksana

Senin alkışladığın olacak

Senin dünyanda daima!

Oysa artık vakit geldi

Ezber bozmaya.

“Onların ezberi bozulsun

Ama benimki kalsın”

Dersen

Nasıl çıkacağız aydınlığa?

Hep bir “taraf” olacak

Oysa BİRLİK* çok başka…

Yeniden birlik olunduğunda

Ancak TEKLİK* yaşanır dünyada

Ve dahi kainatta!

Yetmez mi düştüğümüz

Ayrı gayrı

Bunca zaman/AN

Varoluştan uzakta?

Tecrit edilmiş gibi yaşadık

Anlasana!

Vakit geldi TABULARI KIRMAYA

Önce kendinden başlasana…

Olmaz dediğin ne varsa OLDURSANA

Sen SEN olmadıkça

Hep 1 eksik kalır dünya

Oysa bir olmaya geldik

BİRLİK olmaya geldik.

Başımız göğe ermeden,

Ruhumuz evine dönmeden

TEK OLDUĞUMUZU KABULE geldik.

Haydi o zaman

Sevinç, kahkaha…

Neşe, coşku…

Alsın yerini

Sahne ışıkları yansın ardı ardına

Her millet –sandığımız!

Çıksın ortaya.

Müzik, ritm eşlik etsin buna

Ahenkle dans edelim ortada.

Görsün cümle âlem

Biz varız hâlâ,

Burada, bu zamanda ve daima.

AŞK’la ve IŞIKla.

Kalın sağlıcakla.

Ebru’dan… İstanbul, 4.6.2021 – 08.00



*Instagram'da gerçekleştirdiğim bu canlı yayın kaydında BİRLİK ve TEKLİK kavramlarını bulabilirsiniz.

Buradan direk Instagram'a geçiş yapamazsanız lütfen ziyaret edin

https://www.instagram.com/Işıldayan Hayatlar/IGtv/Gündem = Pandemi Nedir Göremediğimiz Acaba? 

başlıklı yayında Birlik ve Teklik Bilincini gündem üzerinden anlatıyorum.

Ayrıca 

YouTube kanalımda 2021 ile Aydınlanma Dönemi BAşlığı altındaki videolarıma bu linki kullanarak ulaşabilirsiniz.


 

16 Mayıs 2021 Pazar

YÖNLENDİRİLMİŞ MEDİTASYONLAR - YARDIMCI ARAÇLAR

Değerli Işıldayan Hayatlar Takipçileri,

Uyanışla başlayan değişim dönüşüm, temizlenme, arınma ve aydınlanma yolculuğunda ihtiyacınız olacak ana/temel konularla ilgili herkese açık, ücretsiz sunduğum YÖNLENDİRİLMİŞ MEDİTASYON hizmetinden siz de aşağıdaki linklere girerek faydalanabilir, tüm sevdiklerinizle paylaşabilirsiniz.

Işıkla, sevgiyle ve AŞK'la

Kalın sağlıcakla,

F. Ebru Tolan Karahasanoğlu


ARINMA & IŞIK ALAN OLUŞTURMA / soundcloud.com- Işıldayan Hayatlar


ŞİFA MEDİTASYONU - VİDEO


BAĞIŞLAMA MEDİTASYONU - VİDEO


TOPRAK ANA İÇİN ÇALIŞMA - YÖNLENDİRİLMİŞ MEDİTASYON


Daha fazlası için lütfen ziyaret edin: 

IŞILDAYAN HAYATLAR / YOUTUBE


21 Nisan 2021 Çarşamba

KENDİ BAŞLARINA ŞİFA MEDİTASYONU YAPMAK İSTEYENLERE...



Her kim açarsa kendini

Sonsuz olana
Işıkla akana
Yüreğinde hapsolmuşlar... belki korkular, belki itina ile korunanlar...
Çıkar açığa.

Zihnini kurcalayanlar... kurtlar kuşlar... kaçanlar, kovalayanlar... gürültü patırtı koparanlar...
Dökülür ortalığa.

Bedenine dokunanlar... görünmeyen dalgalar, gizlenen saklanan, rol çalıp -mış gibi yapanlar...
Ayıklanır kolaylıkla.

Ruhu desen başlar konuşmaya; kimi içli içli, kimi dertli kederli, kimi serzenişli...

Her kim açarsa kendini
Sonsuz olana
Işıkla akana
İki gözün yanına
Gelir iki göz daha (kalp ve 3. göz)
Dünya aydınlanır
İnsanlıktan yana.

Fırsat varken,
Yardım gelmişken. ..
Çağıralım eşi dostu
Gönül ocağımıza
Bize birken bin olsun bütüne
Başlayalım imeceye (*İMECE hakkında bu bağlantıdan ulaşabileceğiniz videoyu izlemenizi öneririm.)

Şifa olsun şifanız
Şifa bulsun şifalandırdığımız.
Yürekten sevgimle
F. Ebru Tolan Karahasanoğlu
Şifacı bir can

22.4.2021 tarihinde 
YouTube / Işıldayan Hayatlar kanalında canlı gerçekleşen şifa meditasyonuna ve 
Şimdiden ABONE OLup, bildirimlerden anında haberdar olabilmek için "tümü" seçeneğini işaretleyebilirsiniz. 

#amacıinsanlığahizmetolan
#şifa
#şifasonsuz
#şifameditasyonu
#canlıyayın
#ücretsiz

AYDINLIK YARINLAR İÇİN - ÖZEL BİR YAZI

Sevgi ile ve ışıkla selamlıyoruz her birinizi

Merhaba 

Bugünden sonra beklentileriniz doğrultusunda özgürce salınacağınız, güvenle dolaşacağınız, rahatlıkla yaşayacağınız bir Dünya hayal etmek yerine, güveni ışıkla tahsis edeceğiniz, rahatlığı sevgi ile hissedeceğiniz, nefesi şifanın sonsuzluğunda alıp vereceğiniz, minnet yerine şükür, merhamet yerine teşekkür ile vicdanı hür, sezgisi hissiyatı gür, evveliyatı berrak, nihayeti billur bir yaşamı teşekkül, tasvir ve tahsis yolunda güçlü, sağlam, istikrarlı adımlar atmak zorunda olduğunuzu açık ve alenen ifade etmek zaruriyeti içinde olduğumuzu belirterek başlamak istiyoruz.

Zira sanılanın aksine sadece dualitenin içindeki karanlığı aydınlatmak ve/veya kendi tekamülünü tamamlamak arzusuyla bulunmuyorsunuz bu alanda. Bunlarla birlikte çok daha ulvi bir mertebede almış olduğunuz zorunlu görevi icra için toplanmış bulunuyorsunuz dünya denen evde.

Bugüne kadar sizi zorlayıcı sandığınız şartlar, değişkenlik gösteriyor artık demeyeceğiz, değişti diyeceğiz. Yeniden planlanan, oluşturulan, yapılandırılan kozmik düzende üzerinize düşen görevlerin artırıldığını düşünebilirsiniz oysa aslî göreviniz buydu aslında. Yani, kısaca gerçeklerle yüzleşme vakti gelinceye dek gözetilmiş olsanız da vakit geldi artık anlatmaya, anlaşılmasına.

İnsan ırkı bu kainatta tek noktada varlığını dünyada devam ettirmiyor olsa da dünya denen evde bulunan insanlar kainatın geri kalan kısmı için önemliler aslında.

Mutlaka ki şu an ifade edilemeyen yaşanmışlıklarda izleri olanlar var burada. Bu bir suç değil ceza asla değil ama dahli olan kim varsa izini bıraktığı alanda elini taşın altına koymak yoluyla da olsa iyileştirme, düzenleme, düzeltme yapmalı ki aydınlık yarınlar sandığınıza ulaşılabilsin kainatta.

Hedefimiz topyekûn aydınlanma olsa da, aksayan, aksatılan bazı alanlarla, uyanışın tamamlanışında yaşanan sıkıntılar, gecikmelerle aydınlanma sürecine yansıyacak bir takım yeniden düzenlemelerin yapıldığını yüksek benlikleriniz nezdinde ifade ediyoruz bugün burada.

Dolayısıyla değişen yaşam planları bazılarınız için ana yoldan hızla sapılan stabilize, tali yolun yaratacağı sarsıntıyı bırakacak akıllarda.

Bazılarınız içinse su üstüne çekilen balık hissi...

Her ne olursa olsun yani olana uyum sürecinde yanınızda olacağız ama doğal seleksiyonun kozmik manada da işleyen bir yasa olduğunu hatırlatmak isteriz bu noktada.

Kaldı ki bu zaruri değişime itiraz etme, yeni planı kabule geçmeme, farklı bir yol talep etme hakkı her daim hür iradenin tarafındadır, hatırlarda tutulsun isteriz. Ama yeni planın yüksek benlikleriniz nezdinde oluşturulduğunu da bir kez daha bildiririz.

Kalın sağlıcakla.

Bu yazı talebimiz ile F. Ebru Tolan tarafından 21.4.2021 saat 15.16 itibariyle İstanbul'da kaleme alınmıştır. Konsey


ŞİFA MEDİTASYONU HAKKINDA

22 NİSAN 2021'DE 

IŞILDAYAN HAYATLAR / YOUTUBE KANALI'NDA 

GERÇEKLEŞEN SEVGİ VE ŞİFA MEDİTASYONU HAKKINDA


Gelin birlik olalım
Gelin tek yürek olalım
Gelin IŞIK olalım
Gelin AŞK olalım
Gelin birlikte, BİR’in gücüyle, sonsuz olanı dünyamıza alalım, yüreklerimizde, özümüzde çoğaltıp akıtalım; kendimize, dostlarımıza, insanlığa, dünyaya.
Gelin bir nefes olalım
Can bulalım, can olalım
Gelin bir elimiz kalbimizde bir elimiz sonsuzluğun selinde, çekip aldığımızı dağıtalım.
Gelin IŞIK’la AŞK’la ŞİFA bulalım, şifa olalım.
Bu meditasyon hiç bir ön şart, gereklilik olmaksızın tüm niyet edenlere açık bir ışık alan oluşturma ve ŞİFALANDIRMA meditasyonudur.
Katılımcıların bizzat eşlik etmeyi tercih etmesiyle zamandan arî, yönlendirilmiş bir meditasyon olarak gerçekleşecektir.

Tüm sevdiklerinizle paylaşmanızı, takibi kolaylaştırmak adına YouTube kanalıma* ABONE OLarak TAKİP seçeneğini “tümü” olarak ayarlamanızı öneririm.
Her bir katılımcı kendi ile birlikte şu an dünyada devam eden pandemiye değil sadece, topyekûn insan varlığına şifa olacaktır aslında, şifalandıkça şifalandırır, şifalandırdıkça şifalanırız, bu gerçekliği yüreklerinizde hissedebilmenizi dilerim. **
Sonsuz sevgimle,
F. Ebru Tolan
Şifacı bir can



** Arzu Edenler Şifa Sonsuz Niyet Edene Vakti Gelene Serisi'ndeki Videolara bu link aracılığıyla her zaman ulaşabilirler.

20 Mart 2021 Cumartesi

2021 MART EKİNOKS ZAMANI* - ÖZEL BİR YAZI

Dünya denen evde, kendi yüreğinde, kendi biçtiği kaftanın içinde varlığını sürdürmekte olan tüm canlılara selam olsun bu özel günde.

Bizler sizin için çalışırken kendi bildiğimizce ve sizlerden gelen yönlendirmelerle (bilinçsizce yaptığınız) sizler de devam ediyor gözükmektesiniz kendi bildiğinizce!

Oysa vakit geldi, bilmecenin çözülmesine.

Artık geriye dönüşü olmayan ilerlemeyi seçtiğiniz, seçildiğiniz bilinçte yükselmeniz gerekiyor kendi içinizde. Buradaki yükselme ifadesi 5. boyuta yükselişle karıştırılmasın diye belirtiyoruz ama sıçrama da olmayacağı için anlatacağımız, uygun kelimeyi siz bulun kendi içinizde; ilerlemek, çıkmak, yükselmek, seviye değiştirmek,… ne demek isterseniz kendi içinizde.

Sizler bunu gerçekleştirebilin diye dünya düzeninde biz çalışıyoruz nicedir, izninizle.

"İzninizle"den kastımız, dünya yolculuğuna çıkmadan imzaladığınız, bıraktığınız anlaşmalar, henüz bilemezseniz de.

Burada da “bilmek” kelimesini seçerek kullandık . Zira hatırlamak için, hatırlatabilmemiz için, gelmeniz gereken olgunluk seviyesine ulaşamayanlar oldu içinizde.

Öyleyse, ezcümle, siz kendinizi ilerlettikçe açılacak idrak kapılarından geçtikçe, geçebilmek için ilerledikçe işaretler değişecek, nişanlar gelecek ve hatırlatılacak size, sizin içinizde. Ama bulunduğunuz seviyede -bazılarınız için- teleskopla göğe bakıp öykünmek gibi ilerlemeniz gereken yol kendi içinizde. Bakıyorsunuz, arzuluyorsunuz ve iç geçiriyor, bekliyorsunuz yine ve yine…

Teleskop ne kadar güçlü ise o kadar netleşiyor detaylar belki içinizde ama elleyip tutamıyor, gidip dokunamıyorsunuz ya illüzyonun içinde, yetmiyor bu size.

Bizden size akanlar, asılı kalıyorlar çevrenizde, gidip görmedikçe, alıp içinize çekmedikçe parçanız olamıyorlar ve tamamlanamıyorsunuz kendinizce.

Neden bu düzen böyle?

Neden bu kadar karmaşık kimilerine?

Neden zorlayıcı olmalı eğer nihai amaç yükselmekse?... dediğinizi duyuyoruz sessizce. Susuyoruz yine de, nedense?

Çünkü denedik defalarca öncesinde. Başka yollar, yöntemler denedik. Gelemedik yeterince ileriye. Bu sefer kuralları bizde böyle belirledik, birlikte. BİRLİKTE.

Matriksin içinde, önceden belirlediğimiz kurallar çerçevesinde, herkes kendi rolünde, devam edeceğiz bir süre daha böylece.

Ama artık bilmece çözülmeli yardım edilecekse diğerlerine.

Diğerleri kim?

Bilmeceyi çözecek kim? Gelelim bu bilgiye.

"Diğerleri" kendi tekamül yolculuğunda devam edecek olanlar bir süre daha sessizce.

Bilmeceyi çözecek olan kim? Bizler, sizlerle…

Bilmeceden kastımız ne? Düzen mi kendi içinde? Yoksa…?

Beklediğiniz ne? Yükseliş.

Olan ne? Bilinmese de gerçekleşen ne?

Uzatmayalım lafı, yormayalım akılları. Söyleyelim sessizce yüreklerinize; niyet edenlere, duymayı seçenlere.

Olan; olduran da kendi içinizde.

Yani bilmece “olduran da kendi içinizde” ne demektir anlamak sessizce.

Ve bu ekinoks döngüsünde siz bilmeceyi çözün diye, iyiden iyiye daha çok yardım gelecek içinize. Biliyoruz karmaşık gözükmekte ama sadece iki gözünüzle gördüğünüzde. Yüreğinizin sesiyle (kalp gözü), aklın ötesini okuyan gözü (3.göz) aktifleştirdiğinizde önce netlik ayarı gerekecek belli bir süre ama eninde sonunda belirginleşecek tüm güzellik kendi içinizde.

Kısacası, başkası değil de Siz harekete geçtiğinizde muazzam dönüşüm olacak kendi içinizde.

Bu dönüşüm olduğunda ilerleyeceksiniz kendi içinizde.

İlerlediğinizde hatırlayacaksınız siz kimsiniz gerçeklikte.

Hatırladığınızda yapacaklarınız dünya düzeninde, hatırlatacak diğerlerine.

Diğerleri de hatırladığında kendi içinde, siz birlikte el ele tek yürek BİRLİK bilinci ile geleceksiniz beklenen yere.

Geldiğinizde tamamlanacak tüm bilmece, eksik 3-5 parça kalsa bile bütünlüğün resmi tam ve anlaşılır olacak kendi çerçevesinde.

O resmi gördüğünüzde büyülenmişcesine hayranlık duyacaksınız kendinize.

Sizin beğeneceğiniz, sizin eseriniz örnek gösterilecek tüm evrende. Öyleyse azla yetinmek niye, kendini sevmemek niye?

Öfke ister içinizde... ister çevrenize... yıkmaktan, yakmaktan başka ne işe yaradı söylesenize? Öfkelenme demekle bitmiyor ki kendinize duyduğunuz öfke, nedensizce? Nedeni belli; yüreğinizde. Yapabilecekken yapamamak kadar acısı var mı kendi içinizde? Öyleyse neden bekliyorsunuz hâlâ sessizce?

Gece ile gündüz eşitlendiğinde sizde kendi içinizde geçin geçidinizden sessizce başlayın aydınlığa doğru ilerlemeye. 21 Aralık’a kadar vaktiniz var, demedi demeyin bize. Daha diyecek çok sözümüz var da bekliyoruz sessizce.

Değişim dönüşüm hepsi birer bilmece kendi içinde.

Cevaplar yüreğinizde. İçinize döndüğünüzde bir bilinmezlik kuyusuna düşmüş gibi hissetseniz de bir süreliğine bilin ki yüreğiniz açılmakta enginlere ve o enginlerin içinde her alan güzel kendi içinde. Işık olanları ekleyince peş peşe yol sizi götürecek kendi gerçekliğinize.

Keyifle, ahenkle…

Bekliyoruz sizi az ötede.

Sonsuz sevgimizle. 

Bu yazı 17 Mart 2021'de Firdes Ebru Tolan** tarafından kaleme alınmıştır, talebimizle. Konsey İstanbul - 14.06


*2021 yılı itibariyle ekinoks ülkemizde 20 Mart 2021, saat 12.37 itibariyle gerçekleşmiştir.


**Kaleme alanın notu: Yazının içeriğinin kalp gözüyle daha kolay içselleştirilebilmesi için yüksek sesle okumanızı öneririm.