19 Aralık 2019 Perşembe

.: ÇAĞRI - DAVET IŞIK VE AŞKLA

.: ÇAĞRI - DAVET IŞIK VE AŞKLA: Her birinizin ama gerçekten her birinizin tek bir nefesine bile ÇOK İHTİYACIMIZ VAR! İzleyin ve katılın... Sonsuz sevgimle şimdi ve daima....

.: ÇAĞRI - DAVET IŞIK VE AŞKLA

.: ÇAĞRI - DAVET IŞIK VE AŞKLA: Her birinizin ama gerçekten her birinizin tek bir nefesine bile ÇOK İHTİYACIMIZ VAR! İzleyin ve katılın... Sonsuz sevgimle şimdi ve daima....

ÇAĞRI - DAVET IŞIK VE AŞKLA

Her birinizin ama gerçekten her birinizin tek bir nefesine bile ÇOK İHTİYACIMIZ VAR!
İzleyin ve katılın...
Sonsuz sevgimle şimdi ve daima.
F. Ebru Tolan 

ÇAĞRI - DAVET IŞIK VE AŞKLA

18 Aralık 2019 Çarşamba

.: ICH BIN DAS LICHT

.: ICH BIN DAS LICHT: Ich bin das Licht Ich kam aus dem Licht mit Liebe, Licht füllt meinen Körper In dieser Dimension Jetzt und immer, mit jedem Atemzug  ...

ICH BIN DAS LICHT

Ich bin das Licht
Ich kam aus dem Licht mit Liebe,
Licht füllt meinen Körper
In dieser Dimension
Jetzt und immer,
mit jedem Atemzug

 Mit dieser Intension nehme ich das Licht in mich rein,
Ich ziehe es runter.
Was in der Unendlichkeit existiert
bringe/ziehe ich in die Welt.

Nimm Mutter Erde

Ein Bund davon für dich,
und natürlich für alle
Freunde ...

Wer auch immer,
aus Licht kommt und mit Licht
Steh auf!

Aufwachen und schnell erleuchten

Weil unten mehr Licht nötig ist,

jetzt unten.

Lebe wohl.

Ein Gebet, eine Absicht oder Intention, egal wie du es nennst

nicht die Definition, sondern die Bedeutung ist uns nötig,
fühle es jetzt in dein Herz, erhebe deine Stimme, bringe es zum Ausdruck, egal wo du gerade bist.

Zum Wohl der Menschheit.



Vermittler F. Ebru Tolan

#erleuchten #licht #reineslicht #endloseslicht #erwachen #lichtarbeiter #reineliebe #endloseliebe #göttlicheliebe #himmlischeliebe

.: BEN IŞIĞIM - ÇAĞRI

.: BEN IŞIĞIM - ÇAĞRI: Ben ışığım Işıktan geldim aşkla, Işık dolduruyor bedenimi Bu boyutta Şimdi ve daima. Her nefesimde Niyetimle alıyorum ışığı, ...

.: I AM PURE LIGHT

.: I AM PURE LIGHT: I am pure light. I have come from the light with divine love. The light fills my body in this dimension, now and forever. On every breath...

I AM PURE LIGHT

I am pure light.
I have come from the light with divine love.
The light fills my body in this dimension, now and forever.
On every breath I am getting the light with my intention and I pulling it down.
I pull down the light that exists in eternity.
Here Mother Earth, a bouquet for you and of course for all friends. 
Rise and shine those who come from the light,
Wake up and enlighten yourself immediately yet more light is needed, now, in the earth.
Take care of yourself

A prayer, an intention,… whatever you call it, we need its meaning rather than its definition yet its meaning is very different.
Now feel it in your heart and vocalize it where ever you are, for the good of entire humanity.

Channel F. Ebru Tolan 

BEN IŞIĞIM - ÇAĞRI


Ben ışığım
Işıktan geldim aşkla,
Işık dolduruyor bedenimi
Bu boyutta
Şimdi ve daima.
Her nefesimde
Niyetimle alıyorum ışığı,
Çekiyorum aşağıya.
Sonsuzlukta var olanı
İndiriyorum dünyaya.
Al Toprak Ana
Bir demet sana
ve pek tabii ki tüm
Dostlara...
Işıktan gelen ışıkla
Kim varsa
Kalkın ayağa!
Uyanın ve aydınlanın hızla
Zira ışık gerek daha fazla
Şimdi aşağıda.
Kalın sağlıcakla.

Bir dua, bir niyet, … ne derseniz deyin buna, tanımı değil ama mânâsı gerek bize zira çok başka.
Şimdi hissedin yüreğinizde, seslendiren dillendirin bulunduğunuz alanda insanlığın hayrına.
Aracı F. Ebru Tolan

15 Aralık 2019 Pazar

11 Aralık 2019 Çarşamba

UYUMLANMA - ÖZEL BİR YAZI

UYUMLANMA
Dünya değişiyor siz anlayamasanız da; her mânâda.
Yer kabuğu değişiyor, tektonik hareketler vasıtasıyla.
Hava şartları değişiyor, iklimsel sandığınız alanda… küresel ısınma dediğiniz değişim kapsamında. Oysa durum çok başka.

Dünya değişiyor siz anlayamasanız da; tektonik hareketlerle magma sandığınız çekirdeğin, özün enerjisi salınıyor çokça. Ve aslında sizin küresel ısınma sandığınızın çoğu tesiri geliyor aşağıdan yukarıya. Ama sanmayın ki yukarısı aynı, aslında yukarısı da değişiyor fazlasıyla. Zira uzay boşluğu diye adlandırdığınız dünyanın, sizin görüp bilebildiğiniz kapalı enerji alanı değişiyor ve açılıyor. Bu açılım kaçınılmaz zira foton kuşağı yaklaşıyor güneşten yana. Ama aynı zamanda bu yaklaşan foton enerjisi etkiliyor sizin alanınızı ve kapalı kalamıyor adeta alan aldığı tesirlerle ve çatlıyor, çatırdıyor diyelim biz ona.

Çok mu korkunç, çok mu tuhaf geliyor size bu duyduklarınız? Neden? Oysa sizler bu potansiyeli bilerek ve seçerek geldiniz bu zamanda bu dünyaya. Tüm bu söylediklerimiz dünyada bilim insanları dediklerinizin zaten son yıllarda araştırdığı, bildiği, gördüğü konular ama henüz söylenmiyor diye yanlış ya da yabancı sanılmasın burada. Zira o bilim insanlarının görevi bu ama aslında hepinize gösterildi, anlatıldı bu bilgiler bedenlenmenizden çok önce ilahi planda. Zira birçoğunuz bu mânâda görevler almayı bu yüzden kabul ettiniz de geldiniz bu zamanda.
Sonra ne oldu? Sonra olan şuydu aslında; 2012 eşiğine kadar birçoğunuzun unutması gerekiyordu, unutturuldu hepsi bu ama şimdi hatırlamanız ve hızla hatırlamaktan öte çalışmaya başlamanız gerekiyor bu konuda.
Neler yapılması gerektiğini anlattık çokça özellikle Toprak Ana kısmında. Sorun, yine anlatırız ama bugün konumuz UYUMLANMA.
Zira pek çoğunuzun bu değişen enerjilere yeniden uyumlanması gerekiyor aşağıda ki kolaylıkla ilerleyebilesiniz kendi yolunuzda.

Bunu eski telefonunuzu yeni işletim sistemine uyumlamak gibi düşünebilirsiniz çok basit anlamda. Ama hatırlayın ki bazı telefonların sistemleri çok eski ve dolayısıyla ilaveler gerekiyor onlara, bellek artırımı gibi mesela. Veya bazı telefonların daha önce ufak ufak yapılması gereken güncellemeleri yapılmamış, eksik bırakılmış / unutulmuş / atlanmış / görmezden gelinmiş / korku, kaygı, endişe ile ertelenmiş mesela… işte o telefonların da adım adım uyumlanması gerekiyor ama hızla, hatta birçoğu aynı anda.

Kısaca gözünüzde canlandırabildiyseniz devam edelim konuya.

Bu uyumlamalar birinci turda, görevli olanlara ve görevlerinin idrakinde olup kendilerini açanlara yollandı aslında. Bu kolay ve hızlı olandı ki bu bile sarsıcı oldu birçoklarına. Bulundukları alan, taşıdıkları yükleri, kabullerinin derecesi ve niyetlerinin gücü etkiledi onları aslında.

İkinci turda, görevli olanlara ama henüz uyanmamış olanlara gönderildi tesirler adeta biraz daha etkileyici ama. Zira onların da hızla ayağa kalkması ve temizlenmesi gerekiyordu ya her mânâda, bu nedenle dalga dalga, defalarca, döne döne diyelim biz ona, gönderilen tesirlerle bazıları zorlandı ama çoğu çıktı bir yola. Hoş aralarında hâlâ tesir alan ama ayağa kalkamayanlar da var ama oyalanacak vakit kalmadı bizim için yukarıda. Bu mânâda 2.grup da göreve çağrıldı adeta.

Dolayısıyla bazılarınızda, aranızda, çok hızlı ve ani değişimler yaşıyorsunuz adeta hayatlarınızda. Bu grupta olanlar 3-5 ay öncesine kadar diyelim dünyevi zamanda, normal ve hatta sakin bir hayat sürdürürlerken şimdi bir AN’da kendilerince, kendilerini bambaşka bir alanda buldular, buluyorlar adeta.
Kimi hastane koridorunda, kimi soyunma odasında, kimi açıkta, kimi karanlıkta adeta, buluyor olsa da kendini aslında yanlış ve/veya kötü olan bir şey yok ama…! Artık vakit geldi demeleri gerekiyor hızla: vakit geldi ve ben de hazırlanmalıyım hızla.
Bu grup için zaman biraz az sanılmasın zira onların da hızla hazırlanmaları için gereken donanım verildi onlara. Hatta dar zamanda daha da hızlı hazır olabilmeleri için yükleri yok veya az olan gruptan, deneyimleri çok veya yeter olan gruptan seçildiler mutlaka. Dolayısıyla deneyimlerin çokluğu ve yüklerinin azlığı avantaj bu zamanda., hızlanabilirler, hazırlanabilirler, yola çıktıkları anda.

Gelelim diğer gruba. En çok zorlananlara! Onlar hâlâ daha uyumak için adeta kaçıyorlar karanlığa! Bakın bu çok önemli, iyi anlayın mutlaka.

Karanlıktan kastımız şu aslında: Bazıları korkularını temizlemek yerine tutunuyorlar onlara…
Ve korktukça başlarına geliyor adeta. Çekiyorlar zira… başlarına geldikçe yılmak ve kaçmak için daha çok bahane buluyorlar ve daha çok saplanıyorlar çıkmaza. Artık vazgeçmeleri ve kendilerini kandırmayı  bırakıp hareket etmeleri gerekiyor hızla ama hızla.
Bu grup da alıyor tesirleri ama uyumlanma adı altında ve sarsılıyorlar adeta her an, her alanda. Ne fayda? Ne fayda?
Kısaca bu yazıyı okuyorsanız ve hâlâ korkuyorsanız biz kimiz, ne anlatıyoruz acaba; işte bilin ki bu gruptasınız ve hızla arınmanız gerekiyor insanlık adına.
Kararsız kalanlar ve korkanlar içten içe, farkında olmadan da olsa, zorlanıyorlar en çok bu mânâda.


Gelelim bundan sonrasına. Birinci dalga diyeceğimiz uyanış evresi tamamlandığında ne olacak acaba?
Anlatalım hızla!
Zira birçoğunuz için yaşayacakları, tanık olacakları adeta pek de keyifli olmayacak dünyevi anlamda ama artık biliyorsunuz ki her şey ama her şey kontrol altında ve bütünün hayrına.

Yukarıda, kainatta, ne derseniz deyin ona, ilahi planda, yanlış yok ama eksik çok! Zira o eksikler sizin tamamlamanız gerekenler aşağıda.

Bizim vazifemiz uyarmak, uyarmak, uyarmak,… yardım, yardım, yardım,… ama hür irade hâlâ sizin elinizde ya, tamamlanması gerekiyor eksik ne varsa.

İşte bu eksikler hızla tamamlansın diye uğraşıyoruz biz de ortak bilince gönderdiğimiz idrakler vesilesiyle.
Ama korku olunca hâlâ aşağıda gelen idrakleri almak, aldığını anlamak, anladığını kullanmak kolay olmuyor sizin için bazen ya işte çalışın buna diyoruz her fırsatta.

Pek tabii ki tek engel korku değil bir de karanlık var size tesir eden hâlâ daha.

İşte o mânâda da sıklıkla ifade ettiğimiz gibi birleşin, gelin bir araya AŞK’la ve çalışın sevgi olma, sevgi kalma yolunda IŞIKLA.

Şimdi gelelim esas mevzuya!
Anlatalım bu zamanda yaşadığınız değişimlerin ardındaki uyumlanma tesirini de anlayın bugün burada.

Dünyanın farklı farklı coğrafyalarında, farklı farklı zaman dilimlerinde, o coğrafyalarda bulunan farklı farklı kimliklere gönderilen tesirler pek tabii ki eşzamanlı işlemiyor aşağıda. Bunu dalga dalga, katman katman bir hareketlilik olarak hayal edebilirsiniz aslında.

Ya da şöyle diyelim, bir şirkette bir karar alındığında  önce yönetim kurulundan geçiyor ya , sonra işleniyor karar defterine ve hatta bildiriliyor resmi kurumlara, ancak ondan sonra alt kademeler öğreniyor bunu sırasıyla GM, yardımcılarına anlatıyor ve onlar da kendi kadrolarına…. Tabii bu arada sizin görevli/çaycı/müstahdem dedikleriniz yazıcı/sekreter dedikleriniz çoğu zaman alıyor bilgiyi önceden ama duymakla bilmek, bilmekle uygulayan olmak farklı nasıl olsa:)
Neden dedik bunu, çünkü bazı bilgiler şu an görevliler tarafından değil de hizmetliler tarafından servis ediliyor adeta dünyada ve bu da bir kafa karışıklığına yol açıyor sizin aranızda ama meraklanmayın sorun yok bunda.

Kısaca tesirler dalga dalga ilerliyor dünyada. Bunu neden belirtiyoruz, önemli zira, neden ben bunu yaşıyorum, neden ben böyle yaşamıyorum derken bile nasipleniyorsunuz aslında kendi bulunduğunuz alanda. Ama siz neredesiniz acaba bilmiyorsunuz ki aslında! Takılmayın buna.

Bir diğer farklılık da herkes aynı tesirleri kendi alanına göre farklı zamanlarda alıyor ama aldığında da farklı semptomlar ortaya çıkıyor aslında.
Yani sizin başınız çok ağrırken nedensiz yere son zamanlarda diğerlerinde sürekli kulakta bir çınlama görülebiliyor mesela.
Bilin ki nedensiz değil ama anlamak için zorlamayın kendinizi bu mânâda. Zira o kadar çok bilinmeyenli bir denklem ki bu hâlâ daha, uğraşmayın daha fazla.
Kabulde kalın yeter ama genelleme yapabileceğimiz birkaç husus da var sıralayalım burada:

  • Anî tansiyon değişimleri
  • Anî kalp ritmi değişimleri
  • Şakaklarda baskı şeklinde
  • Kafatasında sıkışma şeklinde
  • Başın tepesinde uyuşma şeklinde
  • Kafanın arkasında karıncalanma şeklinde hissedilen baş ağrıları.
  • Ellerde/kollarda uyuşma/güçsüzlük/sertleşme/sıkışma
  • Ayak tabanlarında ısınma/soğuma
  • Ellerde ısınma ateş basma/soğuma
  • Genel beden ısısında ısınma/soğuma
  • Gözlerde buğulanma
  • Görme zafiyeti, bulanma şeklinde
  • Unutkanlık
  • Dil sürçmesi, toparlayamama
  • Konsantrasyon bozukluğu/gecikmesi
  • Acıkma / hızlı doyma; birlikte veya ayrı ayrı
  • Halsizlik, kendini kapatma
  • Işığa hassasiyet
  • Kokuya hassasiyet
  • Gürültüye/sese hassasiyet

Şeklinde kendini çoklukla gösteren belirtilerin bir veya birkaçını yaşıyor olabilirsiniz aynı anda.
Veya dönem dönem değişen, azalan/çoğalan şekilde yaşıyor olabilirsiniz.
Ama belirtmeden geçemeyeceğiz içinizde hâlâ farkındalık konusunda hassasiyet geliştirmemişler var o yüzden bunların hiçbirini yaşamadığını iddia edenler de olacaktır, olsun, onlar da alıyor nasıl olsa tesirleri ve hatta misliyle aslında!!!

Kısaca, kaçınılmaz bir değişim süresince, evrensel tesirlerle değişen dünyamızda, enerjisel anlamda bir kaosun adeta içindesiniz. Yalnız değilsiniz, hiç de olmayacaksınız.
Yardımsız değilsiniz, hep de alacaksınız.
Ama artık hızla uyumlanmanız gerekiyor 1.dalgada olanların öncelikle bu mânâda.

Zira kısa bir süre sonra 2.dalga harekete geçirilecek aydınlanma adı altında.
Düşünsenize, siz, yükleri çok daha fazla belki ama güçleri de misliyle fazla olanlar zorlandınız bu zamanda, diğerleri nasıl sarsılacak uyandıkça ve uyanmaları gereken zamanda. Hazırlanmanız ve hazırlamanız gerekiyor hem kendinizi, hem onları, hem dünyayı, Toprak Ana’yı buna.

Kalın sağlıcakla,
Bu yazı 9 Aralık 2019, Pazartesi saat 14.14 itibariyle İstanbul’da tarafımızdan F. Ebru Tolan’a yazdırılmıştır. Konsey




2 Aralık 2019 Pazartesi

YENİ İNSAN & YENİ DÜNYA - ÖZEL BİR YAZI


YENİ İNSAN & YENİ DÜNYA
Yeni İnsan, Yeni Dünya deyince sizin anladığınızla bizim anlatmak istediğimiz arasında fark var aslında. Zira siz anlamları hâlâ daha geçmişe, biz ise geleceğe göre yaşıyoruz aslında.
İşte bu yüzden bugün burada biraz daha netleştirmek istiyoruz ne demektir Yeni Dünya ve bunu inşa edecek Yeni İnsan kimdir acaba.

Yeni Dünya’yı tanımlamaktan başlayalım: Yeni dünya tüm döngülerden, bütün evrelerden gelen tüm yüklerden tamamen arınmış Toprak Ana’nın, bundan sonra 5.boyut gerçekliğinde, bu kainatta varlığını sürdüreceği alandır aslında.

Bu nedenle insan bilinci evrilirken 5.boyuta uygun şekilde, aslında eşzamanlı Toprak Ana’nın da hazırlaması gerekiyor ya ki bolca söyledik, anlattık, anlattırdık* bunun ne demek olduğunu aslında hâlâ daha anlamamışlar için söyleyelim hiçbir yük kalmayacak Toprak Ana’da.

Mesela Çernobil neden gündeminizde bugün hâlâ…
Neden diziler seyrediyorsunuz Dark adı altında mesela…
Ne anlatmaya çalışıyor Star Wars acaba?
Nedensiz değil tüm bunlar artık anlayın ama.

Kısaca katman katman temizlemek için Toprak Ana’yı yeniden, yeniden, yeniden çalışmak gerekiyor çokça. Bu noktada dönüp bakın eski notlarınıza ve yazılanlara, anlatılanlara...
Ama en fazla çalışın ışıkla. Haftada 1** çalışanlar bile azınlıktayken hâlâ biz diyoruz ki her gün, her gün, her gün çalışın çok daha fazla kişi bir arada.

Kısaca siz tutacaksınız bir ucundan, diğer taraftan da biz ama sizin niyetiniz ve nefesiniz olmadan biz yapamayız asla. Bunu iyi anlayın bugün burada.

Toprak Ana adeta temizlendikçe açığa çıkacak negatif enerjileri alıp götürmek, değiştirip dönüştürmek bizim işimiz adeta. Ama bize taşıyacağımız yükü verecek olan, temizleyerek Toprak Ana’yı aşağıda sizsiniz mutlaka. Zira Toprak Ana temizlendikçe hafifleyecek hafifledikçe güçlenecek aslında.
… ve güçlenmesi gerekiyor aksi takdirde yeni dünyada var olması mümkün değil zira çok yorgun ve güçsüz adeta.

Milyonlarca yılın yükü omuzlarında taşıtıldı adeta ona bunca zamanda ve doğasına aykırı onlarca müdahale devam ediyor hâlâ. Aktivist tutumlarla devam ettirilen 3-5 kampanya Toprak Ana’yı temizliyor sanıyorsanız çok ama çok yanılıyorsunuz zira o kampanyaların çoğunda üretilen negatif enerji var ya bin misli yük bindiriyor Toprak Ana’ya aslında.
Bırakın bu yolları da başlayın çalışmaya.
Şu an dünya üzerinde kapalı gruplar var mesela. Kapalı gruptan kastımız birkaç mânâda: 
1. Dar alanda hâlâ daha sıkışmış kalmış olanlar var. Henüz çıkamadılar ortaya zira korkuları çok fazla. Yardım edin onlara korkularını temizlesinler mutlaka. Siz çekin ortak bilinçten daha fazla korku ve temizleyin mutlaka. Yansıması uzanır onlara. 
2. Aldıkları rehberlikleri paylaşamayanlar var hâlâ. Onlarda da korku çok fazla.
3. Birbirlerini bulmuş olmanın rehavetine kapılmış olanlar var, dağıtmıyorlar bilgiyi adeta.

Oysa çok daha fazla birlik bilinciyle, sinerji yaratmanız gerekiyor ki bunu “AŞK’la Çalışın” ifademizde anlattık aslında.

Kısaca Yeni Dünya ancak kât’i şekilde Toprak Ana’nın temizlenmesi ile mümkün olacak, biraz yavaş gidiyorsunuz bu mânâda.

Gelelim insan varlığına; Yeni İnsan’a
Yeni İnsan oluşturulmaya başladı çoktan ama bilinç değişimi devam ettiği sürece tamamlanmayacak aslında.

Oysa bu bilinç değişimi için vaktiniz yok çok fazla. Kısaca uyananların daha çok ses çıkartması gerekiyor ama durumunuzu anlatalım nasılsınız aslında.

Uyanması gerekenler uyandıkça kendileri ile ilerlemeleri gereken yolda ilerlediler hızla. Zira zaten uyanmalarına neden olan ne varsa temizlenmesi gereken yükleriydi aslında.
…ve bu yükler temizlenince bir şekilde, ama yardımla ama niyetle ve nefesle, kişiler kapıldılar rehavete. Hayat akışının içinde yumuşadı adeta sert köşeler, yuvarlandı adeta sivri uçlar, temizlendi adeta kanayan yaralar, örtüldü adeta kızgın lavlar, korlar… ortalık bir anda aydınlık ve yumuşacık bir örtüyle kaplanınca sandılar ki bitti buraya kadar oysa yeni başlıyordu, bakmadılar, duymadılar.

Ellemedik adeta, dinlensinler istedik biraz ama, dinlenmenin miskinliğe, durmanın üşengeçliğe dönüşmemesi gerekiyor ya… İşte bu mânâda bugün burada uyarmak istiyoruz bir kez daha; UYANANLAR! Tek vazifeniz kendinizi temizlemek arındırmak değildi ki, o ilk vazifenizdi ama son değil ki! Hadi kalkın ayağa bir kez daha, silkelenin adeta. Koyulun yola, el ele tutuşun yolda olanlarla ve çalışın çokça bu sefer bütünün hayrına. Belki ailenizden yana, belki mahallenizden, belki şehrinizden, belki ülkenizden, belki de topyekûn dünyadan yana yapmanız gerekenler var, durmayın daha fazla.
Birlik olun, dernek olun, vakıf olun… adı ne olursa olsun, bir arada olun ve çalışın mutlaka.

Bugüne kadar ne varsa yaptığınız devam edin yapmaya ama söylemleri değiştirin, kapsamı genişletin, içeriği yenileyin, değiştirin; üzerinde çalışın mutlaka. Son 3-5 yılda yaptığınızı dahi aynı şekilde, aynı üslupta yapmayın kısaca bundan sonra. Ama en başta bundan 8-10 sene önce yaptıklarınızı salın, bırakın adeta. Onlar çoktan bitti aslında. İzin verilmeyecek artık onlara.
Hep dediğimiz gibi sistemler, yöntemler, iktidarlar, düzenler değişecek, şirketler, yapılar, binalar değişecek anlayın artık direnmeyin buna.
Kalın sağlıcakla.
Bu yazı 28 kasım 2019, Perşembe saat 12.10 itibariyle İstanbul’da F. Ebru Tolan’a tarafımızdan yazdırılmıştır. Konsey



* & ** Yazanın notu: Blog sayfamda Temmuz 2017'den bugüne yayımlanmış yazıların içinde Toprak Ana ile ilgili birçok yazı mevcuttur.
Ayrıca her Pazartesi akşamı 11.00'de Işıldayan Hayatlar İle Saf Sevgi Enerjisi Çalışması yürütmekteyim. Detayları blog yazılarımın arasında ve Facebook'ta aynı isimli grupta bulabilirsiniz.

26 Kasım 2019 Salı

CAN'DAN OLANLAR


Canlar, Can’dan olanlar
Çıktığında yola,
Aydınlanır tüm karanlıklar.
Zira her bir yüreğin
Barındırdığı ışık var ya
Sonsuz aslında…

…ve bir, bir derken
Çoğaldığında yolda olanlar bu dünyada
Aydınlanır tüm karanlıklar,
Siz görüp, anlayamasanız da.

Aslında
Bir nefesle başlar ya
Hayat…
Uyanış…
Ve hatta sonsuzluğa adım…!
Hep bir nefesle başlar ya,
Hadi o zaman durma,
Bir derin nefesle sen de başla.
Bugün burada başla.
Şimdi başla.
Aydınlansın tüm dünya
Önce seninki senden yana
Sonra senin can bildiklerinin ki
Ve en sonunda tüm dünya.
Kalın sağlıcakla,
Sonsuz sevgimiz akıyor tüm insanlığa
Şimdi ve daima.
Bilge Ruhlar’dan
İstanbul, 23.11.2019 – 15.45


24 Kasım 2019 Pazar

YAPIM AŞAMASINDA...! - ÖZEL BİR YAZI


YAPIM AŞAMASINDA...!
Hani çıkar ya karşınıza sıkça; “yapım aşamasında” ibaresi internette, yapılarda, tadilatlarda ve “verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dileriz” yazar ya çoğu zaman altında… işte tam da tüm dünya, şu anda, aynı durumda.

Sabah mahmurluğunu atmaya çalışanlarla, hâlâ ısrarla uyumak için yorganı başlarına çekenleri saymazsak çoğu görevli çoktan kalktı, kuşandı, elini yüzünü yıkadı, kahvaltı sofrasına oturdu ve hatta yenildi, içildi çaylar, kahveler ayıldılar adeta… ekmekler, reçeller, peynirler, … doydular, beslendiler çokça… son bir soluklanma yaşıyor çoğu, çene çalıyor adeta iş başı yapmadan, az sonra başlayacak hummalı günün öncesinde, son bir keyif sigarası, kahvesi, bir soluklanma adeta….

Ne güzel! Yapın, yapın, hatta fazlasını da yapın ama boş vermeyin, hatırlayın, görmezden gelmeyin, kaçmayın, “yapılacaklar” listesinde daha çok madde var yanına “tamamlandı” ibaresi konulacak olan ve hatta onlar tamamlandıkça eklenecek daha da çok madde var yapılacaklar arasına.

Bir de hâlâ evinde, koğuşunda, otelde, kışlada, otoparkta, ağaç altında, çatıda, yatta, katta, … uyuyanlar var! Onların yerine 2.vardiya çağrıldı çoktan görev başına ama onlar da var!
Demek ki birilerinin de, onları gidip uyandırmayı denemesi gerekiyor, bir kez daha!

Yani anlayacağınız, sohbete devam ederken avluda, üç-beş çığırtkan yollayın da onlar da uyansın değil mi ama? Biri perdeleri açsın mesela, ışık girsin odalara. Diğeri ses çıkartsın zille, zemberekle adeta. Başkası seslensin, “toplanma yeri burası” diyerek yol göstersin mesela. Teyzeler, anneler, su tutsun, havlu uzatsın … onlar daha fazla gecikmeden hazırlık yapsınlar diye mesela.

Ama, ama en önemlisi yattığı yerde gözünü açanlar, yeniden kapatmadan ve tavana dikip uzun uzun bakmadan hatırlasınlar sorarak kendi ruhlarına; ben kimim, bugün günlerden ne, vakit geldi mi acaba?

Tüm bunları yarı şaka, yarı ciddi bir üslupla söylüyoruz ya bugün burada, sanılmasın ki basit bir konu ve pek de önemsemiyoruz adeta… Aksine, çok fazla önem veriyoruz UYANIŞ'a. Bir de bu yolu deneyelim dedik adeta. Zira hep dediğimiz gibi sizin için hizmetteyiz her daim ama sizin yerinize yapamayız, yapılacak ne varsa.

Ve yapılacak olan da YENİ BİR DÜNYA yaratmaksa iş çok demektir sizin boyutta. İş çok ve termin vakti yaklaşıyor hızla. Lütfen dönüp okuyun bir kez daha aylar aylar önce anlattık ya!


Ve yeniden, bir kez daha, çok daha fazlasıyla, hiç söylenmemişleri de sıralayacak Ebru 30 Kasım’da. Bir dinleyin bakalım, neler anlatacak orada. Sorun sonra, onun aracılığıyla bize sorun, kendinize sorun ama duyun sonra mutlaka. Kapatmayın kulaklarınızı, karartmayın odanızı, sıkıştırmayın yüreğinizi, çıkın dışarıya, çıkın dışarıya ve başlayın çalışmaya, AŞK’la.
Kalın sağlıcakla,
Bu yazı 23 Kasım 2019 Cumartesi günü saat 14.55 itibariyle İstanbul’da F. Ebru Tolan’a tarafımızdan yazdırılmıştır. Konsey
  

21 Kasım 2019 Perşembe

TÜM İNSANLIĞA - ÖZEL BİR YAZI


TÜM İNSANLIĞA
Susuzluktan can verirken Afrika,
Yangınlarla kavruluyorken Avustralya,
Buzullar eriyip taşkınlar oluşuyorken Antartika’da
Adını hiç duymasanızda, varlığından haberdar olmasanızda dünyanın dört bir yanında yerel halk boğuşuyorken değişen coğrafî ve iklimsel şartlarla,
Deniz canlıları adeta soluyacak su,
Hava canlıları hava bulamıyorlarken muhtelif alanlarda… hâlâ daha “ne var ki”, “ne oluyor ki” diyenler var ya!
Mümkün olduğunca en uygun üslupla anlatmaya çalışsak da hâlâ duymayanlar var ya aranızda!
Bak! denilen yöne bakmakla,
Dön! denilen yola sapmakla,
Yap! denileni yapıp alkış almakla oyalananlarınız var ya…

Artık bir dur deme vakti gelmedi mi sizce de bu şartlara?
Kim yapacak?
Kim yapacak? Bir sorsanıza!
Kim yapacak?
Yürekler dolu hâlâ korkuyla, acıyla…
Zihinler dolu hâlâ safsatalarla,
Gözler perdelenmiş allanıp pullananlarla….
Kim yapacak? Bu durumda kim yapacak?
Hâlâ bekliyorsunuz ya! Bir kahraman, bir kurtarıcı, bir ilah, bir mesih, bir savaşçı, bir …, bekliyorsunuz ya, beklemeyin boşuna, yenisi gelmeyecek. Zira çoktan geldi bin misliyle, bu boyuta sizin aracılığınızla!
Kabul etmek neden bu kadar zor anlatalım zira vakit daralıyor tüm insanlık adına bu boyutta.
Kabul etmek zor çünkü kayıtlarınız taşıyor yükleri hâlâ.
Kabul etmek zor çünkü bedeniniz hatırlıyor hâlâ.
Kabul etmek zor çünkü onlarca, yüzlerce ve hatta binlerce kayıt atıldı bellek tarafınıza.
Kabul etmek zor çünkü gücünüzü anlamadınız hâlâ.
Kabul etmek zor çünkü salınmadı korkular hâlâ, temizlenmedi yürekler ve açılmadı kapılar hâlâ.
Oysa çoktan vakit geldi hatırlamaya.

Sözümüz “onlara” değil, sözümüz size aslında. Bırakın “onları” bir kenara, ama siz kendinizi unutmayın onların arasında.

Kartal olduğunuzu hatırlayın, kazların arasında.
Kaplan olduğunuzu hatırlayın, kedilerin arasında.
Yunus olduğunuzu hatırlayın, balıkların arasında.

Ey insan ırkı, silkelenin artık, çıkın yola.
Demedi demeyin vakit daralıyor ve hâlâ imkanınız varken zamandan yana, çalışın ortaklaşa.
Şunun şurasında 35 gün sonra uyanış tamamlandığında açılacak kapılardan esecek rüzgar savuracak bazılarınızı ama sanmayın ki düşen kalkamaz bir daha.
Yeter ki güçlenin hızla.
Yeter ki salın yüklerinizi hafifleyin ama kasırga dahi gelse alıp götüremesin sizi, köklenin adeta.
Çıkın zihninizden yukarıya. Yeter sıkıştığınız o dar alanda. Çıkın yukarıya, sonsuzluğa, bağlanın Yaradan’a, ana kaynağa.
Siz isteyin yeter, biz yardım ederiz her birinize ama, biz sizin yerinize yapamayız asla.

Bugün burada yazılanlar ağır gelebilir birçoğunuza ve hatta görmemek için kaçabilirsiniz ama bir kez daha, bir kez daha, bir kez daha dillendirmek vazifemiz, zira biz insanlık adına IŞIKLA, sonsuz aşkla hizmetteyiz şimdi ve daima.
Kalın sağlıcakla,
Bu yazı 21.11.2019 Perşembe günü saat 14.55 itibariyle İstanbul’da tarafımızdan F. Ebru Tolan’a yazdırılmıştır. Konsey

11 Kasım 2019 Pazartesi

11.11’İN GERÇEK MÂNÂSI - ÖZEL BİR YAZI


11.11’İN GERÇEK MÂNÂSI
Günlerdir, haftalardır astrologlar, astronomlar, ruhsal gelişim uzmanları, … yazıyor çokça 11.11 hakkında. Söylemlerin çoğunda büyük ölçüde gerçekler olsa da esas mânâ çok başka.
Anlatalım, zira, zaman daralıyor dünya boyutunda ve vakit kalmadı eksiklikler ile oyalanmaya.

Süregiden enerji değişimleri hızlanmış olsa da dünyanın kısmen kapalı enerji alanında, 11.11 ile birlikte ivmelenme artacak dünya boyutunda. Zira gelinmeden yıl sonuna bir sıçrama daha yaşanacak insan bilincinde aşağıda, işte buna ayarlanması gerekiyor, uyumlanması gerekiyor yukarıdaki enerji alanının da hızla.
Bu nedenle 10 Kasım’da başlayan güçlü enerji değişimi tamamlanacak olsa da 15 Kasım’da, 11.11’deki göksel olay bir kapı açacak adeta tüm dünyanın enerji alanında.
Bu kapı ki tüm boyutlardan dünya boyutuna farklı formda akan enerjilerin ulaşmasını kolaylaştıracak aslında.
Adeta binbir süzgeçten geçen güçlü enerjiler çok daha kolaylıkla ve hızla inecek dünya boyutuna. Zira dünyada, şu anda bedenlenmiş formda mevcut farklı ırklar kavuşmak zorunda kendilerinden olana hızla. Öncelikli olarak onlar kavuşacak kendilerinden olana ki hazırlansınlar hızla ve hazırlasınlar sonra.

Yani bugünün gerçek mânâsı insandan başka diğer tüm ırklar için aslında. Ama bu demek değildir ki insan varlığı da etkilenmeyecek bu değişimlerden. Aksine misliyle alacak o da ve hızlanacak adeta kendi yolunda. Nitekim yıl sonunda yaşanacak sıçrama öncesinde yüklerinden arınması gerekenler var hâlâ çokça.

Kısaca bugünü, bol bol idrak/farkındalık niyetiyle yapılacak meditasyonlara ayırmanızı öneririz. Ama öncesinde uyumlanmanız gerekiyor değişen akışa aslında. Yani her zaman yaptığınız gibi arınmayla başlayın ama arada izin verin bir süre uyumlasın bedeniniz ve zihniniz kendini yeni olana 10-15 dakika.
Sonra devam edin çalışmaya anlama niyetinizle hayatınızda sizi zorlayan ne varsa.
Kalın sağlıcakla,
Bu yazı F. Ebru Tolan’a 11.11.2019, saat 11.15 itibariyle tarafımızdan yazdırılmıştır. Konsey


10 Ekim 2019 Perşembe

DOĞAL AFET

Değerli Işıldayan Hayatlar Takipçileri,
2020 ve sonrası dönemi anlatırken değindiğim doğal afet konusunu başlı başına bir video paylaşımı olarak hazırladım ve yayımladım. 
Sadece bizim ülkemiz olarak değil, topyekûn dünya olarak konuyu ele aldığımı belirtmem lazım. 
Bilinçli olduktan sonra, hazır olduktan sonra biz insan varlığı için her değişim kabul edilebilirdir aslında. Önemli olan ayağa kalkmak ve adım atmak, biz üzerimize düşüni yapalım, gerisi hazırlandı bile!
Sonsuz sevgimle,
F. Ebru Tolan Karahasanoğlu

DOĞAL AFET
YouTube / Işıldayan Hayatlar Kanalı Video kaydı linki

2 Ekim 2019 Çarşamba

HEAL YOURSELF NOW


It’s a proven energy
That’s heal you
When you give the permission
To your entire body
The living organism
Called “cell” like an universe
Starts to heal itself
Don’t shut down your energy flow
Don’t feel alone
You have a huge army called
Body cells
You have a huge team called
Body cells
They are your friends
They are your colleague
They are your team members
Don’t forget them
Greet each
Love each
Feed each
The source of energy
Well enough to you
Because of its endless source
Since you are love
Starts to heal yourself just now
Call the healing energy
And love yourself.

When you start to love yourself
Your heart chakra
Starts to create energy
The energy waves  flow down to
Not only to your body but also  through the universe
When the universe get the signals
She returns back to you
With love, light, abundance and healing
Don’t deprive yourself
Within your isolation
In your body and mind.
Feel the universe inside of you
Love yourself means loving the universe

We may say lots of words more
But is there any necessity?
Since you are the universe!

You are the one created with love.
You are the one living by love
You are the one will accelerate with love
Start to love yourself now
Because you are already love.
İstanbul, 1.10.2019


29 Eylül 2019 Pazar

2019'UN SON ÇEYREĞİNE GİRERKEN...

Görünen ister doğal afet olsun, deprem gibi, ister ihmalkarlık ister duyarsızlık, acımasızlık olsun ... yaşanan olaylar topluma mâl oluyor ve tekrarlıyorsa orada henüz göremediğimiz ama artık çoktan idrak etmemiz gereken başka mânâlar olabileceği gibi, bizim, bu boyutta olanların da bilinçli farkındalık ve hür irade ile yapmaları gerekenler var demektir!

... ve içinde bulunduğumuz günler, hızlanarak artan tesirleri aldığımız adeta 2019'un son 3 aylık döneminde 2020'ye hazırlanmak için yönlendirildiğimiz bir dönemdir. 

Kimi için bilinçli farkındalıkla ilerlediği yolda anlamlandırmakta zorlandıkları yüzünden yorulduğunu hissettiği...

Kimi içinse hâlâ zihin boyutunda "doğruları" nedeniyle zorlandığı ve/veya yüreğindeki "korkuları" nedeniyle kendini frenlediği, hatta paralize ettiği bir dönem olsun... fark etmez, herkesin aldığı tesirler aynı ancak etkilendiği şekil ve sonuçları/çıktıları farklıdır.

Tüm bunlar çok afaki gelebilir bazılarınıza... olsun. Ben daha fazlasını duymaya/okumaya niyet edenler için hazırladığım, farklı zamanlarda yazmış/yayınlamış olduğum ancak birlikte bir bütünlüğü oluşturacak paylaşımlarımı bugün, burada derledim, bütünün hayrına olsun, sevgimle,
F. Ebru Tolan Karahasanoğlu

KONTRATLAR - İLAHİ ANLAŞMALAR

TOPLUMSAL KARMA - IŞILDAYAN HAYATLAR / YOUTUBE

SIÇRAMA, BİLİNÇ DEĞİŞİMİ, FARKINDALIK


EKİNOKS VE GÜNCELLENME&AKTİVASYON ENERJİLERİ

"KAVGA" NE DEMEK BİLİYOR MUSUNUZ?


Ayrıca

TOPRAK ANA HAKKINDA  

yaptığım derlemeyi de buraya ekliyorum, ilgilenenlere kolaylık olsun diye.




Tabii hâlâ kanalıma olmadıysanız ABONE OLarak hızlanmamız ve çoğalmamız yolunda destek olabilir TAKİP seçeneğini aktifleştirerek yeni video ve çok yakında başlayacak canlı yayınlardan haberdar olabilirsiniz... 



20 Eylül 2019 Cuma

2020 ve SONRASI... - ÖZEL BİR YAZI


2020 ve Sonrası…

Takvim yaprakları Eylül ayını gösteriyor olsa da dünyada 2020 ve sonrası için tüm hazırlıklar tamamlandı yukarıda.

Neden derseniz belirtelim, yeni bir dönem başlayacak sizin için çok yakında aşağıda: AYDINLANMA

Kısaca bilinç değişimi ve farkındalık seviyesinin artışı gibi anlaşılsa da aydınlanma, içinde çok daha fazla değişimi barındıracak aslında.

Görünende karışacak gibi olsa da dünya, aslında tam da zamanında taşlar oturacak yerli yerine ve bulanan sular durulacak adeta ilerleyen günlerde.

Ama beklerseniz taşlar yuvarlansın ve bulsun kendine uygun bir delik diye, sonunda ortaya çıkacak manzara çok da iyi olmayabilir insanlık adına. Zira o taşları “birileri” alıp sizin su yolunuza, hava boşluğunuza, … getirebilir hazır ortalık toz dumanken aşağıda!?!

Oysa siz alırsanız taşı yerden yuvalanırken ve hatta daha kopmadan durduğu yerden ve siz taşırsanız onu yeni dünyanın yeni yoluna/evine/bahçesine/… dilediğinizce, aydınlık ve keyifli, işlevsel ve zevkli bir yapı oluşturabilirsiniz değil mi?

… ve o zaman sular çekildiğinde, fırtına dindiğinde, güneş yüzünü yeniden gösterdiğinde yaşayacak bir cennet bahçeniz olur kendi evinizde.

Kısacası siz demir parmaklıkları, korkulukları örtmek yerine ve hatta tamir ettirip güçlendirmek yerine, şimdiden, selde, afette, fırtınada, şimşekte,… hangi giysiyle ve hangi güçle, aletle çıkacağınızı bilirseniz meydane, kolaylıkla kaparsınız savrulan taşı da, dalı da, götürürsünüz arzuladığınız alana ve yaratırsınız kolaylıkla yeni olanı eski sandığınızla.

Kısaca, 2020 ve sonrası hangi yoldan olursa olsun, etrafınızda fırtınalar koptuğunda kapanmayın zifir karanlık odanıza. Çıkın dışarıya, hatırlayın ama! O bulutların ardında güneş parlıyor hâlâ ve ilerleyin yolunuza, zor olsa da, ilerleyin mutlaka.

Elbet dinecek fırtına ve kalan ne varsa sizin hayrınıza.
Kenara çekilir de beklerseniz, mutlaka temizlenir alan ama, temizleyenler kim olursa siz de onların gerçekliğini yaşarsınız sonunda! Bunu iyi anlayın mutlaka.

Fırtınayı yaratan da o fırtına da kalacak insanı yaratan da aynı Tanrı/kaynak/güç/… aslında. Ama bilin ki o fırtınada sağınızda solunuzda daha önce bu fırtınadan karanlığı seçmek yoluyla kurtulanlar da olacak, ışığı seçmek yoluyla güçlenenler de bulunacak.

… ve her iki taraf da size seslenecek yardım adına.

Göz gözü görmüyorken adeta, doğru yönü bulabilmek için tek şansınız var; o da dillendirileni duymak, gösterilene bakmak DEĞİL ASLA. Çağrılan yöne koşmak, uzatılan eli tutmak DEĞİL ASLA.

Yapmanız gereken TEK!

O da kendi ışığınızla, kendi adımlarınızla yürümek şimdi ve daima!

Siz, kendi yüreğinizdeki aşkla ve varlığınızdan, özünüzden gelen ışıkla ilerledikçe, adım adım da gittiğinizi sandığınız yolda, her attığınız adımda sağınızda solunuzda sizden önce ışıkla ve aşkla oraya gelmiş olanları bulacaksınız usulca. Yaygaraya ne hacet bu durumda?

Sese koşma! Ses bu, değiştirilir.
Görüntüye kanma! Perdeye ne yansıtılırsa o oynar sinemada.
Tadına bakma! Şeker  de var dünyada ama zararı faydasından fazla.

Kısaca, sen seni bil başkasıyla oyalanma.

Sen kendi ışığını yak, kapatma. Kesintisiz güç kaynağın (UPS-Uninterruptible Power Supply) var senin, kal bağlantıda. Her daim aşkla, insanlık yolunda, insanlık adına başını çevir yukarıya, yönünü bulursun nasılsa.  Güneş doğacak yarın yine doğuda ve kutup yıldızı parlayacak gecenin karanlığında kuzey kutup noktasında… elinde hiç sönmeyen bir fenerle Ay Deden de var ya!

Mecazlardan mânâlara…
Yüreklerden akıllara…
Bir yolculuğa başla, şimdi, bugün burada. Zira 2020 geliyor çok yakında.

Kalın sağlıcakla,
Bu yazı tarafımızdan F. Ebru Tolan’a 17.9.2019 günü saat 13.00 itibariyle İstanbul’da yazdırılmıştır. Konsey




9 Eylül 2019 Pazartesi

OKUMAYA BAŞLA


Kimine ağır,
Kimine zor,
Kimine gereksiz…
Geliyor sözcüklerdeki mecazları arama.

Hap olsun alayım,
Tek olsun sorgulamayayım,
Düz olsun, net olsun,
Korkularımla baş başa
Yorulmayayım
Diyorlar hâlâ
Olsun. Olur…

Ama bil ki
Senin için de vakit çoktan geldi.
Bu satırları okuyorsan
Ve duyuyorsan
Yüreğinde bir sızı dünya denen eve bakınca
Kendi sıcak evindeyken bile….
Bil ki senin için de vakit çoktan geldi.
“Oku”maya başla.
Hayatı oku,
Satır aralarını oku,
Mecazları oku,
Sembolleri oku.

Sen var ya sen
Öyle güçlü
Öyle akıllı
Öyle erdemli bir varlıksın ki
Kendine kolayı yakıştırma
Kendini haplarla oyalama
Eline bin kitap alıp çok biliyorum sanma
Yüreğine 1 kitap al ve anla.

Bir kitap…?
Ne ola?
Sanma ki dünya boyutundaki 300-500 sayfa.
Senin kitabın var;
Yukarıda.
Senin yazdığın itinayla,
Milyonlarca ışık yılında.
… ve hala daha
Boş ve beyaz
Sayfaları var onlarca…
Önce “oku”;
Hayatını.

…ve ANLA.
Sonra başla yazmaya
Kalan sayfalara
Aşk’la, ışıkla
Kahkahalar saçılsın kainata,
Alkışlar tutulsun sana
Öyle bir şeyler yaz ki
Aydınlansın tüm dünya.

Kal sağlıcakla,
F. Ebru Tolan Karahasanoğlu
İstanbul, 9.9.2019 – 8.35


30 Ağustos 2019 Cuma

BİZ KURTULUŞ SAVAŞI'NIN ASKERLERİYİZ


Biz Kurtuluş Savaşı’nın askerleriyiz.
Başkumandanımız Mustafa Kemal ve biz canımız pahasına bedenlerimizi siper edenleriz. Biz kanımızla suladığımız bu toprakları sizler için yeşertenleriz. Biz bundan 100 yıl önce bu topraklara sizin için gelenleriz. Kalpten bir sevgiyle birbirimize çekilenleriz.

Ne yaptıysak, ne yapabildiysek bu memlekette bayrak sevgimizle, vatan sevgimizle, insan sevgimizle yüzümüzü çevirerek göklere, yüreğimizdeki aydınlık özlemiyle, özümüzün gücüyle.

Bir an olsun kalmadı gözümüz geride. Niye?
Bildik ki çıkınca yeniden göklere, geleceğiz bir gün geriye ve aynı BİRLİK bilinciyle el ele, gönül gönüle vereceğiz bu ülkede.  Takvim yaprakları değişse de BİZ, Kurtuluş Savaşı’nın Askerleri, selamlıyoruz sizi sonsuz sevgimizle yüreklerinizde. Birbirinizin gözlerinden içeriye bakmaya başladığınız an itibariyle göreceksiniz ki birlikteyiz bu ülkede. Adımız değişse de Hüseyin’den Cem’e, Fatma’dan Selin’e… kılığımız değişse de yeşil çaputtan mavi jeane… bedenimiz değişse de nasırlı ellerden ojeli hallere… işaretler değişse de bıyıktan dövmeye… biz sizinleyiz bugün bu memlekette. Aramayın bizi başka yerde, dönün bakın yüreklerinize. Biz sizinleyiz, sizin yüreklerinizde.

Tek isteğimiz var nacizane, hazmedemediklerinizi salın, korkularınızı bırakın ve dönün içinize. İhtiyacınız yok bu yüklere. Bizim evlatlarımız olarak bu ülkede birlik ve beraberlik içinde sonsuz sevginiz sonsuz gücüyle ilerleyin ışık içinde. İhtiyacınız olan verildi size gelmeden önce.

Biz de bilmezdik ne kadar gücümüz var ellerimizde. Ama vatan, millet sevgisi yüreklerimizde ilerlerken toprak zeminde adeta beslendik her soluduğumuz nefeste.

Esas mesele bir derin nefesle ve yüreğinizdeki sevginin gücüyle ilk adımı atmak. Durmayın, duraksamayın kendi içinizde. Bize verebileceğiniz en güzel hediye ışıklar içinde bir Türkiye.
Siz helal ettiniz, bizden yana da helal olsun her bir damla ter, gözyaşı, kan bu ülkeye siz yeter ki ilerleyin ışık içinde sevgiyle.
Kurtuluş Savaşı’nın Askerleri
İstanbul
30 Ağustos 2019 – 13.15


*Kaleme alanın notu: Bu yazı ile birlikte bu videomu da izlemenizi öneririm. 


28 Ağustos 2019 Çarşamba

BİZ UYURKEN DÜNYA DEĞİŞTİ

Aynı sözcükler tekrarlıyorsa hayatınızda…
Çocukluğunuzun hep aynı dönemini konuşuyor
Buluyorsanız kendinizi mesela,
Dalıp dalıp gittiğinizde hep aynı
Manzara canlanıyorsa aklınızda
Bir derin nefesle
Başlamak gerek zihinden yana
Aydınlanmaya.

Hep aynı duygu sarıyorsa benliğinizi
Farklı olaylarda
Bir fotoğraf, bir obje…
Götürüyorsa sizi derin bir yolculuğa,
Bir komedi filminde bile
Gözyaşları akıyorsa yanaklarınıza mesela
Başlamak gerek yürekten yana
Aydınlanmaya.

Aksilikler bırakmıyorsa peşinizi…
Herkes yerken aynı yemeği
Siz düşüyorsanız hastane yollarına
Bir tuhaf gerginlik, şişkinlik halleri
Sıkıştırıyorsa sizi toplantının ortasında mesela
Başlamak gerek bedenden yana
Aydınlanmaya.

Neden? sorusuyla
Bunca yıldır ilerlerken Ezberler Diyarı’nda
Döne döne
Sıkıştık kaldık adeta
Bir labirentin kör çukurunda.
Oysa
Biz uyurken derin uykuda
Dünya değişti!
Evren genişledi,
Kainatta ise her daim
Hummalı bir çalışma
Devam ediyor ışık yolunda.

Bir derin nefesle
Başlamak gerek
Bugün burada
Zira takvim yaprakları
Gösterirken 28 Ağustos’u dünyada
Olan oldu
Kainatta
Bir kez daha dönmemek için en başa
Canla başla çalışanlar var aramızda
Canları pahasına!

Yine diyeceksiniz
Ebru serpiştirdin mânâları sözcüklerin arasına
Evet!
Zira
Artık anlamlandırabilmek için
Kainatı
Anlamak gerek hayatı
… ve anlamak için
Kendi hayatınızı
Anlamlandırmak gerek
Görünürden öte mânâları.

Bir derin nefesle
Başlamak içinse
Bir küçük niyet yeter aslında
Sonra?
Sonrası çok kolay,
İnan buna.
Zira sandığından çok daha fazla
Yardım alıyoruz aslında
Ama sanma ki o yardımlar
Süslemeli bir pasta tadında
Kimi acı
Kimi katı
Ama aslında
Her biri sen için
Bu zamanda
Kal sağlıcakla
F. Ebru Tolan Karahasanoğlu
İstanbul, 28.8.2019 – 9.36