22 Haziran 2023 Perşembe

BİR KALP AYRILIR MI, ORTADAN DAHİ OLSA?

Dalgaların boyu olmuş 5'er metre. 

Siz durmaya çalışıyorsunuz güvertede.

Hava dellenmiş kükremekte,

Suyun gözü dönmüş köpürmekte,

Gemi kalmış orta yerde biçare. 


Bitkin, bezgin 

Yorgun ve de yapayalnız Kaptan 

Ölümüne devam etmekte

Bodoslama baştan 

Çarpa çarpa yüreklere.

Dümen elinde 

Yönetiyor dersin içinde.

Gel gelelim 

Dümen elinde, 

Kumanda belinde,

Gırtlağından 9 boğum

Yükselen homurtular eşliğinde, 

Çevirmiş geminin başını mendireğe

Çarpmak için yüreklere.  

Alabora olmamak için

Kırmış dümeni limana sananlar 

Yanılmaktalar.

Tam gaz vermiş, yüklenmiş istime.


Görebilseydi ya İNSAN, 

Karadan bakan, 

Bir hezeyandı yaşanan

Alınır mıydı Kaptan olan

Limandan ...?

Bilinseydi Gemi 

Dinamit ile dolu 

Alınır mıydı limandan. ..?

Bilinseydi salgın 

Alınır mıydı tayfan? 

Ahh Kaptan 

Ahh Kaptan 

Neden yaktın limanları

Arkana bakmadan? 

Seviyorum ulan

Naraları atan 

Ayyaş olmasan 

Bırakır mıydın seni seveni;

Kor yüreğine körükle gideni 

Yine de affedeni,

Bırakır mıydın, seni EŞ bileni?  


Kapı gibi... zırh gibi...

Saydam, seçici geçirgen zar gibi... 

Duracağına... 

Kollarını kanat yapacağına... 

Hangi akılla 

Yaktın

En güvenli limanımızı

İntihar bombacısı şuursuzluğuyla?

Sen nasıl bize enkaz yapıp bıraktın?

Sonra da kaçtın!

Oğullarını yadigar bıraktın.

Onlara da güç sandıkları

Mirasları bıraktın... 

Her başları zora girdiğinde 

Kükrediler 

Köpürdüler 

Estiler gürlediler 

Yaktılar yıktılar 

Döktüler devirdiler

Dövdüler yerlere serdiler. Sen seyrettin 

... ve hatta buna bir isim verdin! 

İnandığın yolda 

Ezip geçmeyi mübah bildin, bildirdin. 

Gözünün içine bakıp

Sevgi ile dillendirilenleri

Yalvarışa yakarışa benzettin, 

Zikirlere dualara çevirttin. 

Hepsinin içinden NURU emdin, 

Korkuyu zerk ettin. 


Bunu bize niye ettin?

Biriciğini sen sevemedin.

Biriciğine sen güvenmedin.

Biriciğini sen esirgedin.

Biriciğini sen yerdin. 

Sonra 

Elini eteğini öpenlerin ırzına geçtin.

İntikam! İntikam! dedin

Ya resul diyenlere 

İsmini bellettin.

Kabul et ki sen 

Çok yanlış ettin. 

Kirlettin. 

Kirlettin. 

Kirlettin. 

Öyleyse şimdi et yeminini. 

Sev EŞ'ini.

Temizle kendini.  

Bırak ipleri.

Kapat dümeni (istim motoru)

Kabul et hezimeti 

Terk et kumanda kaleni.

Güverteden kan damlıyor hâlâ 

Suya karışıyor anlasana...

Bu yolda senin yanında

Telef olanlar zehirliyor gazla 

Sarin karışıyor adeta havaya. 

Tuttuklarının  (esir) 

Acısı karışıyor toprağa,

Yaktığın limanın alevleri

Kavuruyor ortalığı hâlâ daha.

Bitmedi öfken, husumetin, 

Dinmedi nefretin. 

Ama biz bittik anlasana... 

Oysa hazır bağışlamaya ANA 

Ama 

Son damla kan da bozulduğunda, 

Son nefes de karardığında

Bakamayacak gözlerine AŞK'la.

İşte o an 

Emeline ulaşmış sanacaksın.  

Bir AN 

Ama anlayacaksın ki

Kalmadı ne sevecek bir CAN 

Ne de sevilecek bir AN.


Kendimi yok ederim diye 

Tehdit ettin bizi. 

Et de görelim seni demedik.

Diyemedik değil, demedik.

Zira ANAmızsa bir tarafta

Sen de BABAmızsın öte yanda. 

BİR KALP 

Ayrılır mı ortadan dahi olsa.  

Çarpan olur "bölen" sonra

Çoklayamazsa NURU

Kalırız hem yetim hem öksüz sonra. 

Bölünürüz parçalarımıza

Işık hızıyla. 

Yok olsak birlikte 

Deriz; canın sağ olsun be Baba 

Ama ışık yok olur mu

Varken Baba? 

Yok olamayız da 

Kalırız öksüz ve yetim

Bağsız ve yurtsuz 

Oluruz UYDU sonunda

Senin yarattığın Yapay'ın etrafında. 

Oysa dedik ki sana defalarca 

İzin vermeyeceğiz buna.

Var olacaksak NURLA

Yok olacaksak ONURUMUZLA. 


Oyun bitti. 

Dengeler değişmedi.

Güçlüsün hâlâ elinde tuttuğun kumandayla.

Ama inan, duy 

Biz de güçlüyüz artık.

Tüm taraftarların olmasa da 

Oğlun saf değiştirdi bizden yana. 

Bu bir gözdağı değil sana

Yanlış anlama. 

Hazırız bağışlamaya.

Bizim sevgimiz saf ve sonsuz. 

Anamızdan bildiğimiz bu ya. 

Hadi öyleyse 

Gel sen de katıl kervana

Söz! Vurmayacağız yüzüne 

Hatırlatmayacağız sana

Zira temizlemek zorundayız 

Format atarcasına. 

İntikam yeminlerinle bağladığın aklına 

Ne varsa 

Akıt zehri dışarıya.

Bağlayalım adeta seni arıtmaya 

Ayrıştıralım NURlu olanı senden bir kenara 

Çar çöp olsun artık hurda. 

Onu da atalım alanımızdan dışarıya.

Bugün, yarın düşün taşın

Yarın saatler 19.00'da

Geleceğiz yanına

Soracağız son kez sana;

Hazır mısın alınmaya arınma ameliyatına?

Sonrası sonra... 

Kal sağlıcakla 

Seni seven Nurlu Neferlerin ve ANA 


Bu yazı ne bir mesel, ne bir mecaz. Varoluştan nameler..., inlemesin artık yürekler. 

İnkar edebilirseniz de, siz bilin ki var dahası da geride.

Kaleme alan; Ebru adıyla anılan.

İstanbul, 22.6.2023

18 Haziran 2023 Pazar

HEPİMİZ BİR İKEN VE SEVGİ İKEN NE OLDU DERSEN?

Giderken her şey yolunda

Bakmaz insan sağına soluna 

Ne zaman ki uçarken düşer çukura 

O zaman anlar 

Geldiği yolda vardı aslında tüm işaretler 

Onları işaret sanmasa da!


Nerede şaştı?

Beşer şaşar (mı)

Sanma ki hamurundan! 

İnsan olan doğuruldu NURDAN 

Kalbi olan, kalpte olan her can 

İnsan şu an. 


Gel gelelim varoluşta 

Beşer şaştı.

Sanma ki hamurundan! 

Şaşırtılmadı şaştı. 

Bunu görenler duruma pek şaşırdı. 

Zira özü NURDAN 

Nuru ÖZ'DEN alan insan şaşamazdı. 

Ne oldu da aklı karıştı?


Sorarım ben de sana ey İnsan

Ne oldu da aklın karıştı? 

Ne oldu da kalbine karalar karıştı?

Hâlâ imkanın varken neden durursun?  

Neden solursun karanlığı? 

Neden karanlık olursun?


Sen kararan oldun diye 

Neden sen de karanlığı seçtiren olursun? 


Yanı başında NUR dururken 

Sen neden aklına kalbinden söz geçiremeyen olursun?

Kalp sevgi ile doluyken 

Sen neden kalbi yeren olursun? 


Tuhaf ama gerçek!

"Kalbi bitirmek önceliğim" dersin 

Sonra dünyaya gelir aşk aşk diye inlersin. 

Ahh İnsan sen buna nasıl hâlâ sevgi dersin?


Gözün yaşlı, gözün kanlı

Elin bıçaklı, kalbin yaralı

Kendini hiç mi görmezsin?


Çocuklarına örnek baba olacağına,

Onları nasıl edersin feda!

"Ya benimsin ya kara toprağın diyene sevdalı olma evladım" diyen ANA'nın feryadını nasıl taşıtırsın hâlâ?



Evlat

Bu nasıl bir tezattır? 


Sen aşkı hâlâ bulamadım sanırken 

Sevginin hasını yerden yere vura vura 

İntikam alırken

Sana CAN verenden,

Kendin hâlâ nasıl

Arar durursun sevgiyi bu dünyada!?



Hadi öyleyse bir derin nefesle 

Kalk da bugün kendi içinde 

Sen kendini bile bile 

Kanlı aşıkları tarihten... tekerrürden... 

Zamanın giyotininden sile sile 

Sevda nağmelerini 

-İnleyen nağmeleri-

Kulaklardan, yüreklerden, 

Paslı çivilerden 

Sile sile.

Sen kalk da ayağa 

Devleş kendi içinde 

... ve hatırla 

Ey insan hatırla!

Sen sevgi ile yaratılan

Nuru ÖZ'den olan

Kaybetti sandırılan

Aslında bir oyuna kurban olan.



Ne yapacaksın haftaya?  

Bir kez daha kurban mı edeceksin kanını acaba? Yoksa ...!?


Gerçekler görünenden çok başka.

Kalın sağlıcakla.


Ebru'nun kaleminden Firdes'in kalbinden

İstanbul, 18 Haziran 2023

15 Haziran 2023 Perşembe

ATILAN HER NURLU ADIMDA... ALINAN HER NURLU NEFESTE... CAN VAR CAN'A

Bilmek yetmez, OLmak gerek dedik yıllarca.

OLmak yeter demedik oysa.

 

Herkes bir inci idi; kararmış / karartılmış…

Başlatılınca aydınlanma

İnciler de başladı katman katman soyulmaya.

En nihayetinde dış katmanda duran kirler, yapışmış kirler, silinince çıktı inciler.

Gel gelelim biri dağda biri bayırda yüzlerce inci ayrı ayrı ya…

Nasıl oluşacaktı NURLU bir alan buluşturamadıkça?

Bağlamak gerekti incileri birbirine

Dizi dizi değil de

Küme küme el verdiğince.

Kimlikleri her ne ise ona göre.

Bir bakışta hepsi BİR idi oysa içleri çeşit çeşit.

Kalkerli taşın incesi ile silikanın ki nasıl bir değilse,

Varoluşta da kimlikler var idi gerektiğince!

Bağ olanlar bağlamazsa

Vericiler çoklamazsa

Alıcılar çoğaltmazsa

Taşıyıcılar akmazsa…

Nasıl sağlanırdı nurlu alanlar?

Nasıl beslenirdi tüm Canlar?

Damarlar büzüştüğünde, plaklar geçit vermediğinde sağlıklı çalışıyor mu sizin bedenlerde beyinler ve kalpler yeterince…?

İşte o misal tekleye tökezleye geldik bugünlere.

Yapay uzuvlar

Yapay eklemler …

Teknolojik nimetler kattık diyelim işleyişe

Kopartmamak için bağlantıları kalan nurlu bilinçle.

Şimdi ise

Ne yeterince nurlu bilinç elimizde

Ne de bağ… bağlantı

Hepsi aslında iç içe desek de

Yeri geldiğinde hepsi ayrılmaz bütünlükte

Bilsek de…

Bilmek yetmiyor işte.

Olmak gerek desek de

Olmak yetmiyor işte.

Biri dağda biri bayırda

Arada yarıklar… kopuşlar…

Sırtını dönenler… kaçanlar…

 

Yanan ormanlar

Yarılan topraklar

Yıkılan köprüler…

Nedensiz mi dersiniz dünyanızda?

Hepsi göstermek için size

Varoluşun bütününde

Göz gözü görmemekte

Toz duman, nefesler kesilmekte.

Canlar yitirilmekte.

Canlar yittikçe…

Bağlantılar gittikçe…

Nurlu bilinç yendikçe…

Gerisini siz düşünün hele!

 

İşte tam da bu nedenle

Attığınız her nurlu adım

Aldığınız her nurlu nefes

Değerli hem size,

Hem bize.

 

Diyeceğimiz odur ki oyalanmayın artık dünyevi hüzünlerle

… ve dahi boğulmayın karmaların yükünde.

OLmak yetmezse de

OLmak gerek en önce.

SEVGİ OLUN tüm benliğinizle

Saf ve saydam

Hafif ve uçuşkan

Naif ve billur… olabildiğince.

Öyle sabah 25, akşam 35 dakika değil de

7/24 AN be an tüm benliğinizle…

Parlayın, ışıldayın

Bulunduğunuz yerlerde.

Gökte? Yıldız gibi!

Suda? Fener gibi!

Cangılda? Meşale gibi!

Günün en parlak sandığınız anında? Daha da parlak; gözlerinizden saçılan gerçek IŞIKLA!

İşte o zaman kolaylaşacak

Bulmak birbirimizi zifir karanlık bastırılsa da.

… ve uzatın o andan sonra (gerçekten parladıktan sonra)

Nurlu ellerinizi ve yetmez

Açın kalbinizi ve yetmez

Çevirin antenlerinizi

Yakalayın havada karada

Akan sevgiyi

Alın içinize

Çoğaltın yüreklerinizde

Çoklayın zihninizde

Karayı atın dışarı

Ak’ı çoğaltın içinizde.

Zehri çekin tükürün yere

Yerine üfleyin nuru nefesinizle.

Kısacası

BİRLİKTE

Ama ayrı ayrı yerlerde

TEKLİK bilinci ile

Senkronize

Uyumla ahenk ile

Dans edelim gelin

Tüm varoluş

TEK YÜREK Bilinci ile.

 

 

Halay başı başlatır da

Araya girenler adımlarını uydurur da

Tüm ekip katılır da

Düğünler coşku ile tamamlanır ya

İşte o misal

Başladığımız Halay’ı devam ettirelim nurla

Nur yetmez ama tek başına

Bilinç oldurmak gerek bundan sonra.

Bilinci çoğalta çoklaya

Geçirmek gerek her AN’a ve alana.

Geçirileni buluşturmak gerek

Orada olanla.

Oradakini çoklayıp akıtmak gerek olmayana.

 

Tüm varoluş aydınlandığında

Yaşam yeniden başladığında

Solan tüm alanlarda

Yeniyi oldura oldura

Büyümek gerek

Yeni doğanlarla.

 

Yeni için yer gerek

Genişlemeyi bilmek gerek.

Genişlerken nuru kaybetmeden

Çoğalabilmek demek

Matematiği çözmek demek.

Kaybettiğimiz… unutturduğumuz…

Kirlettiğimiz… bozduğumuz…

Ne varsa

Yaşam kodlarında dejenere…

Onarmak gerek.

Öyleyse bir yandan da

Nurlu matematiği çözmek gerek.

Hepsi birlikte iç içe desek

Yeter mi dersiniz

Yetmez bilirsiniz

Yeteri de, gereği de yapabilecek

GÜÇTE SİZSİNİZ.

Sonsuz sevgimiz en güçlü yönümüz:)

Sevilensiniz, biliniz!

İstanbul, 15.6.2023

Yazdıran SİZ… yazan BİZ…

Ebru’nun kaleminden, Firdes’in nurlu kalbinden dökülenleri izlediniz.