29 Mart 2024 Cuma

BİR DİRHEM İÇİN

Diz çöktürülen deve misali... 

Ensesinden götürülen, 

Dili, eli bağlanıp 

Gözlerinden okunamasın gerçekliği diye

Yerlerinden sökülen

Ben, 

Sürüklenirken 

Kanı revan* edilen 

Ben. 


İnsanı bilen,

İnsanlığı göremeyen.

Sevmeyi bilen,

Sevilmeyi beklemeyen.

Bir nefesi çok

Yaşamı yok

Edilen 

Ben,

Hâlâ elimden gelen 

Dilimden dökülen sevmek iken,

Gömülen kalbimden fışkıran 

Kan ile sonsuzluğu ele geçiren 

Sen

Tutarsın yavrucaklarını.


Bir dirhem için 

Bin kelle kesen sen**

Babayım diyen oğul iken,

BABA uyurgezerken,

Kendini yerin 40 kat dibine gömen 

Kulaklarını tıkar iken,

Oğul anasına söver iken,

Analar oğullarına gelin bakar iken,

Tersi düze gelmez denen 

Matriks biter iken...

Masallarla uyutulan 

Sen.**


Gözünü gömen

Karasını matah bildiren 

Hükmünü veren

Fermanı dinlenen kim dersen?

Dönüp içini bir görsen?


Göz görmez ise karadan başka 

Nasıl çıkar insanlık ayyuka?


Sorularla sorunlar birlikte anlaşılsa...

İnsan artık gerçekliğine kavuşsa.

Kalın sağlıcakla.

Firdes denen Ebru bilinen yazar söyler ... kulak dinler... gönül neyler?



*Farsça kökenli revan kelimesinin manası “doğru yolu tutan, iyi hareket eden, akıllı ve ergin” demek olsa da,

doğru yol kurban etmektir manasında kullanılmıştır burada!


** bu 2 "sen" aynı ise de kimdir acaba gerçekte, bize?

27 Mart 2024 Çarşamba

TEPETAKLAK OLAN NE?

Bir anda;

Tepetaklak olduğunda,

Göz kendi duygularıyla 

Battı kendi karasıyla 

Nurun ortasına.


O andan sonra ne kaldı?

Pür-i pak nur?

Aklı selim insan?

Kalp?

Beyin?

Darmadağın olmadıysa da

Gonca karardı

Gönül sarardı

Kaş karardı

Kan kızardı

Yürek parçalandı

Dalak dağlandı

Ciğer yaralandı

Zehir aktı

Alev coştu

Harman boştu

Yük oldu

Yalan çoktu

Gerçekler gömü oldu.

Gömüler kül oldu.


Geldik işte bu güne 

İttire ittire...

Şimdide kalktık ayağa 

Aksak da olsak.

Yaraşır mı bize tek ayağa basmak?

Var edelim gücümüzü 

Anlaya anlaya.

Devam edelim yolculuğumuza 

Parlaya parlaya.

Yakışır mı bize ayırmak?

Var olsun ana-baba

Bacı-kardaş

Karındaş.


Öyleyse bir derin nefesle başla

De, duyur kendinden ortaya

Bir kalp yetmez bize,

2 sevgili gönül gerek.

Bir göz yetmez bize, 

2 nurlu göz gerek.

Bir akıl yetmez bize,

2 aklı selim gerek.

Bir beyin yetmez bize,

2 canlı gerek.

Ey cem-i cümle 

Bize gerçek eşler gerek.

Sevdayı sonlandıracak

Sevgiyi canlandıracak.

Alev alev aşkı

Gerçek aşk kılacak.

Engelli yavrucakları

Nurla doğurtacak

Gizli kalmışları

Aşikar kılacak.

...ve de dahası 

GÖZ'ü parlatacak

Nurla donatacak

Eskiyi yıkacak

Yeniyi ışıkla ve aşkla olduracak

Sevgiyi daim kılacak.


Sözümüz özümüzdür

Özümüz sevgidir.

Sevgimiz saftır

Safımız yoktur.

Birliğimiz çoktur

Birimiz yoktur.

Anlayana mana

Anlamayana kara...

Dünya dediğin alanda her türü çok da

Sen ne istersin acep varlığınla? 

Kalın sağlıcakla

Firdes Ebru sorun ister ruhunuza; ilelebet payidar olmak ne demektir acaba gerçek manada?

26 Mart 2024 Salı

2 GÖZÜM KÖR OLDU!

Göz göre göre dedi BABA


Gördüğün göz değil,

Baktığın göz kara dedi ANA


Gözden düşenden yar olmaz ne sana ne bana dedi EVLAT


Kalp kırıldı

Yürek burkuldu

Zehir aktı

Söz yutuldu

Beyin dumur oldu

Akıl tutuldu

Ahh daha neler neler oldu.


2 gözüm kör oldu

Nuru al al oldu

Benekler kara oldu

Karalar bebek oldu

Gözün nuru 

Varlığın sonu oldu.


İlk intiba der der durursun

Aklınca imajı... makyajı... yüzünden okursun.

İş işten geçer

Burulursun

Suçluyu dışarda

Suçu yabanda

Arar arar durursun.


Neden diye sormadan

Nasılına bakmadan

Bana dokunmayan ... der der durursun.


Elimin tersi...

Dilimin kemiği...

Serttir der durursun.

Tersini düz edenleri över över durursun!


Tezatları diyeni 

Sorgulatanı, söyleyeni

Döver döver durursun.

Ahh insan sen neden hâlâ  uyur uyur durursun.


Göz görse 

Akıl muhakeme etse

Kalp sevse 

Biter mi dersin?

Biterse de 

Bitirtirler mi dersin?


Öyleyse 

1'e 1 katsan

Sen senden başlasan

Önce aklını kullansan

Sonra görmediğini sorsan

Kalbini her daim sevgi ile doldursan

Nurunu sen kendin coştursan


Bak işte o an

Gün olur bayram

İnsan olur devran

Dünyan olur ayan beyan

Aşikar olan 

Kaçınılmaz olan 

Yaşam olan

Yaşatan olduran

İNSAN gerçek insan

Uyutulan!

Uyanır da can olur, canan olur

Öz olur, nur olur

Var olur,

VAR olan ilelebet HAY'AT olur.

Hayat akar CAN'dan

Nefes coşar VAR'dan.

İşte o an

Ölmek olmaz konuşulan 

Ölümsüzlük olmaz nişan

Yaşamak olur doya doya

Sevmek olur coşa coşa

Aşk olur 7 renk çiçekler aça aça.

Kalın sağlıcakla.

Firdes Ebru'dan bir hatırlatma tüm nurlu canlara

25 Mart 2024 Pazartesi

"DOĞRU" TUĞLALARI

"Doğru" tuğlaları dizdirildi yan yana 
Sedler ördürüldü onca...
Kesilen yollar
Yitirilen canlar
Kopartılan akışlar idi oysa

"İspat" oyunları yazdırıldı sayfalarca
Okullar inşa ettirildi armalarıyla
Yıkanan beyinler
Kapatılan gözler
Yakılan canlar idi oysa...

Hokkabazlar yerleştirildi köşe başlarına
İllüzyon pekiştirildi rahatlıkla
"Gözümle gördüğüme mi, sana mı ... " yarası kaşıtıldı her anda
Göz gömdü kendini
Gözler gördü tersi
Gösterilen görünen sandırıla sandırıla
Gerçekler gömüldü
Hatalar örtüldü
Söz gümüşse sükût altındır dedirtildi insana
Ceza mubah
Takdir kabahat
Taltif matah 
İçine içine kazındı 
Zayıflıktır insan olmak

Oyunu oynatanlar
Oyunda birer saf
Saflar kendi aralarında bertaraf.
Gerçekleri okuyanlar
Onlardan tuhaf
Hâlâ aradıkları
Aşk sandıkları...
Hâlâ kaçtıkları
Ölüm sandıkları...
Hâlâ baktıkları
Gördük sandıkları
Hâlâ sakladıkları
Güç sandıkları
Hâlâ tutundukları
Kendi mutantlaştırdıkları.

Oysa bir can
1 Can
Karşı çıkan 
Hâlâ yaşayan
Çığırtkan sanılan
Uyandırmaya çalışan
Sesleniyor size 
Yüreğinden namelerle
Ses verin hele
Ses verin hele
Yarını uzak sanmadan
Düne vahlanmadan
Bugün şimdide
Kalkın ayağa
Var gücünüzle
Can olun CAN'a
Canlılık olun KAN'a
Işık olun ÖZ'den yana
Öz olun SAFLAŞA SAFLAŞA
Işıkla ve aşkla
Sürdürülebilir yarınlara
Kalın sağlıcakla.
Firdes Ebru'dan tüm nurlulara
İstanbul 26.3.2024

2 Mart 2024 Cumartesi

"İNSAN" DENENE

Hay'at sen ne güzelsin 

Gül yüzlü dostlarla,

Hay'at sen ne güzelsin 

Aşk dolu çınarlarla, 

Hay'at sen ne güzelsin 

Domur domur açan, mis kokan, çeşit çeşit olan, 

Çiçek çocuklarla. 

Hay'at sen ne muhteşemsin 

Varoluşun nurlu akışında.


Derdi ANA.


Ne zaman geldik, sevildiğini bile anlamayan asık suratlarla 

Ne zaman geldik, selvilerin altında yatan canlarla

Ölüm kokan çocuklarla 

Ne zaman geldik, biz bu hayata?



Ne oldu diyen yoksa,

Yarın ola hayır ola diyen çoksa,

Tüm medetleri akıldan umanlar çoğalırsa,

Herkes sadece tek yönü kollar korursa,

Hilal-i Mahşer kaçınılmaz bu dünyada.


Oysa

İnsan denen, 

Canı cananı ile bilen,

Canlılığı içinde getiren,

Zaten özü... sütü...

Öz'den içen,

Nurlu yüzü bilen gören,

Nefesiyle cihanları titreten,

Sesiyle ezelden ebede gazeli getiren,

Özü yeğin

Gözü pek

Mertliği bilen,

Sözünün eri

Kalbin neferi 

Bilinen,

Sevgiyi yüreğinde 

Sevmeyi vahdetinde

Sevilmeyi gerçekliğinde

Hisseden, 

Ebedi varlığın

Namütenahi parçası

"İNSAN"  denen

Çıkarsa mabedinden,

Gelirse, aşkı vadeden yüreğinden,

Güne ererse gece bitmeden,

Şerbet yapıp içtiği kanı

Silerse elinden,

Kızıla boyadığı kanı

Çekerse Ay'ın yüzünden,

Karalar çaldığı kanı

Silerse Gece'nin yüzünden,

Maviden mora bozduğu kanı

Temizlerse Kalp'in yüzünden,

Anca dirilirse mahşeri beklemeden

Miyadı bitmeden,

İşte o an

Gelir serik denen, 

Gerçeği bilen,

Dökülür nameler derinden

Gök de Ay'da dillenir yeniden.


Denilen... dillendirilen... çoktur, bilinen

Anlaması zordur ezelden,

Gelen yoktur ebediyetten 

Sanılır zira 

Hâlâ beklenen

Bir hayali yolcudur eskilerden.


Oysa anlar örtüşür 

Bir bir 

İnceden ince çizgi oluşur 

Bir bir

Bütünleşir Hay'at oluşur ezelden.



Hayatları içen

İçilen içtirilen

Akar geçer içinden

İçi döner çukura 

Çukur dolar kanla

Kan donar pıhtılaşınca

Pıhtı atar 

Can donar

Pıhtı atar 

Kan dolar

Pıhtı atar

Kalp taşar

Pıhtı atar

Zar şaşar

Pıhtı atar

Hayat yoldan çıkar

Yol şaşar

Yolcu şaşar.



Ahh insan denen

İNSAN'ı hiç bilmeyen!

Küçüldükçe küçülten

Küçülttükçe küçülen.

Kendi kendini dumur eden

Aklı evvelleri ŞAH eden

Şah'ı başına taç

Taç'ı başına kapan eden.

Kendi eden ... kendi eden...

Elleri bilen

Elini bilmeyen,

Kalbini gömen

Kalpleri sömüren,

İçtiği kanı zehir diye tüküren,

Zehrin içinden kendini geçiren

Tersi düz eden

Düz dediği ile kendini yiyen bitiren...


Daha desem desem 

Ahh neler neler desem

Nafile

Dillendirsem acziyetini 

Göme göme kendini

Kendin ettin desem

Boğazından dökülen her name

Gözünü kör eden sevda desem

Bu sondur SON

Diyebilsem 

Ahh İNSAN senden vazgeçebilsem

Bitirir miyiz dersin?

Bitmez bilirsin.

Kalp yaşar mı kansız

Kan akar mı damarsız

Akıl yarar mı an'sız

An akar mı aşksız

Yaşam dolar mı aşksız

Aşk çıkar mı kansız

Kan coşar mı an'sız

An atar mı kapsiz

KALP YAŞAR MI SENSİZ?

İnsan insan

Dersin

İNSAN'ı bilmezsin

Kalbim kalbim dersin

KALP'i hiç sevmezsin

Hayat hayat dersin

HAYAT'ı yersin.

Yaşam yaşam dersin

Ölümsüzlüğü YAŞAMAK ZANNEDERSİN!


Yaşamak an'da

Yaşamak aşk'la

Yaşamak insanca

Yaşamak akan nurla

Yaşamak nefes ala ala

BAKİ OLACAK

Sen hiç anlayamasan da

Bugünden sonra.


Kal sağlıcakla.

2.3.8 

İlanihayet denilende 

Birleştirilen gök kubbede.

Sonsuz sevgimle,

Firdes olan Ebru doğan Tolan'la var olan ve hep olacak olan.

1 Mart 2024 Cuma

YENİ TOHUM

Yeni bir tohum geldi artık denende (29.2).

Kimine uğur... kimine uğursuzluk... getirir dense de

Artık; 1 idi, 4×7 nin içinde

Geldiği sene; 2024

Kendi içinde bir milad 

Hiç bilinmese de...

Oysa görülebilseydi; çark 

dönebilmeye başladı "yeni"de,

Bayram havası olurdu yerde gökte.

Öyleyse seyret resmi iyice; gelecek dediğinde.

Bahar başladı bugün denende.

Devamı gelecek 3×7'de ve 3×21'de.

Yeniden sevgiyle...

Sevin siz de kendinizi yüreklerinizde.

Işıldayan Hayatlar

İstanbul denende 1 Mart bilinende.