30 Aralık 2015 Çarşamba

29 Aralık 2015 Salı

YENİ YILDA SEVGİYLE

YENİ YILDA SEVGİYLE
Keyif, baharda ki gelincik tarlası gibidir. Bir anda pıtrak gibi kırmızılıkların arasında alabildiğince coşku yaşar insan, yüreğinin tam ortasında.
Hüzün, hazan yapraklarının sonbahar rüzgarının dokunuşuyla aşağı düşmesi gibidir, gözyaşlarında.
Öfke, çölün ortasında ayak yakan kum tanesi gibi, göz karartan keskin güneş gibidir insan bedeninde.
Sevgiyse hiç ağırlığı yokmuşçasına gökten salına salına düşen kar tanesinin, tüm kötülüklerin, acıların, kederlerin üstünü örtmesi gibidir. Saf ve sonsuz, temiz ve huzurlu…
Her yeni yıl yepyeni umutlarla gelir, içinde elem de vardır, keder de, acı da vardır, hüzün de… Ama bir o kadar keyif de vardır, neşe vardır, coşku vardır.
Her şeyden önemlisi SEVGİ vardır; sonsuz ve sınırsız, şartsız ve koşulsuz sevgi.
Değiştirip dönüştürmek sizin elinizde; acıyı neşeye de dönüştürebilirsiniz, keyfi hüzne de…
Hep sevgiyi seçin derim ben, sonsuz sevgiyi. İçinizdeki sevgiyi, yüreğinizde zaten var olan, hep olan sevgiyi.
Unuttuğunuzun farkına varın!
Görmezden geldiğinizin farkına varın!
Ertelediğinizin farkına varın!
Koşula, şarta bağladığınızın farkına varın!
O zaman, işte gerçekten o zaman, ne kadar güçlü, saf ve sonsuz sevgiden yaratıldığınızı idrak edeceksiniz.
Yaradılışınızdan bu yana hep yaptığımız gibi, sonsuz sevgiyi akıtıyoruz tüm insanlığa. Bu yılda değişmeyecek, yine varız, yine sizinleyiz ve yine sonsuz ve sınırsız sevgi yollayacağız yılın her yeni günü, her anı tüm insanlara. Sadece niyet edin, farkına varmaya ve almaya!
Aydılanmış Üstad Hilarion
Bu yazı, 29 Aralık 2015 günü saat 10.10 itibariyle F.Ebru Tolan Karahasanoğlu tarafından İstanbul’da kaleme alınmıştır.


7 Aralık 2015 Pazartesi

IŞILDAYAN HAYATLAR YOLUNDA YENİ DÖNEM ÇALIŞMA PROGRAMLARI BAŞLIYOR

  
IŞILDAYAN HAYATLAR YOLUNDA
YENİ DÖNEM ÇALIŞMA PROGRAMLARI
BAŞLIYOR


Her hayat bir özgür seçimdir.
Önemli olan ruhun seçimlerini bedenin ve zihnin bu dünyadayken idrak edebilmesi ve tekamülünü tamamlayabilmesidir.
ANADOLU YAKASI ÇALIŞMALARI
HAFTA İÇİ

Yer:
1001 GECE , Havuzbaşı Dereüstü Sok.
No: 18 Çengelköy


Tarih ve Saat: 
Çalışmalar aşağıdaki tarihlerde, 10.00-16.00 saatleri arasında toplam 4 oturumda gerçekleşecektir.

17 Aralık, Perşembe
24 Aralık, Perşembe
7 Ocak, Perşembe
14 Ocak, Perşembe
AVRUPA YAKASI ÇALIŞMALARI
HAFTA SONU

Yer:
ODTÜMİST; ODTÜ Mezunları Derneği, İstanbul Cumhuriyet Caddesi No: 21 Taksim

Tarih ve Saat:
Çalışmalar aşağıdaki tarihlerde, 10.00-16.00 saatleri arasında toplam 4 oturumda gerçekleşecektir.

19 Aralık, Cumartesi
26 Aralık, Cumartesi
9 Ocak, Cumartesi
16 Ocak, Cumartesi

Ücret: 4 oturumun toplam ücreti 500TL+KDVdir.

Çalışmalar küçük gruplar halinde yapılmaktadır, sınırlı sayıda katılımcıdan biri olmak ve kesin kayıt için 250.-TL ön ödemenin 11 Aralık 2015 Cuma gününe kadar yapılması gerekmektedir.

Bakiye, çalışmaların birinci gününde tamamlanır.

Kimler Katılabilir:
Yüreğinin sesiyle, ruhunun yüklerinden arınmaya niyet eden herkes içindir.

Amaç:
4 oturumda gerçekleşen bu çalışmaların sonunda katılımcının;
  + Bilincinin, gücünün, enerjisinin farkına varması,
  + Farkındalıklarını arttırması, yaşam ödevlerini ve ruhunun üzerindeki yükleri idrak etmesi,
  + İlahi rehberlikleri alabileceği yüksek enerji seviyesine kendisini taşıyabilmesi,
  + Üst benliğiyle “bir” olabilmesi ve rehberlik alabilir hale gelmesi,
  + Yaradılışımızla bize bahşedilen şifa enerjisini fark eder, kullanır ve en başta kendini
şifalandırabilir hale gelmesi,
  + Tekamül yolunda ilerlemesini engelleyen affetme yüklerinden arınması,
öncelikli olarak amaçlanmaktadır.
Nefesiniz ve niyetinizle siz yola çıktıktan sonra açılacak ilahi kapıların sınırı yoktur.

Kapsam:
Çalışmaların bir kısmı bilgilendirme, değerlendirme sohbetlerini kapsamakla birlikte çoğu
yüksek enerji seviyesinde yönlendirilmiş meditasyonlar şeklinde katılımcının bizzat katılımı ile
gerçekleşir. 

F. Ebru Tolan Karahasanoğlu
Kişisel Şifa ve Enerjiler Eğitmeni
Işıldayan Hayatlar

Detaylı bilgi için :
ebrutk@isildayanhayatlar.com
0532 576 2310

Özel yazılarımı okumak için lütfen blog adresimi takip edin
http://isildayanhayatlar.blogspot.com.tr

Güncel duyuruları takip etmek ve iletişimde kalmak için lütfen
Facebook/Işıldayan Hayatlar sayfamı “beğen”in
https://www.facebook.com/Işıldayan_Hayatlar
 


21 Kasım 2015 Cumartesi

17 Kasım 2015 Salı

17.11.15 22.22

Yıldızların arasından bir kapı açtık insanlara.

Sevgi akıttık sonsuzluğa. Kaynak olduk. Elini yüreğine koyup saf ve sonsuz ilahi sevgiyle tüm bedenlerini, zihinlerini, ruhlarını yıkayanlara ışık olduk. Yol olduk.

Yücelmek ve yükselmek için tek ihtiyacınız olan sevgiye yol olduk.

Nefesinizle ve niyetinizle çıkın bu yola bu gece. Yüzünüz göğe dönük, elleriniz yüreğinizde, Bir’den gelip Bir’e döneceğimiz gerçeğiyle, sadece isteyin yükselmeyi, aydınlanmayı, uyanmayı ve hatırlamayı,  sevgiyle.

Emin olun hepsi karşılık bulur, kimin için vakti gelmiş hayır her ne ise.


Bu yazı F.Ebru Tolan Karahasanoğlu tarafından 17.11.2015, Salı günü 22.22’de İstanbul’da kaleme alınmıştır.

9 Kasım 2015 Pazartesi

10 KASIM

Şimdi gökyüzünden bir kapı açılsa ve Atatürk’üm belirse;

                “Evlatlarım, sizler yüreği vatan sevgisiyle dolu, zihni tertemiz, ahlakı tam, inancı ve imanı insan olmak arzusu olan bir grup yürekli atanın torunlarısınız ki onlar; kendi hür iradeleri ile bu vatana, bu toprağa sahip çıkmayı seçtiler. Şimdi bana sonsuz sevginizi gönderiyorsunuz; hepinizin yüreğinden akan o sevgiyi hissediyor, alıyor ve mutlu oluyorum. Ama artık kendi içinizdeki bu güzel, bu özel atalarınızdan gelen laik, bağımsız, cumhuriyetçi ATA GENİNİ uyandırma, tohumu yeniden yeşertme ve büyütme zamanıdır. Tek ihtiyacınız olan ise sevgi enerjisi ile bu üstünü kalın örttüğünüz tohumu sulamaktır. Ben görevimi yaptım, sizin atalarınıza önderlik ettim. Şimdi sizin görevi devralma ve her birinizin içinizdeki önderi ortaya çıkarma vaktidir. Uyanın, uyandırın sevgiyle. Sevgimle.”

der gibi hissediyor yüreğim.  Sevgi ve saygıyla şimdi ve daima hatırlıyor ve yaşatıyorum seni.
F.Ebru Tolan Karahasanoğlu


27 Ekim 2015 Salı

O AN!

Yaşam sana verilen bir armağan. 
Sağlıkla yaşa, büyümek için yaşa..
"O an" geldiğinde kolaylıkla, huzurla ışığa kavuşabilmek için farkında olarak yaşa!
Ebru

20 Ekim 2015 Salı

TEK İHTİYACIN

Güneş neden parlaktır bilir misin?
Görmen için aydınlık gerekir…
Kalp neden çarpar sürekli bilir misin?
Hatırlatmak için, sana hala hayatta olduğunu ve hala sevmek için şansın olduğunu…
Gökyüzü neden sonsuzluk çağrıştırır bilir misin?
Çünkü ruhun için hayatın sonu yoktur…
Hiçbir şey nedensiz değildir. Ama nedenleri bilmen gerekmez! Daha doğrusu hatırlaman. Sadece niyet ve kabul yeter ilerlemek için ve sevmek için ve insan olmak için…
Hangi yoldan yürüdüğün önemli değildir; nereye ve ne niyetle yürüdüğün esastır.
Sadece niyet et ilerlemek için. Farkına var. Sana gerçekte söylenenleri duy.
Artık tek ihtiyacın olan yüreğindeki sevgiyi hissetmek ve büyütmek.
Ebru Tolan Karahasanoğlu

İstanbul, 20.10.2015 

12 Ekim 2015 Pazartesi

HEPİMİZ SORUMLUYUZ

Kimimiz daha çok, kimiz daha az ama HEPİMİZ sorumluyuz.
Bugünleri biz yarattık! Duygularımızla, düşüncelerimizle, inanç kalıplarımızla, sözcüklerimizle, yazılarımızla, … biz yarattık!
Bir el dokuma halı misali attık her bir ilmiği. Şimdi dokuduğumuz halının altında boğuluyoruz.
…ve hala daha o halıyı elbirliği ile yukarı doğru ittirip aydınlığa ulaşmak yerine, tutabildiğimiz her bir ilmiğine kanca takıp aşağı doğru daha da çekiyoruz.
Her birimizin yüreğindeki acı, keder, hüsran, korku, endişe, gerginlik, akan gözyaşları …gökten yağmurun damla damla düşmesi ama sel olup afete dönüşmesi gibi yıkıp geçiriyor herkesi ve her şeyi.
Gözlerinizden çıkan öfke, lanet, isyan alevleri yakıp geçiriyor herkesi ve her şeyi.
Eğer gerçekten bir şey; iyi, güzel, doğru bir şey yapmak istiyorsak önce insan olduğumuz gerçeğini hatırlayalım. Yaradılışımızın nedenlerini hatırlayalım. Hiçbir ruhun nedensiz yere bedenlenmediği gerçeğini ve her ne oluyorsa bize bir mesaj vermek için olduğu gerçeğini hatırlayalım.
Yüzyıllardır uyuduğumuz gözü açık uykudan uyanalım. Niyet edelim önce tüm yaratılanları sevmeye ve dersimizi anlamaya, ödevlerimizi yapmaya.
En zor ödevleri layıkıyla yapacak, en zor sınavları kolaylıkla verecek güç; sonsuz ve sınırsız, yaradılışımızla bize bahşedilendir.
Niyet edin, kabul edin, yüreğinizdeki sonsuz ve sınırsız saf sevgi ile beslenin.
Ebru Tolan Karahasanoğlu

İstanbul, 11.10.2015

10 Ekim 2015 Cumartesi

10.10.2015

İnsan denen varlık binlerce yıldır savaşıyor. Önce hayatta kalmak için doğayla, hayvanlarla savaştı. Olması gereken de buydu; vahşi doğanın içinde güçlenmesi, varlığını göstermesi ve koruması, yer edinmesi gerekiyordu.
Aynı anda yüreğindeki sevgiyi, merhameti unutmasına, vicdanını susturmasına gerek yoktu. Ama bunu başaramadı! Dönem dönem, bölgesel barışlar yaşansada, insan denen varlık hayatta kalması için hep daha güçlü, daha acımasız, daha gaddar olması gerektiğine inandı, inandırıldı.
Sabır göstermek zor geldi insanlara. Öfkenin, hırsın ve intikamın ateşini körüklemek çok kolay olduğu gibi somut ve ne yazık ki yıkıcı etkilerini görmek de hızla mümkün oldu….ve insanlar yüreklerindeki, yaradılıştan gelen saf ve sonsuz sevgiyi büyütmek yerine çoğunlukla nefreti, öfkeyi, kibiri, hırsı seçtiler.
Bugün ne yazık ki, değerli Türk halkı, yüzyılların birikimi olan bir negatif enerji patlaması ile çok büyük bir trajedi yaşadı.
Bizler, şu an görevli ışık varlıkları, dünya üzerindeki her bir Türk insanı için çalışıyoruz, emin olun. Ancak, içinizdeki öfke öylesine büyük ki, yüreğinizde büyüttüğünüz nefret o kadar ele geçirmiş vaziyette ki her birinizi, zorlanıyoruz.
Siz, hür iradenizle, iyiliği, barışı, sevgiyi, huzuru, kardeşliği, saygıyı… seçmediğiniz sürece zorlanıyoruz. İçinizdeki bir avuç, ne olursa olsun, öfkesini kontrol edip yerine sevgi koyabilen, korkularını salıp yerine sevgi koyabilen, bir avuç insanın yükseltmeye çalıştığı enerji dalgasını bizler de misli misli yukarı çekmeye çalışıyoruz.
Lütfen, söylemlerinizden kin, nefret, öfke içeren ifadeleri silin.
Lütfen, yüreğinizdeki korku, endişe, kaygı ateşini söndürün.
Lütfen, zihninizdeki kara bulutları dağıtın.
İşe önce kendi düşüncelerinizi, duygularınızı temizlemekle başlayın. Sonra sözcüklerinizi değiştirin. Hele hele yazıya hiç dökmeyin. Birçoğunuzun sular seller gibi akıttığı her bir öfke, acı, korku içeren kelimenin artarak size kargaşa, savaş, huzursuzluk olarak geri döndüğünü lütfen idrak edin!
Her şeyi anlamaya çalışmayın; kabul edin.
Her şeyi bilmeye çalışmayın; kabul edin.
 Yüreğinizde, Yaradan’dan gelen sonsuz ve sınırsız saf sevgiyi büyütmeye başladığınız anda değişimin nasıl bir çığ gibi büyüdüğüne hayranlıkla tanıklık edeceksiniz, emin olun!
Sevgimizle, Işık Varlıkları

Bu yazı 10.10.2015, Cumartesi günü saat 23.25 itibariyle İstanbul’da Ebru Tolan Karahasanoğlu tarafından kaleme alınmıştır.

18 Eylül 2015 Cuma

ÇOK İŞİMİZ VAR!

Çok işimiz var!
İnsanlık adına yapacak çok işimiz var!
İnsan olarak yapacak çok işimiz var!
Hala uyumayı tercih edenler var aranızda. Hala sorumluluğu başkasına yüklemeye çalışanlar… Hala görmezden gelmeye çalışanlar var! Hala göstermemeye çalışanlar var! ... ve en önemlisi hala tek yolun SEVGİ olduğunu idrak edememişler var aranızda.
Hatırlayın; sadece hatırlayın. Zaten bildiklerinizi, hep sizinle olanı hatırlayın; yüreğinizdeki sevgiyi hissedin. Kendi doğrularınızı artık bırakın. O doğrular ki sizi bugüne getirdiler, yarına götüremeyecekler. Gerçekleri görmeye niyet edin, sadece yüreğinizdeki sevgiye odaklanın.
Tüm olumsuzlukların; kinin, nefretin, öfkenin, korkunun, gerginliğin, endişenin… sadece ve sadece sizi aşağı çektiğini hatırlayın, hissedin. Aşağı gitmeye ihtiyacınız yok, zaten aşağıdasınız, diptesiniz, bunu görün. Görün ve uyanın. Sizi yukarı götürecek tek yol sevgi yolu.
Yüklerinizden arının. Yıllardır biriktirdiğiniz tüm nefretleri salıverin. Yıllardır birlikte yaşadığınız tüm korkuları bırakın artık. İçinizdeki öfkeyi beslemeyin. Sadece yüreğinizdeki sevgiyi büyütün.
Bunca yıl görmediniz; bir bir yitip giderken canlar, hissetmediniz. “Onlar” dediğinizin aslında “siz” olduğunu idrak edemediniz. Bir bütünün, ezelden ebede bütün olan ve bütün olacak olanın sadece bir parçası olduğunuzu hissedemediniz. Gelen mesajları almadınız, rehberlikleri almadınız. Sevgi söylemlerini duymazdan geldiniz. İnsanlık adına tek kurtarıcınız olan SEVGİyi dillendirenleri dinlemediniz. Hala dinlemiyorsunuz! Hala kurtuluşu başkasında arıyorsunuz.
O öyle yapmasın, bu böyle söylemesin, şu şöyle davranmasın… diyorsunuz. Sizin gibi olmayanı kötülerken aslında kendinizi nefretin ağır yüküyle aşağı çektiğinizi görmüyorsunuz.
Artık tüm yüklerinizden kurtulma vakti. AFFEDİN, AFFEDİN, AFFEDİN.
Niyet edin. Yaşam ödevleriniz var; tüm ödevlerinizi tamamlamaya niyet edin. Birçoğunuzun çok özel yüksek yaşam amaçları var. Niyet edin.
Ama her şeyden önce AFFEDİN; kendinizi ve herkesi.
Hiçbir ruh nedensiz yere girmedi o bedene, her şeyi bilmeye çalışmayın sadece kabul edin ve sevin. Sevgiyle büyümeye niyet edin. Sevgiyle yürümeye…
Hissedin, yaradılışınızdaki saf ve ilahi sevgiyi hissedin. Bir kişi bile yüreğinde yarattığı ve çoğalttığı, tüm insanlığa yolladığı enerjiyi sevgiye dönüştürebilirse, bir bir yapabilirseniz bunu, nasıl hızla yükseleceğinizi düşünün. Tüm insanlığın tek ihtiyacı olan enerjinin sadece saf sevgi olduğunu hatırlayın. Ruhunuzla bütünleşin; nefesinizle ve niyetinizle. İzin verin ve kabul edin; ödevlerinizi ve amaçlarınızı hatırlamaya.
Tüm insanlığın tek ihtiyacı var; SEVGİ.
Birlik, beraberlik için tek ortak dil SEVGİ.
Huzur ve barış için tek ortak dil SEVGİ.
İnsanlık için şu an tek ve mutlak ilaç SEVGİ.
Aydınlanmış Üstadlardan Hilarion’un tüm Türk Halkı’na mesajıdır.
Bu yazı 8 Eylül 2015, 22.20’de Ebru Tolan Karahasanoğlu tarafından kaleme alınmıştır.



16 Eylül 2015 Çarşamba

KURBAN BAYRAMI YAKLAŞIRKEN

KURBAN BAYRAMI YAKLAŞIRKEN
İnsanlığın varoluşundaki en büyük güç olan saf sevgiyi çoğaltmanın, büyütmenin, yüceltmenin en güzel yoludur paylaşmak.
Gülücüğünü paylaşmak, çiçeğini paylaşmak, hoş sohbetini paylaşmak, aşını paylaşmak…
Günlük hayatın akışı içinde, dar ve benzer bir çevrede dönüp duran insanlar için bayramlar vesiledir; gönlünü açmak, elini uzatmak, adımını atmak için.
Aslolan bir hayvanın canını almak değildir, olmamalıdır. İhtiyacımız ve niyetimiz sevgiyi çoğaltmakken aracı bile olamaz bir can; adı koyun olan, koç olan….
Önemli olan kimin nesi varsa, olmayanla paylaşmaya vesile kılmasıdır bayramı.
Ben, 100 koyunu olan bir köylüysem 1 koyunumu hediye edebilirim karnı aç olana.
Ama ben bilgi sahibi bir öğretmensem, o ürkek, titrek gözlerle, endişe içinde sınava hazırlanan bir öğrenciye, benim bildiğimi, onun da bilmesi gerekeni aktarabilirim sevgiyle.
Arabacıysam taşıyabilirim yükünü…
Neyim varsa; adı önemli değil, para, bilgi, yemek, eşya… olmayanla paylaşabilirim sadece sevgiyle ve paylaşmanın o muhteşem gücünü bir küçük çocuğun gözlerinde görebilirim, bir ninenin titreyen ellerinde, bir amcanın tebessümünde… yaşayabilirim taa yüreğimde.
Önce kendi yüreğimdeki sonsuz ve sınırsız sevgiyi, varoluşumdaki saf sevgiyi hissedebilirsem, bir yol illaki bulurum bunu paylaşacak…
…ve ben, bir ben bile paylaşabilirsem bu sevgiyi bir kişiyle, bir anda 2 kişi olmanın gücüyle daha da yükseliriz iyiye, güzele.
Çölün sıcağında dondurma, kutup ayazında sahlep tadında paylaşımlara ihtiyacı olan milyonlarca insan varken dünyada, para, gösteriş, israf üstüne binlerce hayvanın korkusunu salmasına evrenin ihtiyacı olabilir mi sizce?
Yüreğinizdeki sevgiyi paylaştığınız nice huzurlu bayramlar dilerim hepinize.
Sevgimle,

Ebru Tolan Karahasanoğlu
İstanbul, 16.9.2015 

12 Ağustos 2015 Çarşamba

YENİ DÖNEM ÇALIŞMA PROGRAMI 25 AĞUSTOS'TA BAŞLIYOR

IŞILDAYAN HAYATLAR YOLUNDA
FARKINDALIĞI YÜKSEK YAŞAMLAR
ÇALIŞMA PROGRAMI
25 AĞUSTOS&1-8-15 Eylül 2015

AMAÇ
BİR’le başlayıp BÜTÜN’e ulaşmak, Işık’a ulaşmak.
Sadece niyetiniz ve nefesiniz gerek, bugün atacağınız bir adım bilin ki size bin adım olarak geri dönecek.
Her hayat bir özgür seçimdir. Önemli olan ruhun seçimlerini bedenin ve zihnin bu dünyadayken  idrak edebilmesi ve tekamülünü tamamlayabilmesidir.
İÇERİK
1.       İLAHİ DÜZEN HAKKINDA GENEL BİLGİLENDİRME
2.       FARKINDALIK
a.       Farkına Varma – Bilincini, Gücünü, Enerjini
b.      Yaratımın Gücü
c.       Arınma
d.      Üst Benlik’le Buluşma
3.       YAŞAM ÖDEVLERİMİZ
a.       Neden bu dünyada, bu bedendeyiz?
b.      Tekamül yolunda ilerlememize engel olanlar ne?
c.       Bedenimizin, zihnimizin, ruhumuzun mesajlarını doğru alabiliyor muyuz?
4.       YAŞAM AMACI
a.       Yaşam Amacı Nedir? Neden Önemlidir?
b.      Yaşam Amacı İle İlgili Farkındalıklar
5.       KİŞİSEL ŞİFA YETENEKLERİNİ KEŞİF
a.       Dünyanın Şifa Enerjisi İle Buluşma
b.      Kişileri, Canlı ve Cansız Varlıkları Şifalandırma
UYGULAMA
Işıldayan Hayatlar Yolunda Çalışma Programı herhangi bir isimlendirilmiş metot, teknik, şekil üzerinden yürümez. Zira önemli olan ve aslolan kişinin kendi farkındalığını yükseltmek ve zaten sahip olduğu bilgi ve becerilere ulaşmasını sağlamaktır.
Ortak bilinç, yüksek benlik ve ilahi ışık bu çalışmalardaki en büyük yardımcılarımızdır. Amaç bu yardımcıların rehberliğini alabilecek yüksek enerji seviyesine kişinin kendini taşımasını öğretmektir.
Bir başka deyişle bu programın amacı balık vermek değil, balık tutmasını öğretmektir*.
*Chuang-Tzu (Çinli ozan) 



TARİH
Çalışmalar 25 Ağustos 2015, Salı günü 10.00’da başlayacak ve 1-8-15 Eylül 2015, Salı günleri 10.00-16.00 arası yapılacak toplam 4 oturumda tamamlanacaktır.
KİMLER KATILABİLİR
Bu çalışma programı;
Yaşadıkları hayatın yaşamaları gereken hayat olmadığını düşünen,
Yüreklerindeki kıpırtının nedenini bir türlü anlamlandıramayan,
Ruhuyla buluşmak isteyen,
Bedensel ve/veya zihinsel şifa ihtiyacı hisseden,                                                                                       İçsel huzura ihtiyaç duyan,
Yüreğiyle orada olması gerektiğini hisseden …
herkes içindir.
ADRES
Anadolu Yakası’nda saklı kalmış bir güzelliğin kalbinde yapacağız çalışmalarımızı.                                1001 Gece,  Havuzbaşı Dereüstü Sok. No:18 Çengelköy
ÜCRET
4 oturum için toplam ücret 500.-TL/kişidir.
(Kesin kayıt için 17 Ağustos’a kadar 200.-TL, bakiye eğitim başlangıcında)
NOTLAR
·         Çalışmaların verimliliği açısından devamlılık esastır.
·         Çalışmalar sırasında kendinizi rahat hissedeceğiniz kıyafetlerle gelmenizi öneririm.
·         Her türlü sorunuz için lütfen iletişime geçin;                                                                                    Ebru Tolan Karahasanoğlu 532 576 23 10


7 Ağustos 2015 Cuma

8-8-8 = RUHUN SONSUZLUĞUNU KEŞFETMEK

8-8-8 = RUHUN SONSUZLUĞUNU KEŞFETMEK

Önce bedenin derinliklerine indik…

Sonra zihnimizin…

Sıra geldi 3. ve son halkaya; insan olarak bizi biz yapan beden, zihin ve ruh üçlüsünün son halkası olan ruhun sonsuzluğunu keşfetmeye.

Uzun zamandır, 8 Ağustos 2015’in derin anlamları üzerine yazılar yazılıyor ya mutlaka çıkmıştır karşınıza. Evet, özel ve güzel bir gün yaşıyoruz bugün, farkında olarak yaşamanız için:

Ruhunun sonsuzluğunu keşfetmek isteyenler için 3.sekiz güçlü bir anahtardır.
Niyet edin, bugün, ruhunuzla buluşmaya.
Bugün karma yükü olanların bu yükten arınması için özel bir gündür; niyet edin.
Bugün geçmiş yaşam şifası için güzel bir gündür; niyet edin.
Bugün bolluk ve bereketi gani gani almak için güzel bir gündür; niyet edin.
Bugün ışığınızı hissetmek, ışıkla buluşmak için güzel bir gündür; niyet edin.
Bugün tüm yeni başlangıçlar için güzel bir gündür; niyet edin ve başlayın.
Başlayın; her ne olursa olsun, içinde sevgi olan her şeye.
Yürek dolusu sevgimle,
Ebru Tolan Karahasanoğlu

İstanbul, 8.8.8 saat 08.08

24 Temmuz 2015 Cuma

GÜLMEK YAKIŞIR TÜM İNSANLARA

Gülmek yakışır tüm insanlara.
Sevmek yakışır ve sevilmek…
Size yakışanı yaşamak için, hala şansınız varken, anlamaya niyet edin. Anlamaya; kendinizi, özünüzü… Ruhunuzun mesajlarını almaya niyet edin.
Herkes sadece kendini bilmeyi seçse tüm dünya ne kadar güzel olur düşünsenize. Oysa siz yüzyıllardır hep başkalarını anlamayı ya da anlamamayı seçtiniz ve geldiğiniz nokta çok net.
İçinize dönün; içinizden yeniden doğacak çünkü tüm dünyayı aydınlatacak sevgi.
Kin, nefret ve öfke yaydığınız sürece sadece onları besliyorsunuz. Tam da istedikleri bu; beslenmek!
Oysa sevgi, hoşgörü, sonsuz kabulleniş sadece yüceltir sizi ve herkesi.
Kendine öfke duyan, en yakınındaki canından olana öfke duyan, işinde, mahallesinde, şehrinde olandan nefret eden nasıl yüceltir tüm dünyayı kendi yücelmeden?
Tüm bu yaşananların sadece sevgiyi, saf sevgiyi, şartsız kayıtsız sevgiyi öğretmek için yaşanıyor olabileceği ihtimalini düşünün bir an!
İşte bunu yapabildiğiniz an değişim başlayacak.
Ama bunu yapamayanlara da kızmayın. Kolay değil. Sadece şuna inanın; bir kişi yapabilmişse herkes yapabilir.
Nefesinizle ve niyetinizle.

Bu yazı 24 Temmuz 2015, Cuma günü saat 10.30 itibariyle Ebru Tolan Karahasanoğlu tarafından kaleme alınmıştır.

16 Temmuz 2015 Perşembe

HAYIRLI BAYRAMLAR

Bayram, zihnindeki tüm hesaplaşmaları bitirip yüreğindeki saf sevgiyi hissettiğinde gerçekten bayramdır.
Her günü bayram gibi yaşamanız dileğim ve sevgimle, 
Ebru Tolan Karahasanoğlu

18 Haziran 2015 Perşembe

RAMAZAN VE ORUÇ

Tüm insanlığa hayırlı, aydınlık ramazanlar dilerim.

Oruç tutanlara sağlık ve afiyet dilerim. 

Tutamıyor, tutmuyor olsanız da oruca bir de bu açıdan bakın isterim: 
Oruç, özüne dönmektir. 
Bu dünyaya ait olanlardan bir süreliğine de olsa arınmaktır. 
Hafiflemektir. 
Kendi kendinle ve Yüce Yaradan'la bir olmaktır. 
Gönül gözünü açmaktır. 
Görmeyi istemektir. 
Anlamayı seçmektir.
Şükürler olsun.
F. Ebru Tolan Karahasanoğlu

NEFES NEDİR?


14 Haziran 2015 Pazar

DÜNDEN BUGÜNE

DÜNDEN BUGÜNE…
Hazırlanın! Keyfinizi kaçıracak olsa da , düzeninizi bozacak olsa da yeni günün size yaşatacaklarına hazırlanın!
Her zaman ve her koşulda, ne olup bitiyorsa hayatınızda sizin en yüksek hayrınıza oluyor aslında.
Planınız şaştığında önce dönüp bir bakın duygularınıza; bu size göre “yeni” durumu çok önceden çağırmış olabilir misiniz diye? Korku, kaygı, endişe… sizi bu ana taşımız olabilir mi diye? Yok mu! O zaman düşüncelerinizi bakın; inançlarınız, kalıplarınız, isteklerinizi yaratmış olabilir mi mesela? Bu da mı değil! O zaman bilin ki ilahi boyuttan gelen bir mesaj var, kabul edin olduğu gibi, sonra niyet edin; duymaya, görmeye, anlamaya şer’in altında yatan hayrı.
Her anınızın bir yaratım olduğunu unutmayın; dün bugününüzü yarattınız, şu “an” da yarınınızı yaratıyorsunuz aslında!
Sevgimle,
Ebru Tolan Karahasanoğlu

İstanbul, 15 Haziran 2015 

3 Haziran 2015 Çarşamba

KARMAŞA MI VAR?

Bir karmaşa var sanki; kocaman bir yün yumağını sarman almış karıştırmış gibi… Açmak istesen açılmıyor, o kadar çok düğüm var ki… Kesip atsan düğümleri paramparça olacak hepsi!
Oysa bütün kalsın istiyorsun, yüreğin pır pır, nasıl büyük bir endişe ve tüm keyfin kaçtı bile… O kadar düştü ki yüzün, ne hayrın var kendine ne de sevdiklerine.
Bir sihirli değnekten başka çözüm yok gibi işte…!
Ama nerede? Mucize, beklemekle gelir mi?
Gelmez!
Mucize sensin, görsene!
Sihirli değnek senin yüreğinde, alsana!
Gözlerindeki perdeyi aralasana! Aç bile demiyorum, arala, yeter bana!
Kararlı olunca gelir tüm çözümler. İsteyince omuz verir tüm yürekler… ve karşı duramaz hiçbir engel.
Yüreğinle görme vakti geldi, yüreğinle anlama vakti…
Sor içine; ben ne yapabilirim diye; cevap hazır, seninle!
Her ne oluyorsa bilin ki en hayırlısı bu günde!
Sevgim sizinle,
Ebru Tolan Karahasanoğlu

İstanbul, 3 Haziran 2015

31 Mayıs 2015 Pazar

ANLAMAYI İSTEMEK

ANLAMAYI İSTEMEK
Küçük bir çocuk onaylanmayı ister, annesi/babası “aferin” desin ister. Okulda öğrenci not ister, hep iyi yapmak, başarmak ister. Büyüyünce iş ister, para ister, aşk ister. Herkes bir ömür boyu çok şey ister.
Ama belki de en önemli şeyi unutur; anlamayı istemeyi..!
Yaşadığınız hayatı ne zaman sorgulamaya başlarsanız cevaplar da o zaman gelir.
Yaşlıların Allah’a yaklaşmasının nedeni de budur. Gençken kimse sorgulamaz, girdikleri çarkın içinde sadece koştururlar, hayatın onları buna zorladığını, toplumun bunu istediğini söyler dururlar. Oysa yaptıkları sadece kapılıp gitmektir, arzularına, hırslarına, öfkelerine, zaaflarına…
Ne zaman ki koşmayı bırakırlar işte o zaman çarkın aslında nasıl bir döngü olduğunu görmeye başlarlar. Artık geri dönüşü olmayan bir noktada olduklarını kabul ederlerse kayıp bir yaşamın yaşlanan bedeni olurlar…
Oysa anlamak için herkesin her zaman vakti vardır. Sizin de var, nefesinizle ve niyetinizle sadece anlamayı isteyin, o bile yeter. Cevaplar sandığınızdan daha hızlı gelecektir. Görmek için açın yüreğinizi, sevgiyle.
Ebru Tolan Karahasanoğlu
Kişisel Şifa ve Enerjiler Eğitmeni
İstanbul, Mayıs 2015


15 Mayıs 2015 Cuma

GÖRMEK

GÖRMEK
Bir sokak kedisinin bakışlarındaki ürkekliği,
Sahibiyle dolaşan köpeğin koruyuculuğunu görmek…
Bir gülün duruşundaki vakuru,
Sardunyanın çiçeklerindeki coşkuyu görmek…
Bir bebeğin gülüşündeki saf sevgiyi,
Kelebeğin kanatlarındaki gücü görmek…
Bir ninenin ellerinde yılların izini,
Arıcının kalbindeki mucizenin tanıklığını görmek…
Bir yıldızın pırıltısındaki sonsuzluğu,
Bulutların verdiği mesajları görmek…
Görmek; yüreğinde hissetmek,
Görmek; BİR olduğumuzun bilincine varmak,
Görmek; ışığın size yansıttıklarını ve ruhunuzun tüm güzelliklerini birlikte yaşamak demek!
Sevgiyle…
Ebru Tolan Karahasanoğlu
İstanbul, 15.5.2015


12 Mayıs 2015 Salı

SEVGİ VERİN GANİ GANİ...

Dilinizden dökülen her namede,
Gözlerinizden saçılan her ışıkta,
Bedeninizden yayılan tüm enerjide...
Sadece ve sadece
Yüreğinizdeki sonsuz sevgi olsun.
Bilin ki her canlı önce yüreğine akıtılan saf ve sınırsız sevgiyle var edildi. Sadece hatırlayın, hissedin ve verin. Siz verdikçe gani gani akacak.
Yürekten sevgimle harika bir gün diliyorum hepinize.
Ebru Tolan Karahasanoğlu
Kişisel Şifa ve Enerjiler Eğitmeni

HAYAT OYUNU

HAYAT OYUNU
Kimin dümende olduğu sizin kime dümeni vereceğinizle belirlenen bir yolculuktur hayat.
Uzun ve zor da olabilir.
Kısa ve kolay da.
Sonsuz alternatifin içinden hiç şaşmayan bir mükemmeliyetlikte işler.
Sahne diye yaratılmış dünyada dekorlar değişse de zaman zaman başrolde hep sen varsın unutma. Yönetmen koltuğunda da sen varsın, ışıkçısı da, sesçisi de sensin çünkü bu senin hayatın, hatırla.
Bunca hazırlık, bunca senaryo, dekor, figüran … boşu boşuna hazırlanmış olabilir mi? Tabii ki amaçların var; insana hizmet amaçların var ama bazen hazırlıklar bir ömür sürer, vahlanma!
Her anın sana verilmiş olan bir hediye olduğunu unutma yeter. Sevgiyle yürü bu yolda. Dümeni sağa da kırsan sola da bil ki çıkacağın bir zirve. O zirveye şen şakrak türkülerle, ormanın içinden, sana eşlik eden hayvan dostlarınla ve tüm ağaçlarla yürüdüğünü hayal et mesela.
Bir engelle karşılaştığında söz dinlemeyi bil, belki bir köstebek yol gösterir sana, belki bir maymun… Sormaya erinme, duymaya çabala. Bir akarsu çıkarsa karşına dur ve bekle. Mevsimler dönecek ve o imkansız gözüken çağlayan durulacak mutlaka.
Sevgiyle aldın mı tüm varlıkları yanına, dünyanın en güçlü ordusu olursun tek başına.
İşte o zaman hayat dediğin oyun hem mutlu son bulur, hem de kolaylıkla.
Sevgimizle,
Aydınlanmış Üstatlardan
Bu yazı 12 Mayıs 2015, Salı günü 10.20 itibariyle Ebru Tolan Karahasanoğlu tarafından İstanbul’da kaleme alınmıştır.

  

9 Mayıs 2015 Cumartesi

YÜREKLERİNDEKİ SEVGİYLE VAR OLAN ANNELERE

YÜREKLERİNDEKİ SEVGİYLE VAR OLAN ANNELERE
Sevmekle başlar tüm güzellikler; bir bebeğin ilk gülümsetendir annesinin sevgisi ve bu sevgidir onu büyüten, güçlendiren, hayatın tüm zorluklarına, iniş-çıkışlarına hazırlayan.
Sevgiyle büyüyen her insan güçlüdür ve özgürdür…. Anne sevgisiyle yüreğini dolduran her insan mutlu…
Bir bebeğin teninin kokusunu, göz bebeklerinin ışıltısını yüreğine alan anneler için zor yoktur, imkansız yoktur. Yüce Yaradan’ın ilahi sevgi gücüyle dimdik ayaktadırlar artık. Ne uykusuzluk, ne açlık, ne yokluk, ne yoksunluk yıkamaz onları.
Ama annelik sadece doğurmak değildir; büyütmektir, öğretmektir, gözetmektir ve hepsinden de önemlisi sevmektir, sevgiyle var etmeyi bilmektir...
Dünyanın öbür ucunda da olsa, hayat boyu sizden uzakta da olsa yüreğinizden sevgi verdiğiniz sürece annesiniz.
Siz doğurmamış olsanız da yüreğinizden sevgi verdiğiniz sürece annesiniz.
Tüm, yüreğinde anne sevgisi olanların Anneler Günü kutlu olsun.
Ebediyete intikal etmiş tüm annelerimizin ruhlarına, bu dünyada hala bizimle olanların yüreklerine sevgimi yolluyorum hürmetlerimle.
Ebru Tolan Karahasanoğlu
İstanbul, 10 Mayıs 2015


8 Mayıs 2015 Cuma

BOLLUK VE BEREKET

BOLLUK VE BEREKET ÜZERİNE
Sormuş insan; seni yaşamıma nasıl daha fazla çekebilirim diye?
Cevaplamış sonsuz ve sınırsız olan bereket;
Güven bana,
İnan bana,
İste beni,
Hak ettiğini bil,
Sevildiğini bil,
Kolaylıkla al,
Kolaylıkla iste,
Söylemeye utanma, çekinme,
Vermeyi unutma!
Verdikçe akacağım, çoğalacağım hatırla.
Şükret.
Şükranla al, şükrederek ver.

Sevgiyle, bolluk ve bereket içinde günleriniz daim olsun.
Ebru Tolan Karahasanoğlu
Kişisel Şifa ve Enerjiler Eğitmeni
İstanbul, 8 Mayıs, 2015

23 Nisan 2015 Perşembe

AFFETMENİN GÜCÜ

AFFETMENİN GÜCÜ
Her insan hayatı boyunca onlarca, yüzlerce kez affeder, affedilir.
Ama hiçbir zaman bunun üzerinde kafa yormaz; affetmek ne demek? Neyi, niçin, nasıl affediyorum demez?! Affetmek tamamen kalpte yaşanır.
Bir insan ya da grup bir davranış sergiler. Bu davranış kişinin üzerinde bir duygu yaratır. Bu duygu kimi zaman kişiye zevk verir, kimi zaman acı. İnsan acı hissettiğinde sadece bu duyguyla yetinmez çoğu zaman. Acının yanına kini de koyar, öfkeyi de koyar, hırsı da koyar, … Tüm bu negatif duygular kişiyi ele geçirmeye başlar ve aşağı çeker. Ağırlaştırır ve hatta körleştirir.
Affetmek işte tüm bu olumsuzluklardan kişinin kendini kurtarmasıdır aslında.
Tüm negatif etkileri salıvermesidir.
Akışa yeniden katılabilmesidir. Adeta oyuna kaldığı yerden devam etmeye başlamasıdır hem de açığı kapatacak şekilde koşarcasına.
Affetmek insanın kendi yüreğini, ruhunu acıtan her türlü olumsuz duygulardan temizlenmesi, arınmasıdır.
Kolay mıdır? Nereden baktığınıza bağlı!
Affetmeyi isterseniz çok kolaydır. Her zaman dediğimiz gibi nefesinizle ve niyetinizle an meselesidir tüm yüreklerde arınmak.
Ama istemeyen için, istiyormuş gibi yapan içinse imkansız denecek kadar zordur!
Neden istemez insan? Çünkü affetmenin anlamını idrak etmemiştir henüz. Affetmeyi kaybetmekle eş tutar; itibarini kaybetmek, iradesini kaybetmek, haklarını kaybetmek…
Oysa tam tersine yüceldiğini fark edebildiği an her şey değişir.
Güzel olan affetmektir, doğru olan affetmektir.
Affetmek acizlik değil, güçtür!
Affetmek haksızlığa uğramak değil, hak olmaktır.
Affetmek sevmektir, sevgidir.*
Affetmek, asla karşıdaki kişiyle, karşı safla alakalı değildir.
Affetmek çift taraflı bir fiil gibi algılansa da tek taraflı bir eylemdir; sadece affeden kişiyi bağlar.
Karşıdakinin değerlendirmesi kendi içindedir. Karşıdakinin değerlendirmesi ilahi boyuttadır.
Hayatta başımıza gelen hiçbir olay nedensiz olmadığı için, çoğu durumda affedilen tarafın takındığı tavır da nedensiz değildir! İlahi boyuttan etkilerle gerçekleşmiş, evrensel gerçeklere uygun, mükemmel işleyişin bir parçasıdır çoğu zaman. Ama bütünü göremeyen insan varlığının bunu idrak etmesi beklenemez de, istenmez de.
Önemli olan öz değerlendirmedir. Kişi sadece kendinden sorumludur. Başına gelen tüm iyi şeylerin nedeni de kendisidir, kötü diye adlandırdığı şeylerin de!
Kötü diye adlandırdığı derken, şunu vurgulamak istediğimiz gözden kaçmamalıdır “kötü diye bir şey yoktur”!
Kısacası; her ne oluyorsa bütünün ve kişinin hayrına oluyordur. Her ne oluyorsa kişinin tekamülü için oluyordur. Her ne oluyorsa ilahi düzenin mükemmelliği içinde oluyordur.
İşte bu yüzden tüm acıları, kötülük dediklerinizi affetmek doğru olandır.
Ancak affetmek için de bazı şartları yerine getirmek gerekir. Nefesimizle ve niyetimizle affedebiliriz ama bunu isteyebilmemiz için önce dersimizi almış olmamız gerekir. Yani bir başka deyişle her ne yaşanmışsa size neyi öğretmek için olduğunu idrak etmeden tam anlamıyla affedemezsiniz.
Çoğu affetme, bağışlama çalışması bu nedenle tam anlamıyla başarıya ulaşmaz. Önce dersinizi alın; size verilmeye çalışılan mesajı doğru okuyun. Sonra isteyin, sonra niyet edin ve affedin.
Affettikçe yükseleceksiniz, bunu hiç unutmayın.
Sevgiyle
Işık Varlıkları

Bu yazı 21 Nisan 2015 saat 22.00 itibariyle Ebru Tolan Karahasanoğlu tarafından kaleme alınmıştır. 

28 NİSAN'DA BAŞLIYORUZ:)

Herkese merhaba:)
"Işıldayan Hayatlar Yolunda, Farkındalığı Yüksek Yaşamlar" a vesile olmak amacıyla hazırladığım eğitim programının bugün sizlere de bilgisini verebilmekten dolayı çok mutluyum.

Hayatında tekrarlayan sıkıntılar yaşayanlar; işinde, evinde, ailesinde, sağlığında, sosyal çevresinde...,
Yaptıklarından çok daha büyük bir potansiyeli içinde barındırdıklarına inananlar,
Bugüne kadar çeşitli yöntemlerle ve/veya kişilerle çalışıp henüz istedikleri ruhsal aydınlanma seviyesine ulaşamadıklarını hissedenler …
Emin olun ki bu yazı/duyuru karşınıza nedensiz yere çıkmadı; şu anda yapmanız gereken bir hamle, atmanız gereken bir adım vardır belki de?


Hepimiz BİR'iz, bir bir şifalandıkça, bütünü de şifalandırmış olacağız.


Işıldayan günlerde buluşmak üzere,
Yürek dolusu sevgimle
Ebru Tolan Karahasanoğlu
Kişisel Şifa ve Enerjiler Eğitmeni


YER: ODTÜ İstanbul Mezunlar Derneği, Taksim
SÜRE: Belirtilen tarihlerde 10.00-16.00 arası gerçekleşecektir. 
ÜCRET: Ücretlidir, lütfen bilgi isteyiniz.



21 Nisan 2015 Salı

SEVGİNİN GÜCÜYLE YÜKSELMEK - ÖZEL BİR YAZI

SEVGİNİN GÜCÜYLE YÜKSELMEK
Artık ihtiyacınız olan tek şey SEVGİ; Yüce Yaradan’ın sonsuz enerjisi; sevgi….
Sevgiyle var olmak, sevgi olmak, sevgiyle akmak ve yükselmek. İşte şu an ve bundan sonra ihtiyacınız olan tek besin!
Sevgiyi yüzyıllardır  yetiştirdiklerinizde deneyimlediniz; bitkilerde, hayvanlarda, çocuklarınızda…
Sevgiyi eşlerinizde aradınız; kimi zaman buldunuz, kimi zaman bulamadınız…
Sevgiyi ailenizden gördünüz çoğu zaman; annenizden, ablanızdan, babanızdan, kardeşinizden… Bazen bulamadınız, bazen bulduğunuzu anlamadınız! Hep aradınız, hep istediniz, hep beklediniz…
Oysa sevginin, gerçek, öz, saf sevginin kendi yüreğinizde olduğunu hep unuttunuz!!!
Artık hatırlama vakti.
Artık görme, hissetme, uyanma vakti.
Nasıl olacak diyor bir çoğunuz? Bu savaş dolu dünyada? Bu hırs, kibir, öfke dolu dünyada? Bu paranın vezir, "hak"’kın rezil olduğu dünyada, nasıl olacak???
Bilin ki hiçbir şey nedensiz değil! Bunu siz yarattınız!
Görmek istemedikçe, erteledikçe, vermeyerek, hissetmeyerek siz yarattınız. Geri çevirecek olan da sizsiniz. Sadece siz.
Başkasından bekledikçe bulamayacaksınız.
Çünkü siz başkasından bekledikçe, başkası da sizden bekleyecek.
Nasıl bir ironi bu, göremiyor musunuz?
Elinizi yüreğinize götürün, şimdi.
…ve derin bir nefes alın, şimdi.
Niyet edin, sadece niyet; şimdi: Yüce Allah’ım senin izninle, nefesimle ve niyetimle içimdeki sonsuz sevgi kaynağı ile buluşmaya, yüreğimdeki sonsuz sevgiyi hissetmeye ve yaymaya niyet ediyorum deyin, şimdi.
Sonra açın gözünüzü ve ilk gördüğünüze sevgi yollayın. Bu çocuğunuz da olabilir, komşunuz da olabilir, yanı başınızdaki bardak da olabilir, menekşe de…
Sadece yüreğinizden akan sevgiye odaklanın. Asırlardır mühürlediğiniz, şarta bağladığınız, keşke’lerle ise’lerle yaşadığınız sevginin aktığını hissedin, şimdi.
Sevgi vermekle azalmaz, çoğalır.
Sevgi vermekle sizi inciltmez, yüceltir.
Tüm olumsuzlukları yukarı havale edin, bilin ve hatırlayın ki ne bir kuş uçar, ne bir dal oynar O’ndan habersiz. Siz yüreğinizi doldurmayın kinle, nefretle, hırsla, kibirle, öfkeyle…
Siz sadece sevgiye yer açın yüreğinizde.
Sevmek affetmektir, affetmekse en büyük yükseliş.
Önce kendinizi sevin, sonra tüm varlıkları.
Sevgiyle kalın, sevgi olun!
Bu yazı 21 Nisan 2015, saat 21.00 itibariyle Ebru Tolan Karahasanoğlu tarafından kaleme alınmıştır.







IŞILDAYAN HAYATLAR'DAN ALABİLECEĞİNİZ HİZMETLER

Her bir başlığın alt detayları ve içeriği hakkında her türlü sorunuz için irtibata geçebilirsiniz. 

İlgileneceğini ve/veya ihtiyacı olduğunu düşündüklerinize,şifalanma vakti gelmiş ve şifa dileyen herkese,  yürek dolusu sevginizle, niyetinizle gönderebilir, paylaşabilirsiniz. 

Sevgi dolu aydınlık hayatlar dilerim.

Ebru Tolan Karahasanoğlu
Kişisel Şifa ve Enerjiler Eğitmeni