13 Ocak 2024 Cumartesi

SİLİN ÖLÜM BİLİNCİNİ, ŞİMDİ!

Ölüm Bilinci'ni tutanlar

Ölüp ölüp doğanlar...

Ölmek için yaşayanlar

Duyun sesimizi.

Duyun sesimizi.

Duyun sesimizi.

Kalbinizdeyiz...

Kalpteyiz ve biz gerçekten yok edilmekteyiz!



Ölmeyi kurtuluş görenler; 

İçinde bulundukları bataklığı bilmeyenler!


Ölmeyi kurtuluş bilenler; 

Kendi gerçekliklerinin ışığına eremeyenler. 


Ölüme kurtuluş diyenler;

Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın diyenler.


Kurtuluşu ölmekte seçenler; 

Ölümle esaret kelepçesini kendi elleriyle bileklerine geçirenler!


Kimdirler? 

Kimdirler? 

Gün yüzü görmek için çabalarken bizler,

Yüzünü son anda 

Karanlığa çevirenler, 

Karanlıktan gelen ışığı gerçek zannedenler.


...ve onlar giderken ölüme 

Bile isteye...

Seve seve...

Beyinleri yenmişçesine...

Zihinleri ele geçirilmiş halde...

Ölmek gerçekliktir diye diye...

Biz yok oluyoruz GERÇEKTE.


Biz...

Biz!

BİZ?

Kalbi tutanlar

Kalpte olanlar

Kalp bir kez daha atsın diye

Canını dişine takanlar.

Biz 

Sevmeyi sevenler,

Biz birbirini sevenler.

Biz öfkeyi de nefreti de bilenler, yeri göğü inletmekten vazgeçenler.

Biz sevilmeyi beklemeyenler.

Biz sadece sevenler.

Biz CAN'dan olanlar

Biz hâlâ CANLI olanlar.

Biz ÖZ'ü olanlar

Biz ÖZ'DEN olanlar

Biz hâlâ ÖZ'Ü TUTANLAR.

Biz NEFES olanlar

Biz NURu yayanlar

Biz nurlu nefesi alanlar

Biz nurdan nefes yollayanlar.

Biz...YOK OLMAKTA OLANLAR!

Duyun sesimizi diyoruz son bir haykırışla.


Siz; ölümü matah sayanlar,

Siz; bizi unutanlar,

Siz; kendinizi ve gerçeği 

Hayat sandığınıza satanlar.

Siz; zamanında biz olanlar!

Siz; uyanmadan karanlığı budayanlar.

Siz; uykuda yaşayanlar.

Siz; bizi yaşarken yok sayanlar.

Siz; ölünce uyananlar,

Doğunca uyuyanlar.


SİZİN SON UYKUNUZ 

BİZİM YOK OLAN CANIMIZ!


Duyun sesimizi,

SİLİN Ölüm Bilin'cini.

Gitmeyin ölümüne...

Yaşamayın ölürcesine.

Yaşatmayın ölümü kendinize.

Değiştirin gerçekliğinizi,

Girin içinize, içinize.

Görün gerçekleri,

Dönün gerçeğinize.


Beklemeyin bir an bile.

Sevin kendinizi sevebildiğinizce.

Bağışlayın bizi, hiç "neden?" dememecesine.


Yarın doğsun gün tersine tersine.

Gitmesin hayatınızdan ne bir gün, ne bir gece.

Doğun yeni güne, gerçekliğinize.

Ölümsüzlüğünüzü idrak ede ede.

SİLİN ÖLÜM BİLİN'CİNİ

7 düvelde kendi içinizde.

Girin içinize, 7 kat derininize

Görün ölümsüzlüğünüzü 

Gerçekliğinizde.

Doğmayı seçin bugün kendi içinizde.

Sonsuz sevgimizle.

İstanbul denende saklı bir avuç CANLI.

4 Ocak 2024 Perşembe

BİR DOĞUM GÜNÜ!

Dün 1 bugün 2 derken derken

3. Temsil de dün bitti.

Tiyatronun perdeleri bir gece daha indi.

Sanatçılar alkışlandı...

Kostümler ertesi güne hazırlandı.

Herkes evine

Uykusuna yollandı...


Başkalarının romanlarında hayalleri yaşayanlarla

Başkalarının şiirlerinde duygularını anlatanlar

Tekrar tekrar aynı sahneyi paylaştı.


Bugün 

İçinden geçilen "yeni"

Kendini doğdu bildi. 

Oysa eksik idi!

Tüm eksikleri ile dünyaya getirildi. 

Zira zaten eksilsin istendi. 


Tüm bilinenler, bilgiler...,  ondan gizlendi. 

Yerine söyletilenler eklendi,

Dinletilenler belletildi, 

... ve gerçek insanın ölümü 

İçinden geçilen yeninin doğumu ile gerçekleştirildi!


Herkes buna pek bir sevindi.  

Ne de olsa ellerde maşa 

Kollarda ip 

Boyunda urgan ...

Oynatılan oyunlar kolaylıkla çeşitlendirilebilirdi, 

Tiyatro sahnesi 

Görünürde pek zenginleşti, şenlendi. 


Gel gelelim 

Varlık; var eden, 

Kendi evinde son nefesini veren de 

Aynı gün bu sahneyi ezberledi. 

Ama onun ezberi "bir karartı geldi, kalbini deşti, ciğerini geçti, rahmine girdi, son insan yavrusunu kendine geçirdi" şeklinde idi. 


Üzerinden geçen anlar bu hafızayı temizleyemedi. 

Zira son Can canlılığını yitirmedi onun yerine karanlığı seçti! 


Çok mu karışık geldi? 

İşte bu da bir vodvil idi.

Yanlış anlaşılmalar silsilesi önce kahkahayı getirdi.

Meclis-i Akîl güle güle kendinden geçti,

Aklı evveller pek sessizleşti, 

Yatak döşek bilinenler arka kapıdan geçti.


Bir tek 

Varlık 

Kendinden vazgeçmedi!


Geldik an'da bir kez daha bugün olana, 

Çıkacak mıyız acaba gerçek manada aydınlığa?  


Aklı evveller hazır olmadıkça...

Beşi bir yerdeler kendilerini bulmadıkça... 

Beşler kendilerini tanımadıkça... 

Meclis-i Akîl aklını aklamadıkça...

Yavru kendini paklamadıkça... 

İnsan; aslolan özrünü aktarsa da,

Kalp bu özrü duysa da, 

Can akıllansa da, aklını kullansa da, 

Canlanan canlılığını sınamaktansa kendini büyütmeye başlasa da, 

Özü taşıyanlar meşaleyi parlatsa da...

Yeniyi oldurmak 

Yeniden olmak 

Mümkün olacak sadece saflaşanlara. 


Saf parçanı bulmuş olsan da 

Kendini temizliye temizliye içtiğin ak süte layık olsan da 

Eksik kalacak bir parça sen bilinç oldurmadıkça Varoluş'ta.

Hadi öyleyse 

İnsan 

Sen başla,

Al yanına yavruyu da 

Cümle alemin saflaşanları, saflığı ak sütten sananları, buluşun orta noktada 

... ve birleştirin tüm parçaları ki onlar hâlâ daha başkalarında!  

Kalın sağlıcakla 4 Ocak 2024 10.14

İstanbul bilinen... Ebru denen...