29 Ağustos 2018 Çarşamba

TÜM CEVAPLAR SORULARDA! - ÖZEL BİR YAZI


Sonsuz sevgimizle selamlıyoruz hepinizi bir kez daha.

Yürekleriniz kıpırdıyor, mideleriniz karışıyor adeta bir süredir bu coğrafyada. Endişe, kaygı ve hatta korku yükseliyor etrafınızda. Dillendirilenler bir başka, dillendiremedikleriniz bir başka titretiyor dizlerinizi, anlayamasanız da.

Oysa ihtiyacınız yok tüm bu olumsuzluklara. Ne zaman başlayacaksınız bakmaya?

Hüzün dolu yürekleriniz, titriyor sesiniz, yorgun düştü bedenleriniz, ihtiyacınız yok tüm bu olumsuzluklara.

Nasıl olacak peki dediğinizi duyuyoruz kolaylıkla. O yüzden istiyoruz kulak verin çağrımıza. Önce bir bırakın başkalarını gitsinler kendi yollarına. Sonra siz dönün kendi dünyanıza ve başlayın bakmaya. Tüm cevaplar sorularda!
Tüm cevaplar sorularda!
İyi anlayın bunu, mutlaka!
“Neden böyle yaptı” diye sorduğunuzda, cevap O’nda.
“Neden böyle yaptım” diye sorduğunuzda cevap zaten varlığınızda!
Daha açık ve net ifade edelim tam da burada: Soru sorun kendi varlığınıza, başlasın cevaplar akmaya.
Neden geldim bu hayata?
Neyi görmem lazım tam da şu anda?
Anlamam gereken ne bu olayda?
Atmam gereken adım ne bu hayatta?
En büyük engelim ne akışımda?
Soru sorun varlığınıza!
Cevaplar hazır ve onda!
Açın kendinizi tüm kanallara, cevaplar ulaşsın size 5 duyunuz yoluyla ve izin verin fazlasına.

Oyunun bir parçasıydı adeta; tüm kapılar içerden açılır sizin dünyanızda. Sonsuza dek ziller çalsa da kapıda, içeriden bir açan olmadıkça boşuna! Salın korkularınızı, tutmayın, tutunmayın onlara.

Ezcümle, ihtiyacınız yok kaygıyı, korkuyu çoğaltmaya. Bu yazıyı okuyorsanız bilin ki yolunuz çok başka, oyalanmayın dünyada olan olumsuzluklarla. Siz başlayın soru sormaya, tüm cevaplar sorularda!
Mânâ derin, mânâ büyük bu noktada; okuyup geçseniz de aklınızla, anlamam gereken ne deyin koyun bir kenara, yüreğinizde aydınlanır cevabın olduğu sayfa.

Kalın sağlıcakla, sonsuz sevgimiz akıyor şimdi ve daima.
Bu yazı 29 Ağustos 2018, Çarşamba günü saat 11.15’de İstanbul, Sancaktepe’de Firdes Ebru Tolan’a  tarafımızdan yazdırılmıştır. Konsey



10 Ağustos 2018 Cuma

NELER OLUYOR MEMLEKETTE?


Türkiye’nin gidişatını dert etmeyin bu süreçte.
İzin verin kendinize, zaman verin güçlenen tesirlere.
Kasırga devam ederken sığınaktan çıkmaya çalışmak niye? Oturun ve bekleyin kendinizi güvende hissettiğiniz yerde. Fırtına bittiğinde taş taş üstünde değilse, çekip kenara koyacak, yol açacak, yol olacak güç verildi zaten size.
Görünene akıtmayın gücünüzü, tüketmeyin gereksiz yere. İhtiyacınız yok felaketi dillendirip büyütmeye. Kasırgayı yaratan tesir geri çekildiğinde usulca çıkarsınız, yol alırsınız dilediğinizce. Bu evrede gereksiz yere yük yüklemeyin kendinize!*
Dönün içinize, sorgulayın “neden hâlâ göremiyorum özümü, duyamıyorum ruhumu, ben kimim gerçekte?”
Adım adım ilerledikçe aydınlanacak yol, gün ağaracak, güneş doğacak, siz hiç öngöremesenizde.

Haydi herkes kendi işine, biz bize düşene, siz sizden beklenene.
Sonsuz sevgimizi gönderiyoruz hepinize
Işık Varlıkları

*Ebru’nun notu: Görünen hakkında yapılan olumsuz yorum ve yargı içeren söylemler manasında!

GÜNEŞ TUTULMASI ÖNCESİ YAPILMASI GEREKENLER


Yarın gerçekleşecek olan güneş tutulmasının* zorlayıcı tesirlerini alıyor ülkemiz şu anda.

Bu gece 12.00’den ÖNCE herkes çalışma yapsın kendi niyetiyle.

“Yüce Allah’ım senden gelen tüm tesirlere açıyorum kendimi yüreğimde. Tüm pozitif tesirlerin beni yukarı çekeceğine, tüm negatif/zorlayıcı tesirlerin beni temizleyeceğine inanıyorum, biliyorum, kabul ediyorum yüreğimde. Ruhumla, özümle bir ve bütün, bu gece tamamen yükselmeye, bilmem gerekenleri bu vesile ile bilmeye, görmem gerekenleri tez vakitte görmeye, anlamam gerekenleri tam ve net hissetmeye ve tüm değiştirip dönüştürmem gerekenler için hızla ve kolaylıkla ilerlemeye niyet ediyorum, istiyorum, kabul ediyorum yüreğimde”

Deyin kendi içinizde sessizce, her nerede olursanız olun ve her ne yapıyor olursanız olun deyin yüreğinizde.  Sonrasında, yarın gece de, sadece sevginizle, saf, sonsuz, koşulsuz sevginizle kendinizi ve tüm evinizi (yaşadığınız/bulunduğunuz mekanı) doldurun, sarıp sarmalayın iyiden iyiye.
Derin ama sakin nefeslerle çalışın yeterince; kendinizi huzurlu hissedinceye dek bir başka deyişle.

Sonsuz sevgimle, şifa olsun ve öyle de oldu, şükürler olsun.
F. Ebru Tolan Karahasanoğlu
Kişisel Şifa ve Enerjiler Eğitmeni

  
*Bilgi: 11 Ağustos 2018 Cumartesi günü Türkiye saati ile 11:02'de başlayacak olan parçalı güneş tutulması saat 12:46'da doruk noktasına çıkacak ve saat 14:30'da sona erecek, Türkiye’den izlenemeyecektir.



GÖRÜNÜRLE OYALANIRKEN...!


Görünürle oyalanırken sen

Değişiyor düzen.
Bildiklerin çok sanırken sen
Keşifler bir biri ardına geliyorken,
İnandıkların çemberi daraltıyor,
Korkuların dipsiz kuyuya çekiyor,
Dünyanın dışında evren çalkalanıyor adeta
Çevir başını bir bak istersen.
Hâlâ haykıramıyorken ruhun içinden
Biz dostça uyarıyoruz seni UYAN yol yakınken.
Sen yorgun, o yorgun…
Toprak ana sizden yorgun
Bir derin nefes al hele sen.
İhtiyaç var hâlâ çokça
Uyanması gerekenler uyuyorken.
Yeter artık vahlanma,
Söylenip söylenip durma
Kendini boğma
Bütünün hayrına çalış anlamasan da
Misal bugün biraz kaynak tarasan da
Anlasan ya ne anlatıyor acaba
Kuantum sana?
Daha çok konu var, merak edip sorsana?
Ben kimim de mesela?
Bu dünyada bir fani mi?
Kainatta bir yaratan mı mesela?
Fani olmayı seçtin ya bunca zamanda;
Öyle olsaydı
Şimdi tüm dünya cennet olurdu
Vakti gelip gidenler temizlendiğinde dünya!
Oysa bir bak etrafına
Bu dünyayı sen yarattın, anla!
Sence ister mi bir koca evren
Seni bu artıklarınla?
Bir tek can bile kalsa karanlıkta
Kalkmaz o perde asla.
Ama artık vakit geldi
Daha fazla oyalanma.

Çok laf var burada.
Ebru yazdı diye takılma!
Bir dur ve düşün hangi mânâlar
Saklı olabilir satır aralarında?
Haydi kalın sağlıcakla, buluşuruz siz niyet ettiğiniz anda.

Bilge Ruhlar
İstanbul, 10 Ağustos 2018 – 15.25




7 Ağustos 2018 Salı

UYANIŞ SÜRECİNDE TEMİZLENME - ÖZEL BİR YAZI


Şükürler olsun dağılıyor sis perdesi tüm yüreklerde.

Ortalık netleşince güzellikler görülecek zannedilse de bir afet sonrası yaşanan hüsran gibi görünen şimdi’de.

Neden demeye gerek var mı sizce? Uzun yıllardır ezilen, itilen, yok edilen, kırılan, bükülen, yakılan, yıkılan, … her neyse, kaldı sizin içinizde. Takılmasın diye gezinirken siz bilinçsizce, taşındı öteye, beriye. Ama değişmedi, dönüşmedi sizce. Oysa kim zarar verdiyse onaracak olan da o değil midir bir evde, işte, … sizin dünyanızdaki düzende?

Onarılmadı; güzel olsun diye çabalanmadı asırlardır bu evde. Sadece yaşandı ve kondu bir cebe, kimi asıldı, kimi çekildi bir köşeye, kimi örtüldü, kimi gömüldü ama çoğuna ellenmedi bile. Olan oldu dendi, olması gereken buydu dendi, sis zaten örttü, perdeledi, ön yüzde hep istenilen gösterildi, beklenen verildi ve sürdü gitti böylece.

Yanlış olan bir şey yok yine de! Sadece vakit geldi ŞİMDİ değiştirmeye. Dünya aldığı tesirle -hem içte, hem çevresinde- ışıkla doluyor henüz hepiniz hissedemesenizde. Işık güçlendikçe, hasar diyelim, belirginleşiyor sizin için de ve yürekleriyle görenler biraz da umutsuzlukla dönüyorlar içlerine. Sorgulamalar arttı bugünlerde. Tuhaf gibi gözükebilir kimilerinize. Aydınlanırken insanlar, uyanırlarken bir bir bu dünya denen evde, yükselmesi gerekirken huzur ve neşe, artış oldu endişede. İşte nedeni budur en kısa şekliyle. Öyleyse yapılması gereken belli de biz söyleyelim yine de.

Hâlâ sizden geriye kalmış olan her neyse; çar, çöp, yük, enkaz, tortu, iz, …, adına ne derseniz deyin, temizlemeniz gerek niyetinizle. Bir derin nefes alın şimdi’de ve niyet edin yüreklerinizde kendi adınıza kendi içinizde. “Değiştirip dönüştürmeye, tamamen salıp göndermeye, temizlenmeye ve temizlemeye niyet ediyorum” deyin önce.

Neyi? Diyeceksiniz belki de?

Bana yük yapan, benimle birlikte tüm varlığıma yük yapan, özüme iz bırakan, özümden bana akan, beni yoran, beni durduran, her neyse” deyin öyleyse…

Hatırlamanız gerekmese de siz aklınıza düşen her neyse kabul edin yüreğinizde ve devam edin niyetinize. Tabii ki çalışın ruhunuzla bir ve bütün, rahat ettiğiniz yerde.

Siz niyet ettiğinizde görev emri almış gibi sayısız elçi geliverir yüreğinize, yükünüzü, enkazınızı, izinizi alıp götürmeye. İzin verin, kabul edin yüreğinizde yardıma gelen her neyse… siz hiç göremeseniz de biz çalışıyoruz hepinizin hizmetinde.

Tüm dünya; toprak ana ve tüm bedenlenmiş ruhlar temizlenmeye devam edecek bu uyanış sürecinde. Öyleyse kabul edin yüreğinizde ve izin verin kendinize. Bir derin nefesle başlar tüm yollar belirmeye, niyetinizle açılır kapılar ve ötesinde göreceğiniz her neyse bilin ki yanınızdayız sevgimizle.
Siz yeter ki durmayın, duraksamayın bu süreçte, gücünüz, gerçek gücünüz yeter tüm enkazları değiştirip dönüştürmeye.

Gülümseyin önce kendi özünüze, biz zaten bekliyoruz az ötede sonsuz sevgimizle, sonsuz sevgimizle, sonsuz sevgimizle.

Bu yazı 7 Ağustos 2018, Salı günü saat 14.35’de İstanbul Kozyatağı’nda Firdes Ebru Tolan’a tarafımızdan yazdırılmıştır. Konsey