26 Kasım 2019 Salı

CAN'DAN OLANLAR


Canlar, Can’dan olanlar
Çıktığında yola,
Aydınlanır tüm karanlıklar.
Zira her bir yüreğin
Barındırdığı ışık var ya
Sonsuz aslında…

…ve bir, bir derken
Çoğaldığında yolda olanlar bu dünyada
Aydınlanır tüm karanlıklar,
Siz görüp, anlayamasanız da.

Aslında
Bir nefesle başlar ya
Hayat…
Uyanış…
Ve hatta sonsuzluğa adım…!
Hep bir nefesle başlar ya,
Hadi o zaman durma,
Bir derin nefesle sen de başla.
Bugün burada başla.
Şimdi başla.
Aydınlansın tüm dünya
Önce seninki senden yana
Sonra senin can bildiklerinin ki
Ve en sonunda tüm dünya.
Kalın sağlıcakla,
Sonsuz sevgimiz akıyor tüm insanlığa
Şimdi ve daima.
Bilge Ruhlar’dan
İstanbul, 23.11.2019 – 15.45


24 Kasım 2019 Pazar

YAPIM AŞAMASINDA...! - ÖZEL BİR YAZI


YAPIM AŞAMASINDA...!
Hani çıkar ya karşınıza sıkça; “yapım aşamasında” ibaresi internette, yapılarda, tadilatlarda ve “verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dileriz” yazar ya çoğu zaman altında… işte tam da tüm dünya, şu anda, aynı durumda.

Sabah mahmurluğunu atmaya çalışanlarla, hâlâ ısrarla uyumak için yorganı başlarına çekenleri saymazsak çoğu görevli çoktan kalktı, kuşandı, elini yüzünü yıkadı, kahvaltı sofrasına oturdu ve hatta yenildi, içildi çaylar, kahveler ayıldılar adeta… ekmekler, reçeller, peynirler, … doydular, beslendiler çokça… son bir soluklanma yaşıyor çoğu, çene çalıyor adeta iş başı yapmadan, az sonra başlayacak hummalı günün öncesinde, son bir keyif sigarası, kahvesi, bir soluklanma adeta….

Ne güzel! Yapın, yapın, hatta fazlasını da yapın ama boş vermeyin, hatırlayın, görmezden gelmeyin, kaçmayın, “yapılacaklar” listesinde daha çok madde var yanına “tamamlandı” ibaresi konulacak olan ve hatta onlar tamamlandıkça eklenecek daha da çok madde var yapılacaklar arasına.

Bir de hâlâ evinde, koğuşunda, otelde, kışlada, otoparkta, ağaç altında, çatıda, yatta, katta, … uyuyanlar var! Onların yerine 2.vardiya çağrıldı çoktan görev başına ama onlar da var!
Demek ki birilerinin de, onları gidip uyandırmayı denemesi gerekiyor, bir kez daha!

Yani anlayacağınız, sohbete devam ederken avluda, üç-beş çığırtkan yollayın da onlar da uyansın değil mi ama? Biri perdeleri açsın mesela, ışık girsin odalara. Diğeri ses çıkartsın zille, zemberekle adeta. Başkası seslensin, “toplanma yeri burası” diyerek yol göstersin mesela. Teyzeler, anneler, su tutsun, havlu uzatsın … onlar daha fazla gecikmeden hazırlık yapsınlar diye mesela.

Ama, ama en önemlisi yattığı yerde gözünü açanlar, yeniden kapatmadan ve tavana dikip uzun uzun bakmadan hatırlasınlar sorarak kendi ruhlarına; ben kimim, bugün günlerden ne, vakit geldi mi acaba?

Tüm bunları yarı şaka, yarı ciddi bir üslupla söylüyoruz ya bugün burada, sanılmasın ki basit bir konu ve pek de önemsemiyoruz adeta… Aksine, çok fazla önem veriyoruz UYANIŞ'a. Bir de bu yolu deneyelim dedik adeta. Zira hep dediğimiz gibi sizin için hizmetteyiz her daim ama sizin yerinize yapamayız, yapılacak ne varsa.

Ve yapılacak olan da YENİ BİR DÜNYA yaratmaksa iş çok demektir sizin boyutta. İş çok ve termin vakti yaklaşıyor hızla. Lütfen dönüp okuyun bir kez daha aylar aylar önce anlattık ya!


Ve yeniden, bir kez daha, çok daha fazlasıyla, hiç söylenmemişleri de sıralayacak Ebru 30 Kasım’da. Bir dinleyin bakalım, neler anlatacak orada. Sorun sonra, onun aracılığıyla bize sorun, kendinize sorun ama duyun sonra mutlaka. Kapatmayın kulaklarınızı, karartmayın odanızı, sıkıştırmayın yüreğinizi, çıkın dışarıya, çıkın dışarıya ve başlayın çalışmaya, AŞK’la.
Kalın sağlıcakla,
Bu yazı 23 Kasım 2019 Cumartesi günü saat 14.55 itibariyle İstanbul’da F. Ebru Tolan’a tarafımızdan yazdırılmıştır. Konsey
  

21 Kasım 2019 Perşembe

TÜM İNSANLIĞA - ÖZEL BİR YAZI


TÜM İNSANLIĞA
Susuzluktan can verirken Afrika,
Yangınlarla kavruluyorken Avustralya,
Buzullar eriyip taşkınlar oluşuyorken Antartika’da
Adını hiç duymasanızda, varlığından haberdar olmasanızda dünyanın dört bir yanında yerel halk boğuşuyorken değişen coğrafî ve iklimsel şartlarla,
Deniz canlıları adeta soluyacak su,
Hava canlıları hava bulamıyorlarken muhtelif alanlarda… hâlâ daha “ne var ki”, “ne oluyor ki” diyenler var ya!
Mümkün olduğunca en uygun üslupla anlatmaya çalışsak da hâlâ duymayanlar var ya aranızda!
Bak! denilen yöne bakmakla,
Dön! denilen yola sapmakla,
Yap! denileni yapıp alkış almakla oyalananlarınız var ya…

Artık bir dur deme vakti gelmedi mi sizce de bu şartlara?
Kim yapacak?
Kim yapacak? Bir sorsanıza!
Kim yapacak?
Yürekler dolu hâlâ korkuyla, acıyla…
Zihinler dolu hâlâ safsatalarla,
Gözler perdelenmiş allanıp pullananlarla….
Kim yapacak? Bu durumda kim yapacak?
Hâlâ bekliyorsunuz ya! Bir kahraman, bir kurtarıcı, bir ilah, bir mesih, bir savaşçı, bir …, bekliyorsunuz ya, beklemeyin boşuna, yenisi gelmeyecek. Zira çoktan geldi bin misliyle, bu boyuta sizin aracılığınızla!
Kabul etmek neden bu kadar zor anlatalım zira vakit daralıyor tüm insanlık adına bu boyutta.
Kabul etmek zor çünkü kayıtlarınız taşıyor yükleri hâlâ.
Kabul etmek zor çünkü bedeniniz hatırlıyor hâlâ.
Kabul etmek zor çünkü onlarca, yüzlerce ve hatta binlerce kayıt atıldı bellek tarafınıza.
Kabul etmek zor çünkü gücünüzü anlamadınız hâlâ.
Kabul etmek zor çünkü salınmadı korkular hâlâ, temizlenmedi yürekler ve açılmadı kapılar hâlâ.
Oysa çoktan vakit geldi hatırlamaya.

Sözümüz “onlara” değil, sözümüz size aslında. Bırakın “onları” bir kenara, ama siz kendinizi unutmayın onların arasında.

Kartal olduğunuzu hatırlayın, kazların arasında.
Kaplan olduğunuzu hatırlayın, kedilerin arasında.
Yunus olduğunuzu hatırlayın, balıkların arasında.

Ey insan ırkı, silkelenin artık, çıkın yola.
Demedi demeyin vakit daralıyor ve hâlâ imkanınız varken zamandan yana, çalışın ortaklaşa.
Şunun şurasında 35 gün sonra uyanış tamamlandığında açılacak kapılardan esecek rüzgar savuracak bazılarınızı ama sanmayın ki düşen kalkamaz bir daha.
Yeter ki güçlenin hızla.
Yeter ki salın yüklerinizi hafifleyin ama kasırga dahi gelse alıp götüremesin sizi, köklenin adeta.
Çıkın zihninizden yukarıya. Yeter sıkıştığınız o dar alanda. Çıkın yukarıya, sonsuzluğa, bağlanın Yaradan’a, ana kaynağa.
Siz isteyin yeter, biz yardım ederiz her birinize ama, biz sizin yerinize yapamayız asla.

Bugün burada yazılanlar ağır gelebilir birçoğunuza ve hatta görmemek için kaçabilirsiniz ama bir kez daha, bir kez daha, bir kez daha dillendirmek vazifemiz, zira biz insanlık adına IŞIKLA, sonsuz aşkla hizmetteyiz şimdi ve daima.
Kalın sağlıcakla,
Bu yazı 21.11.2019 Perşembe günü saat 14.55 itibariyle İstanbul’da tarafımızdan F. Ebru Tolan’a yazdırılmıştır. Konsey

11 Kasım 2019 Pazartesi

11.11’İN GERÇEK MÂNÂSI - ÖZEL BİR YAZI


11.11’İN GERÇEK MÂNÂSI
Günlerdir, haftalardır astrologlar, astronomlar, ruhsal gelişim uzmanları, … yazıyor çokça 11.11 hakkında. Söylemlerin çoğunda büyük ölçüde gerçekler olsa da esas mânâ çok başka.
Anlatalım, zira, zaman daralıyor dünya boyutunda ve vakit kalmadı eksiklikler ile oyalanmaya.

Süregiden enerji değişimleri hızlanmış olsa da dünyanın kısmen kapalı enerji alanında, 11.11 ile birlikte ivmelenme artacak dünya boyutunda. Zira gelinmeden yıl sonuna bir sıçrama daha yaşanacak insan bilincinde aşağıda, işte buna ayarlanması gerekiyor, uyumlanması gerekiyor yukarıdaki enerji alanının da hızla.
Bu nedenle 10 Kasım’da başlayan güçlü enerji değişimi tamamlanacak olsa da 15 Kasım’da, 11.11’deki göksel olay bir kapı açacak adeta tüm dünyanın enerji alanında.
Bu kapı ki tüm boyutlardan dünya boyutuna farklı formda akan enerjilerin ulaşmasını kolaylaştıracak aslında.
Adeta binbir süzgeçten geçen güçlü enerjiler çok daha kolaylıkla ve hızla inecek dünya boyutuna. Zira dünyada, şu anda bedenlenmiş formda mevcut farklı ırklar kavuşmak zorunda kendilerinden olana hızla. Öncelikli olarak onlar kavuşacak kendilerinden olana ki hazırlansınlar hızla ve hazırlasınlar sonra.

Yani bugünün gerçek mânâsı insandan başka diğer tüm ırklar için aslında. Ama bu demek değildir ki insan varlığı da etkilenmeyecek bu değişimlerden. Aksine misliyle alacak o da ve hızlanacak adeta kendi yolunda. Nitekim yıl sonunda yaşanacak sıçrama öncesinde yüklerinden arınması gerekenler var hâlâ çokça.

Kısaca bugünü, bol bol idrak/farkındalık niyetiyle yapılacak meditasyonlara ayırmanızı öneririz. Ama öncesinde uyumlanmanız gerekiyor değişen akışa aslında. Yani her zaman yaptığınız gibi arınmayla başlayın ama arada izin verin bir süre uyumlasın bedeniniz ve zihniniz kendini yeni olana 10-15 dakika.
Sonra devam edin çalışmaya anlama niyetinizle hayatınızda sizi zorlayan ne varsa.
Kalın sağlıcakla,
Bu yazı F. Ebru Tolan’a 11.11.2019, saat 11.15 itibariyle tarafımızdan yazdırılmıştır. Konsey