13 Ekim 2021 Çarşamba

AY GECEYE TUTSAK, GECE GÜNEŞE!

 Inerken katbekat aşağıya 

Temizlemek için döngüler boyunca 

Şimdi olduk kat ve kat çıkan yukarıya. 


Geçtik ruh katını çıkmak için ayyuka 

Yol verdi bazılarımızın benliği 

Bazılarımızınkiyse dikildi karşımıza! 

Var bir dertleri,

Anlamak lazım tez zamanda. 

Zira zorluyorlar 

Aynı seçimleri yapmaya!!! 


Oysa vakit çoktan geldi 

Temiz giysi giyilmeli 

Çamura bulanmış,  kanla sulanmış

Arbedede yıpranmış,  yırtılmış 

Bedenlere (giysilere) ihtiyaç olur mu hiç

Kutlamaya giderken biz kainatta?


Geçin karşılarına ve deyin ki onlara; bitiriyoruz artık. 

Bitmeli! Bu kainat ışıkla bezenmeli. 

"NasıI"ı artık bilinmeli!

Büyümek seçilmeli. 

Büyümenin tek yolu aşktan geçmeli.


Öyleyse el ele vermeli bu kısır döngü sona erdirilmeli. Ama önce bilinmeli: 

Ay geceye tutsak, gece güneşe! 


Hadi öyleyse bir derin nefesle, yüreklerde Güneş olalım tek bedende, Işık olalım, ışığı aşkla çoğaltalım; geceyi aydınlatalım ve gecenin tutsak ettiği Ay'ı kurtaralım.


Ay kurtulunca, bedeninde dolaşan kan temiz kan olunca, sevdiceği çıkınca, kör kuyular kapanınca, bu masalda son bulacak aşkla.


Işık saracak tüm bedenleri.

Ruhlar coşacak.

Alkışlar kopacak.

Sadece biz değil, kainatlar şahlanacak. 

Işık evren biraz daha aydınlanacak, bir alan daha açılacak.


Yüreğinin sesini değil sadece, tüm kainatı dinle!


Şarkılarla türkülerle çağırıyor seni, benliğin değilse de bak benim özüm sevgiyle.

F. Ebru Tolan Karahasanoğlu

12 Ekim 2021 Salı

CÜMBÜR CEMAAT BİZ BU YOLDA

CÜMBÜR CEMAAT BİZ BU YOLDA

Dün yoğun bir gündü; kahvaltı yaptık zihnimle. 

Yüreğim katıldı bize hazırlanmak için geçince aynanın önüne.

Akşam yemeğinde ruhum da geldi, katıldı bize, sohbet ettik bir lokma aş, biraz da şarap eşliğinde. Dertlerini dinledik, itiraflar peşinde... onu avutalım derken müzikle, yukarılardan bir yerden adeta uzun bir geceden çıktı benlik açtı kapıyı girdi içimize, usulca baktı halimize. 

Ah be çocuklar dedi siz bir de beni bilseniz! Bir el atabilseniz benim yüklerime, yorgun düştüm, sırtımda heybem, çiğnemeden yuttuklarım taş oldu oturdu yüreğime. 

Şaşırdık ilk önce. Biz halletmiştik oysa kendimizce az önce. 

Zihnim, yüreğim, ruhum ve ben kendisiyle sabahı sabah ettik birlikte; kah ağladık kah güldük iyiden iyiye. 

Gün ağardığında bir derin nefesle toplaştık yeniden, el el üstünde. Söz verdik kendimize and içercesine: Bu sefer dedik dönmek yok geriye, en tepeye, en en tepeye gelinceye dek durmak  yok!


Kolay olur sandık el ele verince, hiç hesaba katmadık mevcudiyetimizde katman katman karanlık, katman katman tutsaklık, katman katman bastırılmış,  katman katman ezilmişlik, katman katman zincirlenmişlik, katman katman etiketlenmişlik, ... bulacağımızı bilemedik. Ne yalan söyleyeyim biraz sarsıldık ama her defasında akıl çıktı, buldu bir çözüm sundu ortaya. 

Yürek kimi zaman gülümsedi "başka?" dedi. Ama çoğunda "tamam, bu olur... bu da olur ne de olsa altı, üstü, içi, dışı sadece sevgi"

... ve o hiç bitmezmiş gibi gelen yolda, bitmeyecekmiş gibi gelen yolda ne bir toz ne bir çapak bırakmamacasına arkamızda, temizleye temizleye ışıkla, parlata parlata aşkla ilerledik; cümbür cemaat biz bu yolda. 


Gün döndü ahî devran yolda büyüdü, geldik yolun sonuna; yazılacak yeni hikayeler olacak mutlaka ama bu sefer yıldızlar parlayacak hiç batmamacasına. Kutup Yıldızı her daim ışığını saçacak yolunu bulmak için kendi masalını okumaya başlayanlara.


Kalın sağlıcakla,

Bu mesel F. Ebru Tolan tarafından yazılmıştır.

İstanbul, 1.10.2021


Not: Benden başka meseller de okumak isterseniz Işıldayan Hayatlar ismi ile hâlâ satışta olan kitabımı yayınevim Yeni İnsan'ın internet sayfasından ve/veya online kitap satış noktalarından sipariş edebilirsiniz.

https://yeniinsanyayinevi.com/kitaplarimiz/isildayan-hayatlar/