20 Temmuz 2016 Çarşamba

KRONOLOJİK OLARAK GELEN REHBERLİKLERİ PEŞ PEŞE OKUMANIN ETKİSİ FARKLI OLACAKTIR İNANCIMLA

Sizin için derledim; kronolojik olarak gelen rehberlikleri alt alta koyup sırayla okuyunca sizde yaratacağı etkinin farklı olacağına inanıyor, okumanız ve okutmanız dileğimle sevgimle paylaşıyorum.
Alıntı yaptığım yazılarımın tam metinlerine sağ yandaki listeyi kullanarak kolaylıkla ulaşabilirsiniz.
F.Ebru Tolan Karahasanoğlu

15.12.2014
Aydınlanma çağında olduğumuzu kabul edin! Algılarınızı açın, gözlerinizi açın; tüm gözlerinizi!
Sevgiyle açın, hoşgörüyle açın, tevekkülle açın…
Kucaklayın birbirinizi ve enerjinizin yükselmesine izin verin, akışta kalın, sevgiyi alın ve sevgi verin.
Pişmanlıkları, öfkeyi, haseti bırakın! Kine, nefrete ihtiyacınız yok.
Sadece affetmeye var!

9.1.2015
Hala dışarıdan medet umuyorlar.
Kendi kendilerinin kurtarıcısı olmak zor geliyor.
Başkası gelsin ve çeksin onları istiyorlar, çamurdan dışarı, pislikten dışarı, karanlıktan dışarı, hastalıktan dışarı, düzenden dışarı…
Oysa, o zamanda ona bağımlı olacaklar, yine “kendileri” olmayacaklar.
Biz, kendiniz olun istiyoruz. Kimseye ihtiyacınız yok. Biz size bu gücü verdik. Sizi yaratırken bu güçle yarattık. Ne bir makineye, ne bir gruba, ne bir yönteme ihtiyacınız yok. Başka insanların yolu sadece onlar için. Sizin her birinizin kendi yolu var. Kendi yolunuz içinizde. Kendi gücünüz var, enerjiniz var.

6.1.2015
Sevgi evrenseldir. Sevgi enerjidir. Sevgi güçtür. Yüreğinizdeki sevgi tohumunu sulayın; öfke, kin, haset, ihtiras, kibir tohumlarını değil.
…ve o çocuklar size bu sevgiyi hatırlatmak için buradalar. Çünkü unuttunuz o sevgiyi, hatırlayın, hissedin, geç değil.
Atalarınız vatan kurtardı sizin için. Sizse dünyayı kurtaracaksınız insanlık için.
Bizim de sizi sevdiğimizi bir an bile unutmayın, hiç tereddüt etmeyin. Yanılgıya düşüp yoldan dönmeyin.

5.2.2015
Oku!
Sana verilen tüm bilgileri oku! Akıl süzgecinden geçir. Kalp kapını aç, yürek gözünle bir daha oku. Sevgi olmayan, ilahi sevgi, ilahi ve sonsuz aşk olmayan hiçbir şeyin içinde büyümesine izin verme.

7.2.2015
Neden deme! Nedeni bilip bilmemen bu gerçeği değiştirmeyecek. Sadece ilahi düzene güven, Allah’tan gelene inan. Sadece yüce Allah’tan gelene! Bunu bulmak da senin vazifen.

20.3.2015
Hala daha iki gözünüz, kalbiniz varken UYANIN!
Sizden öncekiler ölüm denen anda uyandılar. Artık yapacak bir şey kalmamıştı yeniden bedenlenmekten başka.

21.4.2015
Nasıl olacak diyor bir çoğunuz? Bu savaş dolu dünyada? Bu hırs, kibir, öfke dolu dünyada? Bu paranın vezir, "hak"’kın rezil olduğu dünyada, nasıl olacak???
Bilin ki hiçbir şey nedensiz değil! Bunu siz yarattınız!
Tüm olumsuzlukları yukarı havale edin, bilin ve hatırlayın ki ne bir kuş uçar, ne bir dal oynar O’ndan habersiz. Siz yüreğinizi doldurmayın kinle, nefretle, hırsla, kibirle, öfkeyle…
Siz sadece sevgiye yer açın yüreğinizde.

8.9.2015
Çok işimiz var!
İnsanlık adına yapacak çok işimiz var!
İnsan olarak yapacak çok işimiz var!
Hala uyumayı tercih edenler var aranızda. Hala sorumluluğu başkasına yüklemeye çalışanlar… Hala görmezden gelmeye çalışanlar var! Hala göstermemeye çalışanlar var! ... ve en önemlisi hala tek yolun SEVGİ olduğunu idrak edememişler var aranızda.
Bunca yıl görmediniz; bir bir yitip giderken canlar, hissetmediniz. “Onlar” dediğinizin aslında “siz” olduğunu idrak edemediniz. Bir bütünün, ezelden ebede bütün olan ve bütün olacak olanın sadece bir parçası olduğunuzu hissedemediniz. Gelen mesajları almadınız, rehberlikleri almadınız. Sevgi söylemlerini duymazdan geldiniz. İnsanlık adına tek kurtarıcınız olan SEVGİyi dillendirenleri dinlemediniz. Hala dinlemiyorsunuz! Hala kurtuluşu başkasında arıyorsunuz.
10.10.2015
Bugün ne yazık ki, değerli Türk halkı, yüzyılların birikimi olan bir negatif enerji patlaması ile çok büyük bir trajedi yaşadı.
Bizler, şu an görevli ışık varlıkları, dünya üzerindeki her bir Türk insanı için çalışıyoruz, emin olun. Ancak, içinizdeki öfke öylesine büyük ki, yüreğinizde büyüttüğünüz nefret o kadar ele geçirmiş vaziyette ki her birinizi, zorlanıyoruz.
Siz, hür iradenizle, iyiliği, barışı, sevgiyi, huzuru, kardeşliği, saygıyı… seçmediğiniz sürece zorlanıyoruz. İçinizdeki bir avuç, ne olursa olsun, öfkesini kontrol edip yerine sevgi koyabilen, korkularını salıp yerine sevgi koyabilen, bir avuç insanın yükseltmeye çalıştığı enerji dalgasını bizler de misli misli yukarı çekmeye çalışıyoruz.

11.10.2015
Kimimiz daha çok, kimiz daha az ama HEPİMİZ sorumluyuz.
Bugünleri biz yarattık! Duygularımızla, düşüncelerimizle, inanç kalıplarımızla, sözcüklerimizle, yazılarımızla, … biz yarattık!

22.01.2016
Siz siz olun, ruhunuzun sesini dinleyin, göreviniz olsa da dinleyin, olmasa da dinleyin. Vakitsizce gitmemek için dinleyin. Buradayken ışık saçmak için dinleyin. Yürümek ve yücelmek için dinleyin. Yükselmek ve yükseltmek için dinleyin. Sevgi yolunda, HAK yolunda, aydınlanırken aydınlatmak için dinleyin.

21.3.2016
Kendi içinizdeki lambayı yakmadan etrafınızı aydınlatamayacaksınız, artık anlayın!

12.4.2016
Nefreti salıvermeye niyet ettiğinizde sevgiye dönüşür.
Acıyı, hüsranı salıvermeye niyet ettiğinizde sevgiye dönüşür.
Sadece salıvermeye niyet etmek için anlamlandırmanızı bekler ruh. Ben bu acıyı neden yaşadım? Büyümem için gerekli miydi? Yaşadığıma göre gerekliydi. O zaman neden yaşadım? Kendimi mi cezalandırmaya ihtiyacım vardı? Yoksa???
21.4.2016
Nefesiniz ve niyetinizle yola çıkın, inanç, teslimiyet ve kabulünüzle ilerleyin. 
Saf, sonsuz, koşulsuz sevgiyle yükselin.
Hala bekliyorsanız neyi beklediğinizi değil, neden beklediğinizi sorun?

23.4.2016
Seçim yapacak olan sizsiniz. Görmeye ve anlamaya niyet edecek olan sizsiniz. Almayı isteyecek olan sizsiniz. Alabilmek için sonsuz ve sınırsızca, yüreğinizdeki saf ve koşulsuz sevgiyi önce kabul edip, sonra fark edecek ve büyütmeye niyet edip, büyütecek olan sizsiniz. Büyütecek ve sizi içeri alıp yükseltecek olan şu an boğulduğunuz deniz olabilir mi? 

30.6.2015
Sizin talihsizlik diye adlandırdıklarınızın hepsi ama hepsi sizin gönül gözünüzü açmak için hazırlandı.
Sizler, şu an Türkiye Cumhuriyeti toprakları üzerinde nefes alan varlıklar, bilin ki bu yaşamı, bu milleti, bu milliyeti siz seçtiniz. Tarih boyunca aldığınız yardımların gerçek anlamlarını idrak etmeye niyet etmiş olsaydınız şu an farklı bir gerçeklikte yaşıyor olacaktınız.
Bu bizim size yapabileceğimiz son uyarı. Yardım sonsuz, yardım sınırsız, hep vardı ve hep var olacak. Bundan şüpheniz olmasın. Ama “uyarı” son.
Anlamanız gerekmiyor; şimdilik.
Anlamlandırmanız gerekmiyor; şimdilik.
Kabul edin yeter; vazifeniz olduğunu, sizin sizden başka kurtarıcınız olmadığını, tek yolun SEVGİ olduğunu ve hem kendiniz için, hem milletiniz için, hem de tüm insanlık için artık UYANIN!

15.7.2016
Olması gereken oldu! Bu bir gerçektir. Ne senin, ne onun, ne geçmişin ne geleceğin doğrusudur; bu bir gerçektir. Olması gereken oldu!
Bugün, herkesin kendi gücünü –yani ruhunun, özünün gücünü- kabule geçme günüdür.
Bugün; sevgi olma, sevgi yayma ve sevgiyle yükselme günüdür.
Bugün; artık olanın olması gereken olduğunu çünkü görünenin ötesinin var olduğunu kabul günüdür.

16.7.2016
Niyetiyle ayrışanların yükselme vakti geldi.
Dön içine, niyetine bak.


17 Temmuz 2016 Pazar

DÖN İÇİNE, NİYETİNE BAK

Niyetiyle ayrışanların yükselme vakti geldi.
Dön içine, niyetine bak.
Dön içine, niyetine bak.
Dön içine, niyetine bak.
Niyetiyle ayrışanların yükselme vakti geldi.
İstanbul, 15.07.2016


Bu kısa ama bence çok anlamlı, derin rehberlik hepimizi yürekten sarsan 15 Temmuz olaylarının yaşandığı anda geldi. 

Üzerinde yüreğinizle düşünmenizi çok isterim. 
İçinize dönebilmenizi çok isterim.
Çünkü ben sizler, niyeti yükselmek olanlar hızla, kolaylıkla yükselebilsinler diye beden-zihin-ruh şifanıza yardım etmek için bu dünyada, bu görevde, bu zamanda varım.

Şimdi ve daima sevgiyle, Ebru

ARTIK KENDİNE SORMA VAKTİ GELMEDİ Mİ?

Yüreğini derin bir acı, keder kaplamışsa iyiye, güzele yer düşmez… Bir de derinden bir öfke, nefret kuyuları kazılmışsa güzellik yeşermez…
Oysa ne karanlıktır sizi yukarı çıkartacak olan, ne de yaralar…
Olması gereken oldu! Bu bir gerçektir. Ne senin, ne onun, ne geçmişin ne geleceğin doğrusudur; bu bir gerçektir. Olması gereken oldu!
Neden oldu, neden böyle oldu, niçin olması gerekti….? Tüm bu soruların cevabı da var elbette! Ama sen artık bu soruları sorma vaktini geçtin. Çünkü olması gereken oldu!
Öyleyse bırak değerlendirmesini siyasetçiler, toplumbilimciler, askerler, … yapsın, tarihçiler yazsın.
Sen niye buna şahit oldun?
Sen neden bu zamanda bu memlekette doğan insan oldun?
Sen neden tüm bu yaşanılanlara taraf oldun?
Dur ve bu soruları sor sadece KENDİNE!
Olması gereken olduysa benim görmem gereken ne?
Bana anlatılmaya çalışılan ne?
Benim artık öğrenme vaktim gelmiş olan ne?
Benim bitirmem gereken dersim ne?
Benim temizlemem gereken yüklerim ne?
Çünkü ruhun şu an bu dünyaya, bu bedende, bir Türk evladı olarak, adın her neyse, inancın her neyse, yaşın, eğitimin, mesleğin her neyse… neden geldiğini sana anlatabilmek için sabırsızlanıyor. Bil ki ruhun, sen onun gücünü kabule geçmedikçe acı çekiyor.
Ancak kendi gücünü kabule geçen ışık verir tüm dünyaya ve evrene.
Bugün, herkesin kendi gücünü –yani ruhunun, özünün gücünü- kabule geçme günüdür.
Bugün; sevgi olma, sevgi yayma ve sevgiyle yükselme günüdür.
Bugün; artık olanın olması gereken olduğunu çünkü görünenin ötesinin var olduğunu kabul günüdür.
Şimdi ve daima sevgimle
F. Ebru Tolan Karahasanoğlu