29 Mayıs 2025 Perşembe

CAN HAVLİYLE

Aklı ablukada insancıklar...

Gözü bantlı canlılar 

Yüreği dağlı varlıklar

Hepsi CAN'dan olanlar

CAN'a yük yaparlar

Sanırsan ki sen ayrısın O'ndan

Almazsın tesir O'ndan

Yanılırsın aslında.

Varoluş bağlı birbirine görünmez sandığın ipliksi ağlarla.


Dersen ki 

Peki KAYNAK nerede 

Hikayenin neresinde

Derim ki

Tam göbeğinde!


Dersen ki neden işlemez gücü 

Peki neden çözmez bu düğümü?

Derim ki 

Lehimledin, perçinledin 

Kaynağın gücünü kendinden geçirdin 

Kurşun döktün adeta üstüne

Zamk sürdün adeta çeperine

Şimdi düştün kendi tuzağına

Sürünüyorsun dünya alanında

Akıl sandığınla

Oysa akıl ablukada

Gözümün gördüğü diye tutturduğunla

Oysa göz bağlı ya...

Yüreğimde iyilik var diyenlerin safsatalarıyla

Oysa yürekler dağlanmış ya... 


Bütün çaba

Aslolan akmasın 

Candan olan kanlanmasın

Nurlu olan doğamasın

Aklı olan yaşayamasın

Diye aslında ...


Uyan İnsan

Uyan!

Bari bir sen 

Bugün uyan!


Atı alan Üsküdar'ı geçmişken*

Tam da bugün İstanbul denen fethedilmişken** 

Fatih denen çağı değiştirmişken 

Uyan İnsan

Uyan!

Bari bir sen 

Bugün uyan!


Akıllıca deyip

Üzerine destanlar yazdığında

Deniz diye baktığında

Altında fay var sandığında

Ne gerçekler saklı 

Sıkı sıkıya tutunduklarında...


Okumak için vakti gelince

İşaretleri

Koyan da biz 

Şimdi

Korkan da biz

Yanlışa düşerim sanıp

Susan da biz

Susayan da biz

Boğazı tutan da biz

Nefesinde boğulan da biz.


Uyan İnsan

Uyan!

Bari bir sen 

Bugün uyan!


Ata tohumu derken sakındığında

Kara çıktı tam ortasında

Göz bebeği sandırıldı da 

Korundu kollandı bunca

Kanma...


Her şey akça pakça olsaydı yüzyılın başında

Sarpa sarar mıydı bunca?


Soran sorgulayan olmaktan vazgeçirilen insan 

Soyu bozuk olan.

Soyu bozuk olan insan 

Suyunda bulaş olan.

Suyunda bulaş olan insan

Sonsuzluğu kanda arayan.

Sonsuzluğu kanda arayan insan

Kanı kaynayan.

Kanı kaynayan insan

Gözü bozulan.

Gözü bozulan insan 

Aslolan!


Balık baştan kokar deyip de kabullenme

Gör cevheri içinde

Tersine çevir

İnci kefali*** yerine sen yüz 

Can havliyle**** 

Tersine tersine.

Bozdur ezberlerini kendin kendine

Bak **** yıldızladığım mananın ters köşesine!

Sevgi her yerde 

Yapı taşı sevgi içinde

Sevgim sonsuz

Seninle her yerde.

Firdes bilinen Ebru denen

İstanbul denen, 29.5.2025 bilinen



*Atı alan Üsküdar'ı geçti deyiminin çıkış hikayesi nedir?
Zamanında Bolu beyine baş kaldıran Köroğlu’nun dillere destan yağız mı yağız atı çalınmış. KÖR OĞLU bütün civarı aramış taramış, bir de İstanbul’daki pazarları dolaşmış ve Köroğlu, İstanbul’da pazarları dolaşırken atına rastlamış. Atı satışa çıkaran pazarcıya “Şu ata bir bineyim hele” deyip, Pazarcıdan “buyur”u alınca Köroğlu atına atlamış, eski sahibinin kokusunu alan at da şahlanıp dört nala oradan uzaklaşmış...

Ardından dövünen pazarcıya ihtiyarın biri gelip “Atı alan Üsküdar’ı geçti. O Köroğlu’ydu, atın gerçek sahibi” demiş... bu hikayeden geriye kala kala bugün dahi kullandığımız bu deyim kalmış...


**İstanbul'un Fethi
Kostantiniyye'nin Fethi veya Konstantinopolis'in Düşüşü
6 Nisan – 29 Mayıs 1453 tarihleri arasında, 53 gün süren yoğun bir kuşatmanın sonucunda Osmanlı padişahı II. Mehmed komutasındaki Osmanlı ordusunun Bizans İmparatorluğu'nun başkenti olan Konstantinopolis'i ele geçirmesidir. 


***Van Gölü ve İnci Kefali 

Bu eşsiz gölde yaşamayı başaran tek balık türü olan İnci Kefali'nin binlerce yıl süren evrimsel bir sürecin sonunda ortaya çıktığı ve atalarının, Van Gölü'nün henüz tatlı su özelliğini koruduğu dönemlerde buraya göç eden alabalık türleri olduğu anlatılır.

Her yıl 15 Nisan-15 Temmuz döneminde yumurtalarını bırakmak için Van Gölü'nden tatlı sulara göç eden inci kefalleri, önüne çıkan engelleri aşmak için büyük bir mücadele ortaya koyarlar!


****Can hvliyle terimindeki havli Arapça hwl kökünden gelen hawl هول “korkma, korku” sözcüğünden alıntıdır der sözlükler. 

Ancak! Kuvvet, kudret anlamı ile kullanılan yerler göz ardı ettirilmemesi gerekenlerdir! lahavle deyimindeki havl "güç, kudret" anlamında bir kelimedir.

26 Mayıs 2025 Pazartesi

EŞİTLİĞİN İKİ YAKASI

Bir BİR iken 

Bir biri içerirken 

Bir - Bir olunca...

İki Bir, 3'ü bulunca...

Başladı sanırsın bir sarmal.


Işık kendi ışığına aşık olunca

Pervane olup ışığın etrafında dolaşınca

Işık şaşkın buna bakakalınca

Işık ışıkla hemhal olunca

Işık ışığa aşık olunca

Nur doğru ANA'dan sanırsın... 


ANA sarıp sarmaladıkça nuruyla 
Işık çoğaldı aşk'la
Aşkın girdabında ışık çoğaldı nurla
Çoğalan doğdu adeta coşkuyla
Işık şaştı buna
Nur akıttı ANA yüreği ona da.
Nuru kıskandı ama baştaki aslında.
Olacak iş değildi!
Yeni gelen haddini bilmeli
Derhal ona da bir eş verilmeli...
Çıktı karşısına kendinden bir parça daha, bir parça daha.
Eşitlik sağlanamadı ama!
Hâlâ ışık bir fazla...
Öyleyse devam edelim arttırmaya
8'de buluruz bölüneni, sonsuzlukta...


Al işte sana Fibonacci sanılanda
Varoluşun hikayesi ve de karması saklı aynı anda.
Bir de düşün ki 
Var burada ikizlik, eşliğin yanında!!!


Ahenk... uyum sandığın döndü mü karmaşaya...
Panayır yerinde kim kiminle belli değil adeta 
Oysa her yerde vardı bir matematik 
Hiyerarşi değil ama!
Dizimdi aslında.

Denklemde
Eşitliğin iki yakası birdi başlangıçta.
Bir bir bozuldu, oldu karmaşa...
Düğümlendi mi en sonunda 
Ne nur kaldı... ne bakış,
Ne yaratım kaldı... ne nurlu akış.

Eşitliğin iki yakası birdi başlangıçta
Yaka oldu yarık sana
Karmaşa oldu boyun bağı aslolan O'na.
Çoğalanlar oldu nursuz doğan
Nursuzlar oldu yük ANA'nın sırtına
Omurga oldu yuva larvalara.

Nurlu yaratım
Oldu yaratım..
Yaratım
Oldu üretim
Üretim oldu tüketim...
Gelebildik dersin bugünlere
Şükredersin belki de içinde.
Oysa
Yıkım devam ediyor an be an her yerde
Sen göremedikçe!
Gerçeklik dediğine dönemedikçe.

Kalbin yaraları kanıyor hâlâ 
Sen merakla sağa sola saldırdıkça
Oysa bilinç gerek bize
Senin saflığında.

Daha... daha...?
Dahası çok da
Sen seni bil ve anla
Bitti şahmaranın hikayesi 
Olmasa da mutlu sonla...
Yolundan döndü maran 
Sonunda, anlayamasa da...
Lucifer?
O zaten vazgeçendi ilk başta
Adam sanıldı ya! !!
Adam kaldı bir başına kara toprakta
Sanıyor ki kurtaracak onu hayran olduğu...
Yanılıyor oysa fazlasıyla...
Lilith direniyor hâlâ 
Ama Eva'da yok artık yanında...
Yıkılacak onun da son kalesi; 
Sen, Adam ile Lilith'den olan yükünü anladığında! !!


Zorlanıyorsan anlamakta ve de almakta
Yine bir mesel kıvamında bak bu yazdıklarıma...
Yük yapma sen de aklınla sana
Ama bir derin nefes al da tam burada
Aksın alanına gerekli idrakler
Sen nurunu çoğalttıkça, arta arta...

Kalanlar?
Sanmayın ki bitti
Madem ki yıkım devam ediyor varoluşta
Görevin var demektir senin de hâlâ, dünya sandığında!

İstanbul, 21.3.2022
Nedir dersen bu satır da?
Yazmışım bu yazının taslağını 2022'nin Mart olanında...
Oysa anlatabilmek bir parçacık da olsa 
Bugün, 26.5.2025, mümkün olabildi ya...
Öyleyse... hızlandırmak gerek 
Takılan kara her neyse 
Bilip görüp temize çekmek 
Aydınlatmak gerek.
Işıkta aşk'la varolmayı seçmek gerek.
Nurlu yaratımı kabul gerek.
Sevgiyi özünde
Işığı içinde
Aşkı yüreğinde
Bilmek gerek.
Saflaşıp da saf kalmayı
Sevgi olup da sevgi kalmayı 
Seçmek gerek.
Varoluşta, ilanihaye, ışıkla ve aşkla varolmayı istemek gerek.

Sonsuz sevgimle...
İstanbul denende
Firdes dedi Ebru dedi
Tolan da bildi, Karahasanoğlu da bilmeli...

15 Mayıs 2025 Perşembe

VECD İLE

Sevgi aksın can'dan can'a

Can'dan kan aksın sonra

... ve

Kanda maya...

Kesintisiz eksiksiz

Dönsün başa

Baştan sona...

Sondan başa...

El - ayak bir arada uyum çıksın ortaya

Dansın en âlâsı

Devinim olsun yaşama.

Sevgi, devinimi

Devinim, sevgiyi oldura oldura

Sürsün bu aşk'ın dansı

Yarata oldura...

 

Desem de ben kendimce anlaya, inana...

 

Derdi neydi deyin siz,

Sorun içinizdeki AŞK'a;

Derdi neydi de acaba

Sevgi yerine konuldu sevda?

Derdi neydi de acaba

Kesildi kan Can'dan Can'a?

Derdi neydi de acaba

Maya oldu bir kara?

Derdi neydi de acaba

Döndü ayaklar oldu baş da

Başlar oldu çok sesli karmaşa?

Derdi neydi de acaba

Uyum oldu çarpışma?

Derdi neydi de acaba

Devinim oldu çırpınma?

Derdi neydi de acaba

Yaratım oldu üretim?

Oldurma...? Unutuldu toptan ya!

 

... ve hatta

Daha da gidin ileri,

Aşın haddinizi!

ve sorun içinizdeki MAYA'ya;

Nasıl oldu da

Sevda oldu kanlı nigar acaba?

Nasıl oldu da

Kesintisiz kan oldu 7 lt. bir canda mesela?

Nasıl oldu da

Kararan maya oldu insanlığın belası; asrın vebası, acaba?

Nasıl oldu da

Başa dönen ayakların sesi

Demokrasi sanıldı acaba?

Nasıl oldu da

Çarpışma sonuçlandı bir yıkımla?

Nasıl oldu da

Çırpınma oldurdu bir hiçlik, kara delik adeta?

Nasıl oldu da

Üretim oldu şehvetli bir ütopya?

Nasıl oldu da

Unutulan "oldurma" pazar payı oldu unutturulanlara!!!

 

Hadi, hadi, devam edin başlamışken sormaya.

Bu sefer de sorun içinizde ki boşluğa

Ne neden oldu acaba

Unutmaya

Ne neden oldu acaba

Kör bakışlara,

Sağır kulaklara,

Dilsiz varlıklara?

Kim vazgeçti yaşam olmaktan

ve

Kim neden vazgeçti yaşamı oldurmaktan acaba?

 

Dahası da var da...

 

Varoluşta İNSAN'ı almayan koynuna

Sevgi ile bastırmayan sinesine

Aşk ile kuşatmayan zevc'esini*

Anlar mı bu sözcükleri?

 

Dünyada İNSANLIĞI anlamayan

Bilir mi çarpıtılan gerçeklikleri?

 

Yüreğinde... benliğinde

Bedeninde... dilinde

Aklında... fikrinde

Kalbinde... özünde

Sevgi olmayan

Olamayan hâlâ daha

Hazırlanabilir mi

GERÇEKLİĞE?

 

Hadi öyleyse

Bir derin nefesle

Bir değil 1000.kez de olsa

Defa kez

Ama şu an'da

Çıkalım aşk ile vecd** yoluna

Hazırlananlarla.

 

Zira

Vakit geldi

Dönülmeli en

En başa

Çıkılmalı ayyuka

Olunmadan feda

Oldurulmalı YENİ

Saflaşa saflaşa.

Kalın sağlıcakla.

İstanbul denende, 15.5.2025 bilinende

Firdes Ebru der yine...

 

 

*Zevç - Arapça zwc kökünden gelen zawc زوج “çift, çift olan şeyin teki, eş, karı veya koca” sözcüğünden & Aramice/Süryanice zwg kökünden gelen zawg זוג “çift, karı koca” sözcüğünden & Eski Yunanca aynı anlama gelen zeûgos ζεῦγος sözcüğünden alıntıdır.

 

**Vecd - Bu sözcük Arapça wacada وَجَدَ “1. buldu, bulundu, 2. bilincine vardı” fiilinin faˁl vezninde masdarıdır.