12 Mayıs 2015 Salı

HAYAT OYUNU

HAYAT OYUNU
Kimin dümende olduğu sizin kime dümeni vereceğinizle belirlenen bir yolculuktur hayat.
Uzun ve zor da olabilir.
Kısa ve kolay da.
Sonsuz alternatifin içinden hiç şaşmayan bir mükemmeliyetlikte işler.
Sahne diye yaratılmış dünyada dekorlar değişse de zaman zaman başrolde hep sen varsın unutma. Yönetmen koltuğunda da sen varsın, ışıkçısı da, sesçisi de sensin çünkü bu senin hayatın, hatırla.
Bunca hazırlık, bunca senaryo, dekor, figüran … boşu boşuna hazırlanmış olabilir mi? Tabii ki amaçların var; insana hizmet amaçların var ama bazen hazırlıklar bir ömür sürer, vahlanma!
Her anın sana verilmiş olan bir hediye olduğunu unutma yeter. Sevgiyle yürü bu yolda. Dümeni sağa da kırsan sola da bil ki çıkacağın bir zirve. O zirveye şen şakrak türkülerle, ormanın içinden, sana eşlik eden hayvan dostlarınla ve tüm ağaçlarla yürüdüğünü hayal et mesela.
Bir engelle karşılaştığında söz dinlemeyi bil, belki bir köstebek yol gösterir sana, belki bir maymun… Sormaya erinme, duymaya çabala. Bir akarsu çıkarsa karşına dur ve bekle. Mevsimler dönecek ve o imkansız gözüken çağlayan durulacak mutlaka.
Sevgiyle aldın mı tüm varlıkları yanına, dünyanın en güçlü ordusu olursun tek başına.
İşte o zaman hayat dediğin oyun hem mutlu son bulur, hem de kolaylıkla.
Sevgimizle,
Aydınlanmış Üstatlardan
Bu yazı 12 Mayıs 2015, Salı günü 10.20 itibariyle Ebru Tolan Karahasanoğlu tarafından İstanbul’da kaleme alınmıştır.

  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder