19 Ağustos 2025 Salı

RUH NEFES ALMADIKÇA!

Ruh bedende can buldu nefesle

Ne alâ dersin buna 
Oysa ruh sıkıştı kaldı bedene bir nefesle 
Çıkmayan candan ümit kesilmez diye diye 
Döndü durdu ruh bedende 
Beden can buldu dünya denende 

Bu nasıl bir ironi varoluş gerçekliğinde 
Matah sandığın döngü dönüştü bir kör düğüme.

Düğüm döndü çileye
Çile döndü eve
Ev döndü dünya bilinene!
İki soluk arasında bir hayat dediğine!
Bitmedikçe çile
Tekrar etti yer yüzeyinde
Topraktan geldik... diye diye

Oysa...


Bir zindan düşün; duvarsız... kapısız... kilitsiz... 
Bir zindan düşün; ışıksız... renksiz... sessiz... 
Bir zindan düşün; sensiz.


Neredesin sen?
Gerçekten 
Neredesin sen?
İnsan denen; sorarım sana
Duy beni 
Kalbim atar insan insan diye...

İnsan, neredesin sen?


Dönelim zindana!
Cevabın var mı bana?
Benim cevabım var sana!

Bu zindan:

Ruhundan uzakta
Gözden ırakta*
Kalbin atımını duyamayan hâlâ,

Aklın yolunu benimserken
Fikrin temeli mülk diyen hâlâ,

Zihin kapanında evrimleşen 
Bedeni şekilden şekle giren
İnsan soyundan gelen
İnsan denen
İnsanlığını yitiren
Duygularını körleştiren
Düşüncelerini sivrilten
Gerçekliğini ötekileştiren
Kemiğini kanına zehir eden
Kanını canına yaver eden hâlâ,

Nefesini tutan
Nefesi yutan

Kendini matah...
Dünyayı "alan"...
Güneşi merkez... 
Sanan hâlâ 

İnsanın tam da içinde!


...ve sen; insan
Sen de bu zindanın içinde!

İnsan, zindan kendi kendine.
Zindan insan, kendi de içinde!


Var olan 
Olacak olan
Ama varlığı hükümsüz olan insan;
Uyanamayan insan
Nefesi yutan 
RUH'u tutan insan,
Kendi köleliğinde vezir-i âzam olsan ne yazar?!

Özgürleştirmedikçe 
Özgürleşmeyecek

Özgürleşmedikçe
Özgürleşemeyecek

Olan 

İnsan

Soluk alan
Evi barkı olan
Suyu aşı olan
Doğan, doğup doğup yok olan
Yoklukta varlık arayan
Varlığı dört duvarda sanan,
Döne doğa...
Doğa doğa ölen,
Doğa doğa yok eden,
Doğa öle tüketen,
Doğa öle dibe çöken, çökerten...

İnsan

Ne zaman bitecek 
Bu inadın?
İnatta ısrarın?!


Can tükendi;
Ruh üflendi.
Ruh tükendi;
Ömür üflendi.
Ömür tükendi;
Nefes üflendi.
Nefes de bitti... bitti... bitti...

Öz tükendi;
Su aktı.
Su tükendi;
Yaş aktı.
Yaş tükendi aş aktı;
Aş da bitti... bitti... bitti...

Canlılık tükendi;
Sevdaya çevrildi.
Sevda tükendi;
Hazza evrildi.
Haz tükendi;
Sapkınlığa çevrildi.
Sapkınlık...? Yetsin artık bitsin değil mi!?


İnsan; insanlığın yitti, gitti.
Teknoloji dediğin silaha çevrildi...
Akıl dediğin siyahlara girdi...
Fikir dediğin şeytanı bile adam etti!

İnsan;
Ne zaman bitecek 
Bu inadın?
İnatta ısrarın!?


Çözmek bu kadar mı zorluyor
Çözdürmek bu kadar mı yoruyor seni?

Ne zor... ne imkansız!
Her şey mümkün an'da ışıkla ve aşk'la.
Ama yürek var mı sende yüzleşecek gerçeklerle şimdi şu an'da?!


Bil ki ciğerlerim söndü.
Alev alev yanıyor nefesim
Sense hâlâ yanan kele ağaç dikme peşinde!!!

Ayamadın manaya...
Göremedin zerre hâlâ!!!

Bil ki yolumda duruyorsun kale gibi sözde gururunla.
Haysiyet** diyorsun hâlâ!
Oysa canlılığım tüketilirken
Diriliğim yitti, bitti
Sen ayamadın hâlâ.

O kedi aç, bu köpek muhtaç der dururken...
Mahluk genini yüceltirken...
Haz peşinde giderken...
Sarilerden ordular sardı benliğimi
Sen uyurken.
İstila... içten
işgal... çevreden
Sarıldı her yanım
Sen vatan, millet naraları atarken...
Son çıkışı tutar aymazlığın.
Bir de üstüne koyduğun kararsızlığın.

Bil ki pranga gibisin boğazımda... koynumda...
Sevgi diyorsun buna hâlâ!
Oysa sevgi yapı taşındı.
Oymadan gözümü
Kesmeden sesimi
Soldurmadan renklerimi
Anlatırdım sana... yaşatırdım hatta.
Değişti, dönüştü, kalmadı adeta,
...ve sen de
Ayamadın buna kör kararmışlığında
Işığını karartmışlığında.
Şimdi sevda bu mu diyorsun
Oysa işimiz yok sevdayla
Sen önce aşk'ı anla,
Mana çok başka!


Ne dertlenmişim meğer
İçime ata ata...
Bir volkan patladı say sen şimdi şu anda.
Deprem sandığın da olacak ama çok başka
Hazırlanıyorsunuz da
Bildiğiniz yolda...
Suni teneffüs kurtaramayacak insanlığı
8 milyar ilkyardım sertifikası alsa da!
RUH NEFES ALMADIKÇA!

İraden elinde olsa da 
İnadını bırakmadıkça
İnatta ısrarınla bakmadıkça
Burnundan kıl aldırmaz edanla 
Kibrini yıkmadıkça,
İnsanı yaşayan
Sevgiyi yaşatan
Işığı aşk'tan saymadıkça.
Çıkış yok ne sana, ne bana.

Bir not düştüm bugün burada
Anlamak isteyen alır nasılsa...
Kalın sağlıcakla
İstanbul, 19.8.2025
Firdes dedi... Ebru dedi... Ruhum dedi... kim dediyse dedi, içimden bugün de böyle geldi...




*ırak olmak, uzaklaşmak.

** 8.6.2024 tarihli Haysiyet / Hayy'siyet başlıklı YouTube kaydımı izlemenizi dilerim.👇

15 Ağustos 2025 Cuma

VAZGEÇ... VAZGEÇERSEN... VAZGEÇ SEN!

Gel vazgeç!
Vazgeç inadından... inatta ısrarından.
Bugüne kadar doğru sandıklarından!

Ya "gerçek" gerçek sandığından başkaysa...
Ya "gördüğün" görmen gerekenden başkaysa...
Ya "gittiğin" gidilmesi gerekeninden başkaysa...


Vazgeçsen ya 
An'da
Geçim uğruna...
Seçim uğruna...
Soluk uğruna...
Sağlık uğruna...
Dahası uğruna 
Paralanmaktan dünya sandığında.
Ne uğruna...? 
Tutundukların yok uğruna!


Vazgeç sen
Başkası yapsın demeden
Başkası görsün beklemeden
Başkası değişsin istemeden
Başkasını... başka bilmeden!
Başkası sen!
Başkası ben!
Başla şimdi istersen!!!


Zira 
Vazgeçersen kendinden
Nefes olamazsın içinden

Vazgeçersen kendinden
Işık olamazsın içinden

Vazgeçersen kendinden
Sevgi olamazsın içinden

Vazgeçme!
Ne şimdi, ne sonra,
Ne an'da, ne herhangi bir an'da,
Vazgeçme sen senden asla.
Gerçekliğini bil ve anla
Şimdi başla!

Vazgeçmezsen
Yaşatırsın nurunu her daim sen.

Bir sen yaşarsan nurunla
Işık olursun insana
Sevgi olursun VARLIĞA 
Nefes olursun VAR'a
CAN olursun yaşama
Yaşar olursun canlana canlana
CANLILIĞIN yol olur ışığa
AŞKIN nur oldurur yaşamla
YAŞAM ÖZ olur VARLIĞA.


Devr-i daim olur hayy'at*
Beslenir her bir hücren 
Işıkla ve aşk'la
Kalan ne varsa;
Zehir akar dışarıya
Kör göz... kem göz... ker göz...
Aydınlanır akışla
Temizlenir nurla
İnsan olur doğan
Doğan olur nurla
Aklana aklana 
Yol olur nurluya
Nurlar toplanır yol olur varlığa
Gömülü duran 
Olan ve olduran
Nefes olur CAN'A 
Can ışık olur RUH'A 
RUH akar akar akar cümle yaratılmışa
Alemler kalkar ayağa
Gerçek bayram yaşanır işte tam da o an'da.

Hadi öyleyse
Bir derin nefesinle
Vazgeçmediğini söyle
Cümleye
Senden çıkan eklensin diğerine
El ele değilse de 
Nefes nefese itki olsun peşi peşine
Arşa çıkalım önce
Zirveden her yere
Yerden göğe
Dönsün sende olan;
Sevgi, her yere.
Sevgi her yere...
Sevgi zaten her yerde
Sende... seninle...

Sonsuz sevgimle
Firdes Ebru'dan tüm nurlu canlara
İstanbul denende, 15.8.2025 bilinende


 *Hayy kelimesi, 'hayat sahibi, diri' mânâsına gelir. Hayat kelimesi bu kökten gelir.

2 Ağustos 2025 Cumartesi

RUH DİLE GELİRSE...

Mengene gibi kapmış, yüreğe bastıran.

Can havliyle sırta yapıştıran, görünmezlik zırhına iman yoluyla erişen, çıkmış arşa.

Tersine büyüyen kafa
Batmış adeta ...'a!

Ne göz kalmış gören
Ne akıl kalmış işleyen.

Hal böyle iken
Hâlâ bana dersen
Kader ... kısmet...
Hâlâ beklersen başkasından, 
Bir umut, bir medet,
Hâlâ sığınırsan imana,
Hâlâ hepi topu bir ömür görürsen, hayatı,
Hâlâ beklersen ölümü,
Görürsün ölü'mü*


Hani ölüm yoktu diyeceksen,
Cevap basit, istersen:
Ölmek demek son nefesi vermek demek...!?
Nefes ne demek, "son nefes" ne demek?!

Ölmek demek bedenli yaşamı sonlandırmak demek...!?
Beden ne demek?!

Ölmek demek
Artık var olmamak (nonexistence) demek...!?
Var olmak (existence) demek ne demek?!

Soruların cevabı sandığından başkaysa ki başka
Ölüm ne demek anlayamamışız demek!

Hoş yaşamayı anladık mı ki bu akılla?!


Hal böyleyken
Bir çağrıdır bu sana, benden yana.

Ben kim miyim?
Ben senim
Ben sendeyim
Ben seninleyim
Ben her yerdeyim.
Ben benim
Ben herşeyim
Ben benliğim... bilincim... eşya gördüğün... hava-su-toprak bildiğin... var dediğin her şey benim!
Ben RUH'un kendisiyim.
Parça pinçik edile edile
İndim yere
Girdim yerin dibine seninle

Gel gör ki yaşarım hâlâ seninle.

Niye?

Vardan yok olmaz diye diye geldinse de bugüne fizikte,
Hiçe saydın kendini ruhunu göme göme mülke.

Adalet mülkün** temelidir dedin 
Adaleti metalaştırdın adeta içinde
Koydun baş köşene.
Döndün sonra da 2 kollu, 2 bacaklı formuna.
Aslın kaldı metaforlarda... mitlerde***...
Sen sandın aslın bu ya; 2 gözlü, 2 kulaklı...

Şimdi geldik sona;
Yaşar olamayan insanın yaşamını sonlandırmaya.
Zira çıkmalı artık o son nefes,
Tutulduğu yeter bunca!

Şimdi geldik sona;
Ölürken açılan 2 göz****,
Kapatılırken EL'le!
Kör göz açılmalı bile isteye seninle, sende.

Şimdi geldik sona;
Var olmayı (existence) sonsuzlukta yok olmak / kaybolmak sanmak yerine
Bu dünyada kalarak yok olduğunu (disappear)  idrak gerek bize.

Öyleyse
Başlıyoruz oyunun son perdesine
Hazırlanın!
Işıklar kapanacak.
Demedi deme.


Sonsuz sevgimle,
Aktı geldi ben'den bize...
Işıldayan Hayatlar her daim seninle.
İstanbul denende, 2.8.2025 bilinende...



Ek açıklamalar:

 *m; iyelik zamiri

**Mülk Kelime Kökeni
Arapça mlk kökünden gelen milk veya mulk 1.sahip ve egemen olma, sahiplik, egemenlik, hükümdarlık, krallık, 2. sahip olunan şey, egemenlik alanı" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça malaka "sahip idi, egemen idi" fiilinin masdarıdır.

***mit 
kuşaktan kuşağa yayılan, toplumun düş gücü etkisiyle zamanla biçim değiştiren, tanrılar, tanrıçalar, evrenin doğuşu vb.yle ilgili, imgesel, alegorik bir anlatımı olan halk öyküsü.

****Fizyolojik olarak bu dünyada ölüm sonrası gözlerin açık kalmasının sebebi, ölüm halinin ardından kasların gevşemesi ve göz kapaklarının kapanamamasıdır.