19 Ağustos 2025 Salı

RUH NEFES ALMADIKÇA!

Ruh bedende can buldu nefesle

Ne alâ dersin buna 
Oysa ruh sıkıştı kaldı bedene bir nefesle 
Çıkmayan candan ümit kesilmez diye diye 
Döndü durdu ruh bedende 
Beden can buldu dünya denende 

Bu nasıl bir ironi varoluş gerçekliğinde 
Matah sandığın döngü dönüştü bir kör düğüme.

Düğüm döndü çileye
Çile döndü eve
Ev döndü dünya bilinene!
İki soluk arasında bir hayat dediğine!
Bitmedikçe çile
Tekrar etti yer yüzeyinde
Topraktan geldik... diye diye

Oysa...


Bir zindan düşün; duvarsız... kapısız... kilitsiz... 
Bir zindan düşün; ışıksız... renksiz... sessiz... 
Bir zindan düşün; sensiz.


Neredesin sen?
Gerçekten 
Neredesin sen?
İnsan denen; sorarım sana
Duy beni 
Kalbim atar insan insan diye...

İnsan, neredesin sen?


Dönelim zindana!
Cevabın var mı bana?
Benim cevabım var sana!

Bu zindan:

Ruhundan uzakta
Gözden ırakta*
Kalbin atımını duyamayan hâlâ,

Aklın yolunu benimserken
Fikrin temeli mülk diyen hâlâ,

Zihin kapanında evrimleşen 
Bedeni şekilden şekle giren
İnsan soyundan gelen
İnsan denen
İnsanlığını yitiren
Duygularını körleştiren
Düşüncelerini sivrilten
Gerçekliğini ötekileştiren
Kemiğini kanına zehir eden
Kanını canına yaver eden hâlâ,

Nefesini tutan
Nefesi yutan

Kendini matah...
Dünyayı "alan"...
Güneşi merkez... 
Sanan hâlâ 

İnsanın tam da içinde!


...ve sen; insan
Sen de bu zindanın içinde!

İnsan, zindan kendi kendine.
Zindan insan, kendi de içinde!


Var olan 
Olacak olan
Ama varlığı hükümsüz olan insan;
Uyanamayan insan
Nefesi yutan 
RUH'u tutan insan,
Kendi köleliğinde vezir-i âzam olsan ne yazar?!

Özgürleştirmedikçe 
Özgürleşmeyecek

Özgürleşmedikçe
Özgürleşemeyecek

Olan 

İnsan

Soluk alan
Evi barkı olan
Suyu aşı olan
Doğan, doğup doğup yok olan
Yoklukta varlık arayan
Varlığı dört duvarda sanan,
Döne doğa...
Doğa doğa ölen,
Doğa doğa yok eden,
Doğa öle tüketen,
Doğa öle dibe çöken, çökerten...

İnsan

Ne zaman bitecek 
Bu inadın?
İnatta ısrarın?!


Can tükendi;
Ruh üflendi.
Ruh tükendi;
Ömür üflendi.
Ömür tükendi;
Nefes üflendi.
Nefes de bitti... bitti... bitti...

Öz tükendi;
Su aktı.
Su tükendi;
Yaş aktı.
Yaş tükendi aş aktı;
Aş da bitti... bitti... bitti...

Canlılık tükendi;
Sevdaya çevrildi.
Sevda tükendi;
Hazza evrildi.
Haz tükendi;
Sapkınlığa çevrildi.
Sapkınlık...? Yetsin artık bitsin değil mi!?


İnsan; insanlığın yitti, gitti.
Teknoloji dediğin silaha çevrildi...
Akıl dediğin siyahlara girdi...
Fikir dediğin şeytanı bile adam etti!

İnsan;
Ne zaman bitecek 
Bu inadın?
İnatta ısrarın!?


Çözmek bu kadar mı zorluyor
Çözdürmek bu kadar mı yoruyor seni?

Ne zor... ne imkansız!
Her şey mümkün an'da ışıkla ve aşk'la.
Ama yürek var mı sende yüzleşecek gerçeklerle şimdi şu an'da?!


Bil ki ciğerlerim söndü.
Alev alev yanıyor nefesim
Sense hâlâ yanan kele ağaç dikme peşinde!!!

Ayamadın manaya...
Göremedin zerre hâlâ!!!

Bil ki yolumda duruyorsun kale gibi sözde gururunla.
Haysiyet** diyorsun hâlâ!
Oysa canlılığım tüketilirken
Diriliğim yitti, bitti
Sen ayamadın hâlâ.

O kedi aç, bu köpek muhtaç der dururken...
Mahluk genini yüceltirken...
Haz peşinde giderken...
Sarilerden ordular sardı benliğimi
Sen uyurken.
İstila... içten
işgal... çevreden
Sarıldı her yanım
Sen vatan, millet naraları atarken...
Son çıkışı tutar aymazlığın.
Bir de üstüne koyduğun kararsızlığın.

Bil ki pranga gibisin boğazımda... koynumda...
Sevgi diyorsun buna hâlâ!
Oysa sevgi yapı taşındı.
Oymadan gözümü
Kesmeden sesimi
Soldurmadan renklerimi
Anlatırdım sana... yaşatırdım hatta.
Değişti, dönüştü, kalmadı adeta,
...ve sen de
Ayamadın buna kör kararmışlığında
Işığını karartmışlığında.
Şimdi sevda bu mu diyorsun
Oysa işimiz yok sevdayla
Sen önce aşk'ı anla,
Mana çok başka!


Ne dertlenmişim meğer
İçime ata ata...
Bir volkan patladı say sen şimdi şu anda.
Deprem sandığın da olacak ama çok başka
Hazırlanıyorsunuz da
Bildiğiniz yolda...
Suni teneffüs kurtaramayacak insanlığı
8 milyar ilkyardım sertifikası alsa da!
RUH NEFES ALMADIKÇA!

İraden elinde olsa da 
İnadını bırakmadıkça
İnatta ısrarınla bakmadıkça
Burnundan kıl aldırmaz edanla 
Kibrini yıkmadıkça,
İnsanı yaşayan
Sevgiyi yaşatan
Işığı aşk'tan saymadıkça.
Çıkış yok ne sana, ne bana.

Bir not düştüm bugün burada
Anlamak isteyen alır nasılsa...
Kalın sağlıcakla
İstanbul, 19.8.2025
Firdes dedi... Ebru dedi... Ruhum dedi... kim dediyse dedi, içimden bugün de böyle geldi...




*ırak olmak, uzaklaşmak.

** 8.6.2024 tarihli Haysiyet / Hayy'siyet başlıklı YouTube kaydımı izlemenizi dilerim.👇

15 Ağustos 2025 Cuma

VAZGEÇ... VAZGEÇERSEN... VAZGEÇ SEN!

Gel vazgeç!
Vazgeç inadından... inatta ısrarından.
Bugüne kadar doğru sandıklarından!

Ya "gerçek" gerçek sandığından başkaysa...
Ya "gördüğün" görmen gerekenden başkaysa...
Ya "gittiğin" gidilmesi gerekeninden başkaysa...


Vazgeçsen ya 
An'da
Geçim uğruna...
Seçim uğruna...
Soluk uğruna...
Sağlık uğruna...
Dahası uğruna 
Paralanmaktan dünya sandığında.
Ne uğruna...? 
Tutundukların yok uğruna!


Vazgeç sen
Başkası yapsın demeden
Başkası görsün beklemeden
Başkası değişsin istemeden
Başkasını... başka bilmeden!
Başkası sen!
Başkası ben!
Başla şimdi istersen!!!


Zira 
Vazgeçersen kendinden
Nefes olamazsın içinden

Vazgeçersen kendinden
Işık olamazsın içinden

Vazgeçersen kendinden
Sevgi olamazsın içinden

Vazgeçme!
Ne şimdi, ne sonra,
Ne an'da, ne herhangi bir an'da,
Vazgeçme sen senden asla.
Gerçekliğini bil ve anla
Şimdi başla!

Vazgeçmezsen
Yaşatırsın nurunu her daim sen.

Bir sen yaşarsan nurunla
Işık olursun insana
Sevgi olursun VARLIĞA 
Nefes olursun VAR'a
CAN olursun yaşama
Yaşar olursun canlana canlana
CANLILIĞIN yol olur ışığa
AŞKIN nur oldurur yaşamla
YAŞAM ÖZ olur VARLIĞA.


Devr-i daim olur hayy'at*
Beslenir her bir hücren 
Işıkla ve aşk'la
Kalan ne varsa;
Zehir akar dışarıya
Kör göz... kem göz... ker göz...
Aydınlanır akışla
Temizlenir nurla
İnsan olur doğan
Doğan olur nurla
Aklana aklana 
Yol olur nurluya
Nurlar toplanır yol olur varlığa
Gömülü duran 
Olan ve olduran
Nefes olur CAN'A 
Can ışık olur RUH'A 
RUH akar akar akar cümle yaratılmışa
Alemler kalkar ayağa
Gerçek bayram yaşanır işte tam da o an'da.

Hadi öyleyse
Bir derin nefesinle
Vazgeçmediğini söyle
Cümleye
Senden çıkan eklensin diğerine
El ele değilse de 
Nefes nefese itki olsun peşi peşine
Arşa çıkalım önce
Zirveden her yere
Yerden göğe
Dönsün sende olan;
Sevgi, her yere.
Sevgi her yere...
Sevgi zaten her yerde
Sende... seninle...

Sonsuz sevgimle
Firdes Ebru'dan tüm nurlu canlara
İstanbul denende, 15.8.2025 bilinende


 *Hayy kelimesi, 'hayat sahibi, diri' mânâsına gelir. Hayat kelimesi bu kökten gelir.

2 Ağustos 2025 Cumartesi

RUH DİLE GELİRSE...

Mengene gibi kapmış, yüreğe bastıran.

Can havliyle sırta yapıştıran, görünmezlik zırhına iman yoluyla erişen, çıkmış arşa.

Tersine büyüyen kafa
Batmış adeta ...'a!

Ne göz kalmış gören
Ne akıl kalmış işleyen.

Hal böyle iken
Hâlâ bana dersen
Kader ... kısmet...
Hâlâ beklersen başkasından, 
Bir umut, bir medet,
Hâlâ sığınırsan imana,
Hâlâ hepi topu bir ömür görürsen, hayatı,
Hâlâ beklersen ölümü,
Görürsün ölü'mü*


Hani ölüm yoktu diyeceksen,
Cevap basit, istersen:
Ölmek demek son nefesi vermek demek...!?
Nefes ne demek, "son nefes" ne demek?!

Ölmek demek bedenli yaşamı sonlandırmak demek...!?
Beden ne demek?!

Ölmek demek
Artık var olmamak (nonexistence) demek...!?
Var olmak (existence) demek ne demek?!

Soruların cevabı sandığından başkaysa ki başka
Ölüm ne demek anlayamamışız demek!

Hoş yaşamayı anladık mı ki bu akılla?!


Hal böyleyken
Bir çağrıdır bu sana, benden yana.

Ben kim miyim?
Ben senim
Ben sendeyim
Ben seninleyim
Ben her yerdeyim.
Ben benim
Ben herşeyim
Ben benliğim... bilincim... eşya gördüğün... hava-su-toprak bildiğin... var dediğin her şey benim!
Ben RUH'un kendisiyim.
Parça pinçik edile edile
İndim yere
Girdim yerin dibine seninle

Gel gör ki yaşarım hâlâ seninle.

Niye?

Vardan yok olmaz diye diye geldinse de bugüne fizikte,
Hiçe saydın kendini ruhunu göme göme mülke.

Adalet mülkün** temelidir dedin 
Adaleti metalaştırdın adeta içinde
Koydun baş köşene.
Döndün sonra da 2 kollu, 2 bacaklı formuna.
Aslın kaldı metaforlarda... mitlerde***...
Sen sandın aslın bu ya; 2 gözlü, 2 kulaklı...

Şimdi geldik sona;
Yaşar olamayan insanın yaşamını sonlandırmaya.
Zira çıkmalı artık o son nefes,
Tutulduğu yeter bunca!

Şimdi geldik sona;
Ölürken açılan 2 göz****,
Kapatılırken EL'le!
Kör göz açılmalı bile isteye seninle, sende.

Şimdi geldik sona;
Var olmayı (existence) sonsuzlukta yok olmak / kaybolmak sanmak yerine
Bu dünyada kalarak yok olduğunu (disappear)  idrak gerek bize.

Öyleyse
Başlıyoruz oyunun son perdesine
Hazırlanın!
Işıklar kapanacak.
Demedi deme.


Sonsuz sevgimle,
Aktı geldi ben'den bize...
Işıldayan Hayatlar her daim seninle.
İstanbul denende, 2.8.2025 bilinende...



Ek açıklamalar:

 *m; iyelik zamiri

**Mülk Kelime Kökeni
Arapça mlk kökünden gelen milk veya mulk 1.sahip ve egemen olma, sahiplik, egemenlik, hükümdarlık, krallık, 2. sahip olunan şey, egemenlik alanı" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça malaka "sahip idi, egemen idi" fiilinin masdarıdır.

***mit 
kuşaktan kuşağa yayılan, toplumun düş gücü etkisiyle zamanla biçim değiştiren, tanrılar, tanrıçalar, evrenin doğuşu vb.yle ilgili, imgesel, alegorik bir anlatımı olan halk öyküsü.

****Fizyolojik olarak bu dünyada ölüm sonrası gözlerin açık kalmasının sebebi, ölüm halinin ardından kasların gevşemesi ve göz kapaklarının kapanamamasıdır.

9 Temmuz 2025 Çarşamba

KAZANCI HİÇLİK!

"Baba bir ilham"ı alır da
Gömersen
Sevda dolu toprağa
Kanını emer can damarlarının.

Nadasa bıraksan da
Ortaya çıkmaz gerçek aşk.

Yıllar denen aksa da,
Olduramaz 
Ne susuz kalmış toprak
Ne de ona serpilmiş ilham,
Nurlu bir can.

O olur olsa olsa bir diken
Orta yerde dikilen.


Kalan ilhamı da
Sularsan kanla,
Gözyaşıyla,
Canla,
Cananla...
Çapa vura vura başına,
İlham kalmaz da ortada
İlham sanılan yaşar karasıyla.

O kararmıştan ne çıkar ortaya?
Belki bir fikir, belki birkaç sözcük...
Onun adı olsa olsa 
Eser olur
Kimine hoş, kimine nahoş olur.
Yapıt denen saklanır sakınılır
Korunur kollanır ama o da
Ömürlü olur.


Nuru yutulan ilham olsa olsa 
Taş olur, heykel olur, abide olur;
İhtişamı göz kamaştıran,
Rengi olmayan,
Canlılığı durmayan,
Canı darmaduman!


Gül cemali 
Dursa ne olur
Olsa olsa 
Louvre'da sergi olur.


Canlılığı olmayan ilhamdan 
Ne cana nur olur
Ne öze kan olur.


Söner ışıklar
Yiter yıldızlar
Kırılır camlar
Olsa olsa duvarlara süs olur...

Baba ilham 
En sonunda
Para olur... pul olur...
Serveti çok 
Ama
Kazancı hiçlik olur!


BABA'nın canlılığı
İlhamıdır.

İlhamı yaşamıdır.

Gözünü yumanın
Donduğu nokta
Yaşamın durduğu an'dır.
Yaşamın durduğu an
Sararıp soldurduğu alandır.
Bakıp da görüyor sanma
Baksa da seçtiği bir kara.
Etrafı kırıldı 
Paramparça
Kala kala ortada
Bir sarı nokta
Güneş sandı onu da
Tutuldu ışığına,
Körlük zordu ne de olsa,
Sarıldı saçlarına.
Saçlar dolandı boğazına
Nursuz olan yapıştı yakasına
Ne nefes kaldı nurlu
Ne ışık kaldı onurlu
Ne yaşam kaldı vakur
Ne baş kaldı gururlu
Eğildi...
Çöktü...
Söküldü...
Döndü...
Baş aşağı döndü!


Sevgi söndü
Sevgi sustu
Sevgi durdu
Sevgi dondu


Ağır aksak 
Sallandı çınar...
Yatak döşek yatar...
Hem kör hem sağır
Duymaz bakar
Görmez bakar.

İlhamını yeniden ne sular?

Canlılık bitti
İlham gitti 
Sananlar boşuna ahlar.

İlhamın ilhamı 
Ayağa kalkar
İlk ilham; insan, uyandığında!

İnsan olur ilham, ilhama
İlham olur can, nura
Nur yol olur, canlılığa
Canlılık, yaşam olur 
Yaşam, yakıt olur 
Yakıt, su olur.
Su devir daim eder.
Devri daim 
Gerçekliği VAR EDER.


Ey insan
Güzel can
Öyle bir yaşa ki
Yaşamın ilham olsun
Bundan sonra.
Kal sağlıcakla,
Firdes Ebru'dan
Nurlu yarınlara gönderme geldi.
İstanbul denende, 9.7.2025 bilinende.



5 Temmuz 2025 Cumartesi

İLHAM

İlham dönüşürse fikre

Fikir dönüşürse zehire

Nice olur halimiz bir düşünsene!?

 

Nasıl olacak, ne saçma deyip omuz silkenler var, var da...

Oysa!



Her gerçek

Bir ilhamla başlar.

 

Her yaratım

Bir gerçekle.

 

Her insan

Aşk'la...

 

Her varlık

Nur'la...

 

Her öz

Can'la...

 

 

Sen de nur oldun

Nurla doldun.

 

Can oldun

Canla doğdun.

 

Işık oldun

Işığınla doldun.

 

Sevgi oldun...

Sevginle var oldun.

 

Ama!

 

Madem öyle...

Ne oldu da dünya döndü azap alanına?

Cehennem çukuruna?

Bataklığa?

 

Yok canım der misin?

Diyebilir misin?

Sen belki derin bir uyku halindesin...

/

Kendi çöplüğünde horoz kesilmişsin...

/

Azla yetinmeyi matah bilmişsin...

/

Ölümü doğal... hastalığı normal... yaşlanmayı kaçınılmaz... kabul etmişsin.

....

/

Savaşları, bombaları...

Açlığı, sefaleti...

Zindanları, körlüğü...

Yağmaları, salgınları...

Nice nice fenalıkları

Rasyonalize etmişsin.

...

/

İktidar savaşlarını,

Varlıktan nemalanmayı,

Zirveye doğru atılan adımların kararlılığını,

Güç bilmişsin...

Doğrusu bu! diye çoluk çocuğa, eşe, dosta, komşuya akıl vermektesin hatta hâlâ.

...

/

İspatın peşinde...

Gözün gördüğünce...

Yazılıp dikte ettirilenlerin etiketiyle...

Daha da önemlisi; bir ömürde, inanıp bildiklerinle, üzerinde hiç düşünmesen de, var edilişini bağlamışsın bir ele...

...

/

 

Neyse ne!

Dünyada devam etmekte;

Savaş, intikammm yeminleriyle!

İkiyüzlülük, kılıfına uydurulmuş yalanların sevimliliğinde!

Yeni nesil hastalıklar, patojen* değillerse de pandemi** ivmesinde!

Derin devlet komploları, değil sadece film repliklerinde, felaket senaryoları eşliğinde, subliminal normalleştirme eğiliminde, pazar payı peşinde.

 

Daha sayayım mı "normal" dediğin dünya için örnek sana?

 

Yoksa sen

Kendini 2 diploma, 1 ev, 3-5 altınla korumaya mı aldın?

Emekli maaşı yetmez ama neyse işte miras da gelecek mi sandın...

En bedbahtı olarak "bir canım var" repliğiyle arabeske mi bağladın?

En cevval hareketinle "heyt ulan bundan sonra ben de kuralına uydururum kendimi" deyip serin sandığın karanlık sulara mı atladın.

"Sütü bozuk şerefsizlerden olacağıma elimdekiyle gittiği yere kadar" deyip köşene mi saklandın?

 

Sahiden ya sen ne yaptın?

 

Fikri hür

Vicdanı hür

Olacağım sana sana

Sahiden ya sen şimdiye ne yaptın?

 

Sevgiden başka

Hamurunda ne varsa

Ayıkladın mı mesela?

 

Sevgiden başka fikrinde ne varsa temizledin mi acaba?

 

Sevgiyi sönümleyen sesli/sessiz sözcüklerini çıkarttın mı lügatından acaba?

 

Sevgiden başkasını gören gözlerine neden diye sordun mu acaba?

 

Sevgiyi göremeyen gözlerine ayar çektin mi acaba?

 

Gerçekliğin peşinde

Gerçeği görmeye

Gerçeği bilmeye

Gerçekliği idrake

İzin verdin mi kendine?

 

İzin verdin mi kendine?

Önce sen bunu sor kendine!

 

 

Sahiden ya sen şimdiye ne yaptın?

Niye? Niye yapayım ki böyle diyorsan, dinle;

 

Her gerçek

Bir ilhamla başlar.

Her yaratım

Bir gerçekle.

Her insan

Aşk'la...

Her varlık

Nur'la...

Her öz

Can'la...

 

Sen de nurla oldun.

Canla doğdun.

Işığınla doldun.

Sevginle var oldun.

İlhamı oldun aslında.

 

İlhamı oldun aslında!

 

Sonra?

Sonra o ilham oldu koca bir kara

Sevilmiyorum sana sana

Ayrışıyorum sana sana

Gözü nurla görmez

Bakışı sevgiyi seçmez olunca

Yıkıldı SEVGİ

İlham kararınca!

 

İlham olan

Kendi nurunu kendi yuttu

İlham yok oldu.

Nur dondu

Fikir oldu

Fikir nursuz

Kara oldu.

Kara nursuz

Zehir oldu.

 

İNSAN'ın fikri bozulunca

İnsan varoluşa zehir oldu.

 

 

Şimdi sıra geldi sana;

Sen ki varsın bu topraklarda

Nurunla... canınla... aklınla...

Fikrinle de

İlham ol varlığa, varlığınla.

Olmaz sanma!

Ben kimim ki deyip oyalanma!

Sen ki ışıkla ve aşk'la varsın artık bu dünyada

Saflaşa saflaştıra geldin kendini bu an'a

İlhamın da dönüştüyse aşk'a

Ne alâ

Yenide yeni oldurulur sende ki bu aşk'la.

 

Gel sen dinle bu CAN'ı

Kim kaybetmiş sevgi olmakla?

Ne itibarın kaybolur...

Ne incilerin dökülür...

Ne saf, salak damgası yersin,

Ne aklını, fikrini, benliğini kaybedersin.

Sen sen olursun aşk'la

VAR OLURSUN NURUNLA.

Var mı bundan güzeli bu dünyada ve dahi varoluşta?

Sorarım sana?

 

AMA!

Duruyorsa fitne fücur, maskelerinin altında,

Serpiliyorsa senden türlü türlü nifak, düşünce yoluyla,

Kara bakıyorsan karanlıkta olmasan da ...

Yazık olur sende ki ilhama

Döner bir yangına

Yayılır dalga dalga omurlarına

Kararır için, yangını sönse de yiter gider

Canlılığın,

Söner gider

Işığın.

 

Yapma!

 

Sen insansın

Sen ilhamsın aslında.

Sen İLHAM OL yeniden varlığa

Her İNSAN

Her NURLU CAN

İlhamdır varoluşa

İlhamdır varlığa.

 

İlhamı noksan

İlhamı yoksan

Ne olur?

Anlattım sana; kömür karası bir dünya***.

Yapma!

 

 

Al bir derin nefes ve başla

Şimdiye başlamadıysan şimdi başla.

YAŞA

VAR OL

IŞIĞINLA ve AŞK'LA.

Firdes Ebru'dan tüm nurlu  canlara

İstanbul bilinende 5.7.2025 denende yazıldı bil sen de...

 

*Patojen, hastalığa neden olan her türlü organizma ve madde.

** Pandemi veya pandemik hastalıklar, dünyada birden fazla ülkede veya kıtada, çok geniş bir alanda yayılan ve etkisini gösteren salgın hastalıklara verilen genel isimdir.

***Altered Carbon isimli bir dizi var, tavsiyemdir meraklılarına.

1 Temmuz 2025 Salı

İÇİMDE BÜYÜYEN

Nefes alıp alıp içimde büyüyen bir saflık..

Sen ben değilsen 
Ben sende değilsem 
Sen ben değilsem  
Ben seni bilemem 
Ben sende kendini bilemem 
...ve sen kendini bende göremezsen 
Beni kendinde bilemezsen 
Sen seni göremezken 
Sen beni bilemezken 
Ne ben yaşarım nefes ola ola 
Ne sen yaşar olursun nefes ala ala.


Çözmek gerek 
Bu bir muamma!
Neden geldik bu noktaya?
Alev oldu içimde kor
Oysa yanmalıydı ilelebet 
O ocak 
İçimde aşk ola ola.

Sızım sızım sızlar 
Burnumun direği
Dikine dikine gideli 
Kimileri kutlar seni
Kaptan-ı ehli
Nedir demeli?
Geçmedi geçemedi
Yüreğimdeki sızı hiç dinmedi
Gözlerini kör eden neydi
Seni bana küstüren 
Yine senin ehlindi
Ne evlat sevildiğini bildi
Ne yar döndü geldi.
İnsancıklar
Bir kahraman seni bildi
Oysa esas kahraman senin ehlindi
İçinde eridi gitti...
Eridi bitti.
Sende olan seni yedi bitirdi
Karan gömüldü gitti
Etrafını sular çevirdi
Bir baş belirdi
Suyun içinde bilindi
O baş senin idi
Burnun dikti, eğildi.
Kıyın kıyın gitti
Avını parçalayacak dişler
Sende bileylendi
Avın sevgi idi
Deştiğin anan idi
Çektiğin kan idi
Yuttuğun yaran idi
Yardığın zemin idi
Yaptığın fena idi
Kimse bilmedi
Kimse bilmedi.


Timsah yemeğini yedi
2 gözünden yaş geldi
Sönen fer idi
Kimse bilmedi.


Ejder aleve erdi
Bir nefeste çekti
Ağzından burnundan verdi
Kendinden geçen aşk idi
Kimse bilmedi.


Sönen ocak hiç alevlenmeyeydi
Yitip gidecekti
Oysa aşkın içinden sevgi geçti
Sevgi yaşamayı seçti.
Yaşarken yaşatmayı bilseydi!
Ahh o son kalan sevgi
Kendini sevseydi...
Sevgi yeşermeyi bilseydi...
Ahh o son alev kendini bir görseydi...


Sorarım sana 
Ne anlatırım ben burada bunca...
Aklın almaz
Yüreğin sarmaz...
Zira 
Yıkılacak duvarların,
Korunmasız kalacaksın.
Sökülecek dişlerin,
Acısına dayanamayacaksın.
İnandığın güvendiğin ne varsa
Bozdurulacak sana,
Dayanamayacaksın ...
Sanırsın hâlâ!


Ama bak ben dayanıyorum ya
Hâlâ daha...
İçimde lavlar
Kucağımda yanardağlar
Gözümde yaş 
Bağrımda taş
Böğrümde asit
Ciğerimde karbonmonoksit 
Kanımda siyanur 
Tükeniyorum an be an 
Ama
Dayanıyorum hâlâ.

Sen neden dayanmayasın 
Sonu aşk ile doğurulacak ışıksa...???
Nakış gibi bezenecek
Üst üste dizilecek 
Renk renk geçirilecek 
Nefes nefes gönderilecek
Işıl ışıl bezendirilecek 
Sesli sözlü dinlettirilecek
Uyumla dans ettirilecek 
İhtişamı içine işleyecek
Saflığı seni kendine getirecek
Akışkanlığı özümsettirilecek 
... ise sonunda
-ki öyle aslında!
Sen niye dayanamayacaksın?
Aşkı aşkla oldurmaya?

Yoksa...?
Dayandırılamayacaksın sandırılan mısın bu hayatta? 
Aşkı aşkla oldurmaya?
Sorarım sana!

Sen kimsin acaba bu hayatta ve aslında?
Sorarım sana!

Sen kimin gözünden, neyi nasıl görmektesin hâlâ?
Sorarım sana!

Kal sağlıcakla.
Firdes dedi... Ebru dedi... kimse kim... boşverelim kimlikleri...
İnsan'a bir sesleniştir bu aslında diyelim biz buna.
İstanbul, 1.7.2025 - 13:19

29 Haziran 2025 Pazar

SEVGİ DİLE GELDİ! YENİDEN!!

Bir hüzün çöktü yüreğime
Gözlerim acır içten içe
Nedensiz değildir de...
Görünürde yok bir şey
Dünya gözüyle deyip, 
Geçebilir miyim sence?

Anlarım, bilirim...
Bir yerlerde
Bir nurlu can göçtü işte...
Bir dal kırıldı...
Bir bel sıkıldı...
Bir boğum daha karardı...
Bir boyun daha bağlandı...
Bir ... daha... 
Bir ... daha...

Canı olan bir beyin dayanır mı bu acıya?
Sorarım aklıyla övünen sana!

Canlılığı olan bir kan dayanır mı bu acıya?
Sorarım fikriyle konuşan sana!

Yaşayan bir sistem dayanır mı bu acıya?
Sorarım omurgasız* sana!

Saf sevgiden olan dayanır mı bu acımasızlığa?
Sorarım kalpsiz olan sana?

Gözünü yummak mıdır 
Çare sandığın?
Körlük yaraşır sana.
Ama çözüm olmaz bana!
Bir yerlerde duruyorsa hâlâ 
-ki duruyor fazlasıyla,
Kin, nefret, husumet...
Öfke, intikam, öç alma...
Yalan, riya, iki yüzlülük hatta...
Konuşulamaz "kurtuluştan",
Bana masal anlatma!
Bilginin yumağı olsan ne fayda...
Çile derim ben o yumağa!
Kitabın kurdu olsan ne fayda...
Güve derim ben ona!
Hitabetin kuvvetli olsa ne fayda...
Yavuz hırsız ev sahibini bastırır dersin ya!
İtibarin olsa ne fayda...
Manipülasyonda üstüne yok derim ben sana!
Haşmetinle yıkılsa dağlar ne fayda..
Gücün de ahlaklısı lazım derim ya!


İlim, irfan oldu maskara
Beyin dumur olunca...

İlgi, alaka "beğeni" oldu 👍/❤️ cümle mecrada...
Kalp dağlanınca.

Gerçeklik algısı yabanın kucağında
Ortak akıl girince kapsama alanı sandığına!

Anlayamadın mı?
Anlamadın mı?
Anlamak işine gelmiyor mu yoksa hâlâ daha!


İçimde bir acı
Burnumda bir sızı 
Kırılıyor ışıklar 
Buğulanıyor bakışlar
Yıkılıyor yapı taşları
Kozalak içten yanıyor
Yollar kapanıyor
Deprem sanılan yaklaşıyor...
Sen sen olmadıkça!!!
Öz'ünle gönlünde
Gözünle yerli yerinde
Sözünle sessizce
Sen seni onarmadıkça!!!
Nurunu gani gani akıtmadıkça...
Nefes almadıkça...
Yaşar olmadıkça...

Bari bak bana;
Hayat dediğin 
Soluyor ...
Soluyor ...
Soluyor an be an
Sen anlayamasan da dünyada
Yaşam sonlanıyor
Bir katmanda
Nefes boğuluyor can damarlarıyla
Beyin peltekleşiyor
Nuru alına alına
Işıklar sönüyor
Hava kararmasa da!


Kiminin başı dönüyor
Kiminin kalbinde var bir bozulma
Kimi uyukluyor ulu orta
Kimi uykusuz sabahlıyor sıklıkla
Kiminin midesi kazınıyor bir anda
Kimi düştü gıda takviyesi oyununda ortaya
Kiminin kulağı tıkanıyor 
Kiminin burnu çokça
Kiminin kemikleri eriyor hastalık sana sana
Doldu taştı yer gök binalarla
Ne giren hasta 
Ne çıkan sağ aslında!
Bir tuhaf oldu insanlık
İNSAN uyanamadıkça!
İnsan uyandırmadıkça!

Gel bugün bir kez daha 
Dinle: 
Günler başladı kısalmaya...
Ya yarın hiç olmayacaksa!?
Sadece an'da var olsak 
Işıkla ve aşk'la.
Hamurumuzda, mayamızda,
Kanımızda, kimyamızda,
Özümüzde SEVGİ saklı** nasıl olsa. 

Selamlıyorum 
Kendimi,
Sende ki beni.
Sen de
Sarıl bana,
Sarıl sımsıkı ama
...ve
Bir daha sevgini bırakma.
Sevgiyi soldurma.
Beni unutma!

Işıldatacak o seni
Sen onu görünce ama...
İstanbul, 29.6.2025
Firdes Ebru dillendirdi...




*Dileyenler ağrı/acı algısında omurganın işlevi konusuna bakabilir...

** saklı ifadesi sır manasında değil var manasındadır. Hatta ingilizce ifadesi daha anlaşılır olabilir; secret değil hidden anlamındadır saklı bu cümlede.