YÜKLERLE YÜRÜMEK HAYAT DENEN YOLDA

Ahh bu yükler…

Sırtta küfe, ayakta pranga adeta…

Anlatsam da zaman zaman farklı üsluplarla gelin bir de mecazlarla süslü olsun bu yazıda…

En başa koymak istiyorum AFFEDEMEMEKTEN GELEN YÜKLERİ , ne de olsa sırtınızda bir eskici küfesi gibi durmakta…

Çökertti omuzlarınızı, yordu kalbinizi, sırtınızı kambur etti, başınızı öne eğdirdi; o affedemedikleriniz var ya!  

Hala sanıyorsunuz ki konu onlarla alakalı ve Allah’la oysa siz taşıyorsunuz bu yükü sırtınızda. Hatırlamak isterseniz nedir aslında affetmek kolaylık olsun diye koyuyorum bağlantıyı buraya Affetmenin Gücü

Peki ne demeli GEÇMİŞ YAŞAM YÜKLERİNE ayağınıza zincirlenmiş birer pranga adeta.

Attığınız her adımda çekiyorsunuz ya onları da kalmadı ne derman ne takat bu hayatta. Siz göremeseniz de ruhunuz biliyor nasıl güçlü o bağlar aslında.

KARMA yükü çok farklı bu arada, hala aynı sanılsa da. Şöyle düşünün karma yükünü mesela; siz yaşasanız da burada, memleket dediğiniz uzak diyarda ata yadigarı evin ortasındaki avluda dev bir radyoaktif meteor çukur açmış duruyor adeta.  Giren çıkan kim varsa o ata yadigarı yuvaya çoktan almış tesiri taşıyor kendi hayatına. Sizin ailede de varsa anlarsın yaşanan trajedilerden nasılsa ve kimse, temizleme vazifesi almış bu hayatta, onu çağırın tez vakitte görev başına, o bizim gördüğümüzü göremiyor olsa da.

Hadi gelelim yeniden bu hayata; ZİHİN KALIPLARI hatırlatıyor tuttuğum günlükleri bana! Çocuklukta, gençlikte ciltler dolusu yazılan sonra da atsan atılmaz satsan satılmaz deyip sakladıklarımız var ya… kiminin yazlık evinin bir atıl odasında, kiminin deposunda, kiminin dedesinin köy evindeki karanlık çatı katında, bazen anneanneden kalma sandığın altında ama hala hayatımızda ve hatta kararlarımızın tam odağında! Hür irade dediğin gerçekten hür olur sen zihin kalıplarından arındığında.

KORKULAR yok sanmayın yüklerin arasında. Ben onları, içi sentetik steroid dolu, glikoz şurubu ile (NBŞ) tatlandırılmış enerji içeceklerine benzetiyorum biraz da. Pek bir keyifli ve güçlü geliyor herkese yıkıcı zararı malum olsa da. İhtiyacımız yok korkunun hiçbir türlüsüne; adı diploma, geçim, kariyer kelimeleriyle başlasa da! Siz salın, çıkartın hayatınızdan tez zamanda zira anlamasanız da korkular sizi ablukada tutar karanlık kör kuyuda .

Hele bir de HURAFELER var ki sorma! Kırmızı başlıklı kızın babaannesini yiyen kurdun kıza verdiği cevap misali adeta! “Senin kulakların neden bu kadar büyük” diye sorana , “seni daha iyi duyabilmek için” diye cevap verildiğinde, ne güzel, çok mutluyum, o beni daha iyi duymak istiyor,  yorumunu yapmak  gibi bir şey bu  aslında. Hele de bu zamanda;  kuantum enerji hayatımızın artık odağında, baksana.

Bugünlük de bu kadar, kalın sağlıcakla, niyet ettiğiniz anda anlamaya ve salmaya, tüm yükleriniz için ben yanınızdayım yardım gerektiği durumda.

Sonsuz sevgimle şimdi ve daima

F. Ebru Tolan Karahasanoğlu

Kişisel Şifa ve Enerjiler Eğitmeni