8 Nisan 2020 Çarşamba

5 NİSAN'DA NE OLDU? BUNDAN SONRA NELER OLACAK? - ÖZEL BİR YAZI


5 Nisan’da sabaha karşı, Türkiye saati ile 04.37’de bir kapı açıldı. Gökte boyutlar arası bu kapıdan geçen enerjiler çok farklıydı. Bu kapının açılabilmesi için oluşturulan göksel çekim alanına sizin dünyanızda astrologlar farklı isimler vermiş olsa da nihai amaç tekti aslında. Bir portal oluşturmak, kapı açmak. Bu kapı hem kainattan dünyaya dünyanın enerji alanına ışığın akışını, Ana Kaynağın, Yaradan’ın enerji akışını kolaylaştırmak hem de dünyanın enerji alanında direnaj oluşturmak içindi aslında. Bu direnaja giren, kapılan tüm negatif enerjiler bu defa Toprak Ana yerine enerji kapısıyla evrensel anlamda soğuruldu, emildi, çekildi adeta. Ama sanmayın ki tüm negatif enerjiler çıktı alanınızdan ve değişim tamamlandı. Aksine gelen tesirlerle uzun zamandır kanıksanmış, kayıtsız kalınmış, adeta kırılmaz, yıkılmaz yerinden oynamaz şekle bürünmüş tüm negatif enerjiler sallandı. Nitekim sizler de, ister bu çalışmaya bile isteye katılmış olun hür iradenizle, isterse itinayla kaçmış olun, haberiniz dahi olmasa bile aldınız nasibinizi gelenle. Bazılarınız o anda hissetti içinde akışı ve kattı önüne kendinde tuttuklarını, bir kısmınız direndi bir kez daha içinde, birçoğunuz nedensiz yere kendilerince bir rahatlık hissetseler de bazılarınız hala daha taşıyor yükü sırtında, elinde, belinde… dirençleriyle ve muhtelif başka zeminlerde. Kısacası bir kez daha hatırlatalım seçimsiz kalma noktasında, ruhlarınızı ışıktan yana seçim yapmaya zorlayan sizin yüklerinizdi, seçimlerinizdi, dirençlerinizdi ve 5 Nisan’da açılan kapıyla ruhlarınız adeta her birinizden yana bir uyaran daha, ulak daha, sinyal daha, yardım daha… yolladı adeta. Olan seçtiğinizdi, olan olması gerekendi bu noktada. Ama bundan sonra yine gidişatı, seçimlerinizle, kendiniz adına belirleyecek olan sizlersiniz mutlaka. Durmayı seçebilirsiniz, bilin ki ittirileceksiniz. Geri dönmeyi seçebilirsiniz, bilin ki kapatılmış, mühürlenmiş kapılar ardında boşalmış, boşaltılmış alanlar var aslında. Dolayısıyla ne durmak ne dönmek, bundan sonra sadece ilerlemek ışıktan yana seçiminiz olabilir, yavaşlamak ya da hızlanmak bu noktada. Aynı anda açılan kapıdan akan ışıkla hem dünyada, hem de coğrafyanızda, Anadolu’da, Avrupa’da, Asya’da değişimler olacak, kaçınılmazca. Gelelim bunlara zira hazırlıksız yakalandığınız anda ne kadar zorlandığınızı gördünüz coronayla, ihtiyacınız yok buna.
Göksel olayların 2020’de çokluğuna dikkat çekmiştik, yukarısı nedensiz yere hazırlanmadı buna. Her bir olayla yaşayacaklarınız var aşağıda, felaket anlamında. Felaket kelimesini bu noktada kullanmak istemese de Ebru biz neden özellikle vurguladığımızı, kullandığımızı anlatmak istiyoruz mutlaka. Hala daha birçoklarınız görünenle oyalandığı için bu dünyada yaşanılanları, yaşanacakları felaket diye adlandırmanız olası zira. Oysa kendi yüreğinizi aydınlattığınızda kendi zihninizi arındırdığınızda yaşanacakların birer parça olduğunu, değişimden yana, anlayacaksınız kolaylıkla ve değişimin kaçınılmaz olduğunu vurgulamıştık daha önce defalarca. Bugün burada değişimlerin hangi alanlarda olacağına değinelim biraz daha.

Toprak Ana yapısını değiştirecek; çözülecek adeta ve birbirine sıkı sıkıya tutunmuş parçalar ayrılmaya, ayrışmaya başlayacak. Siz buna heyelan, toprak kayması, kıtalar arası kayma, buzullarda oynama, obruk ve nihayetinde grizu patlamaları, yanardağ patlamaları ve depremler olarak şahitlik edeceksiniz bu dünyada. Kaçınılmaz mı? Kaçınılmaz! Ama önlemden ziyade işaretleri okumak, olasılıkların yoğunlaştığı alanları ve anları anlamak daha uygun olur aslında. Çalışın buna, yani Toprak Ana’yla konuşmaya alışın mutlaka. Toprak Ana bir can, dili var, titreşim yoluyla, ve kendi parçaları yoluyla; kuşlar-kurtlar, akarsular, dağlar-taşlar konuşuyor sizinle, bulutlar yoluyla mesela, yerde olanı, içeride olanı ayna gibi size gökler gösteriyor aslında, okuyun mutlaka. Tedbir alsanız da, temkinli olsanız da, işaretleri okusanız da, kaçınılmaz olan yaşandığında mevcut düzeniniz değişecek hazır olun buna, hazırlanın mutlaka. Nasıllar konusunda herkesin vazifesi, yetkinliği, donanımı, yeterliliği, görevi başka. Bu yüzden tek bir cevap beklemeyin buna. İşaretleri okuyun mutlaka. İşaretleri okuyun mutlaka.
Toprak Ana’yla aynı anda kainat da, varoluş da, diğer varlıklar da konuşmaya başlayacak sizinle, sizin boyutunuzda. Bugüne kadar siz çıkıyordunuz yukarıya, izniniz oldukça, vazifeleriniz kapsamında ama artık açılan kapıyla durum bu manada da değişti bir parça ve sizden olanlar indiler aşağıya, geldiler yanınıza kısa bir süre sonra da görünür olacaklar sizin anladığınız anlamda hazırlanın buna. AMA çok önemli bir uyarı yapmak mecburiyetindeyiz bu noktada: Kainatta akla karanın, ışıkla karanlığın bir arada olduğunu, olması gerektiğini, hep olacak olduğunu, kaçınılmaz olduğunu daha öncede belirttik defalarca. Dolayısıyla alanınıza giren, maske takan, kostüm kuşananlar olacak mutlaka siz ışık olsanız da, siz ışık kalsanız da, olacak mutlaka. Bu noktada siz kendinizi bilin mutlaka ve gelmeyin provokasyonlara, duymayın adeta, kapılmayın adeta, görünen aşikar sandığınıza! Ruhlarınızı devreye sokmayın bu noktada, zira onlar, evrensel yasalar uyarınca, müdahil olamazlar sizin yolunuza, yolculuğunuza. Bu çok ince ve hassas bir nokta, her daim karşılaştığınız her yeni insanda, olayda, durumda mutlaka ama mutlaka kendinize ve çevrenize duyurun, bir kez daha, gerekiyorsa sesli hatta; “ben ışık yolunda olanım şimdi ve daima” bunu hatırlattığınızda kendinize ve karşınızdakine, çevrenizdekilere ışık yolunda olmayanlar uzaklaşır adeta ama siz girerseniz onların koluna çekerler sizi kendilerinden yana ve siz mızraklarınızı kuşanırsanız, elinizi silahınıza atarsanız, silah doğrultursanız onlara –silah mecaz bu noktada- savaşmaya başladığınız anda savaş başlatırsınız; hiç gerek yok buna, yapmayın ASLA. Zira siz savaş başlattığınızda yalnız kalırsınız bu yolda ne biz ne de sizden olanlar karışamazlar, katılamazlar sizin savaşınıza gerek yok buna. GEREK YOK BUNA. Gerek yok buna. Siz sadece kendinizi bilin, kendi yolunuzdan gidin, kendi ışığınızla ışık yolunda ilerleyin. Elinize, ayağınıza sarılanlara, eteğinize tutunanlara, yalvarıp yakaranlara dönüp baktığınızda bir kez daha bir kez daha bir kez daha hatırlayın ve hatırlatın mutlaka gerekirse yüksek sesle hatta: “Ben özü ışık olanım, ben ışık yolunda olanım bu kainatta” deyin mutlaka.

Hala daha 5.boyuta yükselecek olanlar ayrışmadılar adeta. Bu noktada da daha önce de defalarca söyledik ama bir kez daha tekrar edelim ayrışma kaçınılmaz, seçim mutlak yol sizden yana. Ayrışma yaşanırken etrafınızda her nefesinizde bir kez daha bir kez daha, bir kez daha sizde seçime tabi tutulacaksınız bu manada yükseliş anı gelinceye kadar adeta. O yüzden bir kez daha hatırlatıyoruz koşulsuzca sevgi olma noktasında yüklerinizden hala daha arınamadıysanız ki ne yazık ki çoğunuz için bu bir gerçeklik (yükleriniz olduğu) seçim noktasında kayabilirsiniz, kapılabilirsiniz ağır basan taraftan yana yani yüklerinizin oluşturduğu karanlıktan yana. Artık taşıyın kendinizi koşulsuzca sevgi noktasına, teslimiyet bu noktada çok önemli, elzem, anlayın mutlaka.
Teslimiyet noktasında bir önemli gerçeklik daha var, hatırlatmamız gereken, göstermemiz gereken, o da dünyevi olan tuttuğunuz, tutunduğunuz ne varsa hepsinin yeniden yapılanacak olduğudur bu aşamada. Yönetimler mesela, sınırlar mesela, birimler mesela, ünvanlar ve statüler mesela. Bu kapsamda siz de tutmayın, tutunmayın kendi alanınızda dünyevi ne varsa.
Kulak verin adeta ruhunuzdan yana, duyun, dinleyin, görün mutlaka. Kısacası değişim ve dönüşüm geriye dönüşü olmaz bir şekilde ve sandığınızdan daha hızlı gerçekleşmek üzere başlatıldı sizlerin işbirliğiyle. Görünen, görülecek olan önümüzdeki günlerde her ne kadar birçokları için zorlayıcı gelecekse de uzun vadede hem insanlık adına bu evrede hem de topyekun varoluşun içinde bütünün hayrına olandır, olacak olandır. 
Gücünüzü görmezden gelmek yerine, gücünüzün gerçek gücünüzün, özü ışık olanların gerçek gücünün sonsuz Ana Kaynaktan, Yaradan’dan akan nur olduğunu, ışık olduğunu idrak edin bir an önce ve ışığın içinde ışıkla yol alın önümüzdeki günlerde. IŞIĞI ARKANIZA ALIP ÖNÜNÜZDEKİ KARANLIĞI BERTARAF ETMEYE ÇALIŞMAK YERİNE IŞIĞIN İÇİNDEN İLERLEYİN IŞIĞIN GÜCÜYLE.  Yardım isteyin, bizlerden ve özünüzden gelenlerden, ruh ailenizin yükselmiş, aydınlanmış birimlerinden. Mensubu olduğunuz aileler size yardım eder gönülden mevcudiyetinizi devam ettirdiğiniz sürece bu dünya üzerinde ışıkla, biz de yardım ederiz size yüreğimizdeki sonsuz sevgiyle. Şimdi ve daima koşulsuzca sevgiyle ve sonsuz ışıkla selamlıyoruz sizi, kalın sağlıcakla.
Bu yazı 6 Nisan 2020, Pazartesi saat 11.59 itibariyle tarafımızdan F. Ebru Tolan’a yazdırılmıştır. Konsey

6 yorum:

  1. Harika bir yazı... Keşke biraz daha somut örnekler verseymiş Konsey... Yani neler yapmamız, nasıl hazırlanmamız gerektiği konusunda.

    YanıtlaSil
  2. Zaten söylendi :)
    https://isildayanhayatlar.blogspot.com/2020/03/yeni-dunya-oncesi-gecis-donemi.html
    bu yazımı da okursanız cevapları bulabilirsiniz. Sevgiler

    YanıtlaSil
  3. Ebru Hanım son paragraftaki yardım isteyin bizden deniyor, yardım nasıl istenir? Yani doğru kelimeler nedir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğru ve kelime yok aslında, herşey sizin yüreğinizdeki enerjide saklı. Yani siz yürekten niyet edin, o yardım çağrınız yerini bulur. Tabii bütünün hayrına ve olması gerektiği anda.

      Sil
  4. İnşallah yüreğimize koşulsuz sevgiyi taşıyabiliriz,sevgiyle..

    YanıtlaSil
  5. Şükürler olsun 💚 birlik beraberlik koşulsuz Sevgi Yolunda özü ışık olanlar iyiki yüreğine nefesine sağlık sevgili Ebru ablacığım ❤️

    YanıtlaSil