Hay'at sen ne güzelsin
Gül yüzlü dostlarla,
Hay'at sen ne güzelsin
Aşk dolu çınarlarla,
Hay'at sen ne güzelsin
Domur domur açan, mis kokan, çeşit çeşit olan,
Çiçek çocuklarla.
Hay'at sen ne muhteşemsin
Varoluşun nurlu akışında.
Derdi ANA.
Ne zaman geldik, sevildiğini bile anlamayan asık suratlarla
Ne zaman geldik, selvilerin altında yatan canlarla
Ölüm kokan çocuklarla
Ne zaman geldik, biz bu hayata?
Ne oldu diyen yoksa,
Yarın ola hayır ola diyen çoksa,
Tüm medetleri akıldan umanlar çoğalırsa,
Herkes sadece tek yönü kollar korursa,
Hilal-i Mahşer kaçınılmaz bu dünyada.
Oysa
İnsan denen,
Canı cananı ile bilen,
Canlılığı içinde getiren,
Zaten özü... sütü...
Öz'den içen,
Nurlu yüzü bilen gören,
Nefesiyle cihanları titreten,
Sesiyle ezelden ebede gazeli getiren,
Özü yeğin
Gözü pek
Mertliği bilen,
Sözünün eri
Kalbin neferi
Bilinen,
Sevgiyi yüreğinde
Sevmeyi vahdetinde
Sevilmeyi gerçekliğinde
Hisseden,
Ebedi varlığın
Namütenahi parçası
"İNSAN" denen
Çıkarsa mabedinden,
Gelirse, aşkı vadeden yüreğinden,
Güne ererse gece bitmeden,
Şerbet yapıp içtiği kanı
Silerse elinden,
Kızıla boyadığı kanı
Çekerse Ay'ın yüzünden,
Karalar çaldığı kanı
Silerse Gece'nin yüzünden,
Maviden mora bozduğu kanı
Temizlerse Kalp'in yüzünden,
Anca dirilirse mahşeri beklemeden
Miyadı bitmeden,
İşte o an
Gelir serik denen,
Gerçeği bilen,
Dökülür nameler derinden
Gök de Ay'da dillenir yeniden.
Denilen... dillendirilen... çoktur, bilinen
Anlaması zordur ezelden,
Gelen yoktur ebediyetten
Sanılır zira
Hâlâ beklenen
Bir hayali yolcudur eskilerden.
Oysa anlar örtüşür
Bir bir
İnceden ince çizgi oluşur
Bir bir
Bütünleşir Hay'at oluşur ezelden.
Hayatları içen
İçilen içtirilen
Akar geçer içinden
İçi döner çukura
Çukur dolar kanla
Kan donar pıhtılaşınca
Pıhtı atar
Can donar
Pıhtı atar
Kan dolar
Pıhtı atar
Kalp taşar
Pıhtı atar
Zar şaşar
Pıhtı atar
Hayat yoldan çıkar
Yol şaşar
Yolcu şaşar.
Ahh insan denen
İNSAN'ı hiç bilmeyen!
Küçüldükçe küçülten
Küçülttükçe küçülen.
Kendi kendini dumur eden
Aklı evvelleri ŞAH eden
Şah'ı başına taç
Taç'ı başına kapan eden.
Kendi eden ... kendi eden...
Elleri bilen
Elini bilmeyen,
Kalbini gömen
Kalpleri sömüren,
İçtiği kanı zehir diye tüküren,
Zehrin içinden kendini geçiren
Tersi düz eden
Düz dediği ile kendini yiyen bitiren...
Daha desem desem
Ahh neler neler desem
Nafile
Dillendirsem acziyetini
Göme göme kendini
Kendin ettin desem
Boğazından dökülen her name
Gözünü kör eden sevda desem
Bu sondur SON
Diyebilsem
Ahh İNSAN senden vazgeçebilsem
Bitirir miyiz dersin?
Bitmez bilirsin.
Kalp yaşar mı kansız
Kan akar mı damarsız
Akıl yarar mı an'sız
An akar mı aşksız
Yaşam dolar mı aşksız
Aşk çıkar mı kansız
Kan coşar mı an'sız
An atar mı kapsiz
KALP YAŞAR MI SENSİZ?
İnsan insan
Dersin
İNSAN'ı bilmezsin
Kalbim kalbim dersin
KALP'i hiç sevmezsin
Hayat hayat dersin
HAYAT'ı yersin.
Yaşam yaşam dersin
Ölümsüzlüğü YAŞAMAK ZANNEDERSİN!
Yaşamak an'da
Yaşamak aşk'la
Yaşamak insanca
Yaşamak akan nurla
Yaşamak nefes ala ala
BAKİ OLACAK
Sen hiç anlayamasan da
Bugünden sonra.
Kal sağlıcakla.
2.3.8
İlanihayet denilende
Birleştirilen gök kubbede.
Sonsuz sevgimle,
Firdes olan Ebru doğan Tolan'la var olan ve hep olacak olan.
gönlüne sağlık..
YanıtlaSil