Diz çöktürülen deve misali...
Ensesinden götürülen,
Dili, eli bağlanıp
Gözlerinden okunamasın gerçekliği diye
Yerlerinden sökülen
Ben,
Sürüklenirken
Kanı revan* edilen
Ben.
İnsanı bilen,
İnsanlığı göremeyen.
Sevmeyi bilen,
Sevilmeyi beklemeyen.
Bir nefesi çok
Yaşamı yok
Edilen
Ben,
Hâlâ elimden gelen
Dilimden dökülen sevmek iken,
Gömülen kalbimden fışkıran
Kan ile sonsuzluğu ele geçiren
Sen
Tutarsın yavrucaklarını.
Bir dirhem için
Bin kelle kesen sen**
Babayım diyen oğul iken,
BABA uyurgezerken,
Kendini yerin 40 kat dibine gömen
Kulaklarını tıkar iken,
Oğul anasına söver iken,
Analar oğullarına gelin bakar iken,
Tersi düze gelmez denen
Matriks biter iken...
Masallarla uyutulan
Sen.**
Gözünü gömen
Karasını matah bildiren
Hükmünü veren
Fermanı dinlenen kim dersen?
Dönüp içini bir görsen?
Göz görmez ise karadan başka
Nasıl çıkar insanlık ayyuka?
Sorularla sorunlar birlikte anlaşılsa...
İnsan artık gerçekliğine kavuşsa.
Kalın sağlıcakla.
Firdes denen Ebru bilinen yazar söyler ... kulak dinler... gönül neyler?
*Farsça kökenli revan kelimesinin manası “doğru yolu tutan, iyi hareket eden, akıllı ve ergin” demek olsa da,
doğru yol kurban etmektir manasında kullanılmıştır burada!
** bu 2 "sen" aynı ise de kimdir acaba gerçekte, bize?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder