10 Ekim 2015 Cumartesi

10.10.2015

İnsan denen varlık binlerce yıldır savaşıyor. Önce hayatta kalmak için doğayla, hayvanlarla savaştı. Olması gereken de buydu; vahşi doğanın içinde güçlenmesi, varlığını göstermesi ve koruması, yer edinmesi gerekiyordu.
Aynı anda yüreğindeki sevgiyi, merhameti unutmasına, vicdanını susturmasına gerek yoktu. Ama bunu başaramadı! Dönem dönem, bölgesel barışlar yaşansada, insan denen varlık hayatta kalması için hep daha güçlü, daha acımasız, daha gaddar olması gerektiğine inandı, inandırıldı.
Sabır göstermek zor geldi insanlara. Öfkenin, hırsın ve intikamın ateşini körüklemek çok kolay olduğu gibi somut ve ne yazık ki yıkıcı etkilerini görmek de hızla mümkün oldu….ve insanlar yüreklerindeki, yaradılıştan gelen saf ve sonsuz sevgiyi büyütmek yerine çoğunlukla nefreti, öfkeyi, kibiri, hırsı seçtiler.
Bugün ne yazık ki, değerli Türk halkı, yüzyılların birikimi olan bir negatif enerji patlaması ile çok büyük bir trajedi yaşadı.
Bizler, şu an görevli ışık varlıkları, dünya üzerindeki her bir Türk insanı için çalışıyoruz, emin olun. Ancak, içinizdeki öfke öylesine büyük ki, yüreğinizde büyüttüğünüz nefret o kadar ele geçirmiş vaziyette ki her birinizi, zorlanıyoruz.
Siz, hür iradenizle, iyiliği, barışı, sevgiyi, huzuru, kardeşliği, saygıyı… seçmediğiniz sürece zorlanıyoruz. İçinizdeki bir avuç, ne olursa olsun, öfkesini kontrol edip yerine sevgi koyabilen, korkularını salıp yerine sevgi koyabilen, bir avuç insanın yükseltmeye çalıştığı enerji dalgasını bizler de misli misli yukarı çekmeye çalışıyoruz.
Lütfen, söylemlerinizden kin, nefret, öfke içeren ifadeleri silin.
Lütfen, yüreğinizdeki korku, endişe, kaygı ateşini söndürün.
Lütfen, zihninizdeki kara bulutları dağıtın.
İşe önce kendi düşüncelerinizi, duygularınızı temizlemekle başlayın. Sonra sözcüklerinizi değiştirin. Hele hele yazıya hiç dökmeyin. Birçoğunuzun sular seller gibi akıttığı her bir öfke, acı, korku içeren kelimenin artarak size kargaşa, savaş, huzursuzluk olarak geri döndüğünü lütfen idrak edin!
Her şeyi anlamaya çalışmayın; kabul edin.
Her şeyi bilmeye çalışmayın; kabul edin.
 Yüreğinizde, Yaradan’dan gelen sonsuz ve sınırsız saf sevgiyi büyütmeye başladığınız anda değişimin nasıl bir çığ gibi büyüdüğüne hayranlıkla tanıklık edeceksiniz, emin olun!
Sevgimizle, Işık Varlıkları

Bu yazı 10.10.2015, Cumartesi günü saat 23.25 itibariyle İstanbul’da Ebru Tolan Karahasanoğlu tarafından kaleme alınmıştır.

2 yorum:

  1. Harika. ...sevgili Ebru hn.. Tüm yürekten okuma gayretimle okudum. . Keşke her an uygulamayı becerebilsek... keşke çevremizdekiler de becerebilse de ülkemiz huzura doğru yol alabilse. .. ne güzel demişsiniz, hayatta kalabilmek için gaddar olmaya inanmak. .. kolay olduğu için öfkeyi ve nefreti seçmek. .. işte bütün mesele bu.... bunları değiştirebilmek. ... acaba ne kadar sürer. .. huzurlu ve sağlıklı günler dilerim...

    YanıtlaSil
  2. Şebnem hanım, öncelikle yüreğinizin sesini dinleyip okuduğunuz için teşekkür ederim. Bir bir çoğalacağız, başka yolu yok. Düşüncesinize, 10 kişi okusa ve sadece niyetle yola çıkıp 10 kişiye daha aktarsa bir anda 100 kişi oluruz. Derken 1000, 10.000.... Olumsuz olan da böyle büyüdü zamanında... Şimdi iyi olanı, güzel, olanı, doğru olanı; sevgi olanı çoğaltma vakti.

    YanıtlaSil