4 Ocak 2016 Pazartesi

ZİHİN ÜZERİNE ÖZEL BİR YAZI

İnsan varlığı beden-zihin-ruh bütününde ilk ve en kolay bedeni keşfetmiştir. Beden somuttur, görünendir, vardır. Bir elmanın içini kesip görmek gibi, bir dolabın kapağını açıp bakmak gibi… basit, hızlı ve kolaydır.

Zihnin derinlikleri ise her çağda insanların en gizemli bulduğu, bilinmezliklerin içinde çoğu zaman kaybolduğu bir karanlıktan ibaret olmuştur. El yordamıyla bile ilerlemekte zorluk çekilen, tanımları tanımsızlıklar üzerinden yaptıkları bir bilinmezlik kuyusu haline gelmiştir.

Zihnin çok derin olduğu doğrudur. Sonsuzluk hissi yarattığı da. Çünkü değişkendir. Hiç durmamacasına değişir, dönüşür ve tam çıkışı buldum derken kapıyı kapatır, yeni bir yol açar önünde. Görevi budur! Sürekli zorlamak, sürekli taze tutmak. Zihnin içinde geriye gitmek mümkündür. Çünkü her “an” bir kayıt bırakır. Bu yüzden zihnin içinde kaybolmak da mümkündür. Zihin, çözümü sürekli değişen, dinamik bir labirent gibidir. Açılan yollar, kapanan yollar, çıkmaz sokaklar, uçsuz bucaksız yollar, göz kamaştıran ışıklar, solgun lambalar, bin bir rengin harmonisi ve aynı anda bitmek bilmeyen seslerin kaosu. Hepsi ve daha fazlası zihnin içindedir. Bunca değişkenin arasında insan denen varlık çıkışı bulmaya odaklanmışken, yerine mıhlanmışçasına ağırlık yapan külçeleri fark etmez bile. Oysa bunlar insanın tüm hayatını yöneten ve şekillendiren kabulleri, inançları, yargılarıdır. Tam bir çıkış buldum derken ayağına takılır, gözlerini kapatır, ağına alır kollarını tutar… o kadar da nazikçe yapar ki bunu; bir toz zerresi gibi hafif, bir su damlası gibi berrak, bir meltem kadar yumuşak.

Zihnin içinde dipsiz bir kuyu gibi sürekli aşağı düşmek de mümkündür. Henüz keşfedilmemiş bir mağaranın dehlizlerinde kaybolurcasına ilerlemek de. Bir yanardağ patlamasından korkup kilometrelerce uzakta durmak da mümkündür, bir denizaltı korumasında dibe dalmak da… Hepsi birer seçimdir, hepsi birer yoldur, insan varlığının şimdiye kadar yaptığı ama bir sonuca ulaşmakta zorlandığı.

Çünkü zihin sadece bir algıdır, bir kabuldür, sonsuz olduğu kadar gerçektir ama içindekiler sadece insan varlığının doğrularıdır.

Kabuller, inançlar, yargılar, öğretiler …; illüzyonun kendisidir zihin.

Zihin var olan değil, var edilendir!

Zihin gerçek değil, doğrudur!

Zihin çözümsüz bir labirent değil, kapıdır!

Siz yüreğinizdeki şartsız ve koşulsuz sevgiyi beslemeye, büyütmeye niyet ettiğiniz anda zihin sakinleşir, durgunlaşır, o çıkmaz sokakların hepsi bir bir aydınlığa açılır. O göğe uzanan sonsuz duvarların hepsi bir bir yıkılır. O karanlık dehlizlerin hepsi aydınlanır. Tüm engebeler düzlenir, tüm çukurlar doldurulur. 

Sonsuz ve aydınlık bir platonun ortasında olduğunuzu idrak ettiğinizde gerçek hayat başlar.

Sizin hayatınız; ışıldayan ve sonsuz hayatınız.

Sevginin gücüyle zihninizin derinliklerinden aydınlığa çıkmaya niyet edin.

Sevgimiz sizinle,
Işık Varlıkları
Bu yazı 4 Ocak 2016, Pazartesi günü saat 10.20 itibariyle F.Ebru Tolan Karahasanoğlu tarafından kaleme alınmıştır.


9 yorum:

  1. Sevginin gücüyle zihnimin derinliklerinden aydınlığa çıkmaya niyet ediyorum Allah ım bana yardım et yoluma ışık tut teşekkür ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu yürekten niyetinizin mutlaka karşılık bulacağına inanıyor, ben de sonsuz sevgimi yolluyorum size Simten hanım.

      Sil
  2. Sevginin gücüyle zihnimin derinliklerinden aydınlığa çıkmaya niyet ediyorum Allah ım bana yardım et yoluma ışık tut teşekkür ederim

    YanıtlaSil
  3. Yüreğine sağlık Ebru'cuğum....Sevgiyle....

    YanıtlaSil
  4. Çok teşekkür ederim Ebru hanım ödevlerimi çalışıyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok sevindim sizin adınıza, farkındalıklarınız arttıkça konuşalım, memnuniyet duyarım.

      Sil
  5. Çok teşekkür ederim Ebru hanım ödevlerimi çalışıyorum.

    YanıtlaSil
  6. Sevginin gücüyle zihnimin derinliklerinden aydınlığa çıkmaya niyet ediyorum benim ve bütünün hayrına ALLAHIM sen yardım et ışığınla şifalanalım

    YanıtlaSil