15 Aralık 2016 Perşembe

7 TORBA YÜKÜ

7 torba yüküyle geliriz hayata…
7 kat yer, 7 kat gök, 7 kat da senin içinde…

Hayatta kalabilmek için, bu bedende, bu dünyada 1.katı temiz tutman gerekir, bilirsin bunu zaten tam yüreğinde. Küçücük de olsa bir tehdit hissettiğinde yeniden temizlemek istersin o katı; hiçbir karaltı, hiçbir gölge, endişe kalmasın diye. Yeri gelir zorlanırsın tabii ki de, endişe etme diye yanında dururuz biz de. Girmeden önce bu bedene her şeyi yapacak gücün sana verildiğine emin ol diye…

Tüm tehditlere rağmen, tüm zorluklara, güçlüklere… ayakta durabildiğini gördüğünde büyümek istersin sen de. İşte o zaman sıra gelir 2. katın yüklerini temizlemeye. Varlığını devam ettirmek için yürümen gerekiyordur başkalarıyla birlikte. El ele, omuz omuza, sırt sırta olabilmek için kaldırmak gerekir engelleri, var ise. Zorlandıkça direnmekte, endişeler birikir yürekte. Oysa amaç temizlenmekse gerek yoktur hiçbir yüke. Biz bekleriz seninle, yeri geldiğinde dokunuruz yüreğine hatırla diye, bu bedene girmeden tüm engelleri kaldıracak güç sana verildi diye.

Size göre geriye dönüşü olmayan, tek yönlü, zaman akarken geleceğe yüklerin de artar heybende. Her temas bir his, her his bir iz bırakır yüreğinde. İşte o zaman temizlemek gerekir; hem 3’ü hem 4’ü birlikte. Doldurduğun kadar boşaltman, boşalttığın kadar doldurman gerekir, hep dengede.

Bazen bir kar tepeciğine düşen kor ateşi gibi, alevi sönene kadar eritir iner ta derine. Kimi zaman tatlı bir rüzgar esintisinin sersemliğinde yağar kum taneleri üstüne… Bil ki o zaman da biz bekleriz seninle hatırla diye; her şeyi yapacak güç zaten senin içinde.

Dil bağlantılıdır hem yürekle, hem zihinle. Olması gerektiği gibi dengedeyse çıkmadan sesle, harmanlanır duygular, düşünceler güzellikle. Ama yüreğini temizleyemedinse vaktinde, taşlaşır o da seninle. Kaynağı kurumuş bir çeşme gibi akmaz haliyle... Yaz günü çölde kavrulup gidersin kendi yüreğinin ateşinde. Biz yine bekleriz seninle, yardım iste diye. İstemeyi bilmezsen kendi yüreğinle, temizleyemezsin işte… Ahh o boğaz neler çeker böyle. Boğazından geçenler, boğazından gelenler, temizlenmeyi bekler senin niyetinle.

Bu dünya düzeninde önünü gör diye 2 göz verildi bedenine. Gördüğünün sana gösterilen olduğunu anladığında başlarsın temizlemeye onu da. Bir ayna gibidir aslında, önüne çıkan her vaka senin fırsatındır; içine dönmek ve bitirmek için ödevlerini hızla. Görünen sadece senin görmen gerekendir aslında. Olansa, sen hazır olduğunda hatırlatılır sana. Bir bir temizlediğinde tüm yüklerini 6.torbada gördüğün ruhunun güzellikleri olur sonsuz aydınlıkta.

Yol olmadan ulaşılmaz yuvaya. Ama her zaman yollar düzgün olmaz hayatta. Afetlerle yıkılmış köprüler, yola düşmüş kayalar da çıkar karşına. İnce uzun toprak yollarda çukurlar da olur, keskin virajlarda, yokuşlarda… Sen durmadıkça, yolundan sapmadıkça eninde sonunda varırsın YUVAYA. 7. torba en zoruymuş gibi gözükse de bil ki en keyiflisi, en huzurlusudur aslında. Sonunda o yuvada; ebedi yuvanda sonsuz sevgi bekler seni tüm saflığıyla.

Ne duruyorsun hadi başla, başladıysan zaten artık durma. En başından en sonuna hep yanındayız, korkma. Korku sadece ilk anda seni yaşatmak içindi, bitti görevi, artık anla. Kendi yarattıklarını da sen temizle hızla, durma, duraksama, sadece hatırla. Kucak dolusu sevgi akıyor koşulsuzca şimdi ve daima.

Bu yazı tüm uyanan ve uyanmaya niyet edenlere ithafen yazdırılmış ve 15 Aralık 2016, Perşembe günü saat 11.00 itibariyle F.Ebru Tolan Karahasanoğlu tarafından İstanbul’da kaleme alınmıştır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder