22 Ocak 2018 Pazartesi

KAPININ TOKMAĞI NEREDE?

Hala düzene/sisteme dair söyleniyorsan…
Hala yaşadıkların/sana yaşatılanlar hüzün veriyorsa…
Hala sessiz çığlıkların kalbini yoruyorsa…
Bil ki yapacak çok işin var!
Daha ne kadar “acıların çocuğunu” oynayacaksın kendi dünyanda?
Biz çıktık çoktan yola, “sevginin çocukları” olduğumuzun hissiyatıyla.
Bil ki o beklediğin zaman, çoktan geldi amma,
Bahanelerle oyalanan sensin aslında!
Kızmak seni rahatlatacaksa; kız bana! Durma!
Ama nasılsa bugün kendini kandırsan da, yarın yüreğin acımaya devam edecek aslında.
İşte o zaman hatırla! Bu karşına çıkan sözcükleri hatırla…
Ve şükret sonsuz olan yardıma.
Bir derin nefes al ve kalk ayağa.
O çok beğendiğin zihnin var ya; sana senin yolunu hazırlaman için verildiyse aslında?
Artık durma, oyalanma…
Yüreğinde hissettiklerine yol bul aklında.
Sonrası kolay nasıl olsa,
Biz bekliyoruz yolun az ilerisinde, ellerimizde ışıklarla.
Sen yeter ki zihninin ve yüreğinin kapısını, aynı anda, arala.
Bir cılız ışık bile yeter zifiri karanlığı aydınlatmaya.
Kapının tokmağı mı nerede?
Bir derin nefes al, uzat elini.
Sen elini uzattığın AN’da
İşte tam da orada!
Kal sağlıcakla.
Sonsuz sevgimle şimdi ve daima.
F. Ebru Tolan Karahasanoğlu
İstanbul 22.01.2018 11.00


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder