TÜM İNSANLIĞA
Susuzluktan can verirken Afrika,
Yangınlarla kavruluyorken Avustralya,
Buzullar eriyip taşkınlar oluşuyorken Antartika’da
Adını hiç duymasanızda, varlığından haberdar olmasanızda
dünyanın dört bir yanında yerel halk boğuşuyorken değişen coğrafî ve iklimsel
şartlarla,
Deniz canlıları adeta soluyacak su,
Hava canlıları hava bulamıyorlarken muhtelif alanlarda… hâlâ
daha “ne var ki”, “ne oluyor ki” diyenler var ya!
Mümkün olduğunca en uygun üslupla anlatmaya çalışsak da hâlâ
duymayanlar var ya aranızda!
Bak! denilen yöne bakmakla,
Dön! denilen yola sapmakla,
Yap! denileni yapıp alkış almakla oyalananlarınız var ya…
Artık bir dur deme vakti gelmedi mi sizce de bu şartlara?
Kim yapacak?
Kim yapacak? Bir sorsanıza!
Kim yapacak?
Yürekler dolu hâlâ korkuyla, acıyla…
Zihinler dolu hâlâ safsatalarla,
Gözler perdelenmiş allanıp pullananlarla….
Kim yapacak? Bu durumda kim yapacak?
Hâlâ bekliyorsunuz ya! Bir kahraman, bir kurtarıcı, bir
ilah, bir mesih, bir savaşçı, bir …, bekliyorsunuz ya, beklemeyin boşuna,
yenisi gelmeyecek. Zira çoktan geldi bin
misliyle, bu boyuta sizin aracılığınızla!
Kabul etmek neden bu kadar zor anlatalım zira vakit
daralıyor tüm insanlık adına bu boyutta.
Kabul etmek zor çünkü kayıtlarınız taşıyor yükleri hâlâ.
Kabul etmek zor çünkü bedeniniz hatırlıyor hâlâ.
Kabul etmek zor çünkü onlarca, yüzlerce ve hatta binlerce
kayıt atıldı bellek tarafınıza.
Kabul etmek zor çünkü gücünüzü anlamadınız hâlâ.
Kabul etmek zor çünkü salınmadı korkular hâlâ, temizlenmedi
yürekler ve açılmadı kapılar hâlâ.
Oysa çoktan vakit geldi hatırlamaya.
Sözümüz “onlara” değil, sözümüz size aslında. Bırakın “onları”
bir kenara, ama siz kendinizi unutmayın onların arasında.
Kartal olduğunuzu hatırlayın, kazların arasında.
Kaplan olduğunuzu hatırlayın, kedilerin arasında.
Yunus olduğunuzu hatırlayın, balıkların arasında.
Ey insan ırkı, silkelenin artık, çıkın yola.
Demedi demeyin vakit daralıyor ve hâlâ imkanınız varken
zamandan yana, çalışın ortaklaşa.
Şunun şurasında 35 gün sonra uyanış tamamlandığında açılacak
kapılardan esecek rüzgar savuracak bazılarınızı ama sanmayın ki düşen kalkamaz
bir daha.
Yeter ki güçlenin hızla.
Yeter ki salın yüklerinizi hafifleyin ama kasırga dahi gelse
alıp götüremesin sizi, köklenin adeta.
Çıkın zihninizden yukarıya. Yeter sıkıştığınız o dar alanda.
Çıkın yukarıya, sonsuzluğa, bağlanın Yaradan’a, ana kaynağa.
Siz isteyin yeter, biz yardım ederiz her birinize ama, biz
sizin yerinize yapamayız asla.
Bugün burada yazılanlar ağır gelebilir birçoğunuza ve hatta
görmemek için kaçabilirsiniz ama bir kez daha, bir kez daha, bir kez daha
dillendirmek vazifemiz, zira biz insanlık adına IŞIKLA, sonsuz aşkla
hizmetteyiz şimdi ve daima.
Kalın sağlıcakla,
Bu yazı 21.11.2019 Perşembe günü saat 14.55 itibariyle İstanbul’da
tarafımızdan F. Ebru Tolan’a yazdırılmıştır. Konsey