YAPIM AŞAMASINDA...!
Hani çıkar ya karşınıza sıkça; “yapım aşamasında” ibaresi
internette, yapılarda, tadilatlarda ve “verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı
özür dileriz” yazar ya çoğu zaman altında… işte tam da tüm dünya, şu anda, aynı
durumda.
Sabah mahmurluğunu atmaya çalışanlarla, hâlâ ısrarla uyumak
için yorganı başlarına çekenleri saymazsak çoğu görevli çoktan kalktı, kuşandı,
elini yüzünü yıkadı, kahvaltı sofrasına oturdu ve hatta yenildi, içildi çaylar,
kahveler ayıldılar adeta… ekmekler, reçeller, peynirler, … doydular,
beslendiler çokça… son bir soluklanma yaşıyor çoğu, çene çalıyor adeta iş başı
yapmadan, az sonra başlayacak hummalı günün öncesinde, son bir keyif sigarası,
kahvesi, bir soluklanma adeta….
Ne güzel! Yapın, yapın, hatta fazlasını da yapın ama boş vermeyin,
hatırlayın, görmezden gelmeyin, kaçmayın, “yapılacaklar” listesinde daha çok
madde var yanına “tamamlandı” ibaresi konulacak olan ve hatta onlar
tamamlandıkça eklenecek daha da çok madde var yapılacaklar arasına.
Bir de hâlâ evinde, koğuşunda, otelde, kışlada, otoparkta,
ağaç altında, çatıda, yatta, katta, … uyuyanlar var! Onların yerine 2.vardiya
çağrıldı çoktan görev başına ama onlar da var!
Demek ki birilerinin de, onları gidip uyandırmayı denemesi
gerekiyor, bir kez daha!
Yani anlayacağınız, sohbete devam ederken avluda, üç-beş
çığırtkan yollayın da onlar da uyansın değil mi ama? Biri perdeleri açsın
mesela, ışık girsin odalara. Diğeri ses çıkartsın zille, zemberekle adeta. Başkası
seslensin, “toplanma yeri burası” diyerek yol göstersin mesela. Teyzeler,
anneler, su tutsun, havlu uzatsın … onlar daha fazla gecikmeden hazırlık
yapsınlar diye mesela.
Ama, ama en önemlisi yattığı yerde gözünü açanlar, yeniden
kapatmadan ve tavana dikip uzun uzun bakmadan hatırlasınlar sorarak kendi
ruhlarına; ben kimim, bugün günlerden ne, vakit geldi mi acaba?
Tüm bunları yarı şaka, yarı ciddi bir üslupla söylüyoruz ya
bugün burada, sanılmasın ki basit bir konu ve pek de önemsemiyoruz adeta…
Aksine, çok fazla önem veriyoruz UYANIŞ'a. Bir de bu yolu deneyelim dedik adeta.
Zira hep dediğimiz gibi sizin için hizmetteyiz her daim ama sizin yerinize
yapamayız, yapılacak ne varsa.
Ve yapılacak olan da YENİ BİR DÜNYA yaratmaksa iş çok
demektir sizin boyutta. İş çok ve termin vakti yaklaşıyor hızla. Lütfen dönüp
okuyun bir kez daha aylar aylar önce anlattık ya!
Ve yeniden, bir kez daha, çok daha fazlasıyla, hiç
söylenmemişleri de sıralayacak Ebru 30 Kasım’da. Bir dinleyin bakalım, neler anlatacak
orada. Sorun sonra, onun aracılığıyla bize sorun, kendinize sorun ama duyun
sonra mutlaka. Kapatmayın kulaklarınızı, karartmayın odanızı, sıkıştırmayın
yüreğinizi, çıkın dışarıya, çıkın dışarıya ve başlayın çalışmaya, AŞK’la.
Kalın sağlıcakla,
Bu yazı 23 Kasım 2019 Cumartesi günü saat 14.55 itibariyle
İstanbul’da F. Ebru Tolan’a tarafımızdan yazdırılmıştır. Konsey
Merhaba Ebru Hanım sizi takip edeli çok olmadı yazılarınızı merakla okuyorum daha da çok okumam gereken geçmiş yazılarınız var anlamaya çalışıyorum ama ne yapmalıyım bilmiyorum bana önereceğiniz bir şey varmı? çok baş dönmelerim oluyor bir defasında kulağımda bir frekans sesi geldi sanki biriyle bağlantıya geçtim kısa süren bir sessizlik sonra kesildi
YanıtlaSilMerhaba
SilÖncelikle 300'den yazımdan bir seçim yaparak başlamanızı ve yanında "özel bir yazı" ifadesi buluna yaklaşık 35 yazıyı en eski yazıdan (Temmuz 2018) başlayarak kendi içinde sırayla bugüne kadar ojumanızı öneririm.
Ayrıca YouTube kanalımda da 180+ video var .
https://www.youtube.com/channel/UC31E2YC6coQcTsmrD5ebC6A
Özellikle yeni dönemi anlattığım videolaru öneririm mesela 5 Ağustos'da yayınladığım gibi....
Onun dışında arınma meditasyonunu da hayatınızın ayrılmaz bir parçası halind getirmenizi öneririm.
Sevgiler