Sıçrama deyince
anlatacaklarımızı anlayabilmeniz için aslında öncesinde belirtmemiz gerekenler
var mutlaka.
Boyut nedir mesela?
Boyut; bilinç değişimidir,
idraktir, farkındalıktır, kabuldür aslında.
… ve 3.boyut hür iradenin
sonsuz gücünün kullanıldığı ama buna rağmen kapalı bir enerji alanında
bulunulduğu son boyuttur.
Bir örnek verelim; adeta okul
bahçesi gibi! Ülkenizde çoğu okulun yüksek duvarları ve hatta çit örgüleri
vardır, demirden de bir kapısı ya… tek kapıdan kontrollü giriş-çıkış yapılır.
Çoğu zaman 1.sınıfların velilerinin başlangıçta sınıf kapılarında olmalarına
izin verilmesine rağmen sonrasında buna da izin verilmez ya…
… ve öğrenci okula girdiğinde
kalır orada özel bir durumu ve izni yoksa ders saati sonuna kadar çıkamaz ya…
İşte aynı durum yukarıda
3.boyut için aslında.
Okulun içinde dersler
çeşitlidir, faaliyetler vardır mutlaka ve hatta teneffüs saatlerinde herkes
koşturur tuvalete, oyuna ama bir disiplin ve düzen vardır aslında.
Ayşe sınıf arkadaşı Metin’i
sevmez belki ama sırasını paylaşır öğretmeni yer değiştirmesine izin verene
kadar ve hatta Ayşe en sevdiği Sevgi ile birlikte aralarda güler oynar ama
servisle eve giderken ayrılır ya… aynı misal aslında.
Seçim sonsuzdur ama hep bir
alanda kalma zorunluluğu vardır adeta. İşte bu 3.boyutta son bulur.
…ve sonrasında yani 5 ve üstü
boyutlarda seçim vardır yine sınırsızca ama alan geniştir ve hatta sonsuzdur
aslında.
Bu sonsuzluk büyük bir lütuf
gibi sanılsa da şu an sizler tarafından aslında lütuftan çok sorumluluktur,
yüktür hatta.
Zira 3’ten sonra özü ışık
olan varlığın, bile isteye karanlığı seçmesine izin verilmez. Başka bir deyişle varlık seçse de kabul
edilmez, onaylanmaz asla.
Görevi karanlık olanlar,
karanlığı kainatta tahsis etmekle sorumlu olanlar konu dışı olduğu gibi,
seçimlerini bile isteye karanlıktan yapmış varlıklar için durum başkadır
mutlaka.
Biz kendi konumuzdan devam
edelim zira sizin için bu zamanda aslolan budur nasılsa. 5 ve üstü boyutlarda
özü ışık olan varlıkların ışık olmaya devam etmek ve ışık kalmak ve ışığı
çoğaltıp yaymak gibi bir misyonları da olduğu için adeta, kendi ilahi/evrensel
görevleri dışında, bu konu çok önemlidir ve anlaşılması gerekendir varlık henüz
sizin boyutunuzdayken mutlaka!
İşte bu da aslında sizin
uzunca bir zamandır koşulsuzca sevmek dediğiniz kavramın karşılığıdır evrensel
anlamda.
Yaratılmış olan, özü ışık
olan ırk/varlık Kalu Belâ’dan bu yana ışık olma uğrunda bedeller ödemiştir
adeta. Kimi düşmüş, kimi düşürülmüş, kimi yoldan çıkmış, kimi çıkarılmıştır
mesela.
… ve hala daha savaş adeta
devam etmektedir aslında. Savaş ifadesi burada sevgi ile çelişen bir ifade olsa
da sizin bu boyutta içselleştirebilmeniz için bilerek seçilerek kullanılmıştır
mutlaka. Nedensiz sanma!
Durum özetle buyken yukarıda
gelelim dünya boyutuna. Neler yaşanıyor acaba bu zamanlarda?
Zaman AN olsa da her boyutta,
aslında o boyuta uygun bir zaman akışı vardır. Bu hususa şu noktada çok fazla
kafa yormayın zira zihin boyutunda henüz anlaşılması zor akışlar bunlar sizin
için daha.
Yüksek boyutlar bir yana
sizin dünya boyutunda, hala daha 3.boyutta zaman akışı düzlemseldir ya, işte bu
noktada neler oluyor, oldu, olacak bakalım onlara.
Son 6 yılda geldiğiniz
muazzam nokta bizleri sevindiriyor olsa da yukarıda, hala daha yapılması
gerekenler var aşağıda. Zira Toprak Ana yorgun ve dolu acıyla. Temizlenmesi gerekiyor
adeta ışıkla.
Bu neden önemli hemen
anlatalım:
Düşünün ki dev bir kaya
parçası kopup gelmiş çağlayanın ağzına. Güzel güzel akması gerekirken çağlayan
vadiler arasında bu büyük taş/kaya engel oluyor adeta suyun yoluna ve su
akmaktansa yanlara doğru sıçrıyor, köpürüyor adeta.
… ve hatta zamanla suyun
taşıdığı alüvyonlarla ve organizmalarla taşın etrafı genişliyor adeta taşçıklarla,
tortularla, otlarla…
Su yolu tamamen oluyor bir
göl adeta. Akmak şöyle dursun taşarak yayılıyor etrafa ve yayıldığı alanda talan
ediyor, yok ediyor ekinleri, hasadı telef ediyor adeta.
Uzatmayalım, kısaca dünya şu
anda evrensel akışın tam ortasında dev bir engel gibi duruyor adeta.
Diyebilirsiniz ki çekin alın
onu kenara, yok mu gücünüz koca evrende bundan başka?
Ama biz alırsak onu kenara
üzerinde yaşayanlar sarsılmaz mı adeta ve hatta düşmezler mi suya? Boğulup
kalmazlar mı ortada?
Gerek var mı buna? Bir kez
daha gerek var mı buna?
Zira siz yaşadınız
benzerlerini daha fazla defalarca!
Ayrıca biz alıp koysak bile
kenara siz çıkmış olmazsınız ki arşa!
Nafile çaba olur bunca
hazırlık, yazık değil mi insanlığa? Zira insan varlığı bu boyutta hür iradesi
ile yol alırken milyonlarca yılda getirdi, taşıdı kendini aydınlığa adeta. Son bir
dokunuş kalmışken neden çekilsinler kenara adeta başları önde, elleri avuçları bomboş
dönsünler en başa hazır gelinmişken yolun neredeyse sonuna. Siz yapın da bu
hamleyi kalıcı olsun kainatta.
Toparlayalım hızla.
Siz çıktınız bir yola. Aydınlanma
yoluna, binlerce yıl önce bu dünyada. Az gittiniz, uz gittiniz, dere tepe düz
gittiniz, vardınız Kaf Dağı’na şimdi vakit geldi son bir adımla Kaf Dağı’nı da aşmaya.
Hatırlayın ama!
Zümrüd-ü Anka Kaf Dağı’nda
sizi bekliyor adeta!!!
Bu sözümüzü de iyi anlayın
mutlaka.*
Hazırlanıyorsunuz bir
sıçrayışa daha. Her olayda biraz daha, biraz daha… Temmuz geçerken meşakkatli
birçoklarınız için bu dünyada, Ağustos var daha ve hatta Eylül’de bir sıçrama
daha.
Sıçrama nedir? Kısaca bilinç
değişimidir aslında. Siz aşağıda hazırlandıkça bizim size gönderdiğimiz
bilginin, ışığın artması, yolların açılması, kapıların çoğalmasıdır adeta.
Bundan sonra geriye dönüşü
olmayan bir noktada hızlanacaksınız adeta. Ama sanmayın ki duramazsınız,
dönemezsiniz ama durmayın, dönmeyin asla.
Zira sizi yolunuzdan
döndürmek isteyecekler hala iş başında. Aman ha, kanmayın onlara. Çok çeşitli
kostümleri var, inanmayın onlara.
Siz sadece ve sadece kendinizi
bilin yeter aslında. Onlar sizin göreviniz değil, bulaşmayın asla.
Sizin göreviniz ışık olmak,
ışık kalmak bu dünyada.
Her bir fırtına misali rüzgar
estiğinde yanı başınızda adeta, yüreğinizde yanan meşaleyi söndürmek için de
olsa, siz yeniden yakabilmek için donanımlı kalın mutlaka. Yanartaş’ı** hatırlayın
mesela, yanıyor ya, bu dünya var edildiği andan bu yana yanıyor ya hiçbir
savaş, hiçbir afet, hiçbir mahluk onu söndüremedi ya sizin ışığınız da ona
benzer aslında; içten yanar, içten söner!
Siz kendinizinkini yakın ve
bir daha söndürmeyin asla, asla, asla.
Bu yolda ilerlerken mutlaka
birbirinize yardım edeceksiniz zira bir ve bütünün parçalarıyız aslında. Bizden,
bazılarınıza, bazılarınızdan birçoğunuza, birçoğunuzdan hepinize mesela.
Duyun, görün, hissedin, bilin
mutlaka iyiyi, güzeli, koşulsuzca sevgiyi ve ATIN mutlaka yüklerinizi ATIN
mutlaka. Siz atın onları aşağıya, boşluğa, kainata adeta, biz tutar alırız
onları, dönüştürürüz adeta. Endişelenmeyin o konuda. Siz yeter ki niyet edin
atmaya.
… ve çalışın mutlaka. Daha çok
ışığı çekmek için dünyaya, yaşayanlara, yaratılmışlara ve Toprak Ana’ya.
Çalışın mutlaka.
Haftada 1 Ebru yardım ediyor
size**** ama siz her gün çalışın mutlaka. Bu dünya sizin, bu kainat bizim, bu evren
hepimizin, hatırlayın mutlaka!
Soruyorsunuz ya ne olacak
sonra?
Ya temizleyemezsek ne olacak?
Ya herkes uyanamazsa ne
olacak?
Siz takılmayın bunlara. Sonsuzlukta,
ilahi düzenin akışında, üst akıl var mutlaka, her şey sizin iyiliğiniz için aslında.
Siz arındığınızda ve
arındırdığınızda natamam bir eve taşınmaktansa her şeyiyle mükemmel kusursuz bir
villaya/saraya taşınmak gibi adım atacaksınız 5.boyuta.
Olmazsa varsın olmasın ama
yapabilecekken neden olmasın ki acaba?
Kaldı ki daha önce de dedik
defalarca herkes aynı anda taşınmayacak 5.boyuta. Ne şimdi, ne sonra. Yani anlatalım,
vakit geldiğinde evrensel manada 5.boyuta çıkmaya hazır olanlar, hazırlananlar
ve vakti gelip, görevi tamamlananlar çıkacaklar kolaylıkla.
Bu manada 5.boyutta dünya
hazır olduğunda başlayacaklar yaşamaya 5.boyut gerçekliğini dünyada.
Ama diğerleri arkadan da olsa
kendileri hazırlandıkça bir bir çıkacaklar ondan sonra 5.boyuta.
… ve bir kısım devam edecek
3.boyutta, zira 3.boyut gerçekliği sonsuzdur kainatta. Dolayısıyla siz hangi
yolu seçensiniz ona karar verin bugün burada.
Hızla ve kolaylıkla, vakit
geldiği anda çıkacak olan mı 5.boyuta?
Sonra zamanla yeni yollardan
geçerek adeta bir bir taşınacak olan mı 5.boyuta?
Yoksa seçim imkanı varken
şimdi ve daima 3.boyutta kalmayı seçen mi olacaksınız acaba?
Seçim sizin ve bizim hepinize
sevgimiz sonsuz ama neden kalasınız ki burada?
Siz ki bu zamanda bu
coğrafyada bedenlenmeyi seçen ve seçilensiniz neden kalasınız ki burada?
Bir derin nefesle başlayın
artık anlamaya ve hatırlamaya, izin verin anlatalım çokça ve kolaylıkla bilişinize
verilen idrakler yoluyla. Açın kendinizi ışıktan gelene, kolaylıkla aksın idrak
bu boyutta olanlara ve siz aldıkça genişlesin ortak bilinç, dağılsın yayılsın
tüm insanlığa ve kainata.
Durmayın, duraksamayın bu
yolda, bir derin nefesle başlayın bugün burada.
Kalın sağlıcakla, sonsuz
sevgimizle kucaklıyoruz her birinizi şimdi ve daima.
Bu yazı F. Ebru Tolan’a 6.7.2019
Cumartesi günü saat 16.03 itibariyle tarafımızdan yazdırılmıştır. Konsey
Ek:
Bilinmesinde fayda gördüğümüz
bir hususu da eklemek istiyoruz zira önümüzdeki günlerde, 2019’u bitirmeye
doğru ilerlerken içinizde zorlanacaklar olacak. Oysa bu kaçınılmaz değil! Adeta
sizin hür iradenizle yaptığınız seçimlerin sonucunda.
Yani, bir başka değişle, hala
dünyevi tarafta vaktiniz varken bir derin nefesle başlayın bugün burada tüm
yüklerinizden arınmaya. Nelerdir? Nasıl temizlenir bilgilerini indirdik bolca,
dönüp bakın kayıtlara (Ebru’nun kayıtlarına)***
Ama esas diyeceğimiz şudur:
önümüzdeki günlerde radikal diye adlandırabileceğiniz değişimler olacak her
birinizin hayat akışında. Uyananlarda ve uyanmak üzere olanlarda ayrı ayrı olsa
da hepinizde. Bazı değişimler görünürde kötü, acı, travmatik olsa da görünenden
öte muazzam bir rahatlama, değişim ve ışık için olacak aslında… ve benzer
şekilde yine bazı değişiklikler olacak görünürde hoş ve keyifli ama onlar da
aslında görünenden öte manada bir arınma ve temizlik söz konusu olacağı için
zamanla ortaya çıkacak negatif tesirler yıldırmasın sizi asla!
Düşmeyin boşluğa ve
karanlığa. Her ne oluyor olursa içinizde ve çevrenizde (yakın-uzak) adeta siz
her seferinde bir derin nefesle şükredin olana, oldurulan şekliyle mutlaka ve
yükselin ışıkla.
Niyetiniz hep ışıkla
yükselmek ve sevgiyi hissetmek olduktan sonra asla düşmezsiniz karanlığa,
endişe etmeyin bu yolda. Yanınızdayız, yakınınızdayız, her daim yoldaşız siz sevgiden yana seçimler yaptıktan sonra bu dünyada. Işık sonsuz ve sınırsızca
akıyorken size adeta sizi bulur, buldurulur şimdi ve daima. Siz yeter ki
durmayın, duraksamayın bu yolda.
Kalın sağlıcakla.
Bu ek görülen lüzum üzerine
9.7.2019 Salı günü saat 13.03 itibariyle F. Ebru Tolan’a tarafımızdan yazdırılmıştır.
Konsey
*Zümrüdü Anka kuşunun
hikayesini bir de bu şekliyle okumanızı öneririm.
** Yanartaş / Antalya, Çıralı
***Yükler hakkında blog
yazılarımı ve YouTube videolarımı “affetme”, “karma”, “karmik” “zihin”, “yük”
vbg. aratma kelimeleri ile bulabilirsiniz.
****Işıldayan Hayatlar'la Saf Sevgi Enerjisi Çalışma Grubu olarak her Pazartesi akşamı 11.00'de uzaktan çalışma yapıyoruz. Dileyen herkes nefesi ve niyetiyle katılabilir, siz de Facebook/ Işıldayan Hayatlar'la Saf Sevgi Enerjisi Çalışma Grubu'na katılabilir Facebook kullanıcısı değilseniz DM yoluyla amaç ve hazırlık bilgilerini isteyebilirsiniz.
****Işıldayan Hayatlar'la Saf Sevgi Enerjisi Çalışma Grubu olarak her Pazartesi akşamı 11.00'de uzaktan çalışma yapıyoruz. Dileyen herkes nefesi ve niyetiyle katılabilir, siz de Facebook/ Işıldayan Hayatlar'la Saf Sevgi Enerjisi Çalışma Grubu'na katılabilir Facebook kullanıcısı değilseniz DM yoluyla amaç ve hazırlık bilgilerini isteyebilirsiniz.
Derin, düşündürücü,idraki zorlayıcı ,aynı zamanda hızlandırıcı, harekete geçirici muazzam bir mesaj...
YanıtlaSilTeşekkürler...
YanıtlaSil