Bir gemi güvertesinden
Yıldızlara bakarken
Yüreğinde hissettiğin hüzünken
Nasıl bırakıp da gidersin sen?
İn!
Bas ayağını toprağa,
Hisset kalp atışlarını sonra...
Kendini kurtarmak mı sanısın mevzuyu.
Yoksa çok başka mı?
Gemi, ne gemisi?
Yıldızlar, nerede?
Sen, nerdesin?
Toprak ne?
Kalp atışı kimin?
Ne kadar geriye gidebilirsin binsen bir zaman makinasına?
Açılır mı sanırsın tüm kapılar sana?
Ya yakıp yıkıp da çıktıysan kalır mı kapı senden sonra?
Dönecek bir evin yoksa
Yuvanı kurmaya başlarsın elinde olanlarla
Sev ve sevil ki
Kalma o yolda ortada
Zira görev büyük
Zaman dar
Alan sınırlı
Öfke çok
Yara ağır
Hasar büyük elinde dahi olanda!
Hele de
O eski yok olan ,edilen var ya...
Midende taşları
Boğazında kaşları*
Elinde ağırlığı
Yüreğinde acısı
Gözünde son manzarası...
Bir yandan hüzün kaplıyor olsa da
Kalk ayağa diyor her an başucunda.
Kalk ayağa
Koyul yola
Kalk ayağa
Koyul yola
Kalk ayağa
Koyul yola...
Ritm sanma
Emir aslında!
Kalk ayağa
Koyul yola.
Şimdi değil ama
Dün dendi sana
Sen uyurken sıcak yatağında
Bir avuç dolusu canla başla
Yenisini, yeniyi
İnşa etmek için çalışıyordu "orada"
Ne uğruna
Bir derin nefes...
Işık...
Aşk...?
Sanma!
Kurtuluş Savaşı'nda
Mücadele yolunda.
İstanbul, 29.8.2021 11.57
F. Ebru Tolan
* kaş / kâş / كاش
Çok istek, arzu, özleme. (Farsça)
Keşke. (Farsça)