7 Kasım 2014 Cuma

MERAK EDENLERE; BEN KİMİM?

Öyle "doğuştan yeteneklerim daha 3 yaşındayken fark edilmiş" tarzı iddialı, dikkat çekici laflar yok benim hayatımda.

Dosyalar dolusu evraklar, diplomalar, sertifikalar, ödüller, tebrikler de yok elimde.

Büyük büyük insanların, şirketlerin, kurumların adı da geçmeyecek özgeçmişimde.

Hani böyle beklentileriniz varsa hala insanları etiketlemek için, hemen söyleyeyim yanlış yerdesiniz, zamanınızı harcamayın boşuna. Yürek dolusu sevgiden başka bir şey bulamazsınız burada.

Kimi zaman sürekli gülümseyen yüzü ve kıpır kıpır parmak ucunda danslarıyla kendi çocukluğunu sizin yüreğinizdeki, belki de çok uzun zamandır unuttuğunuz, çocukluğunuzla el ele tutuşturmak arzusunda bir kız çocuğu...

Kimi zaman yüreğini koşulsuz sevgi ile yoğurmaya çalışan bir anne...

Kimi zaman bir evlat, bir arkadaş, bir dost, bir komşu kılığına bürüneceğim belki... 

Nasıl olursa olsun bildiklerini, öğrendiklerini ve farkındalıklarını sevgiyle, inançla, hoşgörüyle, sabırla dile getirme arzusunda, insan olma yolunda bir öğrenci olacağım şimdi ve bu dünyada kaldığım sürece.

Başlayalım mı?

1970'lı yılların son çeyreğinde, 8 yaşlarımda "ölüm"le tanıştım; çok sevdiğim eniştemi ve anneannemi kaybederek peş peşe. Meraklı bir kız için cevapsız çok soru kalmıştı geride! Ölümden sonraki hayatı sorgulamaya böyle başladım. Ama o her şeyi çok iyi bilen babam bile cevap veremeyince sorularıma sadece erteledim, hiç vazgeçmedim aslında cevapları aramaya.

20.yaşım hayatımın altının üstünden daha güzel olup olmadığını test ederek öğrenme imkanı verdi bana! Ebru için M.Ö ve M.S gibi bir dönüm noktası oldu 20.yaş, gerçek hayatla tanışma ve Ebru'nun gücünü fark etme yılı.

2000'e gelinceye kadar beni ben yapmaya çalıştıklarını çok sonra idrak edeceğim bir çok insanla bir çok acı-tatlı deneyim biriktirdim. Her iniş biraz daha güçlenmemi sağlarken cevapsız soruların yükü çıkışlarımı bir o kadar zorlaştırmaya başlamıştı ta ki ilahi düzene isyan bayrağını çekeceğim, beni dibe vuran o  olaya kadar. Bir anda sanki film koptu ama motor çalışmaya devam ediyordu; ne olacaktı şimdi? O yılların içinde hep arkaya süpürdüğüm cevapsız sorular sanki esen fırtınayla yeniden önüme düşmüş gibiydiler. 

İlk somut yardımı o gün aldım; bir kitap çıktı karşıma. Şimdi düşünüyorum da benim gibi bilgiyi mantıkla harmanlamadan duygu çanağına sokmayan, hislerine hiç güvenmeyen biri için kitaptan başka bir yol olamazdı zaten...Kitap 8 yaşımda sorduğum sorunun cevabını bana vermek için binlerce kilometre uzaktaki öğretmenim tarafından yazılmıştı. (Onun gerçekten kim olduğunu ise ancak 2014 yılında idrak edebilecektim)

Bir kitap, iki kitap...derken olur olmadık zamanlarda şimşek çakar gibi geliveren farkındalıklar... Bitmek bilmeyen sorgulamalar, düşünceler, yorumlar, detaylar, hesaplaşmalar, hayatımdaki zorluklarla ilgili aydınlanmalar.

Bu arada devam eden profesyonel iş hayatı, evlilik, çocuklar, aileler, hastalıklar, ölümler...İstanbul'da doğmuş büyümüş, üniversiteden sonra çalışmaya başlamış, aşık olmuş, evlenmiş, çocuk sahibi olmuş bir kadının günlük hayatı...2011 yılının ortalarına kadar devam eden düzenin özeti. 
Aynı yılın sonlarına geldiğimde öğrendiklerimden yola çıkarak yaptığım kendi hayat değerlendirmem içimi acıtıyordu. Çünkü dünyada bedenlenme amacımla/görevimle yaşadığım hayat örtüşmüyordu. Bana verilen bu yaşamı boşa harcadığım inancı her geçen gün güçleniyor ve beni aşağı çekiyordu. Öğrendiklerim ve idrak ettiklerim sahip olduklarımı ve yaşadıklarımı anlamlandırsa da yapamadıklarım ve "iş işten geçti artık" inancının yarattığı korku, endişe, gerginlik duyguları tüm negatif enerjilerini hayatımın her alanına bolca akıtıyorlardı.

Tüm olumsuzluklara, kendi kendimi yargılamalarıma rağmen ilahi düzende her şey tam olması gerektiği şekilde, olması gerektiği zamanda oldu tabii ve 2013 yılının ilk günlerinde yeni bir kapı açıldı hayatımda.  Bu yeni kapı bir şirket ve bir grup yüreği güzel, niyeti güzel insanın kılığına bürünmüş Allah'ın sevgi dolu eliydi adeta benim için. Hem yıllardır inebildiğim kadar derinine inmeye çalıştığım bedensel sağlık konusuna bambaşka bir açıdan bakmamı sağlıyor hem de yıllardır edindiğim tüm beceri, yetkinlik, tecrübe ne varsa hepsini kullanmama olanak tanıyordu. Yeni işim, yeni hobim ve hayat enerjim olmuştu adeta.

Ama bu sefer farklı bir durum vardı. Bu iş normal, bildik, alışılagelmiş düzende gitmiyordu. Burada farklı bir enerji vardı. İlk zamanlar anlamlandıramadığım bu duyguyu insanların bedensel ve zihinsel sağlıklı oluş durumları diye tanımlamaya çalışıyordum ama sezgilerim güçlenmiş, hissiyatım artmıştı ve görünenin altında başka bir şeyler olduğunu söylüyordu sürekli bana. Enerjiler; insan bedeni için gerekli olan yaradılış ve varoluş enerjileri beden - zihin - ruh sağlığımı dengeye oturtmaya başlamışlardı.

21 Aralık 2012'den hemen sonra dünyada hızla başlayan değişimin de çok net farkındaydım. Başka bir şeyler yapmam lazım, başka bir şeyler var, anlamam lazım diye diye daha da yoğunlaştım ruhsal konulara. Bir yandan da moda akımların esiri olmamak, niyeti iyi olmayan kişilerin eline düşmemek, ticari oluşumların çarkına girmemek için ince eleyip sık dokumaya çalıştığımı ve bu yüzden de zaman kaybettiğimi hissediyordum. Yapılabileceğim en iyi şeyin, hayat boyu yaptığım en iyi şey olan konuyu kendi elime alıp, kendi kendimi yetiştirmek, dolayısıyla da sadece kendi gücümle başarmak olduğuna karar verdiğim gün akmaya başladı tüm bilgiler, yetenekler, deneyimler.

Sonsuz bir yolun başında, sayılı günlerini yaşayan dünyayı mesken tutmuş biz insanlar için uyanma, aydınlanma, değişim çağında ilahi düzene hizmet, verilmiş tüm vazifelerimi yapmak için buradayım, sevgiyle, ışıldayan hayatları birlikte yaratabilmek arzusuyla.

Yürek dolusu sevgimle, bilin ki her şey tam olması gerektiği zamanda tam olması gerektiği gibi oldu. Şükürler olsun.

Ebru Tolan Karahasanoğlu




2 yorum:

  1. Hangi kitaplar yolunuzu actı, sizi etkiledi öğrenebilir miyim ? Sevgilerimle... (Sema Zabun )

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba,
      çok yakında bir kitap listesi yayımlayacağım zaten. Ama özellikle bu yazımda bahsi geçen kitabı hemen söyleyeyim tabii; Dolores Cannon'ın Ölümün Ötesi Akaşa Yayınlarından. Sevgiler

      Sil