28 Nisan 2017 Cuma

BASİT BİR ANLATIMLA RESONANS KANUNU

Evrendeki varoluşun devinimsel bir enerji olduğunu idrak etmenin yaratacağı yükselişin, aydınlanmanın yüceliğini kelimelerle anlatmak zor olsa da yüreğinizde hissedebileceğinize eminim; uyanan ve uyanmaya niyet edenler.

Şimdi bir derin nefes alın ve bedeninizdeki enerjinin hangi yönde ve ne yoğunlukta olduğunu anlamaya, hissetmeye niyet edin.
Yarattığınız içsel enerjinin kendisi gibi olan için, kendine benzeyen için bir çekim alanı yarattığını fark edin! Kendini besleyecek olanı, kendini güçlendirecek olanı kendine çekmek için bir alan yarattığını fark edin!
Yere düşen bir damla bala, o ana kadar evinizde hiç görmediğiniz onlarca karıncanın gelmesi gibi düşünün bunu, basitçe…
Hiç görmediğiniz akbabaların çölde bir leşin etrafını sarması gibi düşünün bunu, basitçe…
Verdiğiniz neyse, aldığınız odur.
Verdiğiniz neyse, aldığınız onu besleyendir.
Verdiğiniz neyse, aldığınız onu büyüten, güçlendirendir.
Öyleyse, şimdi bir durun, sakince ama derin bir nefes alın ve bakın içinize. İçinizi göremiyorsanız açın gözünüzü, bakın çevrenize. Ne var?
Hangi frekanstaysanız, eşi-benzeriyle resone olursunuz. İstediğinizle değil! Hayal ettiğinizle değil, öncelikle! Bunu fark ettiğinizde ise akış değişir niyetinizle!
Sorabilirsiniz “ama ben hep iyilik peşinde, hep sevgiyle yürüyorum hayatın içinde, yine de neden olmuyor?” diye… İşte o zaman bakmak gerek diğer yerlere! Duyulan kaygı, endişe, reddedilen korkularla birleşince kalın bir duvar örer çevrenizde. Yüreğinizde affedememekten gelen yükler birikmişse sizi çeker aşağı içten içe. Hele de ruhunuz kendini duyurmaya çalışıyorken size, siz dönüp gidiyorsanız kendi bildiğinizce dönen merdivenin basamakları iner hep dipsiz karanlığın içine.
Artık yetmez mi oyalandığınız el yordamıyla kapısı, penceresi örtülü evinizde. Açın kapıyı çıkın önce kapının önüne, sonra göreceksiniz hazır bekliyor aydınlık yollar çevrenizde. Yürüyün yeter ki yüreğinizdeki sevgiyle.
F. Ebru Tolan Karahasanoğlu
Kişisel Şifa ve Enerjiler Eğitmeni
Işıldayan Hayatlar

İstanbul, 28 Nisan 2017  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder