22 Eylül 2018 Cumartesi

FOTON ÇAĞI - ÖZEL BİR YAZI


Astronomlar her geçen gün gelişen teknoloji sayesinde yeni buluşlar yapsalar da göklerde olup biten zaten olması gerekendir ve akış bellidir aslında.

Daha önce, sizden önce, bu dünya denen evde var olmuş ileri medeniyetler, gökbilim konusunda sizden daha ileri bilgiye sahip olduklarından bazı bilgiler, yazıtlar bıraktılar aslında size.  Onları yorumlayanlar doğru bilgileri açığa çıkardılarsa da konuyu sadece dünya seviyesindeki bilgi ile açıklamak mümkün olmadı size aslında. Dünya dışında olan ama zaten var olan bilgi, gerçek, gün ışığına çıkmadıkça anlamanız tam da mümkün olmayacağı için bazı görevliler çalıştılar çokça. Todd* onlardan biridir mesela. Neyse, bu kısım, ,isimler, çok da önemli değil aslında. Kısaca sizin yerden gördüğünüzle bizim gökte bildiğimiz arasında fark olduğu için anlatılamadı size bazı gerçekler bunca zamanda. Oysa malum tarihte, 11.09.2001’de bir füzyon patlaması yaşandı adeta dünya üzerinde. Bu görünürde bir terör saldırısı olsa da aslında içinde bir tür katalizör barındırıyordu ve tüm insanlık kitlendi, bir an için bile olsa nefesler tutuldu ve sonrasında değişen enerji yeryüzünde tetikledi tüm bilinci dünya denen evde.
Biraz karışık görünebilir size. Daha sadeleştirelim ek bilgilerle. Galaksinizdeki dizilimin ve dönüşün fiziği gereğince her 26.500 güneş dönüşünde (yani takvim yılında) dünya gezegeni güneşin değişimiyle de sizin kıyamet dediğiniz yok oluşu ve yeniden varoluşu yaşar. Bu daha önce yaşandığı için de tüm kadim yazıtlarda ve kayıtlarda vardır.
Ama bu sefer durum başka!
Neden başka? Çünkü 11 Eylül 2001’den daha önce 1987’de, bu olası kıyametten önce, yapılması gerekenlerin başlatılması gereken tarihte, bir grup için tesir gönderildi yeryüzüne. Bir sinyal gibi düşünün siz onu içinizde. Bu tesir, o dönemde, bu dünyada bedenlenmeyi seçmiş ve vakit geldiğinde görevlerinin bilincine, idrakine ulaşmayı kabul etmiş ruhlara gönderildi özel bir şekilde. Bu tesirin bazı iç kademeleri vardı ama bu detaylar önemli değil şimdi’de. Bu tesiri alanlar bilinçsizce yüreklerinde bir kıpırdanış hissettiler sadece ve çekildiler olmaları gereken yerlere. Kimi evini, kimi işini, kimi hobisini, kimi eşini …. değiştirdi gelen günlerde ve hazırlanmaya başladılar kendi içlerinde. Bazı kitaplar yayımlandı özellikle. Bazı filmler çekildi gerektiğince. … ve bu grup -küçük bir grup- dünyanın dört bir bölgesinde kendi iç uyanışlarını yaşamaya başladılar yaptıkları anlaşma gereğince.
2000 yılı gelince, bir milad kabul edildi teknolojide devrim niteliğinde gelişmeler kaydedildi ve globalleşme sürecine girdi hızlıca tüm ülkeler kendi içinde. Bu süreç birbirinden bağımsız ve hatta bilinçsiz çalışanları birleştirdi enerji seviyesinde.  Beklentiler arttıkça bezmişlikler çoğaldı. Bezginler arttıkça arayış çoğaldı. Arayış arttıkça bilinçlenme çoğaldı. Her şey birbirinin içinde ama hem de birbirini etkiler, tetikler şekilde dönmeye başladı. Bu süreçte farklı dönemlerde gönderildi yine sinyal diyelim bazı kişilere. Kimi Birleşmiş Millerler’de, kimi Hindistan’ın bir köyünde, kimi Antartika’nın gözlem evinde, kimi ekvatorun içinde… Kimi öğrenci, kimi öğretmen, kimi bilim insanı, kimi fahişe kimliğinde bulundukları yerde. Onlar da kendi içlerinde değişimi başlattılar ve ses çıkarttılar dünya üzerinde. Aktivistler çalıştılar gerektiğince. Anarşistler çalıştılar gereğince. Din görevlileri çalıştılar gereğince. Ses çıkarttılar tüm dünya üzerinde gerektiğince! Size göre kimi vahşet, kimi tecrübe. Ama ses çıkarttılar uyanış süreci öncesinde. Zira ön uyanışı yaşaması gerekenlerin hazırlanması gerekiyordu ve hazırlanması gerekiyordu tüm bilincin gerektiğince! İşte bu süreçte dünyanın size göre bir cadı kazanına döndüğü günlerde ayrışma başladı gerektiğince.  Aldıkları tesirden öte, herkesin hür iradesiyle ne kadar sevgiyi, iyiliği, güzelliği, şefkatı çoğaltacağı önemliydi bizlerce. Zira yeterli ışık temin edilemezse yeryüzünde, döngü tekrarlanacaktı göklerde. Ama 21 Aralık 2012’de karanlığın içine çekilemeyecek kadar çok aydınlık vardı yeryüzünde ve bu sefer değişim başladı iyi yönde.

Bundan sonrasını çok iyi biliyorsunuz anlatmaya gerek yok bir kez daha bizlerce.  Ama bilmediğiniz bundan sonra ne olacak göklerde ve dolayısıyla yeryüzünde?

Matematiksel döngü devam ediyor uzay düzleminde. Dolayısıyla güneş sönecek vakti geldiğinde. İşte o zaman yaşanacak karanlık ve değişecek çekim gücü dünya düzeninde mutlak bir yıkım getirecek sizin bildiğiniz düzende. Buna hazırlanmak gerekiyor her demde. Yani bir başka deyişle her alan kendi içinde çalışmalı yeni düzen için vakti geldiğinde sürdürebilir olmak için yaşamı bu gezegende.
Şimdi size teknik bir takım bilgiler vermeyeceğiz tabii ki de ama anlaşılmasını istediğimiz şudur; her birimde; enerji, ulaşım, tarım, teknoloji, haberleşme, iyileşme (şifa), su kaynağı, besin, beslenme, canlı türleri, endemik yapı, ekolojik sistem, …, aklınıza gelen gelmeyen her birimde değişim ve dönüşüm gerekiyor şimdi’de. Artık erteleme lüksünüz yok, bu böyle biline. Pazarlamacılar ve edebiyatçılar çalışacaklar mesela bilgiyi yayma göreviyle. Mühendisler ve mimarlar çalışacaklar mesela uygun düzeni inşa etmek göreviyle. Bilim insanları ve teknoloji aktivistleri çalışacaklar mesela buluş seviyesinde. … ve sizler “ben kimim ki yaşı gelmiş 70’e…, ev hanımı…, emekli…, belki de, parasız ve evsizim diyen öğrenci de,… çalışacaksınız yüreklerinizde. Işığı daha çok çekmeye yeryüzüne ve biriktirmeye toprak ananın içinde… ve çoğaltacağınız saf sevginin gücüyle uyandıracaksınız daha çok bilinci top yekûn kalkılsın ayağa ve el birliği ile kurulsun yeni dünya düzeni diye.

Şimdi anladınız mı niye Ebru çabalıyor var gücüyle; hızlanmalıyız ve çoğalmalıyız derken size.
Sanmayın ki sadece ruhani bir bilgelikle, manevi tarafı beslemek niyetiyle anlatıyor size sevgi sevgi diye. Var olmaya devam etmek için artık anlamanız gerekiyor yeni bir çağ geliyor tüm haşmetiyle. Değişim ve dönüşüm kaçınılmaz, seçim değil artık bundan sonrası, olmazsa olmaz!
Korkularınızın size bir faydası olmaz. Artık silkelenin ve uyanın, görünenle oyalanmayın, bilmeniz gereken her neyse zaten bildirildi size muhtelif zamanlarda muhtelif görevlilerce.
Amacımız infial yaratmak değil yüreklerde sadece gerçek gücünüzü bilin siz de, kabule geçmesenizde artık bilin ve niyetinizle devam edin daha güzel bir dünya düzeninde var olmak için sonsuz sevginin ve ışığın gücüyle.
Bilimi ayırmayın bilgelikten, yanlış anlamayın, ruhu bedenden ayırmayın, devam edin birlikte.
Sonsuz sevgimizle
Bu yazı 19.09.2018 günü 13.11 itibariyle Ebru’ya tarafımızdan yazdırılmıştır. KONSEY
   

  
*Adı geçen kişi Dr. Todd Ovokaitys’dır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder