27 Nisan 2019 Cumartesi

YENİ İNSAN VE DNA AKTİVASYONU - ÖZEL BİR YAZI


Her ne kadar şu an itibariyle dünya denen evde uyananlar azınlıkta olsa da, vakit çoktan geldi anlatmaya. Hazır mısınız okumaya?

Bir zamanlar, çok uzun asırlar önce diyelim biz ona, insan denen varlık yaratıldığı andan o ana yaşıyordu barış içinde bu dünyada. Kendi tekamülü yolunda tamamlayarak derslerini ilerliyordu hızla. İnişleri çıkışları, duraksamaları olsa da, genel anlamda huzur ve sevginin hakim olduğu ve hatta bir çoğunuzun şu an Cennet diye tanımladığı bir dünya düzeninde yaşayan insan varlığı 12 sarmallı DNA yapısı ile birçok galaktik ırktan daha üstün bedensel, zihinsel ve ruhsal melaikelere sahip bir ırktı aslında.

Sonra… sonra neler olduğu bugünün konusu değil ama şu kadarını söyleyelim karıştı ortalık adeta ve insan ırkı ablukaya alındı önce, sonra da zayıflatıldı DNA’sında oynanan oyunlarla. 12 sarmallı yapı 2 sarmallı -şimdiki- yapıya indirgendi adeta.

Neden oldu, nasıl oldu, neler oldu? sorularını daha sonraya bırakıyoruz ama önemli olan 12’den 2’ye inen insan varlığının yeniden 2'den 12'ye yükselme vaktinin geldiği gerçekliğidir bugün burada değinmek istediğimiz aslında.

Bu yapı bir anda değişmeyecektir pek tabii ki ama önce gelen tesirler, sonra enerji alanının güçlenmesi ve enerji merkezlerinin ayarlanması ile tek tek hücre bazında yapı değişebilecek niteliktedir.

Şöyle bir örnekle anlatalım. Bir saray düşünün, 7 katlı ve 70 odalı inşa edilmiş olsun. Sonra da bir nedenle 6 katı kapatılmış, sadece 6 odası kullanıma bırakılmış olsun… Eğer vakit geldi deniyorsa, birileri bununla görevlendiriliyorsa ve o birileri de gidip diğer 6 katın kilidini söküyorsa eninde sonunda tozlu odalar, sofalar, dolaplar temizlenip o 6 kat da yeniden kullanıma açılabilir değil mi?

İşte sizin durumunuzda bu örneğe benzer. Atıl tutulan ama zaten var olan genlerin aktive edilmesi ile yeniden yapı değişebilir ve hatta değişmelidir. Nitekim bu farkındalık ve kabul seviyesinde olanlar için değişim kaçınılmazdır ve başlamıştır.

Ancak topyekûn değişim ancak dünya enerji alanının güçlenmesi, aydınlanması ve ortak bilincin evrilmesi ile mümkün olacaktır.

Bu nedenle şu an uyananlar, artık çoktan uyanmış olması gerekenlerin de katılımıyla yaratacakları sinerji ile bütünü hızla yukarıya çekebilirler.

Öyleyse şimdi izin verin sizin, bu satırları okuyan her birinizin neler yapması gerektiğini anlatalım.

Mevcut DNA sarmallarını üzerinde engelleyici yükleri olanlar, mühürleri, kilitleri olanlar için ilk adım bunların temizlenmesidir. Bu mühürler, engeller, yükler nelerdir?

Akaşi kayıtlarındaki yükler ki bunlar çoğu zaman KARMA yükünden ve geçmiş yaşam yükünden gelir ama sadece bu kadar değildir.

Aynı zamanda şimdi söyleyeceğimiz yük sizin güncel en büyük ortak engelinizdir; iyi dinleyin, iyi anlayın!

Yaşattığınız tüm acılardan, travmalardan, yoksunluklardan, çoğalttığınız tüm nefretlerden, öfkelerden, kinlerden, husumetlerden, öğrettiğiniz tüm korkulardan gelen ne varsa… engeldir aslında.

Daha net söyleyelim. Zira çok önemli, çok! Sevgi olmayan, koşulsuzca saf sevgi olmayan tüm yaşanmışlıklardaki dahliniz, tüm kayıtlardaki parmak izleriniz temizlenmeden DNA'nın üstündeki gerçek mührü, çengeli, engeli, kilidi KALDIRAMAZSINIZ, KALDIRAMAZSINIZ!

Şimdi dolayısıyla bir derin nefesle başlayın anlamaya, neler yaşatmış olabilirim ben bu milyonlarca yılda yanı başımdakine acaba?

Birçoğunuz diyorsunuz ya, mağdur oldum, mağdur edildim, acı çekiyorum, haksızlığa uğruyorum, işkence ediliyorum, taciz ediliyorum vbg. diye… Aslında en hızlı ve kolay yoludur bu temizliğin, bu boyutta. Siz de o kısa ve hızlı yolu seçmiş de gelmiş olabilirsiniz. AMMA bunun geçilebilmesi için AFFETMENİZ ŞARTTIR ve affetmek de gerektir ancak yeter değildir.

Affettikten sonra da tüm niyetin, inancın, kabulün, tarzın, tavrın, söylemlerin değişmesi esastır aslında.

Kısacası DNA aktivasyonu için olmazsa olmaz birinci şart yüklerin temizlenmesi, kayıtların adeta sonsuz sevgi ile temize çekilmesidir.

Ancak bundan sonra aktivasyon başlatılabilir. Kişiye özel bazı özel durumlar da söz konusu olmakla birlikte, çoğunuz için birinci şart budur.

Bu şartın yerine gelebilmesi için de uyanış ve niyet gerekmektedir.

Kişi uyanışa geçtikten sonra hızla temizliği yapıp, kolaylıkla aktivasyonu başlatabilir. Zira bu temizliğin bile hatırlaya, tek tek yapılması artık gerekmemektedir. Sonsuz sevginin gücü ile bu yolda hızla ilerlenebilir, anbean, kişi aydınlandığını ve yükselişe geçtiğini yüreğinde hissedebilir.

Ama bir kez daha söyleyelim topyekûn yükseliş insan varlığının yeter sayıya ulaşması ile mümkündür. Yani BÜTÜN olduğunuz idraki ve kabulü ile BİR olarak çalışma niyetiniz ve aşkınız çok değerlidir, önemlidir.

Ancak ondan sonra… Sonra ne olacak peki diye soranlarınız olacaktır mutlaka.

Sonrasında insan varlığı kaybettiği tüm yetkinliklere gerek beden, gerek zihin tarafında kavuşacaktır yeniden bu dünyada.

Ne işimize yarayacak peki bu kavuşma zira ilerliyoruz foton kuşağına diye sorabilir yine bazılarınız. Ama şunu anlayın mutlaka ki sizin gerçek gücünüz şu an sahip olduğunuzdan kat ve kat fazladır aslında ve DNA aktivasyonu ile yaratacağınız yeni insan, foton kuşağından geçmeye muktedir olacaktır mutlaka.

Ezcümle oyalanmayın daha fazla. Durmayın daha fazla, kaygılarla ve zihninizde yaratılmaya çalışılan karmaşa ile duraksamayın daha fazla.

Açın yüreğinize ışığa, Yaradan’a, saf sevgi olan ne varsa ona. İlerleyin bu yolda gerisi gelir nasıl olsa.

Kalın sağlıcakla.
Bu yazı Ebru Tolan’a 17 Nisan 2019 Çarşamba günü tarafımızdan yazdırılmıştır. Konsey

4 yorum:

  1. Magdur edilmek haksızlığa uğramak karmayı temizlemenin en hızlı yollarından işe ve ben bunun için kendimi de bana bunu yaşayanları da o koşulları da anlamis ve affetmiş varsayıyorsam kendimi...o durumun içinde daha fazla kalmama gerek var mı.. O kişilerle temasta.kalmaya gerek var mı...

    YanıtlaSil
  2. Tam olarak affettiğini nasıl anlar insan.. içimde öfke kırgınlık içerleme kalkamasa da bir miktar da olsa keder hayalkırıklığı ve bezginlik hissediyorum.zaman zaman...o zaman tam.kabule geçmemişim mi demek bu

    YanıtlaSil
  3. Birçok kaynakta insanlığın ,dünyanın karantina altında olduğundan bahsediliyor. Siz de insan ırkı ablukaya alındı adeta demişsiniz..Abluka ışığın bize ulaşmasını engellemek için mi yoksa negatif etkilerden korunmak için mi.. Cümlenizin gidişinden ışığın ulaşmasını engellemek diye anladım ancak farklıgörüşler de okuduğum için tekrar sorma ihtiyacı hissettim..Ya da şöyle de sorabilirim.Bizi negatif taraftan da koruyan bir abluka var mı ayrıca...

    YanıtlaSil
  4. ben mağdur ediliyorsam bu ,karmanın temizlenmesi için mi yoksa değersizlik, kurban duygularımdan mı kaynaklı nasıl anlayabilirim...

    YanıtlaSil