Bunu gerçekten mevcut eğitim
sisteminize benzetebilirsiniz şu anda; tanımlanmış dersler üzerinden
bitirilecek bir program ve ona uygun sınavlar gibi mesela…
İşte böyle bir yapıyı çok
uzun yıllar dediğimiz gibi kapalı bir enerji alanı içinde yaşadınız aslında,
yatılı okul gibi düşünün bunu da.
Her ne kadar şu an sınırlar
genişletilmiş ve kapalı alan açılmaya başlamış olsa da, özellikle bazılarınız
için hatta kaldırılmış olsa da, bu dünya denen evde hâlâ tamamlanmamış görevler
var adeta, her birinizin yaşam planında.
Bedenlenmeden önce yaşam
planını eksiksiz, hatasız, evrensel yasalar uyarınca belirlemek sizin göreviniz
olmasa da verilen görevleri kabul veya red özgürlüğü her zaman elinizdedir
aslında. İşte siz buna da kader dediniz bunca zamanda. Yani biraz daha
netleştirelim, zira önemli bir soru bu hâlâ akıllarınızda.
Evrensel yasalara tam
uygunluk içinde, sizin ilerlemeniz gereken yolda en hızlı, en güvenli ve en
doğru adamları atmanızı sağlayacak şekilde belirlenmiş senaryolardır kader
aslında ama sonrasında seçim hakkı verilir her birinize. Bu seçim hakkı hem ruh
boyutunda hem de bedenlendikten sonra vardır aslında ve ruh her an ama her an
sizin beden boyutunda yaptığınız seçimlere göre planı yeniden, yeniden, yeniden
uygun hale getirir adeta, bizimle istişare ederek ve evrensel yasalar uyarınca.
Bu akış devam eder o hayat
son bulana kadar, sizce ölüm denen an gelene kadar. Ama bu asla bir son değildir
ve o kapanan devir ile geride kalanların içinde hiçbir şey yanlış da değildir.
Sadece OLAN vardır aslında, hızla sonrası planlanır tüm dünya adına, varoluşun
hayrına kâinatta.
Kısacası hiç bitmeyen ve
durmayan, duraksamayan bir akışta sürekli çalışırız biz aslında; siz aşağıda,
biz yukarıda.
Her ne kadar dünya boyutuna
BİR BİR gelseniz de ve her ne kadar hayat dediğiniz süreci sözde
tamamladığınızda yine BİR BİR ayrılsanızda, aslında kainatta varoluş BÜTÜN’dür
ve bu bütünlük içinde her birimiz birbirimize sıkı sıkıya bağlıyızdır aslında. Dünya
üzerinde var edilenler kendi içinde olmak zorunda da değildir. Zira zaman zaman
farklı coğrafyalarda bedenlenmeniz gibi farklı boyutlarda ve farklı alanlarda
da bedenlenmişliğiniz vardır mutlaka. Bunlar daha da ileri konulardır Yaradılış
adı altında. Şimdilik girmiyoruz bu mevzulara
ama gelin dönelim dünya boyutuna.
Dünya boyutunda her bir ruh
kendi karmik ailesi ile enkarne olur ama bunu da çok dar ve sınırlı bir alanda
düşünmeyin, mutlaka ki bu aile sanıldığından çok daha geniştir aslında. İşte bu
ailenin ayrılmaz bütünlüğü içinde oluşan tüm enerjilerin yine bu ailenin içinde
dönüştürülmesi esastır ve farklı grupların da birbirleri ile böyle
birliktelikler yaşaması gerekmektedir ayrıca.
Yani anlayacağınız her an
çoklu sayıda kesişen yollar ve onlara bağlanan diğer yollar üzerinden akan
enerji sürekli bir döngü sağlar dünyada.
Tüm kayıtlar da tutuluyorken
bu mânâda, her bir ruh yeniden bedenleneceği zaman bu boyutta eski kayıtların
içinde sevgi olmayan, değişip dönüşmesi gereken ne varsa onlar çıkartılır
ortaya ve ruhun yeni planına katılır, yedirilir, işlenir adeta.
Bu süreç işlemeye
başlayabilsin diye aşağıda, yukarıda aynı karmik aileden başka ruhlara görev
çağrısı yapılır adeta. Görevler tanımlanır, anlaşmalar yapılır, el sıkışılır
adeta ve ruhlar bedenlenme sürecine girerler o anda. Sonrası malum, yaşam
dediğini süreç başlar aşağıda. Tüm senaryo o ilk anda belli olur olmasına ama ruh
bedenlendikten sonra kapatılır adeta dünya boyutunda ve zihin açılır aşağıda. Sonra
hür irade geçer kumandaya ve seyir belirlenir yeni rotada. An be an yukarıda,
yeni rotanın seyri kaydedilir ama evrensel yasalara ve bütünün hayrına, topyekûn
ters düşmedikçe müdahale edilmez asla.
Ama bir düşünün ki bir
senaryonun içinde onlarca ve hatta bazen binlerce, milyonlarca ruhun hür
iradesinin gücü çalışır adeta aynı anda ve sizin dünya boyutunda tahmin
edebileceğinizden çok daha fazla ve hızlı enerji değişimleri yaşanabilir o
coğrafyada.
Nitekim sizler de şu anda
böyle bir dönemden geçmektesiniz ve işte tam da bu nedenle artık kim olduğunuzu
ve neden bu zamanda bu coğrafyada olduğunuzu bilme, anlama, kabul etme ve sevgi
yolunda, koşulsuzca sevgi yolunda, ilerlemek adına kaldırmanız gereken ne engel
varsa yaşamınızda kaldırmanız gerektiğini hatırlatıyoruz size çokça.
Bugüne kadar yaşamınızda
anlamlandıramadığınız ne varsa ve/veya anladığınızı sandığınız ne varsa hepsine
dönün bakın bir kez daha, gerekiyorsa bir kez daha, bir kez daha. Zira hiçbiri
nedensiz yere konmadı o senaryoya. Hepsi ama hepsi sadece size büyütmek içindi
ve sonunda tüm kainata sonsuz ışık olmanız içindi aslında.
Bir ve bütün olduğumuz
inancıyla, BİR’den çıkın yola BÜTÜN’e varmaya. Yürüdüğünüz yolda özünüzden
gelen ışık aydınlatır önünüzü, siz her daim ileriye yukarıya baktıkça.
Oyalanmayın geçmişin karanlık
sandığınız kısmıyla, zira o da sizi çekmek/itmek içindi aydınlığa. Neyi merak
ediyorsanız sorun mutlaka ama kendi karanlık tarafınıza değil, yukarıya sorun
mutlaka, özünüze sorun mutlaka.
Her daim korunduğunuzu ve
kollandığınızı bilin mutlaka, her daim sadece ışıkla var olanlar için kendi
dünyalarında karanlık yoktur aslında, siz ışığınızı kapatmadıktan sonra.
Kalın sağlıcakla…
Bu yazı F. Ebru Tolan’a 16
Mayıs 2019, Perşembe günü saat 12.07 itibariyle tarafımızdan yazdırılmıştır. Konsey
🙏🌻❤
YanıtlaSilİlk kez okudum bu yazınızı. 😳Çok iyi geldi. Tamamladı bazı boşlukları. Geri boşluklar için ÇALI ÇALIŞ ÇALIŞ... 😉
YanıtlaSil❤️✨🙏🏻
YanıtlaSil