6 Şubat 2020 Perşembe

SIÇRAMA - ÖZEL BİR YAZI


SIÇRAMA
Bugün bu yazıda okuyacaklarınız içinizden bazılarınız için şaşırtıcı olacak olsa da aslında birçoğunuzun yüreklerinizde var olanla buluşacağına eminiz aslında. Başlayalım anlatmaya kısa bir özetle.
Yıl 2012 dünyada; hummalı bir çalışma var aşağıda, tüm ruhlar kendilerinden olana ulaşmaya çalışıyor adeta, kapılar çalınıyor (baş ağrısı), yüreklere dokunuluyor (çarpıntı), sırtına dokunuluyor (bel-sırt ağrıları), kapılar kapatılıyor (işten ayrılmalar-çıkartılmalar, evden atılmalar, kapıya konulmalar, vs.), yeni kapılar açılıyor/açtırılıyor (yeni teklifler, terfiler, transferler, şehir-ülke değişimleri, radikal tedbirler ve kararlar…) Arınma için uyarılar yapılıyor (beslenme alışkanlıklarını değiştirtecek hastalıklar, teşhisler, tedaviler, kürler), anlaşmalar hatırlatılıyor (hayata giren ve çıkan insanlar, aranıza katılanlar ve ayrılanlar), kısacası çok hummalı bir çalışma yapılıyor dünya boyutunda, o günün şartlarında, size göre “hayat” devam ediyor zorlanarak da olsa bazılarınız için bazı alanlarda.
Bir değişim var ama yedirilmiş adeta, günlük hayatın akışına, kimseye tuhaf gelmiyor. Kimse büyük sorgulamaların peşinde değil, herkes kabulde, kendi içinde fırtınalar kopsa da “normal” biliniyor, karşılanıyor, ne de olsa hayat bu deniyor aslında…
Pek tabii ki bizim 2012 diye anlattığımız ± 3-5 seneye yayılmış bir süreç dünyada, bir başka ifadeyle kendi hayatınızdaki değişimleri şimdi görmek için dönüp geçmişe baktığınızda 2007-2008’den başlayın bakmaya, 2015-1016’lara kadar uzansın hatta. Dalga dalga ilerlerken bu hummalı çalışma dünyada, insan varlığı uzunca bir zamandır yaptığı tüm hazırlıklarla atlıyor eşiği 21 Aralık’ta.
Oh ne ala! Bir AN’lığına bayram havası adeta ruhlar arasında… Ama ya sonra? İşte esas mühim nokta. Bir derin nefesle oh çekilse de bir anlığına 2012 sonunda bir diğer hummalı hazırlık süreci başlatılıyor hemen hızla yukarıda. Neden? Çünkü daha da fazla yapılacaklar var artık yolda.
Eşikten atlanamasaydı kolaydı denilebilir belki bir anlığına, koy verilirdi adeta akışa ama şimdi durum çok başka. Mademki atlanıldı, çalışmak gerekiyor artık canla başla. Kim çalışacak bu yolda; zaten çalışanlar 2012 öncesinde bu dünya boyutunda ve artık başlayacak olanlar el ele tutuşacak mutlaka. İşte o ara, siz bir bocalama dönemi geçirdiniz dünyada ama neyse ki hızlı atlatıldı o da. Eski ile yeniyi harmanlamak konusunda zorlananlar oldu adeta, üç-beş ama sonunda saflarını seçenler ayrıştılar ve herkes yönünü buldu aşağıda. Hâlâ daha ışıktan karanlığa dönen azınlıklar olsa da karanlıktan ışığa çıkanlar çoğunlukta bu mânâda.
Bu yolculuk devam ederken hızlıca dünyada geldik 2019 sonuna. 2012’den 2019’a çalışmanın, hazırlıkların bir parçası oldu tüm insanlık aslında, görünen ne kadar acı, kötü, travmatik olsa da yaşanan her şey dünya boyutunda felaket adı altında da olsa, savaş tanımına da uysa hizmet etti insanlığın aydınlanmasına. Aktivist tüm çalışmalar, popülist tüm yaklaşımlar, zaman zaman harmanlansa da negatif olanla, sonunda hep ışık olan kazandı aslında, özü ışık olan ve yolda olan; ışık yolunda, ışıkla olanlar kazandılar aslında.


Bu aşama da çok önemliydi zira adeta 2019’un sonu bir kez daha sınanma zamanıydı, insanlığın kendi adına koyduğu bir eşikti atlatılması gereken ve siz atladınız onu da ışıkla. Bazılarınız zorlansa da hâlâ daha, özünüzden gelen zorlamayla da olsa, birçoğunuz ulaştığınız idrakle, farkındalıkla ve yürekten gelen niyetinizle ve nefesinizle çalıştınız bu yolda ısrarla, kararlılıkla. Değil dünya ve insanlık, tüm kâinat müteşekkir size bu anlamda, anlayacaksınız yakında nasıl olsa.
… ve geldik 2020 denen yıla dünyada. Bu yılın, dünya boyutundaki lineer zaman akışında bu yılın, zorlayıcı bir yıl olacağını belirtmiştik defalarca nitekim başladınız zorlanmaya hem Toprak Ana zorluyor sizi hem de yürekleriniz aslında. Aldığınız tesirlerin gücü karşısında ara ara savrulsanız da içten içe hissettikleriniz var ya, yetiyor size hâlâ daha.
Ama! Bir süre sonra bu hissiyat da yetmeyecek bazılarınıza zira zaman daralıyor dünya boyutunda. Bu mânâda işte bir güçlü SIÇRAMA gerekiyor size, bulunduğunuz dar alandan çıkmanız gerekiyor geniş, ferah, açık ve ışık bir alana. Aksi taktirde boğulacaklar olabilir o dar alanda oluşacak toz dumanda. İşte bugünün esas konusu bu aslında; SIÇRAMA, açık alana.
Düşünün ki yaşadığınız coğrafyaya bir saldırı yapılıyor, hızla tahliye edilmeniz gerekiyor, ne alırsınız yanınıza? Sadece CAN’ınınızdan başka ne alırsınız yanınıza? İşte adeta böyle düşünün sıçramayı, bırakın tutunmayın var olana. Var dediğiniz ne var yanınızda, yakınınızda; kariyer mi, eş mi, ev mi, araba mı, para mı, servet mi, arsa mı, ne var Allah aşkına? Sekiz çift siyah ayakkabı ve yirmi beş çanta… ne var başka? Her ay buluştuğunuz “dostlarınız”, üyesi olduğunuz kulübünüz, aidat ödediğiniz yazlığınız mı acaba hâlâ daha tutunmanız gerekenler ve yanınıza alacaklarınız kendi başınıza sıçramaya çalışırken yukarıya? Denesenize, hadi şimdi bir denesenize, elinizde hiçbir yük yokken hatta ayağınızda bir spor ayakkabı varken sıçramayı denesenize. Kaç santim havalandınız yukarıya? 20? 30? 50? 100? Kaç santim çıkabildiniz bir anlığına ve sonra hangi hızla indiniz aşağıya? Anlasanıza! Bir de ağırlıkla deneyin aynı şekilde, bu sefer ne kadar kesildi ayaklarınız yerden, 10 santim mi 20 mi 30 mu? Kalbiniz ne dedi bu işe, isyan etti mi kendince?
Amacımız infial de değil, bedbahtlık da değil, bunlar nafile… Görevimiz yardım etmek size, naçizane, göstermek gerçekliği tüm çıplaklığıyla yüreklerinize. Kısacası eskiye tutunduğunuz sürece savrulmayacağınızı sanıyorsunuz ya ilerleyemeyeceksiniz ileriye savrulmak ne kelime! Öyleyse yük yaptığınız ne varsa midenizde, kalbinizde, sırtınızda, belinizde, bırakmakla başlayın, silkelenin adeta, tüm taşlar dökülsün yere ancak ondan sonra yönünüzü döndüğünüzde ileriye, göreceksiniz yol açıldı bile. İşte gelelim şimdi o açılan her neyse; başınızın üstünde.
Dünyanın çevresinde, enerji alanı dediğimiz bölgede kapatılmış tüm kapılar açıldı 2020 ile.
Hafiflediniz mi? Hiç de bile. Zira kapılar açıldı diye bir an için bile ufkunuz genişlediyse de hemen peşinden gelen tesirlerle yüzleştiniz içinizde, bilinç seviyesinde göremeseniz de! Yani artık korunaklı, korumalı bir alanda değilsiniz siz de. Ana sınıfı bitti mezun olduğunuz geldiniz birden üniversite kampüsü desek yeridir size. Bariyerler kalktı, kalkanlar indi, ağlar toplandı, yollar açıldı iyiye ve kötüye! Kötüden kastımız nedir diye bir daha anlatmayacağız bakın DENGE konusunda yazdırdıklarımıza ve anlattıklarımıza siz de. Öyleyse işinize iş katıldı dersek anlatabilir miyiz size içinde bulunduğunuz durumun ehemmiyetini sizce?
Toparlayalım yine; ilerliyorsunuz yükselişe, ışıkla yol alıyorsunuz kendi içinizde 2020 ile birlikte, korunaklı alan açıldı sizin için sizin lehinize, alan açılınca gelen tesirleri arındıracak, adeta süzecek bir düzen kalmadı geriye. Bu nedenle sizin çalışmanız gerekiyor her AN dünya seviyesinde. Neyle?
Işıkla?
Nasıl?
Çıkarak ışık alana.
Çıkabildiniz mi ışık alana?
Sıçrayanlar oldu aranızda, ama!
Çıkması gerekenler çıkabildiler mi?
Hayır?
Hâlâ…!
Neden?
Çünkü tutunuyorsunuz eski olana.
Eski olan ne?
Kısaca dünyevi olan, madde formunda olan, fiziki alanda olan, zihin dağarcınızda bulunan; kabulde kaldığınız ne varsa.
Yardım alıyor musunuz?
Sonsuz… ama!
Yardımı alıyor musunuz?
Hayır bu mânâda.
Neden?
Hür iradeniz var hâlâ ve hep olacak aslında.
Gücünüz nerede?
Özünüzde.
Özünüzle buluşabildiniz mi?
Bazılarınız evet ama çoğu için hayır hâlâ daha.
Neden buluşmuyorsunuz özünüzle?
Çünkü temizlemediniz özünüzü?
Temizlemeden de buluşamaz mıyız?
Buluşabilirsiniz ama eve kızınız/oğlunuz dahi çamura bulanmış gelse “git yıkan önce” diyorsunuz ona, ancak ondan sonra sarılırım sana!
Yani kısaca sizin özünüz taşıyorsa hâlâ bir parça karanlık mesela, koşup sarılır mısınız ona?
Temizlemeniz gerek mutlaka.
Temizlemek kolay mı?
Kolay olur kabule geçerseniz aslında.
“Kabulde değil miyim ki” diyenleriniz var ya.
Aslanı da seversiniz ama evinizin kapısını açar mısınız şimdi şu anda?
Kısacası sevmek başka, kabul başka korkunca!
Hâlâ korkularınız var ya!
İnançlardan gelen, yapılanlardan gelen korkularınız var ya…
Yaşattıklarınızdan gelen ve yaşadıklarınızdan gelen korkularınız var ya…
Kabulde zorlanıyorsunuz hâlâ.
Oysa…!
Sıçramak gerekiyor açık alana, ışık alana.
Bir derin nefesle başla.
Sen başla.
Bugün başla.
Zira sen başlamazsan,
Sen bugün başlamazsan
Mecbur kalacaksın yarın koşmaya.
Zira yukarıda bir kez daha, son kez de olsa görevlerini yapmak için bekleyenler var adeta. Hani karanlık taraf diyorsunuz ya onlara özü ışık olsa da 3. boyutun görevlileri var ya…
Daha çıkmadınız 5’e, geçmediniz hatta 4’e bazılarınız ya, onlar görev başında hâlâ. Ama sanmayın ki hazırlananlar 5’e, yani geçenler 4’e, karşılaşmayacak onlarla, onlar için de başka görevliler var artık yolda, dedik ya tüm kainatta her zaman bir karanlık taraf olur görev başında!

Özetin de özetini yapalım ve koyalım noktayı bu konuya. Hızla çoğaltın ışığınızı kendinizden yana, bulunduğunuz alanlarda, kesin geçmişle, eskiyle bağınızı, temizleyin ne varsa ve sıçrayın adeta mutlak ışık alana. Devam edin çalışmaya ışıkla, AŞK’la.
Kısaca bir kez daha SIÇRAMA’nın ne demek olduğunu tanımlayalım; netleşsin adeta yüreklerinizde zira yapılacaklar var sonra.
Sıçrama; dünyanın kapalı enerji alanının uyanışın tamamlanışı ve aydınlanma sürecinin başlatılmasıyla tüm evrensel akışa açılması için oluşturulan bir enerji değişimidir, yaşanmıştır ve tamamlanmıştır denilebilir. Ay sonuna kadar bazı ufak ayarlar yapılmaya devam edecektir ama size göre tamamlanmıştır denilebilir. Bu sıçrama ile belirttiğimiz gibi dünyanın kapalı enerji alanı açıldığı/açılacağı için evrensel akışa, neyi dünyaya çekeceğiniz, ne ile rezone olacağınız, neyi çağıracağınız alanınıza çok daha önemlidir adeta. Bu nokta çok hassas ve önemli bir noktadır ki defalarca vurguladık aslında: ne iseniz onunla aynı salınımda olan frekansa uyumlanırsınız yani rezone olduğunuzu yaşarsınız aşağıda. Bunu çok iyi özümsemenizi istiyoruz zira bir anlığına dahi kendi karanlık parçanızı beslediğinizde ister korku, kaygıyla, ister hüzün ve acıyla kapıları açarsınız onlardan yana. Zaten bolca var olan, alanınızda, kolaylıkla akar girer varlığınıza sizin açtığınız kapılardan bir anda! İşte bu nedenle her daim ışık alanda kalmanız önemlidir ve gerekmektedir adeta.
Zira sizler, uyananlar olarak bunu yapamazsanız zaten henüz idrakini, bilincini bu seviyeye evriltememiş olanlar hızla kapılırlar karanlığın girdabına. İşte bu nedenle öncü güçler adı altında 1.dalga uyananlar daha önce de çokça belirttiğimiz gibi gerek yükleri yani işi çok olanlarla gücü yeter olanlardan seçilmişlerdir aslında.  Kim olduğunu anla!
Bir kez daha soruyoruz bu mânâda, kim olduğunu anla?
… ve hâlâ daha bu yola çıkmamış olanlar için ise koruma hâlâ daha devam ettirilmektedir pek tabii ki, ama sadece aşağıda dar alanda. Yani bir başka değişle bundan önce herkes için olan geniş kalkan artık bazıları için dar bir çembere uyarlanmıştır adeta.
Başkasıyla oyalanma!
İşte tüm bu anlattıklarımızdan sonra bir derin nefesle hızlanmak arzusunda olacaklar için yardımımız sonsuzdur ama yüreklerinde hâlâ daha karanlığı barındıranlar için yoldan çekiliriz bir kenara, yolu açarız onlara ama karanlıktan yanadır gidecekleri yol, yakınında olanların çabası nafile bu aşamada. Hür irade ile seçilen yollara karışılmaz asla, ne 3.boyutta, ne kainatta!
Kalın sağlıcakla.
Bu yazı F. Ebru Tolan’a tarafımızdan 2 bölüm halinde 23 ve 25 Ocak 2020 tarihlerinde İstanbul’da yazdırılmıştır. Konsey.













3 yorum:

  1. Muhteşem ötesi teşekkürler
    EyluE2019 dan beri işsizim eskiden olsa panikler korkardik ama cok ilginç hiç korkmuyorum ve icimde huzur var ve bereketim param bir şekilde geliyor

    YanıtlaSil
  2. Muhteşem ötesi teşekkürler
    EyluE2019 dan beri işsizim eskiden olsa panikler korkardik ama cok ilginç hiç korkmuyorum ve icimde huzur var ve bereketim param bir şekilde geliyor

    YanıtlaSil
  3. bırakın tutunmayın var olana. Var dediğiniz ne var yanınızda, yakınınızda; kariyer mi, eş mi, ev mi, araba mı, para mı, servet mi, arsa mı, dediğinizde bunlara olan bağımlılığımızdan kurtulmaktan sözediliyor sanırım.bir süredir bunlarla sınanmam da bu yüzden belki....22.08.2021 de okuyorum yazınızı... pandemiden 1 ay önce yazmışsınız.. gerçekten de içinde bulunduğumuz coğrafyaya saldırıldı ve son sürat devam ediyor saldırılar... ve görünen o ki korku ve kaosla rezone oldu insanlık çoğunlukla... bir konuşmanızda dedinizki daha iyi olabilirdi evet ama daha kötü de olabilirdi... Bazen öfkeye,çaresizlik hissine kapılsam da bir uyarı geliyor bir şekilde...hala umur var değil mi...

    YanıtlaSil