“Hiçbir hastalık ve kaza nedensiz değildir” desem ve
peşinden engelleri, doğuştan gelen hastalık ve eksiklikleri de eklesem… daha
ilk cümlede yazıyı okumaktan vazgeçecek, “hadi canım ne saçmalıyor bu da”
diyecek onlarca kişi tanıyorum.
Ama ben yine de diyeceğim!
Her hastalık (ben sadece hastalık diyeyim, her seferinde
uzun uzun yazmayayım ama siz hepsini anlayın olur mu) ya bedeninizden, ya
zihninizden ya da ruhunuzdan bir mesaj taşır.
Genelde bedensel mesajları anlamak da çaresini bulmak da
daha kolaydır. Beyninize kan gitmesi gerekiyorsa bayılırsınız. Su içmeniz
gerekiyorsa ateşinizi nedensiz yereJ
çıkartır, doktor da “viral bir enfeksiyon geçiriyorsunuz bol bol sıvı tüketin”
der size!!!
Ama zihinsel ve ruhsal mesajları almak biraz daha emek
gerektirebilir ve zaman ve acı kimi zaman…
Özellikle tekrarlayan hastalıklar, ölümcül hastalıklar ve
kazalar!!!
Sürekli kulak ağrısı çeken bir çocuğun anne-babasının
yapması gereken yüzme dersine yollamamak, hava biraz soğuduğunda kat kat şapka
giydirmek değildir de, sadece sormaları yeterli olacaktır kendi kendilerine; bu
çocuk rahatsız olduğu ne duyuyor, kimden, nerede duyuyor diye? Belki aynı evi
paylaştığı dedesi, belki sınıf öğretmeni ya da servis arkadaşı, belki de karşı
komşu teyzesi öyle bir laf ediyordur ki duymaktansa ağrı çekip kulaklarını
kapatmayı tercih ediyordur!?!?
Sık sık geçirdiğiniz rahatsızlık ne, bu organ ve/veya sistem
nasıl bir iş görüyor hayatta ve siz bu rahatsızlıkla hayatınızda neyi
engelliyor ya da neye yol açıyorsunuz? Bir düşünün bakalım, eminim cevap çok
hızla düşecektir zihninize.
Misal, otoimmün sistem hastalığı dediğimiz, bedenin kendi
savunma mekanizmasının kendini tanımadığı hastalıklarda nedenler neler
olabilir? Kendini kabul edememek, kendini tükenmiş hissetmek, bu dünyaya ait
olmadığına inanmak, kendini gerçekleştiremediğini, var olamadığını hissetmek,
tükendiğine, bittiğine inanmak gibi duygular olabilir mi??? Eminim çevrenizde
örnek çoktur, bir bakın bakalım.
Çok karmaşık değil, değil mi?
Ruhun mesajları da çoğu zaman benzer şekillerde çıkar
ortaya. Sadece bu mesajları anlamak biraz daha geniş ve sembolik düşünmeyi
gerektirebilir. Bir düşme sonucu
bileğini zedeleyen kişiye üst benliği “yürüdüğün yolda tökezlemekten korkma”
diyor olabilir mesela!
İçinizde biriktirdiğiniz olumsuz enerjiler bir şekilde
dışarı çıkar ama adı üstünde olumsuz enerjiler pek hayırlara vesile olarak
çıkmaz!
Tabii yaşanılan sıkıntıların, özellikle de doğuştan gelen
hastalık ve eksikliklerin, engellerin daha derinden gelen mesajları, geçmiş
yaşamlara dayanan karma nedenleri ve/veya atalardan gelen yükleri de söz konusu
olabilir.
Hepsi bir yana, doğuştan gelen bir hastalık ve/veya engel,
sizin ve bu durumdan direk/indirek etkilenen herkesin tekamül yolunda bir
ödevidir zaten!
Uzun lafın kısası, şu an sizi zorlayan bir rahatsızlığınız
varsa önce bunun bir mesaj olduğunu kabul etmekle başlayabilirsiniz
şifalanmaya! Sonra mesajı anlamaya niyet edebilirsiniz ve tabii ki şifalanmayı
gerçekten istemelisiniz. “Olur mu öyle, kim istemez” demeyin, olduğunu çok
gördüm. Zira ilahi düzende şifa, şifalanma vakti gelmeyene ve şifayı gerçekten
istemeyene verilmez.
Bu yazıda içinize sinmeyen, aklınıza yatmayan bir şeyler
varsa bilin ki inançlarınızı ve bakış açınızı değiştirme zamanı gelmiştir. Bu
yazı, işte tam da bu yüzden karşınıza çıkmıştır hatta. Hayatta hiçbir şey
nedensiz değildir! Şifa olsun, öyle de oldu.
Yürek dolusu sevgimle
Ebru Tolan Karahasanoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder