Hala dışarıdan medet umuyorlar.
Kendi kendilerinin kurtarıcısı olmak zor geliyor.
Başkası gelsin ve çeksin onları istiyorlar, çamurdan dışarı,
pislikten dışarı, karanlıktan dışarı, hastalıktan dışarı, düzenden dışarı…
Oysa, o zamanda ona bağımlı olacaklar, yine “kendileri”
olmayacaklar.
Biz, kendiniz olun istiyoruz. Kimseye ihtiyacınız yok. Biz
size bu gücü verdik. Sizi yaratırken bu güçle yarattık. Ne bir makineye, ne bir
gruba, ne bir yönteme ihtiyacınız yok. Başka insanların yolu sadece onlar için.
Sizin her birinizin kendi yolu var. Kendi yolunuz içinizde. Kendi gücünüz var,
enerjiniz var. Yakıt deposu sonsuz enerjiyle dolu roket gibi düşünün. Bir kez
fırlattınız mı başka bir şeye ihtiyacınız yok.
Ama o ilk etki için bazen bir itici, yakıcı güce ihtiyaç
duyuyorsunuz.
Çoğunuz için ACI, HÜSRAN; KEDER, TERK EDİLME; ALDATILMA;
TEPE TAKLAK DÜŞME,… bu itici gücü yaratıyordu sizde. Bugüne kadar böyleydi. Ama
artık durum değişti. Zaman denen şey, sizin için, hızlandı. Karmaların çoğu
tamamlandı.
Artık tek bir itici güç var; SEVGİ.
Sevgiyi hissedeceğiniz ortamlara girin, sevgi üretin, sevgi
olun, sevgiyi paylaşın, gönderin, hissedin.
Sevgi sizin itici gücünüz artık, yola çıkma vakti geldi.
Bu uzun ve zor bir yol gibi gelebilir size oysa çok keyifli
ve kısa bir yol.
Birbirinizi bu kadar iyi tanıyorken ve bu kadar yakınken
yolculuk nasıl zor ve uzun olabilir ki?
Yanılgıya düşmeyin. Zihninizin kurnaz oyunlarına kanmayın.
Ruhunuzun sonsuz sesini; bilge sesini dinleyin.
Biz burada, biz orada, biz her yerde sizinleyiz.
Sizi seviyoruz. Sevgimizi sürekli, kesintisiz ve sonsuz
yolluyoruz. Kollarını açan gani gani alıyor enerjimizi. Kollarınızı açmaya
korkmayın. Yüreğinizin sesini dinleyin. Hemen şimdi bir köşeye çekilin ve
kalbinize ses verin. Siz susun bırakın yüreğiniz konuşsun. Ne kadar coşarsa
coşsun. Saçmalık deseniz de dinleyin. Bugüne kadar milyarlarca gerçek saçmalık
dinlediniz. Şimdi, bir kez dahi olsa, üst benliğinizin “saçmalamasını”
dinleyin. Onu sevin ve kabul edin. Sonra onun söylediği gibi bakmaya başlayın
yaşadığınız dünyaya. Hiç görmediklerinizi göreceksiniz. Hiç duymadıklarınızı
duyacaksınız. Hiç hissetmediklerinizi hissedeceksiniz. Ve o zaman, aslında,
saçmalamadığını anlayacaksınız. Bir kez yapın. En az bir kez bunu yapın.
Sonrası gelecek, emin olun. Güvenin, korunduğunuzu bilin ve sevildiğinizi
sonsuza dek.
Bu yazı 9.1.2015 tarihinde saat 11.15 itibariyle Ebru Tolan
Karahasanoğlu tarafından İstanbul’da kaleme alınmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder