Bir dürbün versem elinize şimdi, baktığınız kendi
hayatınızın uzak geleceği olsa, neler görürdünüz acaba?
Birçoğunuz, şu an zaten ya
şlı olan aile büyüklerinizin
öldüğünü, çocuklarınızın büyüdüğünü ve/veya evlendiğini, arabanızın/evinizin
değiştiğini saçlarınızın renginin/şeklinin farklılaştığını görürüsünüz. Çok da
normal dersiniz içinizden; illa ki olacak bunlar…
Oysa çok azınız gerçekten yaşamak istediğini söylediği,
bugün hayalini kurduğu o geleceği görür dürbünün ucunda!
Niye mi?
Çünkü kendine inanmak, hayallerine inanmak, kendi gerçeğini
kendisinin yaratma gücüne sahip olduğuna inanmak imkansız gelir.
Ben çocukken “yaratmak” fiilini kullandığımda azar
işittiğimi hatırlıyorumL
Yaratmak Allah’a mahsustur, ne biçim laf öyle, yaptım diyebilirsin, oldu
diyebilirsin ama yarattım denmez!!!
Bu kodlamayla, bu inançla büyüdüm ben, eminim bir çoğunuz da…
Oysa şimdi birileri çıkıyor ve diyor ki “sen kendi hayatının
yaratıcısısın”!!! Hadi oradan demek gelmiyor mu içinizden?
İtiraf edin, geliyor.
Aslında hayatta ki en büyük tembellik, en büyük kaçış da bu
belki de. Böylesine büyük ve önemli bir sorumluluğu almak istemiyor ve işin
kolayına kaçıp Allah’a bırakıyoruz her şeyi.
İyi de ondan, kötü de ondan diyor, avutuyoruz kendimizi.
Evet, iyi de, kötü de var içimizde. Evet, iyi olanı da ,
kötü olanı da yaşıyoruz hayat boyu ama mecbur olduğumuz için değil; seçtiğimiz
için yaşıyoruz tekamül etmek için gerekenleri.
Benzer sıkıntıları defalarca yaşayanlar vardır mutlaka
çevrenizde. Belki de siz de onlardan biriniz, benim gibi… Şimdi her sıkıntıyı
ben mi yarattım yani diye soranlarınız duyabiliyorum!
Her bir sıkıntıyı kendimiz yaratmadık tabii ki, biz sadece o
sıkıntının bize öğretmeye çalıştığını, kavramaya, anlamaya, aşmaya yani tekamül
etmeye niyet ettik bu dünyaya gelirken.
Sonra mı? Sonra ilk seferinde anlayabildiysek ne ala! Ucuz
atlattık demektir.
Beceremedik mi, hoop 2. dalga. Ama bu sefer daha şiddetli
vurmalı, ee ne de olsa ilkinde anlayamadık ya, ikincisi daha bir sert çarpmalı.
O da mı olmadı, hoop 3. dalga. Şiddetin dozu biraz daha arttı mı; artacak tabi.
Akıllanmayan biziz, anlamayan, görmeyen ama ne olursa olsun bu dersi almaya
karar veren biziz. O zaman kime isyanımız, kiminle hesaplaşmamız? Kim yarattı
bu hayatı?
Kendinize haksızlık etmeyin, acımasızlık da, sadece niyet
edin; anlamaya ve hep güzeli seçin, iyiyi ve kolayı seçin.
Bilin ki dürbünün ucunda sizin hayatınız var şu anda!
Sevgimle,
Ebru Tolan Karahasanoğlu
15 Mart 2015, İstanbul
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder