9 Temmuz 2019 Salı

SIÇRAMA, BİLİNÇ DEĞİŞİMİ, FARKINDALIK - ÖZEL BİR YAZI


Sıçrama deyince anlatacaklarımızı anlayabilmeniz için aslında öncesinde belirtmemiz gerekenler var mutlaka.
Boyut nedir mesela?
Boyut; bilinç değişimidir, idraktir, farkındalıktır, kabuldür aslında.

… ve 3.boyut hür iradenin sonsuz gücünün kullanıldığı ama buna rağmen kapalı bir enerji alanında bulunulduğu son boyuttur.

Bir örnek verelim; adeta okul bahçesi gibi! Ülkenizde çoğu okulun yüksek duvarları ve hatta çit örgüleri vardır, demirden de bir kapısı ya… tek kapıdan kontrollü giriş-çıkış yapılır. Çoğu zaman 1.sınıfların velilerinin başlangıçta sınıf kapılarında olmalarına izin verilmesine rağmen sonrasında buna da izin verilmez ya…
… ve öğrenci okula girdiğinde kalır orada özel bir durumu ve izni yoksa ders saati sonuna kadar çıkamaz ya…
İşte aynı durum yukarıda 3.boyut için aslında.
Okulun içinde dersler çeşitlidir, faaliyetler vardır mutlaka ve hatta teneffüs saatlerinde herkes koşturur tuvalete, oyuna ama bir disiplin ve düzen vardır aslında.
Ayşe sınıf arkadaşı Metin’i sevmez belki ama sırasını paylaşır öğretmeni yer değiştirmesine izin verene kadar ve hatta Ayşe en sevdiği Sevgi ile birlikte aralarda güler oynar ama servisle eve giderken ayrılır ya… aynı misal aslında.
Seçim sonsuzdur ama hep bir alanda kalma zorunluluğu vardır adeta. İşte bu 3.boyutta son bulur.
…ve sonrasında yani 5 ve üstü boyutlarda seçim vardır yine sınırsızca ama alan geniştir ve hatta sonsuzdur aslında.
Bu sonsuzluk büyük bir lütuf gibi sanılsa da şu an sizler tarafından aslında lütuftan çok sorumluluktur, yüktür hatta.
Zira 3’ten sonra özü ışık olan varlığın, bile isteye karanlığı seçmesine izin verilmez.  Başka bir deyişle varlık seçse de kabul edilmez, onaylanmaz asla.

Görevi karanlık olanlar, karanlığı kainatta tahsis etmekle sorumlu olanlar konu dışı olduğu gibi, seçimlerini bile isteye karanlıktan yapmış varlıklar için durum başkadır mutlaka.

Biz kendi konumuzdan devam edelim zira sizin için bu zamanda aslolan budur nasılsa. 5 ve üstü boyutlarda özü ışık olan varlıkların ışık olmaya devam etmek ve ışık kalmak ve ışığı çoğaltıp yaymak gibi bir misyonları da olduğu için adeta, kendi ilahi/evrensel görevleri dışında, bu konu çok önemlidir ve anlaşılması gerekendir varlık henüz sizin boyutunuzdayken mutlaka!
İşte bu da aslında sizin uzunca bir zamandır koşulsuzca sevmek dediğiniz kavramın karşılığıdır evrensel anlamda.
Yaratılmış olan, özü ışık olan ırk/varlık Kalu Belâ’dan bu yana ışık olma uğrunda bedeller ödemiştir adeta. Kimi düşmüş, kimi düşürülmüş, kimi yoldan çıkmış, kimi çıkarılmıştır mesela.
… ve hala daha savaş adeta devam etmektedir aslında. Savaş ifadesi burada sevgi ile çelişen bir ifade olsa da sizin bu boyutta içselleştirebilmeniz için bilerek seçilerek kullanılmıştır mutlaka. Nedensiz sanma!
Durum özetle buyken yukarıda gelelim dünya boyutuna. Neler yaşanıyor acaba bu zamanlarda?
Zaman AN olsa da her boyutta, aslında o boyuta uygun bir zaman akışı vardır. Bu hususa şu noktada çok fazla kafa yormayın zira zihin boyutunda henüz anlaşılması zor akışlar bunlar sizin için daha.
Yüksek boyutlar bir yana sizin dünya boyutunda, hala daha 3.boyutta zaman akışı düzlemseldir ya, işte bu noktada neler oluyor, oldu, olacak bakalım onlara.
Son 6 yılda geldiğiniz muazzam nokta bizleri sevindiriyor olsa da yukarıda, hala daha yapılması gerekenler var aşağıda. Zira Toprak Ana yorgun ve dolu acıyla. Temizlenmesi gerekiyor adeta ışıkla.
Bu neden önemli hemen anlatalım:
Düşünün ki dev bir kaya parçası kopup gelmiş çağlayanın ağzına. Güzel güzel akması gerekirken çağlayan vadiler arasında bu büyük taş/kaya engel oluyor adeta suyun yoluna ve su akmaktansa yanlara doğru sıçrıyor, köpürüyor adeta.
… ve hatta zamanla suyun taşıdığı alüvyonlarla ve organizmalarla taşın etrafı genişliyor adeta taşçıklarla, tortularla, otlarla…
Su yolu tamamen oluyor bir göl adeta. Akmak şöyle dursun taşarak yayılıyor etrafa ve yayıldığı alanda talan ediyor, yok ediyor ekinleri, hasadı telef ediyor adeta.
Uzatmayalım, kısaca dünya şu anda evrensel akışın tam ortasında dev bir engel gibi duruyor adeta.

Diyebilirsiniz ki çekin alın onu kenara, yok mu gücünüz koca evrende bundan başka?

Ama biz alırsak onu kenara üzerinde yaşayanlar sarsılmaz mı adeta ve hatta düşmezler mi suya? Boğulup kalmazlar mı ortada?

Gerek var mı buna? Bir kez daha gerek var mı buna?

Zira siz yaşadınız benzerlerini daha fazla defalarca!
Ayrıca biz alıp koysak bile kenara siz çıkmış olmazsınız ki arşa!
Nafile çaba olur bunca hazırlık, yazık değil mi insanlığa? Zira insan varlığı bu boyutta hür iradesi ile yol alırken milyonlarca yılda getirdi, taşıdı kendini aydınlığa adeta. Son bir dokunuş kalmışken neden çekilsinler kenara adeta başları önde, elleri avuçları bomboş dönsünler en başa hazır gelinmişken yolun neredeyse sonuna. Siz yapın da bu hamleyi kalıcı olsun kainatta.

Toparlayalım hızla.
Siz çıktınız bir yola. Aydınlanma yoluna, binlerce yıl önce bu dünyada. Az gittiniz, uz gittiniz, dere tepe düz gittiniz, vardınız Kaf Dağı’na şimdi vakit geldi son bir adımla Kaf Dağı’nı da aşmaya.

Hatırlayın ama!
Zümrüd-ü Anka Kaf Dağı’nda sizi bekliyor adeta!!!
Bu sözümüzü de iyi anlayın mutlaka.*
Hazırlanıyorsunuz bir sıçrayışa daha. Her olayda biraz daha, biraz daha… Temmuz geçerken meşakkatli birçoklarınız için bu dünyada, Ağustos var daha ve hatta Eylül’de bir sıçrama daha.

Sıçrama nedir? Kısaca bilinç değişimidir aslında. Siz aşağıda hazırlandıkça bizim size gönderdiğimiz bilginin, ışığın artması, yolların açılması, kapıların çoğalmasıdır adeta.
Bundan sonra geriye dönüşü olmayan bir noktada hızlanacaksınız adeta. Ama sanmayın ki duramazsınız, dönemezsiniz ama durmayın, dönmeyin asla.
Zira sizi yolunuzdan döndürmek isteyecekler hala iş başında. Aman ha, kanmayın onlara. Çok çeşitli kostümleri var, inanmayın onlara.
Siz sadece ve sadece kendinizi bilin yeter aslında. Onlar sizin göreviniz değil, bulaşmayın asla.
Sizin göreviniz ışık olmak, ışık kalmak bu dünyada.
Her bir fırtına misali rüzgar estiğinde yanı başınızda adeta, yüreğinizde yanan meşaleyi söndürmek için de olsa, siz yeniden yakabilmek için donanımlı kalın mutlaka. Yanartaş’ı** hatırlayın mesela, yanıyor ya, bu dünya var edildiği andan bu yana yanıyor ya hiçbir savaş, hiçbir afet, hiçbir mahluk onu söndüremedi ya sizin ışığınız da ona benzer aslında; içten yanar, içten söner!
Siz kendinizinkini yakın ve bir daha söndürmeyin asla, asla, asla.

Bu yolda ilerlerken mutlaka birbirinize yardım edeceksiniz zira bir ve bütünün parçalarıyız aslında. Bizden, bazılarınıza, bazılarınızdan birçoğunuza, birçoğunuzdan hepinize mesela.
Duyun, görün, hissedin, bilin mutlaka iyiyi, güzeli, koşulsuzca sevgiyi ve ATIN mutlaka yüklerinizi ATIN mutlaka. Siz atın onları aşağıya, boşluğa, kainata adeta, biz tutar alırız onları, dönüştürürüz adeta. Endişelenmeyin o konuda. Siz yeter ki niyet edin atmaya.
… ve çalışın mutlaka. Daha çok ışığı çekmek için dünyaya, yaşayanlara, yaratılmışlara ve Toprak Ana’ya.
Çalışın mutlaka.
Haftada 1 Ebru yardım ediyor size**** ama siz her gün çalışın mutlaka. Bu dünya sizin, bu kainat bizim, bu evren hepimizin, hatırlayın mutlaka!

Soruyorsunuz ya ne olacak sonra?
Ya temizleyemezsek ne olacak?
Ya herkes uyanamazsa ne olacak?
Siz takılmayın bunlara. Sonsuzlukta, ilahi düzenin akışında, üst akıl var mutlaka, her şey sizin iyiliğiniz için aslında.
Siz arındığınızda ve arındırdığınızda natamam bir eve taşınmaktansa her şeyiyle mükemmel kusursuz bir villaya/saraya taşınmak gibi adım atacaksınız 5.boyuta.
Olmazsa varsın olmasın ama yapabilecekken neden olmasın ki acaba?
Kaldı ki daha önce de dedik defalarca herkes aynı anda taşınmayacak 5.boyuta. Ne şimdi, ne sonra. Yani anlatalım, vakit geldiğinde evrensel manada 5.boyuta çıkmaya hazır olanlar, hazırlananlar ve vakti gelip, görevi tamamlananlar çıkacaklar kolaylıkla.
Bu manada 5.boyutta dünya hazır olduğunda başlayacaklar yaşamaya 5.boyut gerçekliğini dünyada.
Ama diğerleri arkadan da olsa kendileri hazırlandıkça bir bir çıkacaklar ondan sonra 5.boyuta.
… ve bir kısım devam edecek 3.boyutta, zira 3.boyut gerçekliği sonsuzdur kainatta. Dolayısıyla siz hangi yolu seçensiniz ona karar verin bugün burada.
Hızla ve kolaylıkla, vakit geldiği anda çıkacak olan mı 5.boyuta?
Sonra zamanla yeni yollardan geçerek adeta bir bir taşınacak olan mı 5.boyuta?
Yoksa seçim imkanı varken şimdi ve daima 3.boyutta kalmayı seçen mi olacaksınız acaba?
Seçim sizin ve bizim hepinize sevgimiz sonsuz ama neden kalasınız ki burada?
Siz ki bu zamanda bu coğrafyada bedenlenmeyi seçen ve seçilensiniz neden kalasınız ki burada?
Bir derin nefesle başlayın artık anlamaya ve hatırlamaya, izin verin anlatalım çokça ve kolaylıkla bilişinize verilen idrakler yoluyla. Açın kendinizi ışıktan gelene, kolaylıkla aksın idrak bu boyutta olanlara ve siz aldıkça genişlesin ortak bilinç, dağılsın yayılsın tüm insanlığa ve kainata.
Durmayın, duraksamayın bu yolda, bir derin nefesle başlayın bugün burada.
Kalın sağlıcakla, sonsuz sevgimizle kucaklıyoruz her birinizi şimdi ve daima.
Bu yazı F. Ebru Tolan’a 6.7.2019 Cumartesi günü saat 16.03 itibariyle tarafımızdan yazdırılmıştır. Konsey

Ek:
Bilinmesinde fayda gördüğümüz bir hususu da eklemek istiyoruz zira önümüzdeki günlerde, 2019’u bitirmeye doğru ilerlerken içinizde zorlanacaklar olacak. Oysa bu kaçınılmaz değil! Adeta sizin hür iradenizle yaptığınız seçimlerin sonucunda.

Yani, bir başka değişle, hala dünyevi tarafta vaktiniz varken bir derin nefesle başlayın bugün burada tüm yüklerinizden arınmaya. Nelerdir? Nasıl temizlenir bilgilerini indirdik bolca, dönüp bakın kayıtlara (Ebru’nun kayıtlarına)***

Ama esas diyeceğimiz şudur: önümüzdeki günlerde radikal diye adlandırabileceğiniz değişimler olacak her birinizin hayat akışında. Uyananlarda ve uyanmak üzere olanlarda ayrı ayrı olsa da hepinizde. Bazı değişimler görünürde kötü, acı, travmatik olsa da görünenden öte muazzam bir rahatlama, değişim ve ışık için olacak aslında… ve benzer şekilde yine bazı değişiklikler olacak görünürde hoş ve keyifli ama onlar da aslında görünenden öte manada bir arınma ve temizlik söz konusu olacağı için zamanla ortaya çıkacak negatif tesirler yıldırmasın sizi asla!

Düşmeyin boşluğa ve karanlığa. Her ne oluyor olursa içinizde ve çevrenizde (yakın-uzak) adeta siz her seferinde bir derin nefesle şükredin olana, oldurulan şekliyle mutlaka ve yükselin ışıkla.

Niyetiniz hep ışıkla yükselmek ve sevgiyi hissetmek olduktan sonra asla düşmezsiniz karanlığa, endişe etmeyin bu yolda. Yanınızdayız, yakınınızdayız, her daim yoldaşız siz sevgiden yana seçimler yaptıktan sonra bu dünyada. Işık sonsuz ve sınırsızca akıyorken size adeta sizi bulur, buldurulur şimdi ve daima. Siz yeter ki durmayın, duraksamayın bu yolda.
Kalın sağlıcakla.
Bu ek görülen lüzum üzerine 9.7.2019 Salı günü saat 13.03 itibariyle  F. Ebru Tolan’a tarafımızdan yazdırılmıştır. Konsey


*Zümrüdü Anka kuşunun hikayesini bir de bu şekliyle okumanızı öneririm.

** Yanartaş / Antalya, Çıralı

***Yükler hakkında blog yazılarımı ve YouTube videolarımı “affetme”, “karma”, “karmik” “zihin”, “yük” vbg. aratma kelimeleri ile bulabilirsiniz.

****Işıldayan Hayatlar'la Saf Sevgi Enerjisi Çalışma Grubu olarak her Pazartesi akşamı 11.00'de uzaktan çalışma yapıyoruz. Dileyen herkes nefesi ve niyetiyle katılabilir, siz de  Facebook/ Işıldayan Hayatlar'la Saf Sevgi Enerjisi Çalışma Grubu'na katılabilir Facebook kullanıcısı değilseniz DM yoluyla amaç ve hazırlık bilgilerini isteyebilirsiniz. 

 

2 yorum:

  1. Derin, düşündürücü,idraki zorlayıcı ,aynı zamanda hızlandırıcı, harekete geçirici muazzam bir mesaj...

    YanıtlaSil