23 Ocak 2019 Çarşamba

TOPRAK ANA SİZE SESLENİYOR!

Bir anlığına varsayın ki Toprak Ana dile geldi, size sesleniyor:


"Ben yaşlıyım! 
Yaşlı ve yorgun.
Ne sıcak ne soğuk, ne eserim ne gürler ama yorgunum.
Ben sararım, sarmalarım, örter okşarım, her daim kapatır, saklarım ama yorgunum.
Çok badireler atlattım; çok sevenim oldu, çok horgörenim... Hepsine aynı şefkati gösterdim diyemem ama hep dillendirdim niyetimi, Ben koruyucuyum, Ben tutucuyum -bir arada- Ben kollayıcıyım, Ben savunucuyum ama yorgunum.
Yaşlıyım ben ve dermansız.
Yüklüyüm ben ve halsiz, mecalsiz.
Ama hala sevgiyle doluyum.
Hassas noktalarım var benim, nedensiz değil hassasiyetlerim. Çok emek verdim, sakındım, korudum, izin vermedim savaştım ama artık yoruldum.

Önemliyim ve özelim. Sevenim çok ama sevmeyenim de çok, bilirim.  Çok darbe aldım, çok yıkıldım, yeniden yaratıldım. Gücüm çok ama yoruldum. Yardım istiyorum tüm yaratılmışlardan. Uzunca bir süredir yardım istiyorum insanlardan. Öbek öbek, az sayıda da olsa, sevenim çalışıyor canla başla ama ben yorgunum.

Ben kızmam, söylenmem, ben yakmam, yıkmam ama kendimi korurum sınırsızca. Ne badireler atlattım ben milyonlarca yılda. Bunu da atlatırım ama kendini korumak uğruna yapacaklarım zarar versin istemem insanlığa, yorgunum. 
Gözlerimi kapatıp adeta son nefesimi verircesine, sonsuzlukta yok olmak gibi adeta süzülesim var ama ben ANA'yım, yapamam bunu insanlığa.
Duyun sesimi, kulak verin bana. Koruyun, kollayın ama yetmez ki bu bana. Sıvayın kolları, girişinin adeta, yüküm çok, çöpüm çok, arındırın beni mutlaka. 
"Nasıl"ını anlatırım ben soranlara. Siz yeter ki kulak verin bana.
Yüreğimden acıları alın, karnımdan yumruları... Gözlerim görmesin artık kan ve acı.  Boğazımdan akan zehir olmasın artık, ciğerlerim dolmasın artık.
Ben taşıdım size bunca zaman, taşırım yine, ama titreyen bacaklarım, tutmayan dizlerim izin vermiyor adeta. Yorgunum.
Ayağım olun, bacağım, gözüm olun, kulağım... bir süreliğine bırakın beni yatayım. Siz çalışın, ben uyuyayım. Biraz salayım ...,  biraz salayım; sizi korumak için tuttuğum ne varsa bunca zamanda. Siz onları alın, alın ve arındırın bu arada. Ben uyuyayım, biraz uyuyayım. Narkoz verilmiş gibi adeta. Siz çalışın ben duymayayım. Sonra ayıldığımda temiz ve dinç, zinde ve güvende, sağlıklı ve formda, korur kol kanat gererim size yeniden adeta.

Ben ANA'yım, şimdi ve daima. Sadece izin verin biraz dinleneyim adeta. Kış uykusuna yatmış gibi yatayım biraz. Siz çalışın bu arada, baharda, evet baharda birlikte coşarız, uyanırız, koşarız adeta. Kalın sağlıcakla. Toprak Ana'nız"

Bu yazı F. Ebru Tolan Karahasanoğlu tarafından 23 Ocak 2019, Çarşamba günü saat 12.28 itibariyle İstanbul'da kaleme alınmıştır.


Kaleme alanın notu: Bu yazı ile birlikte konuyu daha iyi anlamak için
TOPRAK ANA 
ve
YÜKSELİŞE DOĞRU HIZLA İLERLERKEN
başlıklı yazılarımı da okumanızı öneririm.


3 yorum:

  1. Siteniz çok harika gözüküyor cidden, başarılı ve özgün içerikler.

    Bende kendi çapımda açtığım blog siteme beklerim. www.zanalab.com

    YanıtlaSil
  2. Ne güzel anlatmış ihtiyacını...
    Herkesin Toprak Ana için yapabileceği birşey vardır... kimi küçük kimi büyük ama herkes bir şey yapabilmeli... sadece sorana mı söylemek lazım.. 🤔

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Herkes sorsun, herkes cevabını alsın...Bu ev hepimizin... o yükler de hepimizin!

      Sil