Dünya denen evde, kendi yüreğinde, kendi biçtiği kaftanın
içinde varlığını sürdürmekte olan tüm canlılara selam olsun bu özel günde.
Bizler sizin için çalışırken kendi bildiğimizce ve sizlerden
gelen yönlendirmelerle (bilinçsizce yaptığınız) sizler de devam ediyor gözükmektesiniz
kendi bildiğinizce!
Oysa vakit geldi, bilmecenin çözülmesine.
Artık geriye dönüşü olmayan ilerlemeyi seçtiğiniz, seçildiğiniz
bilinçte yükselmeniz gerekiyor kendi içinizde. Buradaki yükselme ifadesi 5.
boyuta yükselişle karıştırılmasın diye belirtiyoruz ama sıçrama da olmayacağı
için anlatacağımız, uygun kelimeyi siz bulun kendi içinizde; ilerlemek, çıkmak, yükselmek,
seviye değiştirmek,… ne demek isterseniz kendi içinizde.
Sizler bunu gerçekleştirebilin diye dünya düzeninde biz
çalışıyoruz nicedir, izninizle.
"İzninizle"den kastımız, dünya yolculuğuna çıkmadan
imzaladığınız, bıraktığınız anlaşmalar, henüz bilemezseniz de.
Burada da “bilmek” kelimesini seçerek kullandık . Zira
hatırlamak için, hatırlatabilmemiz için, gelmeniz gereken olgunluk seviyesine
ulaşamayanlar oldu içinizde.
Öyleyse, ezcümle, siz kendinizi ilerlettikçe açılacak idrak
kapılarından geçtikçe, geçebilmek için ilerledikçe işaretler değişecek,
nişanlar gelecek ve hatırlatılacak size, sizin içinizde. Ama bulunduğunuz seviyede
-bazılarınız için- teleskopla göğe bakıp öykünmek gibi ilerlemeniz gereken yol
kendi içinizde. Bakıyorsunuz, arzuluyorsunuz ve iç geçiriyor, bekliyorsunuz
yine ve yine…
Teleskop ne kadar güçlü ise o kadar netleşiyor detaylar
belki içinizde ama elleyip tutamıyor, gidip dokunamıyorsunuz ya illüzyonun
içinde, yetmiyor bu size.
Bizden size akanlar, asılı kalıyorlar çevrenizde, gidip
görmedikçe, alıp içinize çekmedikçe parçanız olamıyorlar ve tamamlanamıyorsunuz
kendinizce.
Neden bu düzen böyle?
Neden bu kadar karmaşık kimilerine?
Neden zorlayıcı olmalı eğer nihai amaç yükselmekse?...
dediğinizi duyuyoruz sessizce. Susuyoruz yine de, nedense?
Çünkü denedik defalarca öncesinde. Başka yollar, yöntemler
denedik. Gelemedik yeterince ileriye. Bu sefer kuralları bizde böyle belirledik,
birlikte. BİRLİKTE.
Matriksin içinde, önceden belirlediğimiz kurallar
çerçevesinde, herkes kendi rolünde, devam edeceğiz bir süre daha böylece.
Ama artık bilmece çözülmeli yardım edilecekse diğerlerine.
Diğerleri kim?
Bilmeceyi çözecek kim? Gelelim bu bilgiye.
"Diğerleri" kendi tekamül yolculuğunda devam edecek olanlar
bir süre daha sessizce.
Bilmeceyi çözecek olan kim? Bizler, sizlerle…
Bilmeceden kastımız ne? Düzen mi kendi içinde? Yoksa…?
Beklediğiniz ne? Yükseliş.
Olan ne? Bilinmese de gerçekleşen ne?
Uzatmayalım lafı, yormayalım akılları. Söyleyelim sessizce
yüreklerinize; niyet edenlere, duymayı seçenlere.
Olan; olduran da kendi içinizde.
Yani bilmece “olduran da kendi içinizde” ne demektir anlamak
sessizce.
Ve bu ekinoks döngüsünde siz bilmeceyi çözün diye, iyiden
iyiye daha çok yardım gelecek içinize. Biliyoruz karmaşık gözükmekte ama sadece
iki gözünüzle gördüğünüzde. Yüreğinizin sesiyle (kalp gözü), aklın ötesini
okuyan gözü (3.göz) aktifleştirdiğinizde önce netlik ayarı gerekecek belli
bir süre ama eninde sonunda belirginleşecek tüm güzellik kendi içinizde.
Kısacası, başkası değil de Siz harekete geçtiğinizde muazzam
dönüşüm olacak kendi içinizde.
Bu dönüşüm olduğunda ilerleyeceksiniz kendi içinizde.
İlerlediğinizde hatırlayacaksınız siz kimsiniz gerçeklikte.
Hatırladığınızda yapacaklarınız dünya düzeninde,
hatırlatacak diğerlerine.
Diğerleri de hatırladığında kendi içinde, siz birlikte el
ele tek yürek BİRLİK bilinci ile geleceksiniz beklenen yere.
Geldiğinizde tamamlanacak tüm bilmece, eksik 3-5 parça kalsa
bile bütünlüğün resmi tam ve anlaşılır olacak kendi çerçevesinde.
O resmi gördüğünüzde büyülenmişcesine hayranlık duyacaksınız
kendinize.
Sizin beğeneceğiniz, sizin eseriniz örnek gösterilecek tüm
evrende. Öyleyse azla yetinmek niye, kendini sevmemek niye?
Öfke ister içinizde... ister çevrenize... yıkmaktan, yakmaktan başka
ne işe yaradı söylesenize? Öfkelenme demekle bitmiyor ki kendinize duyduğunuz
öfke, nedensizce? Nedeni belli; yüreğinizde. Yapabilecekken yapamamak kadar
acısı var mı kendi içinizde? Öyleyse neden bekliyorsunuz hâlâ sessizce?
Gece ile gündüz eşitlendiğinde sizde kendi içinizde geçin
geçidinizden sessizce başlayın aydınlığa doğru ilerlemeye. 21 Aralık’a kadar
vaktiniz var, demedi demeyin bize. Daha diyecek çok sözümüz var da bekliyoruz
sessizce.
Değişim dönüşüm hepsi birer bilmece kendi içinde.
Cevaplar yüreğinizde. İçinize döndüğünüzde bir bilinmezlik
kuyusuna düşmüş gibi hissetseniz de bir süreliğine bilin ki yüreğiniz açılmakta
enginlere ve o enginlerin içinde her alan güzel kendi içinde. Işık olanları
ekleyince peş peşe yol sizi götürecek kendi gerçekliğinize.
Keyifle, ahenkle…
Bekliyoruz sizi az ötede.
Sonsuz sevgimizle.
Bu yazı 17 Mart 2021'de Firdes Ebru Tolan** tarafından kaleme alınmıştır, talebimizle. Konsey İstanbul - 14.06
*2021 yılı itibariyle ekinoks ülkemizde 20 Mart 2021, saat 12.37 itibariyle gerçekleşmiştir.
**Kaleme alanın notu: Yazının içeriğinin kalp gözüyle daha kolay içselleştirilebilmesi için yüksek sesle okumanızı öneririm.