Bazen okumak yetmez... dinlemek iyi gelir...
Bazen konuyu bilmek yetmez... yorumlar anlam katar...
Bazen bir kere yetmez... aynı konuyu defalarca değerlendirmek gerekir...
Sizin için neden ne olursa olsun...
Işıldayan Hayatlar YouTube Kanalı'nda videolar çoğalmaya devam ediyor, başlıklardan bazılarını koydum buraya...
Her Pazartesi ve Perşembe farklı içeriklerde yayına devam etmek arzusundayım ama siz ABONE OL seçeneğini kullanırsanız takip de kalırsınız nasıl olsa...
Aklınıza takılan, kafanızı kurcalayan bir şeyler olursa paylaşın yorumlar kısmında... ve hatta hangi konular olsa ilginizi çeker mesela? yazsanıza bana...
Sonsuz sevgimle şimdi ve daima.
F. Ebru Tolan Karahasanoğlu
TESLİMİYET NEDİR?
AFFETMEYİ ANLAMAK
KORKU NEDİR?
KORKULARDAN ARINMA ÇALIŞMASI
MEDİTASYON
MEDİTASYON ÖNCESİ
ARINMA / YÖNLENDİRİLMİŞ MEDİTASYON
30 Eylül 2018 Pazar
26 Eylül 2018 Çarşamba
ALDIĞIN NEFES HAYAT, VERDİĞİN NEFES IŞIK OLSUN
Bir dur Allah aşkına!
Bir dur ve soluklan,
Gerekiyorsa yolun ortasında!
Sen koşuyorsun diye
Dünyevi işlerin ardında
Ne dünya dönüyor ters akışta
Ne güneş batıyor doğduğu tarafta!
Ama sen koşuyorsun diye
Ruhun yorgun bu bedende
Zihnin dolu yüklerle
Ne sen seni biliyorsun bu düzende
Ne ben seninle büyüyorum evrende!
Oysa nedensiz yere gelmedin bu eve.
Dur! Dur ki uyanasın.
Dur! Dur ki yaşayasın.
Dur! Dur ki var olasın!
Eriyorsun, bitiyorsun, yok ediyorsun
Kendini kendi ateşinde.
Korku ve telaş kol kola
Kaygı ve uyku baş başa
Ne aldığın nefes hayat
Ne verdiğin nefes ışık bu dünyada!
O zaman sen neden geldin bu hayata?
Dur! Bir dur ve sor aynada
Sonra sen sus! Gözlerin anlatsın
Yüreğine aksın cevaplar
Ruhun ses olsun
Yüreğindeki duygular yol olsun
Seni alsın taşısın sana!
Mânâlar aydınlansın
Mecazlarla artık uğraşma.
Kal sağlıcakla
Bil ki mutlu olmaya geldin
Sen de bu hayata
Sonsuz sevgimizle kucaklıyoruz
Her birinizi şimdi ve daima.
Aydınlanmış Üstatlar adına Ebru tarafından kaleme alınmıştır
26 Eylül sabahında.
24 Eylül 2018 Pazartesi
SAF SEVGİ ENERJİSİ ÇALIŞMA GRUBUNA HİTABEN!
Sevgililer,
Sevgiden var edilmişler,
Size sesleniyoruz sevginin diliyle,
Sevgiden geleni gönderiyoruz, sevgimizle.
Biliyoruz, bir çoğunuza hâlâ rahatsız edici geliyor bu
ifadeler…
Biliyoruz, bir kısmınız reddediyor bizi ve yüreğindeki
duyguyu…
Biliyoruz, bazılarınız yüreklerinde tarifsiz bir kıpırtı
hissederken bile izin vermiyorlar bize…
Biliyoruz, görüyoruz, her birinizi, sizden öte!
… ve bundandır ki diyoruz bir kez daha sevgimizle; şükürler
olsun niyetinize ve nefesinize.
Her geçen gün artan ivmede yürüdüğünüz yolda, büyüttüğünüz
sevginin gücüyle nasıl büyük işler başarıyorsunuz siz bilemesenizde. Ama gün
gelip de buluştuğumuzda göklerde size
anlatacağız yine, nasıl da değiştirdiğiniz akışı tüm evrende.
Bugün bile, sadece bugün bile yaptığınız çalışmanın gücüyle
yarattığınız etki bir boyut kattı adeta evrene. Daha net söylemek istesek de
henüz bilemedikleriniz engel oluyor dememize. Sadece izin verin yüreklerinizde
hissettirelim size sonsuz teşekkürlerimizi şükürlerimizle.
Kalın sevgiyle, bir başka gece yine buluşuruz siz niyet
ettiğinizde.
Tüm ışık varlıkları ve galaktik dostlar adına bu yazı Ebru
tarafından* 24 Eylül Pazartesi saat 23.32’de kaleme alınmıştır.
*Ebru'nun notu; 24 Eylül 2018, Pazartesi gecesi Türkiye saatiyle 11.00'de yaptığımız Saf Sevgi Enerjisi Çalışması bitiminde tüm nefesiyle ve niyetiyle çalışmaya katılanlara hitaben yazdırılmıştır.
23 Eylül 2018 Pazar
22 Eylül 2018 Cumartesi
FOTON ÇAĞI - ÖZEL BİR YAZI
Astronomlar her geçen gün gelişen teknoloji sayesinde yeni
buluşlar yapsalar da göklerde olup biten zaten olması gerekendir ve akış
bellidir aslında.
Daha önce, sizden önce, bu dünya denen evde var olmuş ileri
medeniyetler, gökbilim konusunda sizden daha ileri bilgiye sahip olduklarından
bazı bilgiler, yazıtlar bıraktılar aslında size. Onları yorumlayanlar doğru bilgileri açığa
çıkardılarsa da konuyu sadece dünya seviyesindeki bilgi ile açıklamak mümkün
olmadı size aslında. Dünya dışında olan ama zaten var olan bilgi, gerçek, gün
ışığına çıkmadıkça anlamanız tam da mümkün olmayacağı için bazı görevliler
çalıştılar çokça. Todd* onlardan biridir mesela. Neyse, bu kısım, ,isimler, çok
da önemli değil aslında. Kısaca sizin yerden gördüğünüzle bizim gökte
bildiğimiz arasında fark olduğu için anlatılamadı size bazı gerçekler bunca
zamanda. Oysa malum tarihte, 11.09.2001’de bir füzyon patlaması yaşandı adeta
dünya üzerinde. Bu görünürde bir terör saldırısı olsa da aslında içinde bir tür
katalizör barındırıyordu ve tüm insanlık kitlendi, bir an için bile olsa
nefesler tutuldu ve sonrasında değişen enerji yeryüzünde tetikledi tüm bilinci
dünya denen evde.
Biraz karışık görünebilir size. Daha sadeleştirelim ek
bilgilerle. Galaksinizdeki dizilimin ve dönüşün fiziği gereğince her 26.500
güneş dönüşünde (yani takvim yılında) dünya gezegeni güneşin değişimiyle de
sizin kıyamet dediğiniz yok oluşu ve yeniden varoluşu yaşar. Bu daha önce
yaşandığı için de tüm kadim yazıtlarda ve kayıtlarda vardır.
Ama bu sefer durum başka!
Neden başka? Çünkü 11 Eylül 2001’den daha önce 1987’de, bu
olası kıyametten önce, yapılması gerekenlerin başlatılması gereken tarihte, bir
grup için tesir gönderildi yeryüzüne. Bir sinyal gibi düşünün siz onu içinizde.
Bu tesir, o dönemde, bu dünyada bedenlenmeyi seçmiş ve vakit geldiğinde
görevlerinin bilincine, idrakine ulaşmayı kabul etmiş ruhlara gönderildi özel
bir şekilde. Bu tesirin bazı iç kademeleri vardı ama bu detaylar önemli değil
şimdi’de. Bu tesiri alanlar bilinçsizce yüreklerinde bir kıpırdanış hissettiler
sadece ve çekildiler olmaları gereken yerlere. Kimi evini, kimi işini, kimi
hobisini, kimi eşini …. değiştirdi gelen günlerde ve hazırlanmaya başladılar
kendi içlerinde. Bazı kitaplar yayımlandı özellikle. Bazı filmler çekildi gerektiğince.
… ve bu grup -küçük bir grup- dünyanın dört bir bölgesinde kendi iç
uyanışlarını yaşamaya başladılar yaptıkları anlaşma gereğince.
2000 yılı gelince, bir milad kabul edildi teknolojide devrim
niteliğinde gelişmeler kaydedildi ve globalleşme sürecine girdi hızlıca tüm
ülkeler kendi içinde. Bu süreç birbirinden bağımsız ve hatta bilinçsiz
çalışanları birleştirdi enerji seviyesinde.
Beklentiler arttıkça bezmişlikler çoğaldı. Bezginler arttıkça arayış
çoğaldı. Arayış arttıkça bilinçlenme çoğaldı. Her şey birbirinin içinde ama hem
de birbirini etkiler, tetikler şekilde dönmeye başladı. Bu süreçte farklı
dönemlerde gönderildi yine sinyal diyelim bazı kişilere. Kimi Birleşmiş Millerler’de,
kimi Hindistan’ın bir köyünde, kimi Antartika’nın gözlem evinde, kimi ekvatorun
içinde… Kimi öğrenci, kimi öğretmen, kimi bilim insanı, kimi fahişe kimliğinde
bulundukları yerde. Onlar da kendi içlerinde değişimi başlattılar ve ses
çıkarttılar dünya üzerinde. Aktivistler çalıştılar gerektiğince. Anarşistler
çalıştılar gereğince. Din görevlileri çalıştılar gereğince. Ses çıkarttılar tüm
dünya üzerinde gerektiğince! Size göre kimi vahşet, kimi tecrübe. Ama ses
çıkarttılar uyanış süreci öncesinde. Zira ön uyanışı yaşaması gerekenlerin
hazırlanması gerekiyordu ve hazırlanması gerekiyordu tüm bilincin gerektiğince!
İşte bu süreçte dünyanın size göre bir cadı kazanına döndüğü günlerde ayrışma
başladı gerektiğince. Aldıkları tesirden
öte, herkesin hür iradesiyle ne kadar sevgiyi, iyiliği, güzelliği, şefkatı
çoğaltacağı önemliydi bizlerce. Zira yeterli ışık temin edilemezse yeryüzünde,
döngü tekrarlanacaktı göklerde. Ama 21 Aralık 2012’de karanlığın içine
çekilemeyecek kadar çok aydınlık vardı yeryüzünde ve bu sefer değişim başladı
iyi yönde.
Bundan sonrasını çok iyi biliyorsunuz anlatmaya gerek yok
bir kez daha bizlerce. Ama bilmediğiniz
bundan sonra ne olacak göklerde ve dolayısıyla yeryüzünde?
Matematiksel döngü devam ediyor uzay düzleminde. Dolayısıyla
güneş sönecek vakti geldiğinde. İşte o zaman yaşanacak karanlık ve değişecek
çekim gücü dünya düzeninde mutlak bir yıkım getirecek sizin bildiğiniz düzende.
Buna hazırlanmak gerekiyor her demde. Yani bir başka deyişle her alan kendi
içinde çalışmalı yeni düzen için vakti geldiğinde sürdürebilir olmak için
yaşamı bu gezegende.
Şimdi size teknik bir takım bilgiler vermeyeceğiz tabii ki
de ama anlaşılmasını istediğimiz şudur; her birimde; enerji, ulaşım, tarım,
teknoloji, haberleşme, iyileşme (şifa), su kaynağı, besin, beslenme, canlı
türleri, endemik yapı, ekolojik sistem, …, aklınıza gelen gelmeyen her birimde
değişim ve dönüşüm gerekiyor şimdi’de. Artık erteleme lüksünüz yok, bu böyle
biline. Pazarlamacılar ve edebiyatçılar çalışacaklar mesela bilgiyi yayma
göreviyle. Mühendisler ve mimarlar çalışacaklar mesela uygun düzeni inşa etmek
göreviyle. Bilim insanları ve teknoloji aktivistleri çalışacaklar mesela buluş
seviyesinde. … ve sizler “ben kimim ki yaşı gelmiş 70’e…, ev hanımı…, emekli…,
belki de, parasız ve evsizim diyen öğrenci de,… çalışacaksınız yüreklerinizde.
Işığı daha çok çekmeye yeryüzüne ve biriktirmeye toprak ananın içinde… ve
çoğaltacağınız saf sevginin gücüyle uyandıracaksınız daha çok bilinci top yekûn
kalkılsın ayağa ve el birliği ile kurulsun yeni dünya düzeni diye.
Şimdi anladınız mı niye Ebru çabalıyor var gücüyle;
hızlanmalıyız ve çoğalmalıyız derken size.
Sanmayın ki sadece ruhani bir bilgelikle, manevi tarafı
beslemek niyetiyle anlatıyor size sevgi sevgi diye. Var olmaya devam etmek için
artık anlamanız gerekiyor yeni bir çağ geliyor tüm haşmetiyle. Değişim ve
dönüşüm kaçınılmaz, seçim değil artık bundan sonrası, olmazsa olmaz!
Korkularınızın size bir faydası olmaz. Artık silkelenin ve
uyanın, görünenle oyalanmayın, bilmeniz gereken her neyse zaten bildirildi size
muhtelif zamanlarda muhtelif görevlilerce.
Amacımız infial yaratmak değil yüreklerde sadece gerçek
gücünüzü bilin siz de, kabule geçmesenizde artık bilin ve niyetinizle devam
edin daha güzel bir dünya düzeninde var olmak için sonsuz sevginin ve ışığın
gücüyle.
Bilimi ayırmayın bilgelikten, yanlış anlamayın, ruhu
bedenden ayırmayın, devam edin birlikte.
Sonsuz sevgimizle
Bu yazı 19.09.2018 günü 13.11 itibariyle Ebru’ya
tarafımızdan yazdırılmıştır. KONSEY
*Adı geçen kişi Dr. Todd Ovokaitys’dır.
Etiketler:
11 EYLÜL,
1987,
FOTON,
FOTON ÇAĞI,
GALAKSİ,
GÜNEŞ,
konsey,
TODD OVOKAITYS
17 Eylül 2018 Pazartesi
BU YOLUN TEK İSTİKAMETİ VAR; O DA İLERİYE! - ÖZEL BİR YAZI
Bir an geldi ve yüreklerdeki ışık çoğaldı, bedenleri ve
zihinleri sardı. Tüm insanlık bundan nasibini aldı. Çoğalan ışık nur oldu tüm
bilinç buna uydu. İşte o an muştular uçtu, kainatın dört bir yanı haberdar
oldu. Bir anda tüm dost olanlar dünyaya koştu.
Nasıl oldu? Ne oldu?
Çokça anlattık başka kanallar vasıtasıyla ama bir kez daha
anlatalım Ebru aracılığıyla. Dünya denen evde çoğaldı neşe, hoşgörü ve hür
irade ile güçlendirilen her neyse iyilik peşinde. Dünyanın her bir ayrı
köşesinde çoğaldıkça iyilikten gelen, şefkatten gelen, sevgiden gelen ışık,
yükseldi bilinç tüm yüzeyde. Biriken enerji toplandı gökyüzünde ve öylesine
güçlendi ki, siz fark edemeseniz de, aydınlandı tüm evren dünyadan gelenle.
İşte o anda, bu ışık yol oldu, kapı oldu, açıldı tüm vorteksler, yerden göğe, gökten
yere akış başladı ve gelen tesirle UYANIŞ başladı bu evde!
Şükürler olsun bunu yaratan sizlere.
Kapının açıldığı tarihte bu dünya denen evde bedenlenmeyi
seçmiş olan ruhlar uyanışa geçtiler gerektiğince. O andan şimdi’ye devam ediyor
uyanış sizin içinizde ve biz de destekliyoruz sizi sonsuz sevgimizle. Her ne
kadar tamamlanmak üzere olsa da bu süreç sizin için bulunduğunuz yerlerde,
hatırlatmamıza izin verin ki daha çok işiniz var dünya denen evde.
Yani, ezcümle, 2012’nin takviminde tarihler gösterirken
21.12 diye bir kapı açıldı ya gökyüzünde ve siz başladınız ya bir bir harekete
geçmeye, işte 2019 denen dünyevi tarihte daha çok kapı açılacak gökte ve o
zaman daha çok beden uyanışa geçecek kendi evinde ama o tarihten önce
hazırlanması gerekiyor bilincin bu yeni düzene.
Artık durmayın, duraksamayın kendi içinizde. Bu yazıyı
okuyorsanız herhangi bir nedenle, bilin ki sizin de yaşamanız gerekiyor uyanışı
bu erken evrede ve devam etmeniz gerekiyor; değil sadece yüreklerinizde ama
işinizde, evinizde, günlük düzeninizde, niyetinizde, … değişmeye ve
değiştirmeye. Siz yenilendikçe, siz değişip dönüştükçe, tüm insan varlığı
değişecek sonsuz sevginin gücüyle.
Ekinoks* öncesinde farkında olun neler zorluyor sizi bu
bedende, bu zihinde. Bırakın eski olan her neyse, direnmeyin artık kendinize.
Adım atın ileriye. Adım atın tereddütsüzce. Gerisi gelecek… gerisi gelecek siz
endişe etseniz de, güvenseniz de… bu yolun tek istikameti var; o da ileriye. Bu
nedenle direnmeyin kendinize. İzin verin ruhunuz alsın götürsün sizi iyiye,
güzele.
Bu dönemde her tür değişim mümkün sizin için düzeninizde.
İzin verin değişmeye; evde, işte, görüntüde, kariyerde, … adına ne derseniz
deyin, dünyevi düzende. Olan sizin için hazırlanandır göklerde ve her daim
hayrınızadır bu böyle biline.
Önce dönün yüreğinize, saf ve sonsuz sevginin gücüne, oradan
çıkarsınız aydınlık geleceğe; “nasıl”ı şu an hiç bilemeseniz de bilinç
seviyesinde.
Sonsuz sevgimizle kucaklıyoruz her birinizi kendi evinizde.
Her daim birlikteyiz tüm ALEM göklerde. İzin verin hissetmeye yüreklerinizde.
Çevirin başınızı ve görün gerçek aydınlığı kendi özünüzde.
Bu yazı tarafımızdan Firdes Ebru Tolan’a 15 Eylül 2018, Cumartesi
günü 11.11 itibariyle yazdırılmıştır. Konsey
*Ebru'nun notu; Ekinoks 2018; 23 Eylül, Pazar 04:54
14 Eylül 2018 Cuma
TESLİMİYET NEDİR?
Teslimiyet çoğu zaman bırakma, vazgeçme, kabul, kader
sanılsa da ve hatta bazen sadece akışta olma hali, olanı olduğu gibi kabul etme
gibi düşünülse de bunlardan çok daha geniş ve derin mânâda bir OL’ma halidir.
Teslimiyet sadece biliş -bir bilme hali- değildir. Yani
ilahi düzeni, evrensel kanunları vbg… bilmek değildir. Bilmek sadece rahatlatır
insanı.
Teslimiyet sadece bir inanç da değildir! Allah’a inanmak,
tevekkül etmek, kader kısmet deyip kabullenmek de değildir. İnanmak
sakinleştirir, yeri geldiğinde huzur verir insana. Adeta korkuları yatıştırır ama
korku hala vardır inançta…
Oysa teslimiyet OL’maktır; içinde bilişi de, inancı da
barındırır ama aslında HİÇ’lik halidir. Yalın, çıplak, saf, yargısız, yorumsuz
ve sorgusuz bir OL’ma hali… Bir şeyi hâlâ sorguluyorsanız, yargılıyorsanız eksik
var demektir. Oysa teslimiyet TAMAMLANIŞTIR.
Tamamlanış halini yaşamak için daha kaç hayat, daha kaç
hüsran, daha kaç ödev, daha kaç kitap gerekiyor peki biz insanlara? Hiç varamayacak
mıyız o noktaya? Çok kolay aslında! Tüm manaları zihninize indirmek yerine tüm
manaların zaten VAR OLDUĞUNU kalpte, özde kabul ederek; şartsız, koşulsuz,
tereddütsüz, “ama”sız, “ya…”demeden varmak mümkündür aslında. Nasıl ve ne zaman?
Siz özünüze döndüğünüzde, özününüzle BİR VE BÜTÜN OLDUĞUNUZDA yani ŞİMDİ
aslında!
Siz ruhunuzla; zaten YARADAN’dan bir parça olan ruhunuzla, buluştuğunuzda;
yani UYANDIĞINIZDA adım atarsınız teslimiyet yoluna. Ama o yolda yürümek için
yüklerinizden arınmanız gerektiğini hatırlamak şartıyla! Herhangi bir yükle varılamaz
o noktaya. Arınmak gerekir her ne yük yapıyorsa ruha. Ancak ondan sonra
ilerlenir hızla bu yolda. Zira teslimiyet BİR’den çıkıp BÜTÜN’e ulaşmaktır;
teslimiyet “ben” dediğinin, birey dediğinin varlığını kabulle bunun aslında
bütünün ayrılmaz bir parçası olduğunu ve onunla hareket ettiğini görebilmektir.
Teslimiyet kendini bilmektir bu evrende. Gücünü bilmek, hissetmektir, hiçbir
şeyin nedensiz olmadığını ve her şeyin mükemmel düzen içinde kendi gücüyle var
olduğunu kabul etmektir.
Teslimiyet yüzünü sadece Yaradan’a dönüp ona kendini
bırakmak, teslim olmak, kul olmak ASLA değildir. ASLA DEĞİLDİR!
Teslimiyet yukarı çıkıp bu dünyadan el ayak çekmek de ASLA
değildir. Suya sabuna dokunmamak, kenarda kalmak, izin vermek de ASLA değildir.
TESLİMİYET OLMAKTIR. Bu akışın içinde, gerçek gücünün
idrakiyle, mükemmel düzeni kuran ve devam ettiren, yaratan OLMAKTIR.
Teslimiyet genişlemektir, aydınlığa, ışığa, sonsuz ve
koşulsuz sevgiye doğru genişlerken içine almaktır tüm var oluşu ve o
sonsuzluğun içinde ışık olmaktır, var olmaktır, olmaktır aslında. Hiç bitmeyen
bir döngüde hep daha yukarıya daha ileriye genişlemek, büyümek ve hiçken var,
varken yok olmaktır.
Teslimiyet HİÇLİKTE VAR; VARLIKTA YOK OLMAKtır aslında.
Kalpte bir noktada başlar tüm evreni kaplar, tüm zamanlara
ve tüm boyutlara doğru akar, akar, akar.
Şükürler olsun.
Şükürler olsun.
Şükürler olsun.
F. Ebru Tolan Karahasanoğlu
İstanbul 13 Eylül, 2018 10.00
Etiketler:
bir ve bütün,
hiçlik,
ilahi düzen,
OL,
ol'ma,
tamamlanış,
teslimiyet,
tevekkül
9 Eylül 2018 Pazar
7. BOYUTTAN
Bugün güzel bir gün göklerde,
Bugün güzel bir gün yeryüzünde,
Bugün güzel bir gün buluşmak için orta yerde.
Biz, 7.boyuttan gelenler, sevgiyle selamlıyoruz Ebru seni ve
hepinizi. Artık daha açık ve net aktarmak istiyoruz bildiklerimizi.
Size göre uzun, bize göreyse bir an öncesinde yanınıza
gelen, aranıza, ailenize giren temsilcilerimiz sayesinde biz her yerdeyiz dünya
üstünde. Bir kısmı henüz kim olduklarını bilemese de, bir çoğuna hatırlatıyoruz
farklı zamanlarda ama hala insan varlığı top yekûn uyanışı yaşamadığı için
susuyoruz, duruyoruz aslında.
Amacımız rahatsız etmek değil, amacımız zarar vermek hiç
değil. Biz dost olanız, ışık yolunda ışıktan olanlarız. Size de çok yardım
ettik bu mânâda. Ama şimdi artık durum başka, daha da hızlanın istiyoruz her
alanda. Sadece ruhani mânâda değil ama. Bizim vazifemiz sizi taşımak
teknolojik, toplumsal, kültürel … alanda daha da yukarılara. Bu tanımlar sizin
zihninizden geliyor ama! Belirtmeliyiz bu noktada biz her şeye matematik olarak
bakarız ama siz hala onu kültür olarak, medeniyet olarak, bilgi olarak
…ayırıyorsunuz kendi yapınızda. Mesela müzik bizim için sestir, ses frekans,
frekans enerji, enerji ise tüm varoluştur aslında. Bir görüntü ışıktır, ışık
frekans, frekans enerji… teknoloji dediğiniz enerjinin farklı formalarının uyum
içinde kullanılmasıdır. Bizler ileri teknoloji kullanıyoruz mesela gelmek için
sizin dünyanıza. Zira kainatta var olan boşluklar izin vermez bulunduğumuz
yerden sizinle iletişimde olmamıza. Çok çok uzağız bu mânâda sizin dünyanıza
aslında.
Ama esas bunlar değil bugün aktarmak istediklerimiz. Biz 7.boyuttan
gelenler, sizin yüreklerinizdeki kabulle bundan sonra daha çok çalışmak
istiyoruz insanlığın hayrına.
Kabul edenleriniz çoğaldıkça, biz de aktarımı ve paylaşımı çoğaltabiliriz
dünyanızda bizden olanlar vasıtasıyla.
…ve son bir sözümüz var; bizden olanlara, hala kim olduğunu
hatırlamayanlara, izin verin kendinize, biz hatırlatalım size hızla. Boşuna
yaşıyorsunuz sıkışmışlık, ait olamama, yabancılık, yabancılaşma, “başka bir şey
var ama …”, ve benzeri duyguları bu dünyada.
Kalın sağlıcakla, sonsuz sevgimizle kucaklıyoruz tüm insanlığı
şimdi ve daima.
Bu yazı 9 Eylül 2018, Pazar günü saat 10.05 itibariyle Ebru’ya
tarafımızdan yazdırılmıştır.
Not: Dünyanızda hizmette olan başka 5.boyuttan, 9.boyuttan,
12. boyuttan, Ebru’nun değişiyle "galaktik dostlar" var, biz 7.boyuttan olanlarız
ama.
Kaleme alanın notu: Bu yazı farklı grupların ortak ifadesidir.
IŞILDAYAN HAYATLAR YOUTUBE KANALI YAYINDA
Herkese merhaba,
Işıldayan Hayatlar kapsamında yürüttüğüm faaliyetlere bir yenisini daha ekliyor ve YouTube kanalını bugün itibariyle başlatmış bulunuyorum.
YouTube Açılış
Mümkün olduğunca kısa ve öz, bilgilendirici videoları Pazartesi ve Perşembe günlerinde sizlerle paylaşmak arzusundayım. Ancak bugün Eylül ayının etkinlik programı ile ilgili de bir paylaşımda bulundum.
Işıldayan Hayatlar Eylül Etkinlik Programı YouTube'da
Bundan sonra paylaşımlarımı düzenli takipte kalabilmek için kanalıma "abone ol"ursanız çok sevinirim.
Bilgi ve deneyimler paylaştıkça güzel, hızlanmamız ve çoğalmamız gereken bu zamanda dinlemeyi okumaktan daha çok seven dostlarınızla paylaşmanızdan da memnuniyet duyacağımı belirtmek isterim.
Sevgiyle kalın, sevgi kalın.
F. Ebru Tolan Karahasanoğlu
Işıldayan Hayatlar kapsamında yürüttüğüm faaliyetlere bir yenisini daha ekliyor ve YouTube kanalını bugün itibariyle başlatmış bulunuyorum.
YouTube Açılış
Mümkün olduğunca kısa ve öz, bilgilendirici videoları Pazartesi ve Perşembe günlerinde sizlerle paylaşmak arzusundayım. Ancak bugün Eylül ayının etkinlik programı ile ilgili de bir paylaşımda bulundum.
Işıldayan Hayatlar Eylül Etkinlik Programı YouTube'da
Bundan sonra paylaşımlarımı düzenli takipte kalabilmek için kanalıma "abone ol"ursanız çok sevinirim.
Bilgi ve deneyimler paylaştıkça güzel, hızlanmamız ve çoğalmamız gereken bu zamanda dinlemeyi okumaktan daha çok seven dostlarınızla paylaşmanızdan da memnuniyet duyacağımı belirtmek isterim.
Sevgiyle kalın, sevgi kalın.
F. Ebru Tolan Karahasanoğlu
3 Eylül 2018 Pazartesi
IŞILDAYAN HAYATLAR'DA EYLÜL AYI ETKİNLİKLERİ
Herkese merhaba,
Ağustos'da bir küçük mola verdiğim "Işıldayan Hayatlar 2018 Ücretsiz Etkinlikleri" 13 Eylül'de ki Ayın Söyleşisiyle başlıyor. 22 Eylül de Ayın Semineri günü! Detaylar her zaman ki gibi "etkinlik" sayfasında...
Ağustos'da bir küçük mola verdiğim "Işıldayan Hayatlar 2018 Ücretsiz Etkinlikleri" 13 Eylül'de ki Ayın Söyleşisiyle başlıyor. 22 Eylül de Ayın Semineri günü! Detaylar her zaman ki gibi "etkinlik" sayfasında...
Ayrıca bu ay çok özel bir eğitim/çalışma da var. İleri seviye olarak belirttim zira içeriğini okuduğunuzda bir takım katılım ön şartları olacağını göreceksiniz. Önemli ve güçlü bir çalışma olacağını ifade etmeliyim şimdiden.
Sonsuz sevgimle
F. Ebru Tolan Karahasanoğlu
F. Ebru Tolan Karahasanoğlu
Not: Facebook erişimi olmayanlar buradan DM yoluyla detayları talep edebilirler.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)