Bedensel sağlık yazı dizisinin ilkinde toprağın enerjisini
nam-ı diğer manyetik enerjiyi dilim döndüğünce anlatmaya çalışmıştım.
Şimdi sıra havanın enerjisine geldi.
Aslında her şeyden önce “negatif iyon” nun ne demek olduğunu çok basit sade bir kimya
bilgisiyle vurgulamak istiyorum zira negatif kelimesinin herkesin
yaşanmışlıkları nedeniyle son derece itici, sevimsiz ve olumsuz bir etki
yarattığının farkındayım. Oysa anlamını öğrenince eminim siz de onu çok
seveceksiniz!
Negatif iyon, bir atomun fazladan bir (-) elektronunun
olması durumuna verilen isimdir aslında. Sadece havada değil su moleküllerinde
de benzer durum olduğunda aynı isimle anılmaktadır. Ama bugün özellikle konumuz
hava. İster hava, ister su, isterse besin maddesini oluşturan atomlar olsun,
negatif iyon formunda oldukları sürece “antioksidandırlar”!!!
Tanıdık bir kelime bulduk, ne güzelJ Malum antioksidanlar son yıllarda
çok moda ve sürekli gündemimizde.
Peki sürekli soluduğumuz hava bir antioksidansa neden olumlu
etkilerini görmüyoruz diye aklınıza geldi mi?
Eğer siz böyle bir soruyu soruyorsanız ben de size şunu
sormak istiyorum, soluduğunuz hava da yeterli negatif iyon olduğunu da nereden
çıkartıyorsunuz?
Ahh keşke olsa…
Detaylara şuradan inelim: En kötü gününüzde, her şeyin ters
gittiği, sevgilinizin sizi terk ettiği, en önemli dersten çuvalladığınız,
ailenizden sevdiğiniz biriyle kavga ettiğiniz, patronunuzun gözünüzün içine
baka baka size haksızlık ettiği, bütün evi bir günde dip köşe bucak temizlemek
zorunda kaldığınız, ikiz bebeklerinizin sabaha kadar uyumadığı… o en kötü gününüzde
söyle bir an kendinizle baş başa kaldığınızda nerenin hayalini kuruyorsunuz?
Hadi bir düşünün, nerede olmak sizi en çok rahatlatırdı?
Nereye gitseniz kendinizi dinlenmiş, yenilenmiş
hissederdiniz?
Neresi size tüm olumsuzlukları unutturacak kadar huzurlu
gelirdi?
????
Kazdağları mı, Kaçkarlar mı, Antalya Düden Şelalesi mi,
babaannenizin Kayseri’deki köy evi mi?, Datça’da ki yazlığınız mı? O hep
resmini gördüğünüz ama hiç gidemediğiniz İsviçre Alplerindeki dağ evi mi?
Neresi???
Şimdiye kadar yüzlerce insana sordum bu soruyu henüz hiç “Palladium
Alışveriş Merkezi” veya “Esenboğa Hava Limanı” diye bir cevap almadım!!!
Oysa neden alış veriş yapmak insanı rahatlatır ya da
seyahate çıkmak???
Emin olun bedeniniz her şeyi bilir! Eğer siz bir kez ama
hayatınızda bir kez deneyimlemişseniz dağ, orman, şelale, deniz … havasını bir
daha unutmaz bedeniniz ve siz kendinizi ne zaman yorgun, bitkin, umutsuz ve
mutsuz hissetseniz zihninizden bir şimşek çakar “beni oraya götür, benim ilacım
orada”!!!
Orada ilaç olan ise negatif iyondur.
Bilim insanları yaptıkları araştırmalar neticesinde negatif
iyonu bol olan ortamlarda insan bedeninin daha hızla iyileştiğini, yorgunluğun
hızla geçtiğini, kalp ve damaklarındaki basıncın dengelendiğini, alerjik
reaksiyonların azaldığını, bakteri, mantar, küf gibi alerjenlerin negatif iyon
olan ortamda yaşayamadığını vbg… tespit
etmişler.
Peki bu kadar güzel ve özel etkileri varsa negatif iyonun,
soluyalım gitsin değil mi?
Bulalım da soluyalım o zaman!!!
Bir televizyon ya da bilgisayar ekranı dakikada 1 milyon pozitif
iyon üretirken, o titiz temiz hanımları fıs oraya pıs buraya, “mutfağa ayrı,
banyoya ayrı detarjanım var şekerim” derken, şıklık uğruna su geçirmez
parkelerle 30-40 yıllık masif parkeler yer değiştirirken, yakıttan tasarruf
edeceğiz diye camlar PVC’li, duvarlar kat kat mantolu yapılırken … bulalım da
soluyalım negatif iyonu!!!
Hadi kalkın ormana gidiyoruz!!! Hatta daha da iyisi şelale
kenarlarına gidiyoruz. Çünkü yine yapılan
araştırmalar negatif iyonların sayısının ortalama ormanlarda santimetreküpte 2.500, akarsu
kenarlarında 2.000 ama şelalelerde 15.000 civarında olduğunu gösteriyor.
Peki bilin
bakalım şu an Taksim Meydanı’nda ya da Kızılay’da soluduğunuz havada ne kadar
negatif iyon var? Ya da suni solunum
makinalarıyla ısıtılıp/soğutulan ofisinizde? Ya da hafta sonu yılbaşı
alışverişi için gidip de baş ağrısı ile döndüğünüz alışveriş merkezinde?
Çok acı ama günümüz
kentlerinde yaşayan insanların soluduğu havada negatif iyon sayısı santimetreküpte
100’e kadar düşebiliyormuşL
Düşünce ne
oluyor derseniz; depresyon, dikkat dağınıklığı, baş ağrısı gibi nispeten basit
sıkıntılar… uzun süreli böyle ortamlarda yaşamak zorunda kalanlarda demans,
kanser, bağışıklık sistemi hastalıkları… ve tabii ki erken yaşlanma!
Bunca karamsar
laftan sonra bir güzel şey söyleyeyim mi size, aslında hepimizin evinde harika
birer negatif iyon sistemi var! DUŞUNUZ… Çünkü en çok negatif iyon, su
zerrecikleri ıslak zemine çarparken ortaya çıkıyor. AMA bu arada şehir şebeke
sularındaki toksik kloru ne yapacağız derseniz o yarının konusu!!! Gök gürültülü sağanak yağmur sonrası da evinizi mutlaka bu muhteşem havayla doldurmanızı öneririm. (anlaşılır güzel görsel için de "arageç" internet sitesine teşekkür ederim)
Sevgiyle kalın,
doğayla iç içe kalın, fırsat buldukça da ormana, deniz kenarına kaçınJ
Ebru Tolan
Karahasanoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder