18 Aralık 2014 Perşembe

NEGATİF İYON ENERJİSİ


Bedensel sağlık yazı dizisinin ilkinde toprağın enerjisini nam-ı diğer manyetik enerjiyi dilim döndüğünce anlatmaya çalışmıştım.
Şimdi sıra havanın enerjisine geldi.
Aslında her şeyden önce “negatif iyon” nun  ne demek olduğunu çok basit sade bir kimya bilgisiyle vurgulamak istiyorum zira negatif kelimesinin herkesin yaşanmışlıkları nedeniyle son derece itici, sevimsiz ve olumsuz bir etki yarattığının farkındayım. Oysa anlamını öğrenince eminim siz de onu çok seveceksiniz!
Negatif iyon, bir atomun fazladan bir (-) elektronunun olması durumuna verilen isimdir aslında. Sadece havada değil su moleküllerinde de benzer durum olduğunda aynı isimle anılmaktadır. Ama bugün özellikle konumuz hava. İster hava, ister su, isterse besin maddesini oluşturan atomlar olsun, negatif iyon formunda oldukları sürece “antioksidandırlar”!!!
Tanıdık bir kelime bulduk, ne güzelJ Malum antioksidanlar son yıllarda çok moda ve sürekli gündemimizde.
Peki sürekli soluduğumuz hava bir antioksidansa neden olumlu etkilerini görmüyoruz diye aklınıza geldi mi?
Eğer siz böyle bir soruyu soruyorsanız ben de size şunu sormak istiyorum, soluduğunuz hava da yeterli negatif iyon olduğunu da nereden çıkartıyorsunuz?
Ahh keşke olsa…
Detaylara şuradan inelim: En kötü gününüzde, her şeyin ters gittiği, sevgilinizin sizi terk ettiği, en önemli dersten çuvalladığınız, ailenizden sevdiğiniz biriyle kavga ettiğiniz, patronunuzun gözünüzün içine baka baka size haksızlık ettiği, bütün evi bir günde dip köşe bucak temizlemek zorunda kaldığınız, ikiz bebeklerinizin sabaha kadar uyumadığı… o en kötü gününüzde söyle bir an kendinizle baş başa kaldığınızda nerenin hayalini kuruyorsunuz?
Hadi bir düşünün, nerede olmak sizi en çok rahatlatırdı?
Nereye gitseniz kendinizi dinlenmiş, yenilenmiş hissederdiniz?
Neresi size tüm olumsuzlukları unutturacak kadar huzurlu gelirdi?
????
Kazdağları mı, Kaçkarlar mı, Antalya Düden Şelalesi mi, babaannenizin Kayseri’deki köy evi mi?, Datça’da ki yazlığınız mı? O hep resmini gördüğünüz ama hiç gidemediğiniz İsviçre Alplerindeki dağ evi mi?
Neresi???
Şimdiye kadar yüzlerce insana sordum bu soruyu henüz hiç “Palladium Alışveriş Merkezi” veya “Esenboğa Hava Limanı” diye bir cevap almadım!!!
Oysa neden alış veriş yapmak insanı rahatlatır ya da seyahate çıkmak???
Emin olun bedeniniz her şeyi bilir! Eğer siz bir kez ama hayatınızda bir kez deneyimlemişseniz dağ, orman, şelale, deniz … havasını bir daha unutmaz bedeniniz ve siz kendinizi ne zaman yorgun, bitkin, umutsuz ve mutsuz hissetseniz zihninizden bir şimşek çakar “beni oraya götür, benim ilacım orada”!!!
Orada ilaç olan ise negatif iyondur.
Bilim insanları yaptıkları araştırmalar neticesinde negatif iyonu bol olan ortamlarda insan bedeninin daha hızla iyileştiğini, yorgunluğun hızla geçtiğini, kalp ve damaklarındaki basıncın dengelendiğini, alerjik reaksiyonların azaldığını, bakteri, mantar, küf gibi alerjenlerin negatif iyon olan ortamda yaşayamadığını  vbg… tespit etmişler.
Peki bu kadar güzel ve özel etkileri varsa negatif iyonun, soluyalım gitsin değil mi?
Bulalım da soluyalım o zaman!!!
Bir televizyon ya da bilgisayar ekranı dakikada 1 milyon pozitif iyon üretirken, o titiz temiz hanımları fıs oraya pıs buraya, “mutfağa ayrı, banyoya ayrı detarjanım var şekerim” derken, şıklık uğruna su geçirmez parkelerle 30-40 yıllık masif parkeler yer değiştirirken, yakıttan tasarruf edeceğiz diye camlar PVC’li, duvarlar kat kat mantolu yapılırken … bulalım da soluyalım negatif iyonu!!!
Hadi kalkın ormana gidiyoruz!!! Hatta daha da iyisi şelale kenarlarına gidiyoruz. Çünkü yine yapılan araştırmalar negatif iyonların sayısının ortalama  ormanlarda santimetreküpte 2.500, akarsu kenarlarında 2.000 ama şelalelerde 15.000 civarında olduğunu gösteriyor.
Peki bilin bakalım şu an Taksim Meydanı’nda ya da Kızılay’da soluduğunuz havada ne kadar negatif iyon var?  Ya da suni solunum makinalarıyla ısıtılıp/soğutulan ofisinizde? Ya da hafta sonu yılbaşı alışverişi için gidip de baş ağrısı ile döndüğünüz alışveriş merkezinde?
Çok acı ama günümüz kentlerinde yaşayan insanların soluduğu havada negatif iyon sayısı santimetreküpte 100’e kadar düşebiliyormuşL
Düşünce ne oluyor derseniz; depresyon, dikkat dağınıklığı, baş ağrısı gibi nispeten basit sıkıntılar… uzun süreli böyle ortamlarda yaşamak zorunda kalanlarda demans, kanser, bağışıklık sistemi hastalıkları… ve tabii ki erken yaşlanma!
Bunca karamsar laftan sonra bir güzel şey söyleyeyim mi size, aslında hepimizin evinde harika birer negatif iyon sistemi var! DUŞUNUZ… Çünkü en çok negatif iyon, su zerrecikleri ıslak zemine çarparken ortaya çıkıyor. AMA bu arada şehir şebeke sularındaki toksik kloru ne yapacağız derseniz o yarının konusu!!! Gök gürültülü sağanak yağmur sonrası da evinizi mutlaka bu muhteşem havayla doldurmanızı öneririm.  (anlaşılır güzel görsel için de "arageç" internet sitesine teşekkür ederim) 
Sevgiyle kalın, doğayla iç içe kalın, fırsat buldukça da ormana, deniz kenarına kaçınJ

Ebru Tolan Karahasanoğlu 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder