ESAS ŞİMDİ ÇIKIYORUZ YOLA!
Hiçbir şey eskisi gibi değil!
Ne alışkanlıklarımız, ne yaşantılarımız, ne duygularımız ne
de düşüncelerimiz aynı artık!
İyi mi, kötü mü diye değerlendirmiyorum sadece farklı
olduğunu görebiliyorum, siz de görüyorsunuz eminim.
Dünyamız değişiyor, değişirken büyüyor… O kadar çok enerji
akışı var ki dünyamıza, her saniye genişliyor adeta.
Siz buna ister değişim çağı deyin, ister aydınlanma çağı
isterseniz de benim gibi sonun başlangıcı deyin, ne fark eder? Önemli olan bunu
yaşıyor olduğumuz; şu an!
Bir süredir o iki gözünüzle gördükleriniz yetmiyor olabilir
size de?!
Midesinde kelebekler uçuşanlar, yüreği pır pır çarpanlar,
bir dolu sözcüğü ağzından bir türlü çıkartamayanlar olabilir?!
Bilin ki hepsi normal, yalnız değilsiniz ve farklı ve
hastalıklı da değilsiniz. Sadece uyanıyorsunuz! Bu yeni çağa, yeni düzene
uyanıyorsunuz. Çünkü hepiniz bir anlaşma yaptınız gelirken bu hayata.
Ne anlaşma yaptığınızı bilememekten, yeterince vakit varken
anlayamamaktan korkanlarınız var, biliyorum. Ama güvendesiniz. Yüce Yaradan ki
bu anlaşmayı sizinle yapan, size güvendiğine göre, siz de kendinize güvenin.
Sadece önce niyet sonra da biraz çaba gerekiyor onu
çıkartmak için ortaya.
Şimdi geçin bir aynanın karşısına ve bakın
gözbebeklerinizden taa içeriye, kendi özünüze bakın. Sonra bir elinizi
gözlerinizin arasına götürün, bir elinizi de tam göğsünüzün ortasına,
avuçlarınızdan akan enerjiyi tüm bedeninizle hissedin ve biraz bekleyin öyle…
Bunca yıldır dünyayı sadece o 2 gözünüzle gördünüz ya,
bundan sonra 2 gözünüz daha olduğunu hatırlayın!
Bu dünyanın da ötesini göreceğiniz 3.gözünüzle, içinizi,
yüreğinizi, benliğinizi göreceğiniz gönül gözünüz olduğunu hatırlayın!
Sonra niyet edin; yaşam amacınızı hatırlamaya!
Çocukken oynadığınız oyunların içinden size en zevk verenini
düşünün mesela, hayat boyu en iyi yaptığınız işleri düşünün. Arkadaşlarınızın,
dostlarınızın sizi neyle andığını, lakaplarınızı düşünün mesela.
Herkes “şifacı” olmayacak ya da herkes “ruhani lider”. Siz
belki de yüzündeki solmayan gülümsemeyle “neş’e kaynağı”sınız dünyanızın. Belki
de “el veren”isiniz tüm ailenizin, kim bilir belki de “lezzetçi başı”sınız…
Neler biriktirdiniz bu hayatta onları düşünün. Hayat sizin karşınıza “tesadüfen”
neler çıkarttı bir hatırlayın…
…ve sakince bir süre zihninizi açın tüm gelen düşüncelere,
duyacaklarınız olabilir; dinleyin, gözünüzün önüne gelen hatıraları,
manzaraları canlandırın, izin verin aksınlar…
Sonra…sonra; alın elinize bir kağıt kalem ve yazın; ben ……(adınız
soyadınız) …yıllık hayatım boyunca hep …şunlara ilgi duydum, hep karşıma ….şunlar
çıktı, bana hep ….şöyle dediler…. Diye yazın dilerseniz.
Kim bilir belki de aslında ne çok yeteneğiniz ve donanımınız
olduğunu keşfetme günü bugündür!
Önemseyin, önce kendinizi sonra keşfettiklerinizi, onlar
boşuna verilmedi size. Bugünlere hazırlıktı hepsi. Şimdi onları kullanma
zamanı. O zaman geldi, yaşam amacınızı, gerçek yaşam amacınızı ortaya çıkartma
zamanı geldi.
Hayat toz pembe bulutların içinde sunulmamış olabilir size;
o zaman sizi nelerin zorladığını hatırlayın. Tüm o acıların, kederlerin,
sonların, yıkımların size aslında neler kazandırdığını bir düşünün. Hatta en
büyük acıları, en derin travmaları tam da bugünlerde yaşıyor olabilirsiniz; üst
üste gelen kayıpları, boşanmaları, bitişleri, çöküşleri, ayrılıkları….. derin
uykusundan hiç uyanmak istemeyen bir ergen gibi düşünün o zaman kendinizi.
Uyandırılmaya çalışılıyor olduğunuzu hissedin ve açın artık gözlerinizi!
Derin bir nefes alın, bir bebeğin doğum anı gibi! Derin bir
nefes ve yeniden doğun; kendi içinize!!!
Önemseyin, size verilen bu hayatı önemseyin ve yeniden
doğun, şimdi!
Yaşam amacınız sizi esas gülümsetecek olandır, buna güvenin,
ilahi olana güvenin, yüce Yaradan’ın sevgisini hissedin ve açın kapıyı, esas şimdi
yola çıkıyoruz !!!
Sevgimle
Ebru Tolan Karahasanoğlu
İstanbul, 30.12.2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder