30 Aralık 2014 Salı

UYANIŞ

ESAS ŞİMDİ ÇIKIYORUZ YOLA! 
Hiçbir şey eskisi gibi değil!
Ne alışkanlıklarımız, ne yaşantılarımız, ne duygularımız ne de düşüncelerimiz aynı artık!
İyi mi, kötü mü diye değerlendirmiyorum sadece farklı olduğunu görebiliyorum, siz de görüyorsunuz eminim.
Dünyamız değişiyor, değişirken büyüyor… O kadar çok enerji akışı var ki dünyamıza, her saniye genişliyor adeta.
Siz buna ister değişim çağı deyin, ister aydınlanma çağı isterseniz de benim gibi sonun başlangıcı deyin, ne fark eder? Önemli olan bunu yaşıyor olduğumuz; şu an!
Bir süredir o iki gözünüzle gördükleriniz yetmiyor olabilir size de?!
Midesinde kelebekler uçuşanlar, yüreği pır pır çarpanlar, bir dolu sözcüğü ağzından bir türlü çıkartamayanlar olabilir?!
Bilin ki hepsi normal, yalnız değilsiniz ve farklı ve hastalıklı da değilsiniz. Sadece uyanıyorsunuz! Bu yeni çağa, yeni düzene uyanıyorsunuz. Çünkü hepiniz bir anlaşma yaptınız gelirken bu hayata.
Ne anlaşma yaptığınızı bilememekten, yeterince vakit varken anlayamamaktan korkanlarınız var, biliyorum. Ama güvendesiniz. Yüce Yaradan ki bu anlaşmayı sizinle yapan, size güvendiğine göre, siz de kendinize güvenin.
Sadece önce niyet sonra da biraz çaba gerekiyor onu çıkartmak için ortaya.
Şimdi geçin bir aynanın karşısına ve bakın gözbebeklerinizden taa içeriye, kendi özünüze bakın. Sonra bir elinizi gözlerinizin arasına götürün, bir elinizi de tam göğsünüzün ortasına, avuçlarınızdan akan enerjiyi tüm bedeninizle hissedin ve biraz bekleyin öyle…
Bunca yıldır dünyayı sadece o 2 gözünüzle gördünüz ya, bundan sonra 2 gözünüz daha olduğunu hatırlayın!
Bu dünyanın da ötesini göreceğiniz 3.gözünüzle, içinizi, yüreğinizi, benliğinizi göreceğiniz gönül gözünüz olduğunu hatırlayın!
Sonra niyet edin; yaşam amacınızı hatırlamaya!
Çocukken oynadığınız oyunların içinden size en zevk verenini düşünün mesela, hayat boyu en iyi yaptığınız işleri düşünün. Arkadaşlarınızın, dostlarınızın sizi neyle andığını, lakaplarınızı düşünün mesela.
Herkes “şifacı” olmayacak ya da herkes “ruhani lider”. Siz belki de yüzündeki solmayan gülümsemeyle “neş’e kaynağı”sınız dünyanızın. Belki de “el veren”isiniz tüm ailenizin, kim bilir belki de “lezzetçi başı”sınız… Neler biriktirdiniz bu hayatta onları düşünün. Hayat sizin karşınıza “tesadüfen” neler çıkarttı bir hatırlayın…
…ve sakince bir süre zihninizi açın tüm gelen düşüncelere, duyacaklarınız olabilir; dinleyin, gözünüzün önüne gelen hatıraları, manzaraları canlandırın, izin verin aksınlar…
Sonra…sonra; alın elinize bir kağıt kalem ve yazın; ben ……(adınız soyadınız) …yıllık hayatım boyunca hep …şunlara ilgi duydum, hep karşıma ….şunlar çıktı, bana hep ….şöyle dediler…. Diye yazın dilerseniz.
Kim bilir belki de aslında ne çok yeteneğiniz ve donanımınız olduğunu keşfetme günü bugündür!
Önemseyin, önce kendinizi sonra keşfettiklerinizi, onlar boşuna verilmedi size. Bugünlere hazırlıktı hepsi. Şimdi onları kullanma zamanı. O zaman geldi, yaşam amacınızı, gerçek yaşam amacınızı ortaya çıkartma zamanı geldi.
Hayat toz pembe bulutların içinde sunulmamış olabilir size; o zaman sizi nelerin zorladığını hatırlayın. Tüm o acıların, kederlerin, sonların, yıkımların size aslında neler kazandırdığını bir düşünün. Hatta en büyük acıları, en derin travmaları tam da bugünlerde yaşıyor olabilirsiniz; üst üste gelen kayıpları, boşanmaları, bitişleri, çöküşleri, ayrılıkları….. derin uykusundan hiç uyanmak istemeyen bir ergen gibi düşünün o zaman kendinizi. Uyandırılmaya çalışılıyor olduğunuzu hissedin ve açın artık gözlerinizi!
Derin bir nefes alın, bir bebeğin doğum anı gibi! Derin bir nefes ve yeniden doğun; kendi içinize!!!
Önemseyin, size verilen bu hayatı önemseyin ve yeniden doğun, şimdi!
Yaşam amacınız sizi esas gülümsetecek olandır, buna güvenin, ilahi olana güvenin, yüce Yaradan’ın sevgisini hissedin ve açın kapıyı, esas şimdi yola çıkıyoruz !!!
Sevgimle
Ebru Tolan Karahasanoğlu
İstanbul, 30.12.2014




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder